Uyan Ankara

Balkan-Rumeli Konfederasyonu'nun dışında İstanbul'daki eyleminden başka bir tepki göstermedik.

Aynı Hollanda'nın Ankara Büyükelçiliği Türkiye'den, Hollanda'ya (eş durumu nedeniyle) gitmek isteyen Türk vatandaşlarından (kadın veya erkek) 3 ay ve daha fazla kalmak isterse 15.3.2006 tarihinde başlayan geçici oturum müsaadesi almak gerektiğini ayrıca 'Eş Seçme Sınavı' denilen MVV sınavına girilmesi gerektiğini web sitesinde belirtiyor. Sınav Hollanda dilinde yapılmakta, ayrıca Hollanda Dışişleri Bakanlığı hesabına 350 Euro yatırılması isteniyor. Sınavın Hollanda dilinde olmasının yanında mali durumunuzun da iyi olması gerekiyor. Ne yazık ki Hollanda, bunu sadece Türkler ve Faslılar için uyguluyor.

Hollanda Elçiliği hem 350.00 Euro alıyor ve parayı Türkiye'deki hesap yerine neden Hollanda Dışişleri Bakanlığı hesabına yatırıyor?

Şayet sesimizi çıkartmazsak diğer ülkelerin de bunu yapacağından şüphemiz olmasın.

Türkiye'nin AB'ye girmesinin faturası ağırlaşıyor.

GAZİANTEP'te çıkan yerel haftalık 'Telgraf Gazetesi' Antep'in 'gazi' madalyasını arıyor.

Bu konuda bir kampanya açtıklarını söyleyen gazetenin Genel Yayın Müdürü Ruhi Aytaç, "Milli Mücadele’de gösterdiği akıllara durgunluk veren savunma nedeniyle 'Gazi'lik unvanı ile onurlandırılan Gaziantep’in, adeta 'sır' olan 'İstiklal Madalyası'nın peşine düştük. Bu nedenle gazete olarak 'Madalyamızı Arıyoruz' sloganıyla bir kampanya başlattık" diyor.

Meclis zabıtlarında Antep'e, 1921 yılında gazilik unvanı verildiği yer alıyor. Ancak verilen madalyanın geçmişte belediye binası yangınında ortadan kayboluyor iddiaları da bulunuyor.

Maraş ve İnebolu'nun madalyaları bulunuyor. Ayrıca Atatürk'ün kütüğü de Gaziantep'te.

Gazete, kampanyaya bilgi, tanıklık ve doküman sağlama anlamında destek olmak isteyen veya görüşlerini paylaşmak isteyenlere (www.telgraf.net  0342-221 20 00) adresini veriyor.

MERAK ettiğim bir husus var: Çıkartılan bütün bu vergi kanunları yalnızca 'sade' vatandaşlar için mi geçerli?

Çok Sn. milletvekilleri, milletvekili maaşı alırlar+emekli maaşı alırlar+ yetmez dışarıda başka işler de yaparlar.

Bu sayın kişiler, vergi mükellefi değil midir? Belki çok az(!) kazandıkları için vergi almaya değmez diye düşünüyorlar olsa gerek.

Ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Artık yeter, düşsünler memur, emekli ve işçilerin yakalarından. Usandık artık!

BAYKAL, vatandaşlardan seçmen listelerinin kontrol edilmesini isterken, CHP Genel Merkezi iki aydır istifalarla boşalttığı Genel Merkez Gençlik kollarında hâlâ bir görevlendirme yapmadı. Gençlik Kolları MYK'sı olmadığından birçok il teşkilatı da kurulamıyor. Birinci parti olduğumuzu Baykal’ın ağzından duyduğumuz İstanbul’da bir buçuk yıldır İl’de Gençlik Kolu yok. Genel Merkez de 1.5 yıl boş mu tutulacak? Partili gençler olarak, yönetimin seçime gençliği dışlayarak gireceğini mi anlamalıyız? Bu duruma köşenizde yer verirseniz belki birileri uykudan uyanabilir. (Ben mi? 25 yaşında bir gencim!)

- 'CÜBBELİ Ahmet'in, dostlarını son zamanlarda Zeytinburnu, Topkapı Vatan Bilgisayar'ın arkasındaki Gaziantep yemekleri yapan 'Pirpirim' lokantasına götürdüğünü, son gelişinde 34 EE 2934 plakalı BMW 3.20 gümüş spor aracının dikkat çektiğini...

- ESENYURT Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu'nun astırdığı '3 Aralık Dünya Özürlüler Gününüzü Kutlarım' afişlerindeki 'kutlarım' sözcüğünün gülüşmelere neden olduğunu...

- ANAP'tan istifa eden Orhaneli (Tuzla) Belediye Başkanı Cemil Ekşi'nin, Genel Başkan Deniz Baykal tarafından bugün CHP'ye giriş törenin yapılacağını...

DİSK'in 'İnsanca Bir Yaşam İçin Asgari Ücret' kampanyası başlıyor.

Temel Slogan:

"Asgari ücret-Kaç simit? Bizi muhtaç ettiniz kuru simide!"

HAVALAR kurak gidiyor; yağış rejimi olumsuz gösteriyor. İzmit'teki Yuvalı Barajı bile kurudu.

Su kaynaklarımız yeterli mi?

İSKİ, İstanbullulara hiç su tasarrufu konusunda uyarı yapmayı düşünmez mi?

Mesaj Panosu

- BEŞİKTAŞ Belediyesi Kültür Sanat Platformu tarafından düzenlenen '9. Ustalara Saygı'nın konuğu Rıfat Ilgaz; 11 Aralık'ta Akatlar Kültür Merkezi'nde Kamil Şüyün'un hazırladığı film ile başlayacak etkinliğin konuşmacıları; Ahmet Gülhan, Aydın Ilgaz, Cihan Demirci, İlhan Selçuk, Tahsin Yücel, Yusuf Kurçenli, Deniz Gökçer, Memet Ali Alabora ve Zeliha Berksoy.

- BAKAN çocuklarının yanlarında babaları olmadan VIP Salonu'nu kullanmaları doğru mudur sizce? Eğer doğru ise diyecek bir şeyim yok. Ancak THY'nin Bakü'den gelen 8 Aralık TK 1341 uçağının kapısına bir VIP otobüsü yanaştı ve bu otobüse Binali Yıldırım'ın oğlu olduğunu sonradan hostesten öğrendiğim kişi yalnız başına bindi. Bu otobüste başka kimse yoktu.

CAMİYE alan açmak için 40 yıllık binaları istimlak etme kararı herkesi şaşırttı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Fatih Belediyesi, Fındıkzade Emrullah Efendi Sokak'taki bir arsaya yapılacak camiye alan açmak için, biri 25 yıllık çocuk yuvası olarak hizmet veren bina ile birlikte birkaç binayı sözde yeşil alana çevirdiler. Mevcut yeşil alanları koruyamayan hatta yandaşlara peşkeş çeken Büyükşehir Belediyesi, civarda 100-300 metre mesafede, irili ufaklı 17 tane cami olmasına rağmen yine o malum zihniyetli uygulamalarına devam etmektedir. Hasbel kader ellerine geçen yetkileri tamamen siyasi amaçlı ve din istismarcılığı yaparak kullanan bu çağdışı kafalara kim dur diyecek? Türkiye genelinde bizim konumuz milyonda bir örnek. dilerim ülkemiz ve cumhuriyetimiz bu gerici ve çağdışı zihniyetten en az zararla kurtulur.

Mahir ÇERÇİ

Büyükşehir'den ilginç sempozyum

BÜYÜKŞEHİR'in, 'Türk düşüncesine katkı sağlamak üzere 9-10 Aralık tarihlerinde CRR Konser Salonu'nda, Edward Said anısına 'Uluslararası Oryantalizm Sempozyumu' düzenliyor. Sempozyumun Feshane Kültür Merkezi'nde bugün 19.00'daki açılış kokteylinde Prof. Şerif Mardin 'Türkiye'de Oryantalizm Tartışmaları ve Algısı' başlıklı bir konuşma yapacak. Sempozyumun konuşmacıları şunlar; Gayatri Chakravorty Spivak, Hasan Hanafi, Robert J. C. Young, Reina Lewis, Pervez Manzoor, Boby S. Sayyid gibi önemli isimlerin yanı sıra Türkiye’den de Şerif Mardin, İlber Ortaylı, Jale Parla, Fuat Keyman, Turgut Cansever, Korkut Tuna. (Bilgi: 0533 499 13 49)

Ormanlarımızı göz nurumuz gibi hassasiyetle koruyoruz

ÇEKMEKÖY Belediye Başkanı Av. Sıddık Eraslan "Çekmeköy'ü unutma" (7.12.2006) başlıklı yazı üzerine şu açıklamayı yaptı:

1- AKP iktidarı ve yerel yöneticileri, bir Belediye Başkanı olarak bizler "Bir ağaç kesen bir cana kıymış gibidir" anlayışı ile hareket ediyoruz. 12 yıllık sürede Çekmeköy'e 20 bin civarında ağaç diktik.

2- Beldemizde Or-Köy Müdürlüğü'nden tapu alan hak sahipleri 1999-2000 yıllarında merhum başbakan Bülent Ecevit döneminde tapu almışlardır. 2000 yılından sonra hiçbir 2B alanı işlem görmemiştir.

3- Yazıda sözü geçen Ağaoğlu İnşaat, Sur Yapı, Nurol İnşaat ve Ekşioğulları'nın orman ve 2B ile ilgili olmayıp, 1971'de yapılan kadastro çalışmalarında tapuları yenilenen en az 40 yıllık mülkiyet arsalarıdır. Beldemizde, Simpaş bulunmamaktadır.

4- Sekiz değil 12 yıldır Çekmeköy'ün kurucu Belediye Başkanı olarak görev yapmaktayım. Halen Çekmeköy'de 650 hektar ormanlık alan, 100 hektar rekreasyon alanı ve yeşil alan mevcuttur. Bu, toplam alanın %50'sini oluşturmaktadır.

5- Özel mülkiyete konu olmayan hiçbir alanda ruhsat verilmemiştir.

6- Ruhsat verilen ve imara açık olan yerlerde düşük, yoğunlukta, planlı ve modern şehircilik esasları için azami hassasiyet gösterilmektedir.

Ormanlar, asli görevi olan Orman İşletmesi tarafından Kamu Kuruluşları olarak Belediye, Jandarma ve Emniyet ile birlikte göz nurumuz gibi hassasiyetle korunarak mevcudiyeti muhafaza edilmektedir.

IĞDIR'ın ilçesi Tuzluca Ermenistan sınırında ve 81 köyü olan bir ilçe. Yaşanan yoğun göç ekonomik zorluklar bu ilçeyi de derinden etkilemiş.

Tuzluca Belediyesi kısıtlı olanaklarla merkeze hizmet vermeye çalışırken köyler bu hizmetlerden mahrum kalıyor.

Devleti halkın ayağına götüren Kaymakam, Tuzluca Kaymakamı Ali İpek henüz 31 yaşında ve insana yatırımı ilke edinmiş bir yönetici.

Edirne’nin Süloğlu, Kırklareli’nin Kofçaz ve Sivas’ın İmranlı ilçelerinde de görev yapan İpek Tuzluca’da göreve bir yıl önce başlamış.

Yaptığı yatırımları ve projeleri büyük bir heyecanla anlatıyor.

Ali İpek KÖY-DES Projesi kapsamında gönderilen kaynakları son derece hedefine uygun ve hesaplı kullanmaya çalıştıklarının altını çizerken, sadece 5 evin bulunduğu köylere de aynı yolun ve diğer hizmetlerin verildiğini belirtirken “ekonomik açıdan belki bu yatırımların uygun olmadığı düşünüle bilinir ancak tek bir yurttaşın bile yaşadığı yere devletin gitmesi gereğine inanıyorum” diyor.

Köylerde kanalizasyon; yeraltı kaynaklarının kirlenmemesi ve çevre temizliği açısından çok önemli olan bu çalışma iki köyde tamamlanmış.

İçme suyu; 81 Köyün 61’inde su sorunu çözülmüş.

Köy yolları; özellikle kış koşullarında ulaşım sorunu yaşayan köylüler şimdi çift şeritli stabilize yollara kavuşmuşlar. Doğal bir malzeme olan yanmış Volkanik taş kullanılan yollarda ucuz ve kalıcı çözüm bulunmuş.

Eğitim; merkez ve köylerde bir çok okul sobadan kurtulmuş ve kalorifer kullanımına geçilmiş. Okulların cam ve kapıları yenilenirken tuvaletleri de fayanslarla kaplanarak sağlıklı duruma getirilmiş.

Dünya Bankası'ndan hibe olarak alınan yardım Tuzluca ve köylerinde okullarda sağlık taraması ve çevre temizliği eğitimi için bir projeyi Dünya Bankası'na sunan Kaymakam Ali İpek hibe olarak kaynak almayı başarmış. İpek bu yardım ile 6 bin çocuğa diş macunu ve diş fırçası dağıtacak. Bunun yanı sıra sağlık taraması yaptıracağını da anlatıyor.

(Dün öğrendiğimize göre Kaymakam, İl genel meclisi üyeleriyle köy yollarını il genel meclisi üyeleri ile incelerken makam araçı buzdan kayıyor ve 200 metre sürüklenmesine rağmen kendisine bir şey olmuyor. Geçmiş olsun.)

ADALAR'da emlak vergilerinin %120-150 arasındaki artışlar büyük şikayetlere neden oluyordu.

Adalar ANAP İlçe Başkanı Murat Pekin, dava açmak için dört adanın muhtarından yetki istedi. Ancak bir tek Heybeliada muhtarı Süleyman Amasra'lı bu yetkiyi verdi.

Pekin düşüşle ilgili olarak şunları anlatıyor.

"Avukatımız Kemal Kil, İstanbul 8. Vergi Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi tespit yaptı. Ben, Kemal Kil ve yönetim kurulu üyemiz Yiğit Uzunhasan ile Heybeliada'nın sokaklarını tek tek dolaştık. Bilirkişi yeniden değerleme yaptı. Mahkeme de emlak vergilerindeki artışlar için yürütmeyi durdurma kararı vererek, yüzde 35 ile 45 arasında indirim kararı verdi. Artışlar gerçekten çok yüksekti ama haksızlığı gidermek için itiraz etmek gerekiyordu. Biz bunu yaptık. Halka hizmet vermek için illa iktidarda olmak şart değil. Özveri ve ciddi çalışma yeterli oluyor."

Diğer adalar ise muhtarların duyarsız davranmaları yüzünden bu olanaktan yararlanamayacak.

KAÇINCI defadır değiştirildiğini unuttuk, nedir bu granit taşı döşeme işi?Yeni koyulmakta olan taşları hiçbir kontrol elemanı görmüyor mu?

Birçok yerde kırıklar çatlaklar var, yüzey seviyesi muntazam değil, taş işçiliği sanki bir rençper işine benziyor.

Taş işçiliği bu kalitede devam edebildiğine göre sonuç gene bir hüsran olacaktır.

Türkiye'de mutlaka bunları daha düzgün yapacak taş ustaları vardır.

Ustalar yeteneklerine göre değil başka kıstaslara göre seçilirse neticenin böyle olmasının önüne geçilemez.

Y.Gazi MERKİT-4. LEVENT

ÜMRANİYE'de oturan bir akademisyenim. Belediye şimdi bir yeni

diyebileceğim aslında vatandaşı kazıklamanın bir yolunu bulmuş. Güya 1.5 saat

içinde aynı ücrete 2 otobüse binebiliyorsunuz. Aslında çoğu zaman Akbil

kullandığınızda 1.5 saat içinde 2. otobüse binince de Akbil düşüyor. Yani

sistem tam da çalışmıyor. Şoförler de sistemin bazen neden çalışmadığından

bihaber. Üstelik bu yöntemle bilet ücretini düşük tutarak vatandaşın daha

ucuza seyahat etmesi sağlanmışmış sözüm ona. Ama şunu nasıl

açıklayabilecekler? Eskiden bir otobüsle 15-20 dk ya gittiğim Ümraniye'nin

bir mahallesi ile Üsküdar arasını şimdi Altunizade'ye kadar bir otobüsle

aktarma yaptıktan sonra iki otobüs kullanarak yarım saatten fazla zamanda

ulaşıyorum. Bunun adı kısaca hırsızlık değil mi? Benim zamanımdan

çalmıyorlar da daha ne yapıyorlar? Plansız programsız ve konunun uzmanı

olmayan sıradan insanların kendi kafasına göre yaz-boz, deneme-yanılma

yöntemleri kullanarak bu bir kaç km'lik mesafeleri ancak birden fazla otobüs

kullanarak, hele İstanbul gibi trafiği keşmekeş halini almış bir kentte

otobüsten otobüse aktarmalar yaptırılarak zaman kaybettirilerek gitmeye

zorlama fikrini kim hangi zekice düşünce sahipleri ortaya atmıştır merak

ediyorum.

Lütfen bu konuya köşenizde değinirseniz mutlu olacağım.

Ferhat GÖKBUDAK

"BEŞİKTAŞ'ın yeni tesislerinin yapıldığı (nasıl halledildiyse, ayrı bir mesele ya) yerin tam karşısından Ihlamur Kasrı'nın yanından M.Ü. Eczacılık ve İletişim Fakültelerine doğru bir yol çıkar. Orada 7 blok var, 98 daireden oluşan 'Ihlamur Sitesi' vardır. Ihlamur Vadisi'nde kalmış 'çiçek-böcekli' son güzel yerdir, asırlık ağaçlarla kaplıdır. Gelin ki ki, daire sahipleri ikna edilerek bir 'deprem raporu'na dayanılarak yerine 'gökdelen' inşa edilmektedir. Biz bir grup site sakini olarak böyle bir girişime karşı olduğumuzu açıklamak istiyoruz."

Başbakan'a Irak soruları

ARDAHAN Milletvekili Ensar Öğüt, Başbakan'a yönelttiği soruyor:

Irak'ta hayatını kaybeden Türk Vatandaşlarımızın sayısı ne kadardır? Bu vatandaşlarımızın aileleri için şu ana kadar ne gibi yardımlar yapılmıştır? Irak’ta hayatı pahasını geçimini sağlamaya çalışan Türk vatandaşlarımızın şu anki durumu nedir? Can ve mal güvenlikleri için Türk hükümeti ne gibi tedbirler almıştır? Birçoğu masum çocuk, yaşlı ve kadın olmak üzere sivil Iraklı Vatandaşlardan hayatını kaybedenlerin sayısı ne kadardır? Irak’ta hayatını kaybeden ABD ve müttefiki olan ülkelerin askerlerinin sayısı ne kadardır?