Paylaş
Yani, GSM operatörlerimiz, diğer ülkelerdeki operatörlerle oturup ara bağlantı ücretlerini aralarında karşılıklı anlaşmayla belirleyecek. BTK artık müdahale etmeyecek. Bunun sonucu olarak her sene yabancı operatörlere giden 150 milyon doların bir kısmı artık gitmeyecek, ülkemiz operatörlerinde kalacak.
BTK’nın müdahaleden vazgeçmesi iyi bir haber olarak bazı gazetelerimizde yer aldı. Oysa, BTK’nın müdahale etmesi, operatörleri ara bağlantı ücretlerini düşürmeye zorlaması, yani ucuzlatması da daha geçen sene iyi bir haber olarak sunulmuştu (www.hurriyet.com.tr/ekonomi/13775982.asp)! Özellikle kim için iyi haber? Tabii, Avea için (www.hurriyet.com.tr/ekonomi/13825670.asp)! (Avea’nın, Erdoğan-Hariri dostluğunun ticari sonucu olan Türk Telekom’a ait olduğunu unutmayalım.)
Özetle, ‘eşeği önce kaybettirip, sonra buldurmak’tan çok daha ‘usta’ bir yaklaşım var.
‘Eşeği kaybettirmek’ (yani ara bağlantı ücretlerini BTK’nın belirlemesi) de iyi haber, ‘eşeği buldurmak’ (BTK’nın ara bağlantı ücretlerini serbest bırakması) da iyi haber! Arada, Avea’nın yararlanması da cabası!
Eğer ‘Hatadan dönüldü’ şeklinde sunulsaydı bir diyeceğim olmazdı ama, BTK’nın geçen sene ‘iyi haber’ diye sunduğunun hata olduğunu ben de Şükrü Kızılot da (hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=14425555&p=2) dikkatlere getirince BTK (daha doğrusu, AKP hükümeti) duymamazlığa gelmişti.
Dolayısıyla, şimdi ‘Hataymış’ diyemezler.
(Not: Cep telefonunda X operatörünü kullanan birisi, Y operatöründen hizmet alan birisini aradığında, X’in Y’ye ödediği paraya ara bağlantı ücreti diyoruz.)
Prof. Dr. Osman COŞKUNOĞLU-CHP PM üyesi, 22. ve 23. Dönem Milletvekili
Bulgaristan’daki olayların içyüzü
RUMELİ-Balkan Federasyonu Başdanışmanı Özcan Pehlivanoğlu’na “Bulgaristan’da neler oluyor” dedik, o da bize özetledi:
“Olayların nedenleri konjonktüreldir. Şöyle ki, 23 Ekim 2011 tarihinde yapılacak yerel yönetimler ile cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerinde Bulgarlar ve özellikle ‘Bulgar milliyetçileri’nin örgütlendiği ATAKA Partisi kamuoyu oluşturmaya çalışmaktadır. Bulgaristan’da:
1- Son nüfus sayımına göre nüfus azalmaktadır. Bulgar nüfusu gerek doğurganlık gerekse dış ülkelere göç nedeniyle azalırken, Romanlar hızla artmaktadır. Bulgarlar dün Türklere karşı taşıdıkları endişeyi günümüzde Romanlara karşı duymaktadırlar. Bulgaristan’da halk arasında bu gidişle 20 yıl sonra Romanların siyasal yönetimi ele alacağı ve bir başbakan çıkarılacağı konuşulmaktadır. Öyleyse Romanlar bundan sonra birtakım gerekçelerle ‘halledilmesi’ gereken topluluk haline gelmeye başlamıştır.
2- Bulgarların ikinci endişesi, Romanlar ile Türklerin ve de Türklerden ayrı tutulmaya çalışılan ‘Müslüman Pomak Türkleri’nin siyasal bir işbirliğine gidebileceğidir.
3- En önemlisi, Bulgaristan ekonomisindeki kötü durumdur. İşsizlik ve geçim sıkıntısı had safhadadır. Bu yüzden çalışabilir yaştaki genç nüfus çalışmak ve yaşamak üzere Avrupa ve dünyanın değişik ülkelerine göç etmektedir.
4- Bulgar milliyetçilerinin partisi ATAKA tarafından desteklenen hükümetin, izlediği politikalarla seçmen desteğini yitirdiği kamuoyu araştırmalarında görülmektedir. Eğer 23 Ekim 2011 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde bu durum ortaya çıkacak olursa Bulgaristan bir siyasal krizle ve akabinde erken genel seçimlerle karşı karşıya kalabilir. Onun için Romanlara karşı yapılan ve Türklere de yöneltilmek istenilen bu olaylar Bulgarlar arasında seçimlere dönük bir kamuoyu yaratma çabasıdır.”
Bulgaristan’daki olayların içyüzünü anlatmaya devam edeceğiz...
Cumhurbaşkanı ve yerel seçimlerde ne olacak? Türkiye’deki Bulgaristan pasaportlu Türklere neden oy kullandırılmıyor?
TÜBA: Ya biz anlatamıyoruz ya da Nihat Ergün anlamıyor
BİLİM, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ikide bir, hükümetin yeni KHK’ya dayanarak Türkiye Bilimler Akademisi’ne (TÜBA) seçeceği üyelerin de bilimsel kriterlere göre seçileceklerini, onun için bilim adamlarının telaş etmelerine gerek olmadığını söylüyor. Halbuki kendisine (ve hükümetine) hem yurtiçindeki bilim insanları, hem de yurtdışından dünyanın en önemli bilimsel kuruluşları tarafından defaatle söylenen şudur:
Hangi kıstasa dayanarak olursa olsun, ne kendisinin, ne de hükümetinin bir bilimler akademisine üye atama yetkileri yoktur ve olamaz. Tek bir üyeyi ‘Atadık’ dedikleri an, atadıkları yer bir bilimler akademisi olmaktan çıkar, Dünya Akademiler Birliği’nden atılır ve o akademi vasfını yitirmiş kurumun bir bilim insanı haysiyetine sahip üyeleri de o kurumdan ayrılırlar. Bunun sebebi basittir: Bilim adamlığı bir ömre mal olan tahsil, tecrübe ve uygun bir yetenek gerektirir. Bunlar da ‘Ben aldım, oldu’ demekle elde edilemeyecek özelliklerdir, üstelik dünyaca da tasdikleri gerekir. Öğretim üyeliği rütbesi ise bir kişiyi bilim adamı yapmaz. Tabii Nihat Ergün demeçlerine devam edebilir. Ama uluslararası bilim dünyasının ne onun, ne de hükümetinin demeç ve kararlarını ciddiye almak gibi bir mecburiyeti yoktur.
Prof. Dr. Celal ŞENGÖR
Dr. Erol el koydu
‘GOP’ta garip işler’ yazısına Gaziosmanpaşa Belediyesi’nden yapılan açıklama özetle şöyle:
“Geçen ay bazı işlemlerin usule aykırı yapılarak tamamlandığı ve birkaç dosyada daha tekrarının olduğunun anlaşılması üzerine Belediye Başkanı Dr. Erhan Erol konuyu Teftiş Kurulu’na intikal ettirmiştir. Devlet Memurları Kanunu’nun 137. maddesi uyarınca da ilgili kişiler hakkında görevden uzaklaştırma tedbirini almıştır. Bu yasal bir zorunluluktur. Ayrıca, Belediye Başkanlığımız tarafından, hukuki ve cezai her türlü takibat halen sürmekte olup konu ile ilgili olmak üzere arsa satışlarının geçmiş yılları da kapsayacak şekilde incelenmesi için ikinci bir talimat daha verilmiştir. Söz konusu olay Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelenmektedir.”
Paylaş