(Yeni Rakı’nın üreticisi MEY esas sorumlu olmasa da hem Hazine’nin, hem de yeni bir kuruluş olarak kendi getirisini düşünmeden tüketiciye dönük örnek bir karar aldı.
Dünyada yaygın olan bir uygulamanın da Türkiye’deki öncüsü oldu denilebilir. Yurtdışında yaşayan okurumuz Ayca Okan-Demirci bir master çalışmasına dayalı bilgilerinedn yola çıkarak, MEY’in kararından habersiz bize şunları yazmış...)
AMERİKA’da 1982 yılında birkaç tane Tylenol marka ağrı kesici kutusunun içinden çıkan siyanür kristalleri Chicago çevresinde yaşayan 7 kişinin ölümüne yol açtı. Ana üretici firma Johnson&Johnson, zehrin ilaçlar fabrikayı terk ettikten sonra içlerine zerk edildiğine dair delil bulunmasına rağmen tüm ülkedeki ilaçları 100 milyon dolardan fazla masraf yaparak toplattı, test ettirdi ve temiz olmasına rağmen elindeki stokları yok etti.
En önemlisi firma kendi temsilcilerini medyanın önüne çıkararak halkı bu ilacı kullanmamaları konusunda uyardı. Tesislerindeki Tylenol üretimini tamamen durdurdu ve basın ile her adımda işbirliğine gitti. Satın alınmış ilaçları geri alarak tüketiciye aynı değerde kupon verdi, olaya sebep olan kişi hakkında bilgi vereceklere 100 bin dolar ödül koydu, olayla ilgili ücretsiz bir danışma hattı kurdu, Tylenol’un şişesini değiştirerek daha güvenli hale getirdi ve o sene her senekinden 20 milyon dolar, daha fazla reklama ve yeni şişenin tanıtımına harcadı. Bu önlemler sayesinde Tylenol satışları bir sene içinde normale dönmüş ve bugün her zamankinden yüksek.
Johnson&Johnson bugün ABD’de yapılan araştırmalara göre halkın en güvendiği firma... Keşke ‘Yeni Rakı’nın üreticileri de, Johnson&Johnson gibi yaşanan bu korkunç olayı bu kadar çok kayıp verilmeden düzeltseydi ve halkın güvenini kazanarak bu alandaki bir numaralı marka olduğunu kanıtlasaydı, eminim kazancı kaybından büyük olurdu.
Polis şiddeti
POLİSİN olaylara yaklaşımı üzüntü ile izleniyor.
Antalya’da bir köftecide hesaba itiraz eden gurbetçi genci dövüyor. Gencin Türkiye aleyhine konuştuğu ileri sürülürken mikrofona yansıyan ‘Böyle mi AB’ye girecek Türkiye’ dediği dikkat çekiyordu. Avcılar’da restoranı yanan işyeri sahibi söndürmeye gelen itfaiciyelere saldırıyor, ikide bir belindeki tabancayı çekmeye çalışıyor. Polis ise itfaciyeciye sarılan işyeri sahibine hiç bir şey yapamıyordu. Beyazıt Meydanı’ndaki olayı anlatmaya gerek yok?
İHD İstanbul Şubesi ‘Polisin şiddeti insanlık ayıbıdır’ derken, polis tüm yasal değişikliklere ve eleştirilere rağmen değişecek midir sorusu daha bir anlam kazanıyor.
PERRİER OLAYI
SAHTE rakı konusunun üzerine ne kadar ciddi gidil(m)iyor, diye bir standart (uluslararası kabul görmüş) örneği göstermek isterim. ‘Perrier’ adlı Fransız karbonatlı su üreticisi, şişelerinde ‘benzene’ maddesi bulunması ile 1990 Şubat ayında 160 milyon şişeyi ABD pazarından toplamıştır. Sağlık yetkililerine göre saptanan miktar kansere neden olma olasılığını milyonda bir oranında artırabilirdi.
Bu boyutta firmalar, maddi zararların insan sağlığının önüne geçmesine izin vermiyor.
Bizde bunlar ne zaman başlayacak?
C.A.
Yüksek Denetleme Tekel’i inceliyor
BAŞBAKANLIK Yüksek Denetleme Kurulu Başkanı Fikri Keskin, Tekel’in 2.el sigara makinesi ithal etmesiyle ilgili fotoğraflı yazımızda geçen ‘Devletin denetim kurullarının (Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu ve Kamu İhale Kurumu) konuya karşı sessiz kalmaları ilginç değil mi?’ cümlesi üzerine şunları söyledi:
‘Sizi hassasiyetinize teşekkür etmek için aradım. Bu tür yazılar idareyi her zaman güçlendirir. Bizim görevimiz, normal şartlarda kamunun her türlü ihalesinin yapılışından sonra sonuç doğurma açısından işi denetlemektir; ayrıca bir gazetede çıkan haberi de. Sizin yazılarınızın kupürü de daha ilk günden derhal incelenmesi için İstanbul’da Tekel’de çalışan grubumuza gönderildi. Zaten yönetim kurulu kararlarının 15 gün içinde bize gönderilmesi gerekir. Yazdığınız iddiaların incelenmesi A’dan Z’ye sürüyor. İlgili raporlar bizim uzmanlardan oluşan 18 kişilik yönetim kurulumuzda incelendikten sonra konu Başbakanlık Teftiş Kurulu’na intikal ettirilir.’
Bugün kadınların günü
BUGÜN 8 Mart Dünya Kadınlar Günü... Kadınların eşit işe eşit ücret ve günde 8 saat çalışma talepleriyle başlattıkları eşitlik mücadelesinde hakları uğruna can verdiği bu günde birçok ülkede kadının siyasal kimliği yok. Atatürk’ün kurduğu laik cumhuriyetle birlikte kadınlarımız, Batılı kadınlardan uzun yıllar önce birçok hakkı elde etmişlerdi; medeni nikáh zorunluluğunun hayata geçirilmesi, seçme ve seçilme hakkının tanınması... Buna karşın kadınlarımız hálá eşitsizlik ve ayrımcılıklarla karşı karşıya... Türban konusu hálá tartışılıyor.
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği yaptığı açıklamada, ‘Demokrasimizin olmazsa olmaz koşulu olan kadın-erkek eşitliğinin, aileden başlayarak toplumsal yaşamın her alanında, eğitimde, çalışma yaşamında, siyasette, çağdaş standartlarda yasal temele dayandırılmasını ve uygulamaya geçirilmesini; ailede, işyerinde, sokakta kadına yönelik ekonomik, fiziksel, sözel, cinsel ve psikolojik şiddete son verilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını, kadınların şiddete karşı korunmasını, yasal haklarını kullanmalarında karşılaştıkları engellerin kaldırılmasını istiyoruz’ diyor. Çeşitli etkinlikler düzenleniyor bugün; ‘AB’ye uyum sürecinde kadın-erkek eşitliği’, ‘Laiklikten şeriata mı?’ ‘Laik hukuk ve kadın hakları, ‘Kadına yönelik şiddet’ gibi...
DBR Kadın Festivali, bugün Şişli Belediyesi’nin katkısıyla Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda tam olarak kutlanacak. Etkinliğe tüm kadınlar davetli.
Oda ağaları
‘ANKARA’da minibüsçülük yapan bir grup esnafız. Minibüsçüler Esnaf Odası’na bağlıyız. Oda’ya bağlı 2000’e yakın esnaf var. Bizden yıllık 275 milyon aidat toplanır. Üç yıldır da günlük 3 milyon lira ‘durak’ parası alınır. Oda’nın kasasına giren parayı lütfen hesap eder misiniz?
Odamız; Valiliğe 5, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne 20 dakika uzaklıktadır. Toplanan paraların hesabı hiç sorulmaz mı? Biz korkudan sesimizi çıkartamadığımız için ancak size yazabiliyoruz. Bu parayla onlarca adam besleniyor, hele kapıdaki korumalardan içeri bile giremezsiniz. Oda Başkanı’nın makam aracı emin olun başkentin valisinde bile yok. Biraz sesimizi yükseltmek istedik, durağımıza 50 minibüs daha verildi. Kendisi de AKP üyesi... Eskiden ‘sendika ağaları’ vardı, şimdi ‘oda ağaları’... İnanmayan bir gün dolmuş duraklarını denetlesin, bizlerden alınan paraların hesabını yapsın lütfen.’
Biliyor musunuz?
TBMM’ye sunulan Gelir İdaresi Yasa Tasarısı’nda, gelir idaresinin yükünü çeken şef ve müdür yardımcılarının kadrolarının kaldırılması nedeniyle 60 bin kişiyi bulan personelin büyük tepki gösterdiğini...
İTO seçimlerinde, AKP’li adaya karşı MÜSİAD üyelerinin şimdiki başkan Mehmet Yıldırım grubunu destekleme kararı aldıklarını...
Mesaj panosu
HERŞEY ulus devlet içindir. Boşuna mı Fransa restini çekti, AB’nin blöfünü gördü. Fransa, tekil devlettir., azınlık yoktur. Darısı başımıza. N.K.-ANKARA
’LAİK Hukuk ve Kadın Hakları’ paneli bugün The Marmara Oteli’nde 11.00-13.00 arasında. Konuşmacılar; A. Alisbah Tuskan, Sabih Kanadoğlu, Kazım Kolcuoğlu, Nazan Morğulu ve Ayşen Önen. Ayrıca Kanadoğlu’na Mahmut Esat Bozkurt Hukuk Ödülü verilecek.
PINARHİSAR Kaymakamlığı’na... Poyralı Köyü muhtar ve ihtiyar heyeti kararı ile satışına karar verdikleri çamlık satılamaz. Köyü her mevsimde yeşille süsleyen, görüntü, esinti ve kokusuyla dinginlik veren bu hayat parçalarına uzanacak ellere izin vermeyeceğinize inanıyoruz.