ESKİ Hesap Uzmanları Kurulu üyesi olan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ‘‘Hesap Uzmanları Kurulu ne oluyor?’’ (8.2.2004) başlıklı yazımız üzerine Genel Yayın Yönetmenimiz Ertuğrul Özkök'e bir açıklama göndermiş.
Unakıtan'ın yazısı şöyle:
‘‘8.2.2004 tarihli Hürriyet Gazetesi'nin Yalçın Bayer'e ait 'Yeter Söz Milletin' köşesinde kısır bir hayal gücünün eseri olduğu ilk okuyuşta anlaşılan Hesap Uzmanları Kurulu odaklı bir haber-yazıda anlatılanlar, tümüyle gerçekleri saptırmaya ve bakanlığımda huzursuzluk yaratmaya yönelik iyi niyetten yoksun açıklamalardan ibarettir.
Hesap Uzmanları'nın sorunlarını basın yoluyla tartışmaları, kurul geleneklerine ve etik değerlere uygun düşen bir davranış değildir. Bu nedenle haber kaynağı olarak 'emekli bir kurul' üyesinin anılması, bakanlığımın değerli yöneticilerini zan altında bırakmaya yönelik; sanal bir gerçeklik duygusu yaratmak için başarısız bir 'mizansen' örneği olarak algılanmaktadır.
Hesap Uzmanları, üniversiteyi bitirdikten sonra girdikleri giriş sınavının ardından üç yıllık bir meslek içi eğitimden geçerek ve yeterlik sınavında da başarılı olarak 'kurul üyesi' olurlar. Bu nedenle Hesap Uzmanları Kurulu, 'işe alınan' 'işsizlerden' değil, mesleki bilgi birikimlerini dürüstlük ve tarafsızlıklarıyla taçlandıran 'müntesip' bireylerden oluşur ve doğal bir 'üyelik hukukunun' gerekli bütün unsur ve gelenekleriyle donatılmıştır.
Bu donanımın bir gereği olarak eski deyimleriyle 'ehliyet', 'kıdem' ve 'teamül' bütün köklü kurumlarda olduğu gibi Hesap Uzmanları Kurulu'nun da yazılı olmayan geleneğinin vazgeçilmez üç temelidir. Bu itibarla bakanlığımın her kademesindeki atama ve görevlendirmelerde öteden beri olduğu üzere, bu gibi temel objektif kriterler esas alınmakta olup, hiçbir ayırımcı ve bölücü değerlendirmeye itibar edilmemektedir.
Bütün bu gerçekler karşısında 'emekli bir kurul üyesi'ne ait olamayacağı açıkça anlaşılan dil ve üslup ile kurulumuz hakkında söylenenler, bırakın inandırıcı olmayı 'aldatıcı' olmayı bile başaramayacaktır. Haber kaynağının gerçek ile uzaklığı haberin doğruluğunu tartışmayı gereksiz kılmaktadır.
Kurul olmayı, 'üyelik' iradelerini bilinç, emek, bilgi ve ahlak ile destekleyen bireyler ile başaran Hesap Uzmanları Kurulu, bu standartları taşımayan hiçbir söylentiye itibar etmeyecektir.
Hesap Uzmanları Kurulu varlığını borçlu olduğu ve hiç unutmadığı bu geleneğe, bu bilince ve ilkelere sahip çıkmayı ve yaşatmayı sürdürecektir.
Okuyucularınızın Hesap Uzmanları Kurulu ve Maliye Bakanlığı hakkında yanlış bilgilendirmelerin önlenmesi açısından bu açıklamamızın gazetenizin söz konusu haber-yazının yayımlandığı köşesinde yayımlanmasını önemli rica ediyorum.’’
Biz kurulun nasıl önemli bir işlevi olduğunu biliyoruz. Ama biz başka şeyler yazmıştık; ünlü yolsuzluk dosyalarını ortaya çıkaran teftiş raporlarını hazırlayanların ne olduğunu, liyakat yerine başka etkilerin dikkate alındığını, tenzili rütbeye uğrayanları ve 'vekálet' görevlerden söz etmiştik. Sayın Unakıtan'dan bunların da yanıtını beklerdik.
Sanal kumar patladı
BİR okurumuz ciddi bir konuda uyarıda bulunuyor:
‘‘Sosyal yapıyı deforme ettiği gerekçesiyle kapatılan kumarhaneler sanal ortamda arz-ı endam etmeyi sürdürüyor. Türkiye'de kumarın en büyüğü bilgisayar ekranlarından oynanıyor.
İnternet üzerinden yurtiçi ve yurtdışından yayın yapan bahis sitelerinde oynanan müşterek bahisler, kapatılan kumarhanelerden daha büyük sosyal yaralar açacak. Futboldan tazı yarışlarına, basketboldan beyzbola, buz hokeyinden tenise her spor dalı ve dünyanın her yerindeki spor organizasyonu için limitsiz bahis oynanabiliyor. Bir maçta ilk korneri hangi takımın atacağına dair bile bahis yapılıyor.
Türkiye'deki tüm bankalar, bu bahislerle oyuncuya cazip rakamlarla gel-gel yapıyor. Üstelik yaş sınırı da yok. Bilgisayarı açmayı, internete girmeyi bilen her çocuk bu sitelerle, dolayısıyla da kumarla çabucak tanışabilir.
Örneğin, dün akşam (önceki akşam) oynanan Çaykur Rizespor-Fenerbahçe maçında Fenerbahçe'nin galibiyetine 10 milyon lira yatıranlar sarı lacivertli takım maçı aldığı takdirde ortalama 6 milyon lira kazanıyorlar!’’
Gerçekten son günlerde bu konuda çok uyarı alıyoruz. Kaçak oyunlarla çok ciddi bir vergi kaçağı, çok önemli bir kayıtdışılık oluyor. Hükümeti ve sivil toplumu uyarıyoruz. Bilgisayar ekranlarında sosyal patlamalar olma ihtimali çok yüksek! Bizden hatırlatması.
Namaz molası
ANKARA'dan Malatya'ya gitmek üzere Aksoğanoğlu Turizm'in 34 PSS 34 plakalı aracına (30.1.2004) bindik. Bu otobüs mola yerine 15 dakika kala durdu. Biz problem mi var diye bakınırken bir bay ve bayan inip mescide doğru ilerlemeye başladı. 4-5 kişi beraberce şoföre neden durduğumuzu sorduğumuzda, bize namaz için durduğumuzu, bunun bir ihtiyaç olduğunu, durumun bizi ilgilendirmeyeceğini bağırarak söyledi. Tartışma kızışınca otobüstekilerinden biri bize Allahsızlar diye de bağırdı. O sırada mescitten dönen yolcular sanki hiçbir şey olmamış gibi yerlerine oturdular. Aynı durum akşam 17.30'da da yaşandı. Bu ne duyarsızlıktır anlamıyoruz. Yolculuklarda namaz molası olur mu? Demokrasinin anlamı bu değildir.
Bahar EROĞLU
Mesaj panosu
HAKKARİ'de edebiyat öğretmenliği yapan Tarhan Şimşek, ilçe ve köylerdeki tüm kütüphanelerde kitap sıkıntısı yaşandığını belirterek bir kitap toplama kampanyasıyla yardımlarınızı bekliyor. (0 438 211 49 23)
TÜRKİYE Atom Enerjisi Kurumu'nda çalışan bir grup memurdan: ‘‘Bir kamu kurumunda aynı masa etrafında çalışan, aynı işi yapan iki memurdan birine yüksek maaş ve yılda 6 maaş ikramiye vereceksin, diğerini sefalete terk edeceksin. Yıllardır süren bu rezalete dur diyen yok mu?’’