‘Tutuklu vekil’ formülleri

MHP dahil muhalefet tutuklu vekil sorununun çözümü hakkında uzlaşınca AKP’nin elinde ‘hayır’ demek için ‘Karayılan’ın milletvekilliği’ tezinden(!) başka çare kalmamıştı.

Haberin Devamı

Esas baklayı Yalçın Akdoğan ağzından çıkardı tabii, “Millet tutukluların salınmasını istemiyor”muş. (AKP’nin bir anketine göre kamuoyunun % 65’i de istemiyormuş!)
Bu cümleyi normal Türkçeye çevirdiğimizde “Bizim seçmenimiz istemiyor” çıkıyor, çünkü milletin diğer yarısı bu insanları tutuklu olduklarını bile bile oylarıyla Meclis’te görevlendirdi!
Bu noktada söz konusu insanlık ayıbının sorumlusunun iyice ortaya çıkması için muhalefetin daha dinamik olması, AKP’nin ilk öneriye ‘hayır’ diyerek tutuklu vekillerin tutukluluk halinin devamına karar vermesi üzerine saçmasapan Karayılan gerekçesini bile etkisiz kılacak bir dizi alternatif formülü hemen Cemil Çiçek kanalıyla yeni öneri olarak ortaya koyması gerekmekte kanımca. Balbay’ın ve diğerlerinin çocuklarına, hele de umutlar yükseltildikten sonra, artık her gün ekstra bir işkence.
Bu nedenle hem görünürdeki itiraz gerekçesini etkisiz kılacak, hem detutukluluk “cezası”nın uzamasının sorumlusunu netleştirecek şu yeni formülleri görüşlerinize sunuyorum:
NELER OLABİLİR
1- CMK’nın 100. maddesine “Milletvekilleri hakkında verilen tutuklama veya tutukluluğun devamı kararları TBMM tarafından onaylanırsa yürürlüğe girer” cümlesi eklenir. Böylece AKP’nin “Terör suçlamaları dokunulmazlık zırhına girmesin” hassasiyeti zedelenmez, o tip suçlardan yargılamalar sürer, ceza kesinleşirse hapse de girilebilir, ama milletin Meclis’te çalışmak üzere görevlendirdiği kişilerin tutuklanıp tutuklanmayacağına son kararı milletin temsilcileri vermiş olur. AKP’liler diledikleri durumlarda, sözgelimi Karayılan seçilirse(!) tutuklamaya olumlu oy verirler. Bu uygulama temelsiz değil, malum, idamın kaldırılmasından önce idam cezaları için de böyle bir Meclis aşaması vardı. Milletvekilleri için diğer vatandaşlardan ayrı bir onay adımı olmasının da mantığı var; milletin verdiği görev ile yargının verdiği karar arasında bir çelişki olduğunda ek bir işlem gerekmesi doğal.
Alternatifler:
2- CMK’nın 100. maddesine “Milletvekilleri hakkında verilen tutuklama veya tutukluluğun devamı kararları Cumhurbaşkanı tarafından onaylanırsa yürürlüğe girer” cümlesi eklenir. Bunların hiçbiri Anayasa’ya aykırı değil. Ama ipe un sermek adına Anayasa’ya aykırılık iddiasında bulunulursa, bir-iki hafta içinde hayata geçirilebilecek şu formüller şimdiden hazır edilmelidir:
3- Anayasa’nın 83. maddesine “Milletvekilleri hakkında verilen tutuklama veya tutukluluğun devamı kararları Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanırsa yürürlüğe girer” cümlesi eklenir. Aslında en mantıklı sistem bu. İlk sırada önermememin sebebi CMK’ya hızlıca Anayasa Mahkemesi’nin görevleriyle ilgili bir madde koymanın Anayasa’ya aykırı olduğunun iddia edilebilecek olması, Anayasa’yı çok umursayan uzmanlar tarafından.
BAŞKA VERSİYONLAR
Yukarıdaki CMK önerilerinin “Anayasa versiyonları” da olabilir tabii:
4- Anayasa’nın 83. maddesine “Milletvekilleri hakkında verilen tutuklama veya tutukluluğun devamı kararları TBMM tarafından onaylanırsa yürürlüğe girer” cümlesi eklenir.
5- Anayasa’nın 83. maddesine “Milletvekilleri hakkında verilen tutuklama veya tutukluluğun devamı kararları Cumhurbaşkanı tarafından onaylanırsa yürürlüğe girer” cümlesi eklenir. Her durumda, özellikle de iş “Anayasa değişikliği olmadan bu iş çözülmez” noktasına getirilirse muhalefetin “o zaman önce Anayasa’nın bu maddesi değişsin, uygulansın, yeni anayasa yazımına sonra devam edelim” demesi mantığın gereğidir. Demokraside yaşamıyoruz ama ne demişler, “Demokrasilerde çare tükenmez”. Daha nice sağlam argümanlar bulunabilir. Yeter ki muhalefet
arkadaşlarını yalnız bırakmamaya kararlı olsun.
Prof. Dr. Cem SAY
Boğaziçi Üniversitesi

Haberin Devamı

Kongre değerlendirmeleri

Haberin Devamı

Genel Merkez zorladı örgüt kendini kastı

CHP İstanbul İl Kongresi sonrasında geriye bakıldığında neler görünüyor:
Eski bir milletvekili “Bu kongre ölü doğmuştur” diyor. Gerçekten heyecan var mıydı, yoktu. Topluma bir mesaj var mıydı yoktu. 12 bin kişilik salonda 3-4 bin üye getirmek CHP’ye yakışır mıydı? Bir genel başkan, böyle zayıf bir kalabalığı gördüğünde kendisine ‘Komplo mu yapılıyor’ diye düşünmez mi? İl yönetimi seçiminde 632 delege oy kullanıyor, 282 oy Salıcı, 158 Özcan alıyor, 184 oy da iptal ediliyor.
Ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: Salıcı neredeyse yarı oyun biraz azıyla seçilebiliyor. Başka bir hesaba göre de, Salıcı tüm delegelerin % 40’ının oyunu ancak sağlayabiliyor. Üstelik bu delegelerin neredeyse çoğunlukla değiştirildiği düşünülürse, İstanbul kongresi ‘birlik ve bütünlük mesajı vermekten uzaktı. Görünen tablo, ‘iktidara yürüyüş’ kongresi değildi. Sonuçta, salonun boşluğu bir yana sandıklar da parçalı oldu, yani taban ve örgüt, Genel Merkez’in dayatmalarına’ karşı kendini ‘kastı’.
Bu sonuçlar, Kılıçdaroğlu’nun çevresine karşı bir ‘güvensiz’lik sayılabilir mi? Bir partili bize şunu söyledi:
“Gürsel Tekin, yüreğimi elime aldım diyor. Peki, Genel Merkez’den ‘yüreğini eline alan’ kim var? Erdoğan Toprak ve çevresinin dayatmaları, Kılıçdaroğlu’nu sevimsiz bir noktaya çektiğini gösteriyor.”
CHP İstanbul örgütünün, bir-iki ay sonra yapılacak kurultay öncesinde kendisini ‘boşlukta’ bıraktığını ve gelecek günlerin sancılı olacağını söylemek mümkün.

Haberin Devamı

Artık öğretmenler mi okulu asıyor

HAVALAR ısındı. İstanbul’daki bazı okullarda öğretmenlerin derslere girmediğine şahit oluyoruz. Bazı öğretmenler öğrencilerden önce havaya girmiş bahar aylarında. 8. sınıflar liseye girme derdinde okulu es geçerken, 6. ve 7. sınıfların da çoğu dersleri boş geçiyor. Okullar mayısta kapanıyor da bizim mi haberimiz yok!
İlköğretim müdürleri öğretmenler üzerinde disiplin sağlayamıyorsa, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri okullara sahip çıksın lütfen.                 
S. D.

Biliyor musunuz

CHP Şişli Belediye Meclis Üyesi Dursun Çaltı’nın, 1931 yılında Cumhuriyet’in ilk kalkınma hamlesinin ürünü olarak bilinen Mecidiyeköy’deki eski Tekel Likör Fabrikası içerisinde bulunan tarihi binaları ‘Kurul kararına rağmen Bakanlık oluruyla apar topar yıkması nedeniyle’ Viatrans-Meydanbey grubu yetkilileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu...
WASHINGTON’daki Amerika Atatürk Derneği tarafından CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi’ye 19 Mayıs günü ‘2012 Yılı Özgür Basın ve Demokrasi’ ödülü verileceğini...

Yazarın Tüm Yazıları