Türkiye’yi çöplük ve küllük yaparsak sonuç böyle olur
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
TÜRKİYE Gençlik Federasyonu Genel Başkanı Rıza Sümer, İzmir’de yanan ormanlardaki alevlerin yürekleri dağladığını, ağaç, bitki ve hayvanları yakarak doğaya soykırım yapılan ortamı yoketmeyen asıl suçluların kamu ve yerel yönetimlerle halkın içinde bulunduğunu söyledi.
Aylar önce, Başbakanlığa, Çevre ve Orman Bakanlığı’na, valiliklere ve belediye başkanlıklarına orman yangınlarının önlenmesi ve ormanların insandan korunması konusunda somut öneriler yaptıklarını, ancak hiçbir olumlu adımın atılmadığını belirten Sümer, şunları dile getirdi:
"Orman yangınları Türkiye’de doğaya karşı bir soykırım haline gelmiştir. Gerçek suçlular yerel ve kamu yönetimleri ile halkın içindedir. Ülkemiz halk tarafından küllük ve çöplük olarak kullanılmaktadır. Orman yangılarına büyük ölçüde bu tutum neden olmaktadır. Yerel yönetimler, ilgili kamu kuruluşları, siyasal partiler, sendikalar, meslek örgütleri, medya ve toplum, bu sağlıksız ve çirkin durumu sadece izlemekte, yangın çıktıktan sonra timsah gözyaşları dökülmektedir.
Türkiye, yangını söndürmek için olduğu kadar, yangın çıkmaması için önlem almalı, kamu, özel ve gönüllü kuruluşlardan muhtarlara kadar, tüm kesimleri sürece katmalı, koruma, kollama, eğitim ve ceza işlemlerine ağırlık vermelidir.
Biz iki yıla yakındır ülkenin çöplük haline geldiğini, orman yangınlarının da önemli ölçüde bu çok utanç verici ve üzücü nedene dayandığını, adeta çığlık çığlığa haykırıyoruz. Çığlığımızı en çok medyadaki arkadaşlarımızın duymasını ve bu çığlığı halka taşımasını beklerdik. Ne yazık ki çığlığımız, halkla değil, ormanlardaki ağaçların, yeşilliklerin ve hayvanların ölüm öncesi çığlıkları ile buluştu.
Türkiye’de; çocuk, genç, yaşlı, erkek, kadın; memur, polis, asker, avukat, işçi, mühendis, sporcu, müteahhit, esnaf, sanatkar, pazarcı, öğretmen, doktor, belediye çalışanı, gazeteci, öğrenci, öğretim görevli ve üyesi, din görevlisi, emekli, siyasetçi diye tanımlayabileceklerimiz de yerlere sigara izmariti ve çöp atmaktadırlar. Devlet ve halkın içindeki bir avuç yurtsever ve çevreci insan, kendi mensuplarına ve halkına karşı, ülkeyi ve doğayı korumak gibi, çok ağır ve talihsiz bir görevle karşı karşıyadır. Sigara ve izmarit atma yasağına karşı, her gün milyonlarca insan suç işlemekte, TBMM’nin yetki verdiği kuruluşlar da bu insanlık dışı, yangın, hastalık ve ölüm üreten kötü gerçeği sadece izleyerek suç ortağı olmaktadırlar.
Türkiye, insanların neden olduğu çevre kirliliği ve orman yangınlarında acı, çirkin, suç ve utanç dörtgeni içindedir."
CHP’ye oy verdik, biraz da hizmet bekliyoruz
KARYAĞDI Sokak’ta oturan bir Çankayalı olarak 2-3 hafta önce başlayan doğalgaz kazı çalışmalarının bitmesini dört gözle bekledim; çünkü bu yaz sıcaklarında tozdan topraktan ne evlerimizin camlarını açabiliyorduk, ne balkonda oturabiliyorduk. Ne de yaya olarak sokağımızda yürüyebiliyorduk.
Nitekim çalışmalar sona erdi, kazılan çukurlar topraklarla örtüldü, iş makineleri ve tüm çalışanlar birden ortadan kayboldu.
Ancak kazılan yerler toprakla örtüldüğü için bu işlek sokaklarda halen tozdan kurtulmuş değiliz. En kısa mesafeyi bile arabayla gitmek durumunda kalıyoruz. Ayrıca asfaltın bozulmasıyla Karyağdı Sokak’in Rus Elçiliği kısmında trafik tek şerit olarak sağlanabiliyor. Çünkü yolun bir kısmı asfaltın altında almış toprak şeklinde... Kazı ekipleri ortalığı o şekilde bırakıip giderlerken asfaltlama işinin belediyeye ait olduğunu ve bir aya kadar asfaltlama yapılacağını söylediler.
Karyağdı Sokak, (ayrıca Rus Elçiliğinin çevresindeki tüm sokaklar, Portakal Çiceği, Enis Behiç, Kuloğlu, Dedekorkut Sokak) bir sokak olduğu için yolu asfaltlamak Çankaya Belediyesi’nin görevi ve söylendiği gibi bu iş bir aya halledilecekse biz mahalle sakinleri olarak buna isyan edeceğiz!
Miray ATACANLI
GÜNÜN SÖZÜ
"İşsizlik sigorta fonu amaç dışı kullanılamaz. AKP iktidarı fon’dan elini çek!"