Türkiye seçim yorgunu bir ülke...

2000 yılından bugüne dek üç anayasa değişikliği halk oylaması, beş yerel seçim, yedi milletvekili ve üç de cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere 18 kez seçim ve halk oylaması yapıldı.

Haberin Devamı

Bunun için 16 kez sandığın yolunu tuttuk. Ortalama her bir buçuk yılda bir oy kullandık.

2023’te yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri sonuçlarıyla bu yılın mart ayında yapılan yerel seçimlerin sonuçları büyük bir değişime işaret etti.

Cumhurbaşkanlığı ve iktidar makamının AK Parti’ye emanet edilmesinden bir sene sonra, ülke genelinin büyük bir çoğunluğunda yerel iktidarların CHP’ye geçmesi zihinlerde önemli bir soruyu uyandırdı.

Yerel seçim sonuçları, erken seçim yapılmasını gerektirir mi?

Konuyu işleyen Hüseyin Tapınç yanıtın karmaşıklaştığına dikkat çekerek “Burada mesele ana muhalefet partisinde düğümleniyor” diyor. Özgür Özel’in kendisinin ve partisinin bir erken seçim talebi olmadığını, ancak iktidarın verdiği sözleri tutmaması halinde halkın erken seçim istemesinin kaçınılmaz olabileceği sözlerini hatırlatan Tapınç, yazısını “Önemli olan, bu çağrıyı yapıp yapmayacağınız ve bir sonraki adımın sorumluluğuna talip olup olmadığınızdır” diye bitiriyor.

GÜNÜN SÖZÜ

“İşi cıvıtmayın, mantığın dışına çıkmayın. Esas şudur. Türkiyeli değil,Türküm!”

İlber ORTAYLI

Haberin Devamı

ERHAN AFYONCU’NUN TEPKİSİ

MİLLİ
Savunma Üniversitesi Rektörü, tarihçi Erhan Afyoncu son yıllarda artan ‘Türkiyeli, ‘Türkiyeliyim’ ibarelerine tepki gösterdi. Afyoncu “Bu kelimeler tarihi temeli olmayan, tarihte kullanılmamış ifadelerdir. Türk’üm, Türk milliyetçisiyim veya Türkçüyüm denir. İspanyol İspanyalıyım, Fransız Fransalıyım diyor mu?” diye paylaşımda bulundu.

Afyoncu daha sonra şunları söyledi:

“Türkiyeli, Türkiye vatandaşı, Türkiye bayrağı ifadelerinin kullanılması baştan sona yanlıştır. Tarihe ve Anayasamıza göre, Türk ve Türk bayrağı deriz. Unutmayın her şey gelip geçer, Türklük baki kalır.”

“AZ KAZANANDAN AZ ÇOK KAZANANDAN ÇOK VERGİ ALINSIN DA...”

DİLİM DİLİM SOYULMAYALIM

CHP ekonomi heyeti ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bayram sonrası bir araya gelerek memur ve işçinin oldukça yakındığı vergi dilimini masaya yatıracak. Görüşmede olası vergi oranı indirimleri değerlendirilecek.

Can yakan hayat pahalılığında zorlukla geçinen emekçi bir darbe de yüksek vergi diliminden yiyor. Yıl sonuna doğru artan vergi oranları ücret ve maaşları kuşa çeviriyor.

Haberin Devamı

Ocak ayında yüzde 15’le başlayan vergi dilimi yıl içinde ve yılın sonuna değin gelirin tutarına göre aşamalı yüzde 20, 27, 35 ve 40’a yükseliyor, maaş ve ücretlerden yüksek oranlı kesintiler yapılıyor.

Maaş ve ücretlerdeki kısıtlı artışlar yüksek vergi diliminden ötürü anlamını yitiriyor. Milyonlarca işçi ve memur, yıllardır yakındığı vergi yükü altında eziliyor.

2005 yılında gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 13.5 katı iken günümüzde 7 katı olarak hesaplanıyor. Toplam vergi yükünün yüzde 70’den fazlasını emekçinin sırtladığı dikkate alınırsa yük altında ezildikleri net olarak ortada .

Hani vergide adalet! Patronlara uygulanan 5 puan SGK prim desteğinin çalışanlara da yansıtılması, damga vergisinin kaldırılması. Yani çalışanlar diyor ki; paramız pul olmasın. Şükrü KARAMAN

Haberin Devamı

ASKERİ HASTANELER AÇILSIN

CHP
Ankara Milletvekili Semra Dinçer, askeri hastanelerin kapatılmasını TBMM gündemine taşıdı. TBMM’de görüşülen Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine CHP Grubu adına söz alan Dinçer, Türk ordusunun NATO’nun ikinci büyük ordusu olmasına rağmen askeri hastanesi olmayan tek ordu olduğuna dikkat çekerek; “Öyle bir ülke düşünün ki 500 binden fazla askeri olsun, dört bir yanında bin bir türlü güvenlik tehlikesi olsun, terörün her türlüsüyle yıllardır mücadele etsin ama ordusunun askeri hastanesi olmasın. Bu durumda olan Türkiye’den başka bir ülke yoktur” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

PAZARLAMANIN NOSTRADAMUS’UNUN YENİ KİTABI ÇIKTI

FÜTÜRİST Faith Popcorn
’un öngördüğü 17 trendin etkilerini Türkiye örnekleri ile anlatan ve geleceğe dair bir yol haritası sunan ‘The Art of Predicting the Future Trends’ kitabı çıktı. Kitaba yazdığı önsözde Popcorn, bu trendlerin çeşitli alanlardaki etkilerini derinlemesine analiz etmelerinden dolayı yazarlara minnettar olduğunu ifade ediyor. World Future Society Asya Başkanı Murat Şahin de bir önsöz ile kitaba katkıda bulundu.

Kitabın editörlerinden Doç. Dr. Nurdan Tekeoğlu “Kitap, iş dünyası liderleri, pazarlamacılar, genç girişimciler ve meraklılar için, geleceği hayal etme, öngörme, uyum sağlama ve başarılı olma araçlarını sunuyor” diyor.

Haberin Devamı

Sonbahar aylarında Türkçesi çıkması planlanan kitabın İngilizcesi olan ‘The Art of Predicting the Future Trends’ öğrenciler, akademisyenler ve iş insanlarına katkı sunmak üzere Scala Yayınları’ndan satışa sunuldu.

BİZ KİMİZ, YENİ BİR SİYASİ SİSTEMİZ

BİZİM
Değişim ve Yükseliş Derneğimiz 30 Mayıs 2024 tarihinde kurulmuştur. Derneğimiz hiçbir siyasi partinin arka bahçesi, yan veya ön bahçesi değildir. Yine derneğimiz hiçbir siyasi partinin karşısında da değildir. Biz mevcut sistemin aksaklıklarını, demokrasinin bölen parçalayan taraflarını gidermeyi amaç edinmiş bir topluluğuz. Yıllardır istenen birlikteliği bir türlü sağlayamamamızın sebeplerini ortadan kaldıracak öneriler ortaya koymaya çalışacak bir derneğiz.

Derneğimiz, uzman meclis ve milli koalisyonu, partizanlığı geriye itecek yol olarak görmektedir.

Özetle derneğimiz yeni bir siyasi sistem, yeni bir düzen için çalışacaktır. Bu görüşleri bütün siyasi partilere, bütün meslek kuruluşlarına basın ve televizyon mensuplarına ve milletimize anlatacaktır. Rıza Müftüoğlu

Yazarın Tüm Yazıları