Paylaş
Deniz Feneri ile ilgili olarak ‘Yüzyılın Yolsuzluk Oyunu’ adlı kitabıyla dikkat çeken Küçükkaya, Deniz Feneri skandalında, gelinen son noktayı konuştular. Küçükkaya, çok önemli bir ayrıntıyı 15 yıl öncesine giderek şöyle anlattı:
“Halil Bey siz de çok iyi hatırlarsınız. 1990’lı yıllarda Mercümek skandalı patlak vermişti. Süleyman Mercümek olayı... Deniz Feneri olayında bir yıldır düşündüğüm bir nokta var. Mermücek’i araştıran Türk savcılar Almanya’ya gitmişlerdi. O zaman Cumhuriyet’in gece polis muhabiriydim. Bir gece yarısı İstanbul’a döndüler. Elleri yüklüydü. Bavullar dolusu belgeyle geri dönmüşlerdi. Ben o savcıları ve bavul dolusu belgeleri Atatürk Havalimanı’nda fotoğrafladım. 2009 yılında Ankara’da Deniz Feneri e.V bağlantılı bir soruşturma yürütülüyor. Ancak soruşturmayı yürüten savcılar hâlâ Almanya’ya gitmediler. Almanya’daki önemli isimleri sorgulamadılar. Yalnızca bu bile Türk savcıları üzerinde siyasi baskı olduğunun kanıtıdır. Neden Türk savcıları Almanya’ya gitmez. Olayı bizzat yerinde araştırmaz. Bavullar dolusu belgelerle geri dönmez. Ve o dönüş Esenboğa Havalimanı’nda meslektaşlarım tarafından fotoğraflanamaz. 1990’lı yıllarda Almanya’ya giderek yine Türk yurttaşlarını ilgilendiren bir yolsuzluğu araştıran savcılar 2009 yılında bu ülkeye neden gitmiyor?.. Bu sorunun yanıtını Adalet Bakanlığı vermeli?”
Ramazan yardımını almayanlar kovulmuş
İSTANBUL Milletvekili Ufuk Uras’ın, TMSF tarafından el konulan Bursa’daki ‘Olay Medya Grubu’nun bugünkü satışından önce 12 kişinin iş akitlerinin feshedildiğini hatırlatarak sorusunda şöyle diyor: “Ramazan Bayramı öncesinde kurum tarafından dağıtılan hediye paketini kabul etmeyen personelin işten çıkartıldığı doğru mudur? El konulduğu gün kurumda kaç personel çalışmaktaydı? Bugüne kadar kaç personel işten çıkartılmıştır? İşten çıkartılan personelin tazminatları hangi kurum tarafından ödenmiştir? Taşeron firmalardan hizmet alımı yapılıyorsa, hangi kriterler salt dikkate alınmaktadır.”
Müteahhitten müsteşar olur mu
CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel, Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Mustafa Demir’e soruyor: “12.09.2009 tarih ve 27347 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2009/11236 sayılı karar uyarınca Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Müsteşarlığı’na Şaban Önder Kıraç 657 sayılı Kanun’un değişik 92. maddesi ve 2451 sayılı kanunun 2. maddesi gereğince atanmıştır.
Bu itibarla;
1. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Müsteşarlığı’na ataması gerçekleştirilen Sayın Şaban Önder Kıraç’ın ortağı ve müdürü olduğu Megaron Mimarlık Planlama ve Ticaret Ltd. Şti. 2002–2009 yılları arasında Bakanlığınızın açtığı herhangi bir ihaleyi kazanmış mıdır? Böyle bir ihale mevcut ise ihalenin tarihi, konusu ve bedeli nedir?
2. Sayın Şaban Önder Kıraç’ın müsteşarlık görevine atanmadan hemen önce ortağı ve müdürü olduğu Megaron Mimarlık Planlama ve Ticaret Ltd. Şti.’nin yeterlilik belgesinin tarihinin 2012 yılına dek uzatıldığı iddiaları doğru mudur?
3. Bayındırlık İskân Bakanlığı Müsteşarlığı’na özel şirket sahibi bir müteahhidin atanması alışıldık bir uygulama mıdır?
Dere yatağında bir mezarlık
BU mezarlık nasıl bu hale gelmiş diye soruyorsunuz haklı olarak. Ayamama Deresi’nin kolu Cebeci deresinin üzerine mezarlık yaparsan sonuç böyle olur. Bu yer Gaziosmanpaşa sınırları içinde... Bunun gibi belki 50 resim var elimizde; CHP Büyükşehir (Üsküdar) Belediye Meclisi üyesi Doğan Tekel getirdi. Bu dere yatağına ‘kaçak mezarlık’ olur mu, olmuş gitmiş. Tekel “Buranın 1994-95 yıllarında doldurularak mezarlık haline getirilmesi emrini veren Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, uygulayan da Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Recep Koral’dır. Bugün biri Başbakan, biri de milletvekili... Bu tablo dincilik siyaseti yapanları hiç utandırmıyor mu? Bu mezar sahiplerinin söyleyecekleri bir söz yok mu?” diyor.
Biliyor musunuz
CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen’in bugünkü Türkiye-Ermenistan milli maçına izleyiciler tarafından Azerbaycan bayrağı sokulmasının yasaklanmasıyla ilgili olarak İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a “Bursa Valiliği’nin aldığı bu kararın derhal iptal edilerek Azerbaycan bayrağının tribünlere sokulmasının serbest bırakılması düşünülmekte midir?” biçimindeki sorusundan sonra Valiliğin bu yasağı kaldırdığını...
FAZIL Hüsnü Dağlarca’nın 1. ölüm yıldönümünde yarın Karacahmet Mezarlığı’nda kabrinin ziyaret edileceğini, Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin’in de, Türkiye genelinde yükseköğretim düzeyinde ve her yaştan şiirseverin okullarda Dağlarca şiirleri okumaya çağırdığını...
Paylaş