Paylaş
Ümit Özdağ, Yeniçağ’daki köşesinde devletin valisinin bu sözüne karşılık şöyle diyor:
‘Bu açıklama Türk bürokrasisinin kafasının ne kadar karışık olduğunun göstergesidir. Van Valisi’nin kafasına göre Türkiye bölünmüştür. Böyle bir anlayışın Türkiye’yi götüreceği nokta açıktır. Daha da üzücüsü devletin hiçbir kademesinden bir tepkinin gelmemesidir.’
ŞİRİN’İN DUYURUSU
İstanbul Bağımsız Milletveki Emin Şirin ise Başbakan Erdoğan’ın benzer bir konuşması üzerine, şöyle bir suç duyurusunda bulunuyor: ‘Bu ifade Anayamızın 66. maddesindeki ‘Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür’ ifadesi ile çelişki içindedir. Türkiye Cumhuriyeti’nde kurucu halklar yoktur. Türkiye Cumhuriyeti’nde sadece, Lozan Antlaşması’nın belirlediği azınlıklar hariç, Türk halkı vardır.’
Başbakan olsun, vali olsun acaba Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı hiç okumadılar mı? Acaba bu sözlerle kafalarında neyi amaçlıyorlar?
Kayseri, futbola egemen oluyor
FUTBOL Federasyonu Genel Kurulu 22-23 Temmuz’da yeni başkanı ve yönetim kurulunu seçiyor. Başkanlığa aday olan Levent Bıçakçı’ın adaylığı üzerinde herkes ittifak durumunda... Haluk Ulusoy ‘baskılara’ dayanamayarak adaylıktan çekildiğini açıkladı. Eski Spor Bakanı Mehmet Ali Yılmaz ise ‘Bakan olduğum dönemde özerkliği gerçekleştirmiş ve delegasyona yetkiler vermiştim. Bu nedenle alacaklıyım. Şimdi icazet istiyorum’ diyerek Bıçakçı’nın karşısına aday olarak çıktı.
Bıçakçı, İstanbul (E) Lisesi mezunu; Turgut Yılmaz ile aynı dönemde okumuş... İÜ Hukuk Fakültesi’ni bitirmiş, ‘Miras hukuku’ üzerinde doktora yapmış... Babası Hayrettin Bıçakçı da tanınmış bir avukat... Levent Bıçakçı Halen Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyet üyesi ve ünlü eğitimci, bağışçı Kadir Has’ın da avukatı... Nitekim Bıçakçı bundan bir süre önce Has’ın bir açıklaması nedeniyle avukatı olarak köşemize konuk olmuştu.
Bıçakçı, Emin Cankurtaran’la birlikte futbol dünyasına girdi. Bu firmada görevli Şener Erzik’le yakın oldu. UEFA Tahkim Kurulu Başkan Yardımcılığı’nı yürüttü, bu nedenle Avrupa’da bir Türk olarak isim yaptı.
Başarılı bir hukukçu olan Bıçakçı’nın, federasyon başkanlığına aday olması kimin aklına geldi.
Başbakan Erdoğan bu seçime karışmayacağını bildirmişti.
Bir dostumuza göre, Bıçakçı’nın adı Abdullah Gül tarafından gündeme getirildi. Çünkü Bıçakçı Kayserili ve Kayserili işadamı Kadir Has’ın avukatı.
Futbol yönetimimiz artık Karadenizli spor adamlarının egemenliğinden çıkıyor mu?
Hasır altı edilmesin
OKUL önlerinde öğrencilere uyuşturucu satan, çocuklarımızı eroine alıştıranların lideri konumunda olduğu iddia edilen kişiyle, cep telefonunu eline alıp tuşlarına basarak bu kişiyi (hür iradesiyle) arayan ve çocuklarımızdan sorumlu olan kişi (MEB Bakanımız) arasındaki ilişki hasıraltı ediliyor. Mustafa Bayram’ın başı sıkıştığında yardım isteyebileceği kişilerden biri olan (durum bunu gösteriyor) Milli Eğitim Bakanımız, çocuklarımızla ilgilenmeye devam ediyor. Tamam, Türkiye yozlaştı, tamam artık değer meğer takmıyoruz ama bu kadarına da da pes denmez de ne denir? Çocuklarımızın ne suçu var? Onların eğitimiyle görevli bir bakan olarak, çocuklarımızı eroinle zehirleyen bir şebekenin kapsama alanına ister istemez adınızı soktunuz. Özür dilerim ama ben artık size inanamam, güvenenem.
B. UĞUR BANOĞLU
Trafik Allah’a emanet
İSTANBUL’da İl Trafik Komisyonu, Trafik Müdürü ve trafik polisi var mı? 13 milyonluk koca şehirde Allah’a emanet trafiği biz görüyoruz da yetkililer görmüyor mu? Hangisini anlatalım ki; her iki Köprü gişelerindeki yığılmaları mı? Kadıköy rıhtımını mı? İSTOÇ’un karşısındaki ters yolu kullanan araçları mı? Bağdat Caddesi’ndeki magandaları mı? Yolun ortasında duran taksileri mi? Trafik ışıklarına aldırmayanları mı? Tıkanıklık yaratan kamyonları mı? Sanki Bengladeşteyiz. Kimse park yasağı dinlemiyor. Bu durumda yol kesip göstermelik trafik kontrölünü bırakın da yollarda pusuya yatın. Motosikletli polisleri devreye sokun. Plan yapın. Hadi ortaya çıkın. Bunları size halk mı öğretecek? Görevinizin karşılığını verin?
Şahinderesi katliamı
EDREMİT İlçesi’nin Altınoluk Beldesi’ndeki Şahinderesi ve çevresi on binlerce yılda oluşmuş bir doğa harikasıdır. Havasındaki oksijen oranı bakımından dünyanın ikinci önemli noktasıdır. 6-7 yıl öncesine kadar, derenin çevresinde sincaplar, ördekler, balıklar ve kuşlarla bütünleşen bitki örtüsü eşsiz bir doğal güzellik sunmaktaydı. Maalesef artık bu ekosistem, ağaçların kesilmesi, atık suların dereye karışması sebebiyle tahrip edildi. Derenin deniz suyuyla karışmasından dolayı plajlarda yosunlaşma bile yaşanıyor. Şimdi de sahilde işportacılara yer açılıyor. Bir doğa katliamının yaşandığının kimse farkında değil. Bu duruma kim dur diyecek?
Feridun ÖZGEN- ÇEKÜL Vakfı Kurucu Mütevelli Heyet Üyesi
Şartlı ‘evet’e hayır
FRANSA Cumhurbaşkanı ve bazı bakanları Türkiye’nin AB üyeliğine, şartlı ‘evet’ diyorlarmış. Dış görünüşte de haklılar bence... Fransa’da yaşamış biri olarak söylüyorum bunu...
Fransa’nın Valance şehrinde bir Ermeni Anıtı gördüğümde şaşırdım. Bir Türk askeri, Ermeniyi ayaklar altına almış ve yılan gibi eziyordu. Üzerinde de 1915 Ermeni katliamının yazılı açıklaması vardı. Ermeniler her gün bu anıta taze çiçek koyarak, bu anıyı canlı tutmaya çalışıyorlarmış. Bu propoganda Paris ve diğer şehirlerde de yaşanıyor. Şimdi soruyorum: Bunlar olurken biz ne yaptık? Eğer biz de etkili bir karşı propoganda yürütebilseydik, şimdi bu şartlı evetler olmazdı. Lütfen uyanalım beyler. Geç de olsa, haklılığımızı, belgeleriyle Avrupa kamuoyuna sunalım. E. FİRUZBAY-İZMİR
Mesaj panosu
KOZYATAĞI’nda iki sene önce Kadıköy Belediyesi binaların üzerine yerleştirilen ışıklı ilanları indirmişti veya bina seviyelerine alçatmıştı. Ancak Halk Sokak’taki Pakpen Plaza sürekli olarak geceleri yanmaya devam ediyor. Buranın ayrıcalığı nedir?
Selim ÜNAL
TURİZM Yatırımcıları Derneği ve Okan Üniversitesi bugün Conrad Otel’de 10.00’da, turizm alanında eğitim amaçlı ortak projelerini açıklayacaklar.
EMİNÖNÜ’nde Deniz Otobüsü iskelesi ile Yenicami arasındaki altgeçitte bulunan havalandırma boşluklarındaki şeffaf çatılar bir çirkinlik abidesi. Bu çirkinliği bir düzelten olmaz mı?
A. İrfan YENER
BÜYÜKŞEHİR’in Küçük Çamlıca’daki sosyal tesislerinde ne su var ne de tuvalet. Her hafta sonu vatandaşların akın ettiği bu yer için bir önlem alınamaz mı?
Mazhar ARSLANOĞLU
GÜNÜN SÖZÜ
‘Siyasal ödünler sonucu yıllardır tırmandırılmaya çalışılan etnik ve dinsel bölücülüğün esas kaynağı yurtdışıdır. Ne yazık ki, yurtiçinde de bunların yeterince taşeronu bulunmaktadır.
Bütün sorunların çözümünde de ulusal düşünce hákim olmalıdır. Bunun da özü Atatürkçü düşünce sistemidir.’
(Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu)
Paylaş