Türbanda gerçekler

ANKARA Büyükşehir Belediye Başkanı ve arkadaşları, görevi kötüye kullanmaktan, Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nde yargılanıyorlar.

Sanıklardan Hatice Hasdemir, uyarı üzerine türbanını çıkarmaması nedeniyle duruşmadan çıkarılıyor.

Yargı organlarının kamusal alan olduğu konusunda kimsenin tereddüt yaratmaya hakkı olamaz.

Bir hukukçu dostumuza soruyoruz:

Bu durumda savunma hakkı kısıtlanmış olur mu?

- Hayır. Ne zaman ki türbanı çıkarır, savunma hakkını kullanmakta serbesttir. Doğru, düzgün, dürüst yargılanmada dairenin örnek olacağından kimse tereddüt etmemelidir.

Yargıtay'ın bu konuda kararları var mıdır?

- Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin 5.11.1997 gün ve 13604-15032 sayılı kararı var. Uygulama Anayasa, Yargıtay, Danıştay ve AİHM kararlarına uygundur. Hukuki gerekçesi ise Anayasa'nın 138-4 ve CMUK'un 379. maddesidir.

- Türbanlı avukat Hatice Hasdemir, daha önceki duruşmalarda başı açık şekilde duruşmalara giriyormuş; sanık olunca türbanlı girerek oyun oynamış olmuyor mu?

AVUKATIN OYUNU

- Aynen öyle... Avukat Hasdemir'in, disiplin suçu işlenmesi nedeniyle Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanlığı'nca, hakkında doğrudan işlem yapılması için, levhasına kayıtlı olduğu baro başkanlığına duyuruda bulunması gerekir. Haberleri ihbar sayarak ilgili baro başkanlığının disiplin suçu incelemesi başlatması beklenebilir.

Avukatlığın müeyyidesi...

- Avukatlık, meslek kurallarının 4. maddesine göre özel yaşamında da gerekli özeni göstermesi beklenen farklı meslek grubudur. Avukatlık Yasası'nın 49., meslek kurallarının 20. maddesine göre Türkiye Barolar Birliği kılık, kıyafet yönetmeliği gereği başlar açık olmalıdır. Hiçbir vatandaş kamusal alanda, yargı, Çankaya Köşkü, TBMM gibi yerlerde türban takamaz.

Sizce türban...

- Türban örtünme değildir. Geleneksel başörtü ailesinden sayılamaz. Sıkmabaş tanımlaması altında, laiklik karşıtı bürünmedir. Olayı çarpıtma kimseye yarar sağlamaz. Herkes akılcı ve gerçekci yorumlar yapmalıdır. Ev dışında her yer kamusal alan yargısı, rejimi sulandırmaktır ve art niyetlidir. Uygun illiyet, nedensellik yorumu ile kamusal alan ve türban ilişkisi ilişkilendirilmelidir.

Evrensel kural...

- Kurallar, koyulduğu gibi yürürlükten kaldırılıncaya kadar beğensek de beğenmesek de, eleştirsek de eleştirmesek de kesinlikle ‘‘uyma’’ kültürünü içimize sindirmektir. Bu kural, demokratlığın ilk adım testidir.

Lozan mı Sevr mi


HEPİMİZİN bilmesi ve sorması gereken noktalar... AB asli üyesi Belçika, İngiltere, İrlanda, İtalya, Portekiz, Yunanistan ile aday ülkeler Çek Cumhuriyeti, Letonya, Litvanya, Polonya, Slovakya, ‘Avrupa Yerel veya Azınlık Dilleri Şartı’ belgesini bugüne kadar niçin kabul edip imzalamadılar? Buna karşılık Türkiye'nin imzalamasını AB için neden şart koştular? Biz niçin kabul edip imzladık?

Lozan'a göre ‘azınlık’ statüsünde olmayan Gürcü, Laz, Zaza, Kürt, Çerkez ve diğer Müslümanlara azınlık haklarının tanınmasını AB niçin talep ediyor? Bu konuda biz Lozan'ı mı kabul ediyoruz, yoksa Sevr'i mi?

Almanya, Fransa, İspanya, Hollanda başta olmak üzere AB, yabancı kökenli ve kendi öz vatandaşlarının çocuklarına ad kaydı yaparken niçin kendi resmi dilinin kurallarına uygun yazılmasına mecbur ediyor? Öte yandan bizim vatandaşlarımızın niçin w, q, x harflerini resmi kayıtlarımıza mutlaka sokmak istiyor? Bu çelişkili tutumun sebebi nedir?

Devrim kanunlarımızdan olan 1.11.1928 tarihli Yeni Türk Alfabesi Kanunu, Anayasa'mıza göre ‘‘asla değiştirilemez ve değiştirilmesi bile teklif edilemez’’ değil mi? AB üyeleri içinde yer almak için ille de Atatürk'ün koyduğu kanunlarımızı, ilkelerimizi mi değiştirmemiz gerekiyor?

Prof. Dr. Nevzat GÖZAYDIN-A.Ü.Halk Bilimi Anabilim Dalı Başkanı

Tek Kıbrıs


KIBRIS'ta amaç belli. İsrail'deki gibi, yani AB'yi arkasına alacak.

Rumlar, Türk tarafına yerleşecek. Türkler buna karşı çıkacak. Sonra, sözüm ona terör yaratan Türkler ve buna karşılık veren Rum ya da Kıbrıs devleti!..

İşte benim görebildiğim AB'ye girmiş iki toplumlu tek Kıbrıs...

Alican AYKUT

MESAJ


YENİ Yerel Yönetim Tasarısı'nın acaba; yerel yönetimlerin sanat, kültür, spor, tiyatro, bale, opera, senfoni orkestraları, devlet koroları, devlet geleneksel Türk tiyatrosu topluluğu, Karagöz, kukla, meddah, ortaoyunu, hokka oyunu sanatlarımız ve benzerleri ile ilgili sorumluluk ve yükümlülükleri ne olacak?

Yalçın AKÇAY Şehir Tiyatroları emekli oyuncusu İSTANBUL
Yazarın Tüm Yazıları