BAŞIMDAN geçen bir olayı okurlarınızla paylaşmak istiyorum.
10 yıllık evliyiz bebeğimiz olmuyordu, tüp bebek merkezlerini araştırdım ve kocamla birlikte bir tüp bebek merkezine gitmeye karar verdik. Randevu aldık.
Heyecanlanarak gittik, bilgilerimiz alındı. Doktor muayene ettikten sonra eşime yumurta sayılarımın çok düşük olduğunu söyledi ve ’ben baştan söyleyeyim de tutmazsa karışmam’ anlamında bir cümle telaffuz etti. Tedaviye başlamamız gerekiyor, dedi; hemşireler ilaçlarınızı anlatacak ödeme konusunda Halkla ilişkiler personeliyle görüşün dedi ve bizi gönderdi. Bizim 10 yıldır çok istememize rağmen çocuğumuz olmadı, benim bu davranıştan sonra moralim öyle bozuldu ki sanki ömür boyu hiç çocuk sahibi olamayacakmışım gibi hissettim, çok çaresiz hissettim sinirlerim bozulduğu için ağlamaya başladım. Ne yanımda bulunan hemşire hanım, ne de bir başkası beni rahatlatmak anlamında hiçbir şey yapmadı.
KİTAPÇIK YAZIYOR DA
Oysaki tanıtım kitapçığında o kadar güzel şeyler yazıyordu ki ’hastalarımız önce psikolojik olarak hazırlanır tedaviye öyle başlanır’ diye ama bana tam tersi oldu psikolojimi tamamen bozup gönderdiler. Oraya giden hastalar zaten problem olduğu için gidiyor zevk için gitmiyor. Ben ağlarken ilaçları anlattılar ve biz halkla ilişkilerle ödeme şartlarını konuştuk. İlaçları alabilmemiz için rapor çıkıyormuş, dedim. Bizi başka birisine gönderdi. Rapor için hangi evrakları hazırlamamız gerekiyor dedim. İlaçları anlatan hemşireyi aradılar ve benim raporlu hasta olmadığım söylenmiş ve ben de raporlu hasta statüsüne kim giriyor, kim girmiyor diye açıklama istedim kendilerinden. Tekrar aradı ama ısrarla bizi göndermek istediler. Oraya ücretimizi ödeyip de gidiyoruz, bu tür bir muameleyi haketmediğimi düşünüp, bu açıklamayı bana yapmak zorundasınız, deyince doktorun yanına tekrar çıktılar ve şu evrakları hazırlayacaksınız bize getireceksiniz, dediler.
Soruyorum size bu kadar insan çocuk özlemiyle yanarken ve çok zor şartlarda para biriktirip tüp bebek merkezlerine başvuran insanlar böyle mi davranılmayı hak ediyor?
BİZİ RAHATLATTILAR
Şu an başka bir Tüp Bebek Merkezine başladık. Doktorumuz ve personeli bizi çok rahatlattılar. Bir önceki yere göre ve hatta eşimin iğne kullanarak çocuğumuzun olma ihtimali olduğunu bile söylediler. İsterseniz tedavinizi yaptırın, olmazsa tüp bebek düşünün, diye de yol gösterdiler.
Anlatmak istediğim, nasıl olsa buraya geldiler hemen tüp bebek yaptırmanız gerekiyor, demediler. Ücretsiz bir ön görüşme ile tüm olumlu olumsuz yönlerini çok güzel bir şekilde anlattılar. Biz de kendimizi tüp bebek için hazırlamışken tüp bebeğe karar verdik; şu an tedavi aşamamız devam ediyor.
İnsanlar bazı ünlü doktorlara güvenip gidiyor.
Lütfen bu merkezler, kendilerini ticarethane değil, insanların umut bağladığı yerler olarak görmeli, tüp bebek isteyenlere insan gibi davranmalıdır.
Bu insanlar zaten yeteri kadar acı çekiyorlar. (İsim saklı)
DİGİTÜRK’e öneri
YAKLAŞIK 3 yıldır DİGİTÜRK üyesiyim. Geçen gün DİGİTÜRK’le ilgili teknik bir sorun yaşadım. Bu konuda bilgi almak 0212 473 73 73 nolu numarayı aradım. Uzun bir süre klasik DİGİTÜRK reklamlarını dinledim. Daha sonra bir hanımefendi bana yardımcı oldu ve tüm bu konuşmam yaklaşık bir 10 dakika sürdü. Buraya kadar herşey normal görünüyor. Fakat ben İstanbul’da değil Ankara’da yaşıyorum. Bu 10 dakikalık görüşmem bana telefon faturası olarak geri gelecek. Bildiğim kadarıyla, DİGİTÜRK 1 milyon 350 bin aboneye ulaştığını duyuruyor. Küçücük şirketler bile 444’lü hatlar kullanarak hem insanların kendisine ulaşmasını kolaylaştırıyor, hem de müşterilerine bu imkanı ücret sağlıyor. DİGİTÜRK’ün ücretsiz bir müşteri hizmetleri hattı kurması gerektiğini düşünüyorum.
Bir abone
GÜNÜN SÖZÜ
"Milli Mücadele’de düşman, silahı ile yurdumuza geldiği zaman içimizdeki hainler onlara yardımcı olup bu ülkeyi gasp etmeye çalıştılar. Bugün de kendi içimizden bazı iktidarların taşeronluğunda bu ülkenin insanını toprağından kopartıp, bu toprağı gasp etmeye çalışıyorlar. 300 bin dönüm arazimizi yabancılar satın almış. Niye? Güneyde ’turizm’ dediniz aldınız. Giresun’un dağından neden toprak alıyorsunuz? Giresun’un dağından Alman geliyor toprak alıyor."
(MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır)
KISA...KISA...
ANKARA’da belediye otobüslerinde kullanılan yaşlı kartlarının verilmesi, 2007 ücretlerinin belirlenmesi nedeniyle durdurulmuş bulunmakta. Ücret belirlenmesi bu kadar zor bir iş midir? Yaşlı kart ücretlerinin bir an önce belirlenmesini yetkililerden beklemekteyiz. T.F