Paylaş
“Hiç yağış olmaması durumunda bile İstanbul’un yaklaşık 3 ay, Ankara’nın da 5 aylık suyu var. İstanbul’a su sağlayan barajların doluluk oranı ortalaması yüzde 27, Ankara’nın ise yüzde 13...”
20 milyon nüfuslu bir bölgenin (Trakya) 3 aylık suyu kalması vahim bir durumdur. ‘Kanal İstanbul’dan ‘yaşam’ bakımından çok daha önemlidir. Araplara rezidans satılacaksa onun su ihtiyacı Trakya-Melen suları ile karşılanamaz. Ancak Karadeniz’den tuzlu su ile mümkün olabilir. Araplar da tuzlu suyu sevmez!
Bize göre bu veriler çok düşüktür. Son yıllarda böyle düşük bir oran görmediğimizi söylemek isteriz. Kuraklık tehlikesinin hangi boyutlarda olduğu fark edilmemektedir. Aslında ciddi tasarrufların yapılması gerekmektedir, yani alarm verilmelidir.
Çünkü bir ay önce yağmur yağdı, tarlalar ekilebildi. Bu yağışın yeterli olduğu sanılıyor. Hayır, öyle değil...
Trakya’da toprağın 10 santim altı kupkurak, göl ve dereler de aynı şekilde.
Istranca’nın sularından beslenen göletler çamur deryası içinde; İstanbul’a, Terkos’a su aktarılamıyor.
‘Büyüğünden’ ‘beldesine’ kadar belediyelerimiz suyun ucuzlatılmasını hizmet olduğunu düşünüyorlar.
Su ucuzlatılmaz.
Tarlaya imar verilmez.
İmar affı çıkarılmaz.
Belediyelerin ulaşım ücretlerini düşürmesi ile su fiyatlarının indirilmesi aynı şey değildir.
SU İLE SİYASET OLMAZ
Trakya’ya bakın, Doğu bölgesindeki vatandaşların istilasına uğruyor.
İlk göç Uzunköprü, Malkara ve Hayrabolu’dan yapılıyordu Çorlu’ya.
Sonraki göç Trabzon, Sinop, Tokat ve ilçelerinden oldu.
Bugünkü göçe Ağrı, Ardahan, Kars’ı gösterebiliriz.
Trakyalı İstanbul’a göçüyor, Anadolu da Trakya’ya.
776 bin kilometrekaredeki Türkiye coğrafyasının yüzde 3’ünü oluşturuyor Avrupa tarafındaki Trakya toprakları (İstanbul’un yarısı)... Koca Konya ovası, Trakya kadar üretim yapamıyor.
Uyarıyoruz, Trakya’nın topraklarını yağma ettirmeyin, bir daha bulamazsınız böyle verimli bir yeri.
Bütün Trakya’yı konutla dolduramazsınız.
Tarım alanları çeşitli yollarla parselleyerek tarla satan yağmacılara ‘yüz’ veren belediyeler ruhsat bedelleri ile ‘kaynak’ oluşturdukları için ‘mücadele’ etmiyorlar, engelleyici önlem almıyorlar.
Uyarıyoruz, Trakya’da su bitiyor. 300-500 metreye inen yeraltı suları ile tekstil üretimi yapamazsınız. Binlerce kişinin su ihtiyacını karşılayamazsınız. Tekirdağ sahillerdeki sahil konutlarına su verildiğini gördüğümüzde hayretler içinde kalmamak elde değil.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, su temini için 450 yeraltı kuyusu açarak dünyanın elektrik parasını veriyor.
Belediyeler imarı teşvik ediyor, bina yaptırıyor, sonra da su satıyorum diye seviniyor. Devletin belirlediği üç baraj yeri var, hâlâ bu barajları yapmıyor; çünkü Tekirdağ Belediyesi CHP’li, onu cezalandırmak istiyor!
GÜNÜN SÖZÜ
“(EKONOMİ, hukuk ve demokrasi alınındaki reformlara) Muhteşem bir kalkışın yaşanacağını düşünüyorum.” Devlet BAHÇELİ
EMEKLİ TORBA YASADAN KORKUYOR
DİSK/Emekli-Sen, emekliler için ‘ürkütücü’ bir açıklama yaptı. Meclis’e getirilen yeni bir tasarı ile (muhtemelen torba yasa içinde), emeklilere bayramlarda verilen ikramiyelere kısıtlıma getirilmesine, emeklilerden SGP adı altında yeniden kesinti yapılmasına, emeklilerden sağlık harcamaları kesintisi yapılmasına, emeklilerin ölümü halinde dul eşine 35 yaşını doldurmadan emekli-dul-yetim aylığı bağlanamayacağına, emekliliklerinde alınan muayene ve ilaç katkı paylarının artırılmasına yönelik çalışmalar yapıldığını öne sürdü.
Sonra da “Ekonominin faturasını ve israfının bedeli emekliden mi çıkarılmak isteniyor” diye soruluyor ve sendika çatısı altında örgütlenilmesi isteniyor.
Emekliler ‘acı reçete’ yerine, yeni intibak yasasının bir an önce çıkarılmasını, eskiden toplanan fiş karşılığı ödenen vergi iadesi yerine getirilen ‘ek ödeme’ miktarının yüzde 4-5’ten yüzde 8-9’a yükseltilmesini, sağlık hizmetinden yapılan kesintilere son verilmesini, altı aylık enflasyon oranındaki artışın maddi sorunlara çözüm olmadığından aylıklara seyyanen artışlar yapılmasını bekliyor.
‘YES BE ANNEM’
ANNAN Planı’nın Kıbrıs Türkü için ‘yok olma’ anlamına geleceğini savunan Kıbrıs Türkü’nün önderi Denktaş, ‘Yes be annemciler’in hedefi olmuş, çok ağır hakaretlerine maruz kalmıştı. Sn. Ersin Tatar’ın cumhurbaşkanı seçilmesi ile istikametsizliği ve kötü günlerin bitmiş olmasını dilerim.
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Buğday Derneği ‘maden’ için feryat ediyor
SIRA ORMAN YAĞMASINDA!
TORBA yasa teklifi bugün TBMM’de görüşülecek.
Bu kanun teklifi; ormanları, meraları, tarım alanlarını, kıyıları linçleme, siyanür havuzu patlayıcı madde depoları gibi maden tesislerine açıyor.
Buğday Derneği “Ancak birlikte durdurabiliriz” diyor ve torba yasasının geri çekilmesini istiyor.
“Maden yok eder, HES kurutur, jeotermal eritir, kimyasal atık kirletir; yangın kül eder, termik öldürür, kömür zehirler.”
Yabanı savun, yaşamı kurtar!
BİLİYOR MUSUNUZ?
TGB’nin, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’ni ziyarete giden ABD Dışişleri Sekreteri Pompeo’yu protesto eden tek gençlik örgütü olduğunu...
MESAJ PANOSU
BODRUM’da bulunan tarihi yeldeğirmenleri bakımsız ve yıkık dökük haliyle görenleri şaşkına çeviriyor. Bodrum’un İHA’ya göre simgelerinden olan 300 yıllık değirmenler sarhoşların, madde bağımlıları ve evsizlerin uğrak mekânı oldu.
Paylaş