Paylaş
Perşembe Pazarı, Sultanhamam, Rami, Bayrampaşa, Sirkeci ve Eminönü’nün ‘üretici’ esnafı, buralara taşınmıştı. Büyük yatırımcılar da geldi. En büyük özelliği, farklı alanlarda üretim yapan ve hizmet sunan firmaların bir araya gelmesiydi... Bölgede insansız uçak da Mercedes yedek parçası da üretiliyor, çorap da ayakkabı da... Yaklaşık 30 yıl içinde, sayısal verilere bakıldığında Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesi oldu İkitelli... OSB 700 dönüm içinde 39 koooperatif, 11 müstakil parselden oluşuyor, 30 bin işyeri var, çalışan sayısı da 300 bin kişiyi buluyor.
İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Şaban Gülbahar önceki akşam iftar verdi; binanın hareketliliği ‘bakanlık faaliyeti’ varmış gibi hissediyor insan.
Gülbahar’la konuşurken, ‘sorunların büyük’ olduğunu anlıyorsunuz. İktidara güveniyorlar.
Mevcut işyerleri artık ihtiyaçları karşılayamıyormuş. Geçmişte teknik ve Anadolu liselerinin yetiştirdiği nitelikli ara elemanları bulmak çok zormuş. İşçi oranı yüksek fakat buna rağmen vasıflı eleman bulunamıyormuş. Üretimden çok masa başı üretim, masa başı iş daha cazip hale gelmiş bu eğitim modeliyle... Eğitimimiz hep çıkmaz sokağa sokulur, sonra her şey yeniden başlar.
Dev bir OSB neden Trakya’ya yapılır? Niye başka bölgelere değil.
Şaban Gülbahar diyor ki:
“1985’de kurulan İkitelli artık İstanbul’a yetmiyor. Adım atacak yer kalmadı.”
İftar konuşmasında üyelere 2. İkitelli’yi müjdeliyor:
“Yeri TOKİ belirleyecek. Ama muhtemelen Çerkezköy ile Saray arasındaki Kapaklı’nın güneyinde 10 bin hektarlık bir alan... TOKİ, arsa ve altyapı bedellerini İkitelli OSB’den alacak. En küçük pay 3 dönüm olacak; 50, 100 ve 500 dönümlük parseller de olacak. 20 yıl önce bir köy olan Kapaklı bugün 100 bini aşan nüfusu ile Çorlu-Çerkezköy sanayi hattının üçüncü halkası olacak. Adı ‘Kapaklı İkitelli-2 Organize Sanayi Bölgesi’ olacak. Bu alanın bin dönümü de konut alanı olacak; işçiler fabrikalarına bisikletle gidip gelecekler. Ulaşım için de hızlı tren düşünüldüğünü söylediler, bakalım.
Gülbahar; “TOKİ bu projenin gerçekleşmesi için büyük çaba gösteriyor. TOKİ ile protokol aşamasındayız. Ben bu projeye ‘Organize Sanayi Şehri’ adını koymak istiyorum” diyor.
GÜNÜN SÖZÜ
“Küresel kaos ve adaletsizlik, ancak güçlü bir siyasi irade ve basiretli bir yaklaşımla ortadan kaldırılabilir. Uyumlu bir dünya düzeni mümkün mü?”
(İbrahim KALIN)
ÇUKUROVA TOPRAKLARI DA GİDİYOR
CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, tarım alanlarının imara açılması karşısında hükümete ağır eleştiriler yöneltti. Ürkütücü veriler ortaya koyan Tümer, “Günümüzde ne yazık ki 1. sınıf, mutlak tarım arazileri Toprak Koruma Kurulu kararlarına rağmen betonlaşmaya teslim ediliyor” dedi.
Meclis’te konuşan Bakan Faruk Çelik’e, Adana’da 22 bin 500 dekar 1. sınıf tarım alanını içine alan ‘Güney Kuşak Bulvarı’nın yanı sıra Adana ve Mersin’in tam ortasında yapılacak ‘Çukurova Bölgesel Havalimanı’ ile de 8 bin 700 dekar mutlak, sulu tarım alanlarının yeni yapılaşmalara kurban edileceğinden haberdar mısınız?” diye sordu ve şöyle devam etti:
- Toprak Koruma Kurulu kararlarına ve uzmanların alternatif güzergâh belirlemelerine rağmen tarım alanlarının heba edilmesinin önüne geçilecek midir?
- Kentleri imar ederken ülke ekonomisi için elzem olan ve tüm dünyada stratejik önem taşıyan tarım alanlarının yok edilmesine karşı herhangi bir önleminiz var mıdır?
- Türkiye’deki büyükşehir ve ilçe belediyelerinin tarım alanlarını koruması yönünde harita uygulamalarının gözden geçirilmesine dönük bir çalışmanız mevcut mudur?”
HER İLE SARIKAMIŞ ANITI
SARIKAMIŞ Şehitleri Gönüllülerine...
Yeni projemiz ‘Her ile Bir Sarıkamış Şehitleri Gönüllüleri’ ilk uygulamamız Tekirdağ’da oldu.
Anıtın altına karlar üzerine 105 şehidin künyesi yazıldı. O kahramanların hiçbirisi Sarıkamış’ın harita üzerindeki yerini dahi bilmiyordu.
Gelin her ile bir ‘Sarıkamış Şehitleri Anıtı’ dikelim ve eteklerine o ilden Sarıkamış’a gidip dönemeyen kahramanların bilinenlerinin isimlerini yazalım.
Tüm şehitlerin, bugün hayatta olmayan tüm gazilerin ruhları şad olsun.
Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ
‘BİZ DE VARIZ BAKANIM...’
VETERİNER sağlık teknikerleri, Bakan Faruk Çelik’e sesleniyor:
Biz de varız bakanım. Bizim de ailelerimiz var. Bizim de umutlarımız, gelecek planlarımız var. Biz de çok emek verdik. Bilgi ve becerilerimizi kullanarak ülkeye ve ihtiyacı olan gelişmiş hayvancılık için bakanlıkta işimize koyulmak istiyoruz. Lisans seviyesinde mezunlara binlerce kadro ayırdınız. Bizler de atanmayı hak ettik. Bizlere de yüzlerce kadro vermek durumunda değil misiniz?
MESAJ PANOSU
- LEYLA Pınar 40 yıldır, kökeni kanundan gelen klavsen çalıyor. Ülkemizde alanının tek klavsen sanatçısı. Haliç Üniversitesi öğretim üyesi. Bir anlamda Barok dönemi müziğin ülkemizde birkaç temsilcisinden biri. Tanımanızı istedim.
- SANIYORUM zeytinyağı ihracatında büyük payları olan İtalya, İspanya, Yunanistan vb. ellerini açmış İsa’ya dua ediyorlardır; Türkiye bu piyasadan silinsin ithalatçı olsun diye. A. KEKEÇ
- ‘YÜCE Fetullah Gülen Hocaefendi’ diyen komisyon başkanı sahte belgeyle CHP’yi suçluyor. İnsaf! Çetin Osman Budak
FETÖ olmadı ‘Anayasa suçu’na değiştirildi
3 EYLÜL 2016 tarihinde ‘üyesi olmamakla birlikte FETÖ lehine propaganda yapma’ suçlamasıyla tutuklanan Ulusal Parti Genel Başkanı ve Türk Solu Başyazarı Gökçe Fırat Çulhaoğlu 8 ay tutukluluktan sonra ilk kez 27 Mart 2017’de İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi karşısına çıktı. 13 yılda 23 kitap yazan Atatürkçü, ulusalcı çizgide olmasıyla tanınan Çulhaoğlu’nun FETÖ suçlamasıyla tutuklanmasına aydın ve yazar dostları tepki göstermişti.
Gökçe Fırat tam yüz sayfalık bir savunma verdi. İddianamedeki ‘FETÖ üyeliği’ suçlamasını reddetti. Savunması üzerine 31 Mart tarihinde savcının talebi mahkeme heyetinin kararıyla tahliye kararı çıktı. Ancak tahliye kararı uygulanmadı ve Gökçe Fırat cezaevinden tahliye edilmeden tekrar gözaltına alındı. Tahliye kararı veren savcı ve mahkeme heyeti HSYK tarafından açığa alındıktan sonra 14 Nisan’da Gökçe Fırat bu sefer suçlamanın niteliği değiştirilerek “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlaması ile tekrar tutuklandı.
FETÖ suçlamasından tahliye olmasına rağmen artık ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yeni bir suçla Silivri’de bulunuyor. Yaşananları eleştiren deneyimli hukukçu Anayasa Mahkemesi Eski Başkanı Yekta Güngör Özden son tahliye ve yeniden tutukluluk süreci için şunları söyledi:
“Gökçe Fırat Çulhaoğlu’nun durumunu üzüntüyle izliyorum. Edindiğim bilgiler, okuduğum kimi belgeler beni şaşırttı. Kovuşturmayı etkileme suçlamasıyla karşılaşmamak için dosya içeriği hakkında bir şey söylemeyi uygun bulmuyorum. Bu tutumum, adalete ve yargıya saygımın da doğal gereğidir. Ancak, Gökçe hakkında her zaman, herkese şunları söylüyorum: Gökçe bilinçli, inançlı, gerçek bir Atatürkçüdür. Yıkıcı hiç bir akımla, kişi ve kuruluşla ilgisi yoktur. Bir tek kusuru, kendini gözetmeden, yorulma, dinlenme bilmeden çalışmasıdır. Ahlâk yönünden hiçbir kötülük yakıştırılamayacak tertemiz bir yurttaştır. Son suçlamaların kanıtlarını gerçekten çok merak ediyorum. Eli kalem tutan, ağzı söz yapan, tutarlı kişiliğiyle çevre oluşturan Gökçe’nin sakıncalı bir amacı, davranışı olduğu görüşünde ve kanısında değilim. Bu nedenle yargılama aşamalarında gerçeğin ortaya çıkacağı, onurlu, namuslu kişilerin bu yolda çaba göstereceği umudunu taşıyorum.”
Paylaş