Trabzon izlenimleri: ’İnsan kurşunun kimden geldiğini bilir’
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
TRABZON, bir haftadır şokta... Şimdi de ’Kurtlar Vadisi-Irak’ filminin ’duygu çemberi’ne girmiş durumda... Özellikle Necati Şaşmaz’ın imajından etkilenmeyi sürdüren gençlerin tutumları ve öte yandan mafya-çete olayları karşısında huzuru bozulanların tepkilerinin bundan sonra ne olacağı merak konusu...
Film, iki sinemada, altı salonda toplam 32 seans olarak gösterime girdi. İlgi o kadar büyük ki, 10 günlük biletler şimdiden tükenmiş, ilk kez 01.00 seansı bile konulmuş. Royal’ın işletme müdürü Sinan Çürük, Trabzon’da "Seyirci açısından Türkiye ortalamasında rekor kırabileceklerini" söylüyor. TV’deki ’Kurtlar Vadisi’ dizisini evlerinde ve lokallerde seyreden gençlerin, kravatsız koyu takım elbiselerle daha sonra kentin Uzun Sokak ve Kahramanmaraş caddelerinde tur attıkları Trabzon için bir olgu. Bu film sonrası aynı manzaralar varlığını sürdürüyor.
Trabzonlu bu ’eğilim’den gittikçe rahatsız oluyor. Bir esnaf, "Trabzon’a Kurtlar Vadisi yakıştırması yapılmasını istemiyoruz" diyor.
DERİN SESSİZLİK
İki futbolcuya yönelik saldırının ardından yetkililerin ’derin bir sessizliğe’ gömülmesi karşısında ortaya atılan iki görüş ortaya tartışılıyor.
Kimileri, bu olayların yetkililerce önceden bilinmesine karşın önlem alınmadığını ve bu nedenle hiç kimsenin ortaya çıkıp doğruları söyleyemediğini düşünüyor. Buna karşılık ise, kentin asayişinden sorumlu kişilerin ’beceriksizlikleri’ nedeniyle soruşturmayı hızlandıramadığı ve suskunluğun asıl nedeninin bu olduğu görüşlerini taşıyanlar da az değil. Olayı, kimlerin neden gerçekleştirdiği konusunda sayısız senaryolar üretiliyor. Hatta polis bile zaman zaman olayla ilgisi olmayan isimleri bir şekilde basına sızdırabiliyor. Saldırının baş zanlısı olarak aranan Hakan Süleyman’ın arkadaşlarından Özgür Eyüboğlu adlı genç de, kurbanlardan biri oldu, "İsmim bu olaya nasıl karıştırıldı, anlayamıyorum" dedi. Gerçekten de Eyüboğlu’nun bu olayla uzaktan yakından ilgisinin olmadığı doğrulandı sonunda...
Baştan suskun kalarak olayın ’mağduru’ olmaktan ziyade suçluların yakalanması konusunda yardımcı olmadıkları bilinen iki futbolcuyu sonunda Ankara’dan gelen uzman ekibin sorguladığı ve iki zanlının ismine ulaşıldığı belirtiliyor. Nitekim bu isimlerden, Hakan Süleyman’ın suç ortağı Erdem Kılıç dün Bursa’da yakalanarak Trabzon’a getirildi. Süleyman’ın da bir iki gün içinde yakalanabileceği belirtildi. 1.5 yıldan beri görevde olan Vali Hüseyin Yavuzdemir’in, olayı örtbas ettiği iddiaları karşısında bazı gazetelerde istifaya çağırılması ’sıkıntılı’ günler yaşamasına neden oluyor. Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek’in de, son hazırlanan 40 kişilik tayin listesi arasında isminin bulunduğu iddiaları burada doğrulanmadı.
Silah düşkünlüğünün fazla olduğu yörede şöyle bir deyim vardır.
"İnsan kurşunun kimden geldiğini bilir."
Ogün de dövülmüştü
BİLİYORSUNUZ, Ogün diye başarılı bir futbolcumuz vardı ve takımın kaptanıydı. 1996’da şampiyonluğu kaybetme sürecine girildiğinde oyunculara karşı büyük tepki doğdu. O sezon Trabzon, Samsun deplasmanında mağlup olmuştu. Bir taraftar grubu dönüşte kaza geçirmiş, 4 kişi ölmüştü. Cenazenin kaldırıldığı cami avlusunda, Ogün antrenör Yılmaz Vural’ın yanında, taraftarların saldırısına uğrayarak dövülmüştü. Şampiyonluğun Fenerbahçe'ye kaptırılmasını taraftar hazmedemiyordu. Nitekim, bu tatsız olaydan sonra Ogün, Trabzon’da kalmadı ve Fenerbahçe’ye transfer oldu. Aynı şekilde Abdullah da...
Ogün’ü o zaman kim dövdürdü? Takımdaki bir arkadaşının etkisi var mıydı?
Ogün şikáyetçi bile olamadı. Olayı yöneticiler örtbas etmeye çalıştılar. Ancak şimdiki Fatih ve Gökdeniz olayı da aynı şekilde sumen altı edilmeye çalışılırken, kurşunlama olayının arkasından ’mafya’ çıktı.
’Siyaset-spor-bürokrat’ üçgeni, Ogün olayında, saldırganların yargıya çıkmasına engel olmasaydı, son gelişmeler hiç yaşanmayacaktı. Trabzonspor’daki çöküşün tarihi o zaman başladı ve büyüdü. ’Trabzon milliyetçiliği’nin yükselişinin nedeni bu olayların arkasında aranmalıdır.
Suç patlaması yok ancak...
TRABZON Barosu Başkanı Mehmet Şentürk, şehirde idari anlamda bir ’gevşeklik’ olduğunu doğruluyor.
Trabzon gençliğini şöyle tanımlıyor Şentürk:
"Heyecanlı tabii... Sosyal, kültürel, ekonomik olarak kaybedecek bir şeyi olmayan, cezaevi ile evi arasında fark görmeyen, hatta cezaevinde yatmayı kabullenebilecek 13-30 yaş arasında binlerce nüfus var ve bunlar işsiz... Merak ve ilgi alanları sadece futbol..."
Futbolcu açısından...
- Hiç kolay değil, Trabzon’da ve dışarıda yaşayan Trabzonluların tek beklentisi; hep galibiyet ve şampiyonluk... Ama esas olarak son yıllarda masa başında haklarını kaybetmesi... İşte bu durum, taraftarın gerilmesine ve zaman zaman kontrol edilemeyen öfke patlamalarına neden oluyor.
Fenerbahçe maçında Trabzonspor'un bir penaltısının verilmemesi, Fenerbahçe'nin ofsayttan attığı golün sayılması sonrası hakem Cem Papila'yı protesto için 20 bin kişinin yürüyüş yapması kayda değer tepkilerden biri Trabzonspor tarihinde...
Şentürk, Trabzon’da suç adedine göre oransal bir artış olmadığını, suç türlerinde değişim olduğunu belirtirken, "Vücut bütünlüğüne dönük suçlar az da olsa artıyor, buna karşılık gasp ve hırsızlık olayları azalıyor" diyor.
Güvenlik kuvvetleri...
- Kolluk kuvvetlerinin görevini yerine getirmedikleri yanında, adalet ve ceza sistemine dönük serzenişler var. Kolluk kuvvetlerinin görevini tam olarak kullanmadıkları gibi yetkilerini tam olarak bilmedikleri kanaatindeyim. Arama ve yakalama konusunda adliyenin destek verdiği kanaatindeyim.
Öldürme ve yaralamada artış var derken, TV dizilerinden etkilenme...