Paylaş
Muhatabımız haklı olarak soruyor:
“THY yeni uçaklar alıyor ama geride bunun hesabını soracak bir kamu kurumu bulunmuyor. Peki 30 milyon dolarlık bir uçak 40 milyon dolara alınmışsa bunun hesabını kamu adına kim soracak?
Yeni hatlar açılıyor, bunlardan zarar edenler olabilir. Proje yanlışsa veya istek üzerine açılmışsa kamu adına ‘Niye yanlış yaptın’ diyebilecek makam kimdir? Madem özel şirket ise %49.12’lik kamu payını kimi koruyor, denetliyor?
Verilen bilgiye göre “THY’nin sermayesi %400 arttırıldı. Ancak şirketin yeniden kamu kurumu olmaması, kamu denetimine girmemesi için sermaye artırımı bedelsiz yapıldı. Böylece kamu payı %50’nin altına kaldı. Üç kişinin aldığı kararları hiçbir kamu kurumu denetleyemiyor.”
Bu üç kişi THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hamdi Topçu ve Genel Müdür Temel Kotil... THY’nin çoğunluk hissesi (%49.12) kamuya ait; daha doğrusu Özelleştirme İdaresi’ne, onun da bağlı olduğu Maliye Bakanlığı’na... Bir başka gözle bakılırsa, hisselerin %50’den fazlası halka ve yatırımcıya ait olduğuna göre, yönetim ve denetim kurulları devletçe nasıl belirleniyor.
Anlaşılamayan ve çözülemeyen taraf bu. Başbakan veya ilgili bakan atama yapıyor. Ama THY hiçbir kamu kurumunca denetlenemiyor sonuçta; ne Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, ne de TBMM KİT Komisyonu.
Peki hiç ‘denetleme’ olmuyor mu?
Göstermelik de olmuyor... Şirket kendi tuttuğu bağımsız denetim şirketine parayı bastırıyor, kendisini denetletiyor!
KENDİ KENDİNİ DENETLE
Müdüre bağlı denetim olur mu?
THY yönetimi personelini genç yaşta emekli ediyor; özellikle de hostesleri...
Yandaşlara kadro açabilmek için yapılan bu oyun karşısında yargı yoluna gidip yönetici dava edilirse ne oluyor? Habertürk bunu şöyle aktarıyor:
“THY yönetimi, kilit noktalarda bulunan idarecilerin aldıkları kararlar, personel iş akitlerinin sona erdirilmesi ve yönetim hatalarına karşılık çareyi tüm yönetici personeli sigorta ettirmekte buldu. Söz konusu sigorta THY yöneticilerinin eylem ve işlemlerinden doğan zararların sigorta şirketince karşılanmasını kapsıyor.”
Görüyorsunuz THY yönetimi, riskini sigortaya emanet ediyor.
Bu anlayışın adına ne demek gerekiyor? Tarif eden bildirsin.
Dikkat edin THY ilgili haberler yine çoğaldı “Toronto hattı açıldı, THY Avrupa’nın en fazla yolcu taşıyan 4. büyük havayolu şirketi oldu...”
Böyle daha çok haberler okuyacağız!
DHMİ’nin ihalesi bugün
ANKARA’da DHMİ Genel Müdürlüğü’nde bugün bir ihale var. Yeşilköy Havalimanı pistinin Ataköy’e doğru 500 metre uzatılmasıyla ilgili ihale... DHMİ ön yeterlilik alan 5 müteahhidi çağırmış... 540 takvim gününde pistin bitirilmesi isteniyor. TAV, pistin yetersizliğinden yakındığı için “Verin bu pisti ben uzatayım” diyor. DHMİ ise “Hayır” diyor, prosedürü gösterdi. Mutlaka da bildiği bir şey vardır. Ama bu ihaleye dikkat edin; çünkü daha ihaleye çıkılmadan hafriyat dökme işi çoktan başlamış; Ataköylüler buna karşılık tepki göstermişlerdi.
575 TL’lik buğday, hasatta 385 TL’ye nasıl düşer
Edirne’de özel bankalar 28 bin dönüm toprağı icra yolu ile devraldı
BUĞDAY hasadımızın sonuna gelinmiştir. Çiftçimiz perişan, sahipsiz, çaresizdir.
2 ay önce gübrenin tonu 17.000 TL iken şimdi 5.000 TL’dir. Kim hesap soracak, kim hesap verecektir? Kimler zengin olmuştur? Çiftçimiz ürününü ekerken kullandığı gübre, mazot, tohum ve ilaç gibi girdi fiyatları yüksekken, ne oldu da hasat zamanı düştü! Bugün gidin TMO’lara kırmızı mercimek, pirinç hepsi ithal; bir yerli ürünümüz yoktur. Çiftçimiz nisan ayında buğdayını 575 TL’ye satarken, şimdi niçin 385 TL’ye satıyor. Bu çiftçi kredi borcunu nasıl ödeyecek, ne yiyip ne içecek, bunun cevabını bilen var mı? Bugün çiftçimizin özel bankalara kredi borcu bulunmaktadır. Çiftçimiz bu borcunu nasıl ödeyecektir? Bu zamana kadar özel bankalar ilimizden 28 bin dönüm toprağı icra yolu ile devraldılar. Bugün çiftçimizin özel bankalardan kullandığı krediler karşılığı ipotek ettiği toprak yaklaşık 116 bin dönümdür. Bu işin sonu ne olacaktır. Bu durum böyle iken, ne gibi çalışmalar yapılıyor, çiftçimiz bunu merak ediyor. Bu gidişe dur demek gerekir. Çiftçimizi can derdinden kurtarmak, rant kesimini de et derdinden bertaraf etmek gerekir.
Şadan ŞİMŞEK - 21. Dönem Edirne Milletvekili
Alperenlik yobazlık olamaz
DÜNYA sanatçımız İdil Biret’in Topkapı Sarayı’ndaki konseri esnasında olan çirkinliği yeni Emniyet Müdürümüz nasıl karşıladı acaba? Kültür Bakanımızın gösterdiği tepkiyi Cumhuriyet’in polisi neden göstermez acaba? İşçiye, memura, öğrenciye, öğretmene biber gazıyla müdahale eden polisimiz, İdil Biret’in şahsında Türk sanatına, Türk kültürüne Kültür Başkenti ilan ettiğimiz İstanbul’un göbeğinde, azgın yobaz güruha neden seyirci kalır, neden? Kendilerine “Alperenler” adını verenler bu yaptıklarıyla evvela o ismi lekelemişlerdir. Alperenlik, yobazlık değildir. İdil Biret’e yapılan saygısızlığın hesabı mutlaka sorulmalıdır. Orhan Çekiç
MESAJ PANOSU
GEÇEN yılki gibi, bu yılda karpuzlar kabaktan aşılama. Renk kırmızısı çekirdekler siyah, tadı ne karpuz tadı ne de kabak tadı. Üreticiler fazla para kazanmak için tüketicileri sığır yerine koyuyorlar. Tarım Bakanlığı mensupları, ziraat fakülteleri uyuyor mu?
Enver CENGİZ
SABİHA Gökçen Havalimanı’nın otopark görevlisine bir haftalık hizmet ücretini sormuştum ve gazi (Kıbrıs) olduğumu belirttiğimde otoparkın ücretsiz olduğunu öğrendim. Şaşırdım inanın, çünkü bu ülkede demek ki gazilere ve hatta engellilere de değer veriliyormuş. Ama bu hizmet sanırım Atatürk Havalimanı için geçerli değil.
Yusuf AKINCI
Paylaş