Tayyip Erdoğan, kafasında
Siirt seçimleri olduğundan hiç olmazsa
Bülent Arınç'ın konuşmalarından
TBMM'den nasıl bir sonuç alınacağını ne yazık ki kestirememiştir.
ABD savaşın gecikmesinden dolayı, baştan kendisine söz veren
Erdoğan'ı sorumlu tutacak;
Cüneyt Zapsu'nun kendilerini kandırdığı izlenimini edinecektir.
Bush, ‘‘Erdıoğan bana takiyye mi yaptı!’’ diye düşünmeye başlayacaktır.
Abdullah Gül içinden
‘‘Tayyip Bey herşeye karışırsa bu işler böyle sarpa sarmazdı’’ diye içinden geçirip, oylama için grup kararı aldırmadığı için pişman olacaktır.
Pazartesinden itibaren dolar üzerinde oyunlara başlayacaktır.
'Conilerin', Antalya tatili geçikecektir.
Barzani ve
Talabani bu manzara karşısında göbek atacaklardır.
SADDAM'DAN TEŞEKKÜR!
Saddam Hüseyin,
Türk halkına teşekkürü bir borç bilecektir.
CHP sorumlu muhalefet anlayışı ile çok önemli puan kazanacaktır.
Denktaş, ‘‘Devlet tecrübesi olmayanların akıbeti budur’’ diye konuşacaktır.
Tezkereye
‘‘hayır’’ diyen bazı bakanlar koltuklarından olacaktır.
İP Genel Başkanı
Doğu Perinçek'in geçen akşam
Ulusal Kanal'daki konuşmasında,
‘‘Atatürk'ün Meclisi'nden Amerikan askerine izin çıkmayacağını‘‘ elini masaya vurarak ifade etmiştir.
'Savaşa hayır', bir dakika karanlık eylemi, beyaz kurdela, rozet ve karanfil eylemlerinin ne anlama geldiğini
Arap ülkeleri, şimdilik anlamakta zorlanacaklardır.
İngiltere'deki
'Amerikalı Türkler' Borsa'daki oyunların stratejisini şimdiden hazırlamaya başlamıştır.
İlk başta tezkerenin kabul edildiğini söyleyen
Murat Sökmenoğlu mahçup olmuştur.
KORU BİLİYORDU
Amerikan Büyükelçisi
Pearson, ‘‘Acaba Türkiye'
ye çok mu baskı yaptım’’ diye endişeye kapılmıştır.
Tezkerenin
Meclis'ten geçmesinin çok zor olduğunu ve sürpriz çıkacağını daha pazartesi günü söyleyen
Yeni Şafak yazarı
Fehmi Koru'yu kimse ciddiye almamıştır.
7 kere gelip 8 kere giden
Süleyman Demirel'in, en iyi iktidar sayısının salt çoğunluğun (267) biraz üstündeki bir sayı olduğunu, bunun üzerindeki sayı ile partiyi kontrol etmenin zor olduğu gerçeğini
AKP liderliği henüz kavrayamamıştır.
Tayyip Erdoğan TBMM'ye taşıdığı vekillerin gerektiğinde
'Türk milletinin vekili' olduğununu, kulluk etmediklerini göstermişlerdir.
Erbakan, acemiliklerinden ötürü
'çıraklarının' kulağını çekecektir.
Ve barış isteyen dünyaya karşı
Amerika'ya ağır bir ders verilmiştir.
Eli mahkum!
‘‘İran, Libya, Sudan ABD'ye direndiler de ne oldu? Birşey yapabildiler mi? Peki biz ne yapabiliriz?’’
(RTE'nin ilk tezkere öncesinde milletvekillerine yaptığı uyarıdan...)
Saddam’a ve çiçek virüsuna dikkat
İZMİR'den eczacı
Hale Hamburoğlu, ‘‘Acilen ilgili makamları uyarın’’ diyor: ‘‘
Saddam, her türlü silahı kullanmak isteyebilir. Elinde biyolojik kitle imha silahları olduğu ve gerektiğinde
Halepçe örneğindeki gibi bunu kullanabileceği değerlendirilmektedir.
ABD, Türkiye'de bulunan vatandaşlarına
çiçek aşısı yaptırmıştır.
Çiçek hastalığı 1975 yılında dünyada
çiçek virüsü kalmadığı gerekçesi ile yapılmamaya başlandı. Ancak
ABD hükümeti ilerde lazım olabilir düşüncesi ile aşının virüsünü saklayıp şimdi de üreterek kullanmaya başladı. Ben
eczacı olduğum için kendi çocuklarıma yurtdışından bu aşıyı getirtebilirim. Beni de doktor olan oğlum ikaz etti. Ancak bu ülkedeki tüm çocuklar bizim... 1976 doğumlular dahil tüm vatandaşlarımıza bu aşının yapılması şarttır! Çünkü çiçek virüsü beyinde tahribat yaparak ölümlere derhal yol açabilir. Tedbir alınması ulusal bir borçtur.
Çiçek virüsü çok hızla yayılan bir virüs olup mesafe kısıtlaması yoktur.’’
Eğitim birliği
İNSAN Hakları Platformu Başkanı
Müjgan Suver bildiriyor: İsimleri farklı, eğitim verdikleri gruplar farklı olmasına rağmen
‘‘Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, demokratik sosyal hukuk yapısı, Atatürk ilke ve devrimlerinin vazgeçilmezliği’’ konusunda taviz vermemek, ortak prensibinde birleşen eğitim amaçlı STK 3.3.2003 pazartesi gününün
Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun (Eğitim birliği) kabulünün yıldönümü olması dolayısıyla saat 15.30'da
Anıtkabir'e çelenk koyacaklar. Ertesi gün ise 37 kuruluş temsilcisi,
Sabih Kanadoğlu, Deniz Baykal ve
Semra Sezer'i ziyaret edecekler.’’
Heyetin, randevu verirse
Erkan Mumcu ile görüşmesinin hayli ilginç geçeceği beklenmelidir.
-
İSTANBUL Kadın Kuruluşları'nın
‘‘Devrim yasaları yok mu sayılıyor?’’ konulu açık oturumu yarın 14.00'de The Marmara'da; Başkan
Yekta Güngör Özden, konuşmacılar Prof.
Nur Serter ve Prof.
İsa Eşme. Ayrıca
Meriç Velidedeoğlu'nun hazırladığı
'Devrim Mühürleri' dia gösterisi de var.
Teslimiyete hayır
AYDINLAR Ocağı'ndan Rumeli, Batı Trakya, Balkanlar, Avrasya dernek ve vakıflarına; Türk Ocağı'ından Ülkü Ocakları'na, bazı memur sendikalarından Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı'na kadar 90 örgüt ve kuruluşun adının yeraldığı Türk Dünyası Dayanışma Grubu (TÜRDAY) İcra Kurulu dün özetle şu bildiriyi yayınladı:
‘‘Kuzey Kıbrıs'ın Filistin haline gelmesine sebep olacak tuzaklarla dolu
Annan planının her ne pahasına olursa olsun kabulüne karşıyız.... Kahraman
Denktaş seninleyiz.
KKTC yalnız değildir, sahipsiz değildir. 1974'de verdiğimiz sözde duruyoruz. Çözüme ve barışa evet, teslimiyete ve haksızlığa hayır!’’
Gezin
CNR'da bugün sona erecek
Akdeniz Turizm Fuarı'nda özellikle
Edirne, Kastamonu, Sivas, Malatya stantlarını gezin; badem ezmelerini, helvalarını, reçelllerini, peynirlerini tadın; kilim ve el sanatları ürünlerini alın; Hele
KKTC, Romanya, Ukranya, Tunus, Azerbaycan, Bulgaristan ile
Yunanistan'ın komşu
İskeçe (Vali
Yorgos Pavlidis turizm broşürleri bizzat dağıtıyordu)
ve
Gümülcine Valiliklerinin standartlarında
'karyoka' kurabiyelerini yeyin, broşürleriyle bu mekanları tanıyın.