‘ERZİNCAN’ın Tercan ilçesindeki TEİŞ’e (Türkiye Elektrik İletim A.Ş.) ait Trafo Merkezi’nde Hidroelektrik Santralı’ndan gelen enerjiyi ulusal sisteme aktaran güç trafosu geçtiğimiz perşembe günü yandı.
Bu nedenle bir haftadan beri Tercan’da Hidroelektrik Santralı’ndan üretilen enerji, ulusal sisteme aktarılamıyor. Yanan trafo ve teçhizat ile sisteme aktarılamayan enerjinin bedeli trilyonlarla ifade ediliyor. ‘Tüyü bitmemiş yetimin’ hakkını korumak açısından henüz dev trafonun neden yandığı tespit edilemedi. Güç trafosu korumaları çalıştırılmadığı için yanma olayının meydana geldiği belirtiliyor. Niçin yandığını tespit için trafo Ankara’ya götürülürken, bazı teknik görevliler personel ‘ihmali’ olduğunu ve bu yüzden trilyonluk zararın kapatılmaya çalışıldığı ileri sürülüyor.’
Eleştiri yok öneri var
PROF. Hurşit Güneş’in öncülüğündeki ‘Yeniden CHP Hareketi’Adana’dan sonra 2. toplantısını Eskişehir’de bugün 13.00’te Süder Düğün Salonu’nda yapıyor. Kendilerini fikren tanıtmak amacını güttüklerini söyleyen Güneş’e soruyoruz:
CHP Genel Başkanlığı’na talip misiniz?
- Sadece genel başkanlığa talip olan bir kişi hareketi değiliz. Biz geçen aralıktan beri toplantılar yapıyoruz; çünkü CHP’nin hali iyi gitmiyor. Bizler, eleştiri değil, öneri sunuyoruz. Sekiz kişinin uğraşı ile beş sayfalık bir bildiri hazırladık. Çalışmalarımıza Seyfettin Gürsel ile Taner Berksoy’dan da katkı sağlayarak düşüncelerimizi geliştiriyoruz. Gerçek muhalefetin gereğini bir tek biz yapıyoruz.
Hedef Baykal mı?
- Sayın Baykal’ı indireceksiniz ama sonrası ne olacak? Biz CHP’nin Baykal sonrası ile ilgileniyoruz. Her bölgeye gidip tabana kendimizi anlatıyoruz. Daha doğrusu buna bir taban hareketi olarak farklı bir strateji uyguluyoruz.
Nasıl bir strateji...
- Bakın, Kadıköy’de Baykal çok mu seviliyordu ki, yüksek oy alındı; peki Ümraniye’de neden çok az oy çıktı. Çok iyi aday mı seçimi alıyor, Baykal mı alıyor? Yoksa başka bir şey mi var; işte bunu saptamak istiyoruz. Görünen, parti politikası ile halkın isteklerinin örtüşmediği... Partinin üyelik profilinde bir yanlışlık var mı var; var... Parti içi demokrasi yok mu, evet doğru... Sonuç olarak partinin politikaları ile halkın kucaklaşmasının arayışı içindeyiz. Daha sonra Sivas, Malatya ve Maraş’taki toplantılarımızla bu arayışlara devam edeceğiz.
Baykal’ın kurultay sürprizi...
- Talihsiz bir durum tabii... Genel Başkan güvenoyuna gelin, diyor. Ama güvensizlik ortada, onu teyide gerek yok. Gereği de partide değişim... Genel Başkan bu değişimin önünü açmıyor, adeta geçiştiriyor. Bana güveniniz var mı, yok muya getiriyor.
Başka ne yapabilirdi?
- Gerçekten iyi niyetle parti tabanının kendisine güveni olup olmadığını görmek istiyorsa, şöyle bir kurultay isteyebilirdi: İlk gün delegelerin özgür iradesiyle ancak kapalı olarak güvenoyu istesin. Güvenoyu çıkarsa ne ala; güvenoyu alamamışsa ikinci gün genel başkan adayları yarışsın.
Sorun sadece genel başkanlık mı?
- Tabii meseleyi genel başkanlık yarışına indirgememek gerekiyor, asıl partide toptan bir yenilenmeye ihtiyacın olduğu aşikar. Baykal bu sıkıntının önünü açmalıdır. Bu süreçte, son kurultayda, olağanüstü bir konjonktürde değiştirilen tüzüğün demokratikleşmesi çok önemlidir.
Gümrüklerde yaşananlar
BİR gümrükçü ile konuşurken şöyle diyor: ‘Gümrüklerden sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen yılbaşında gümrüklerdeki atamalar gündeme geldiğinde köşenizde ‘Düzgün bir ekip çıkarttık, gelecek nesillere örnek olacaktır’ diyordu. Gebze’deki akaryakıt kaçakçılığı soruşturması çerçevesinde haklarında hapis cezası talep edilen Müsteşar Yardımcısı H. Hüsnü Güler ve Genel Müdür Sezai Uçarmak’ın görevden alınması ne demektir? Bakan mı doğru yaptı; yoksa savcının iddiaları mı yanlış?’
Yangın yeri
DOĞU bölgesinden telefon eden bir okurumuz, birilerine gönderme yapıyor:
‘Bizim buralarda genç tosunlar vardır; bunlar serbest bırakılıp kaçarsa her şeyi mahvederler; önüne arkasına bakmaz her şeyi devirirler, insanı boynuzlarlar, bağı bahçeyi mahvederler. Her şeyi yangın yerine çevirirler.
Esaretten kurtulanın sevinç ve tepkisi hiçbir zaman ölçülemez.
Türkiye bugünlerde bu manzara ile karşı karşıyadır. Kırıp dökenin ardından toplamak gerekiyor; peki bunu kim yapacak?
İşte bu başıbozukluğun sahibi yoktur. Türkiye sonra bunun acıları ile yaşıyor.
Barış isteyen de, Kongra-Gel’e barış çağrıları yapan da aynı şeyi söylemiyor mu?
İstanbul depremi
CHP İstanbul Milletvekili ve MYK üyesi Mehmet Ali Özpolat olası İstanbul Depremi ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan’a soruyor: ‘Hükümetiniz bilim çevrelerinin açıklamalarını dikkate alıyor mu? Yapılan çalışmalardan, hazırlanan raporlardan yararlanıyor mu? Bilim çevrelerinin; siyasetin ve özellikle hükümetin bilimle ilgilenmediği ve bilimden yararlanmadığı eleştirileri ilgili düşünceniz nedir?’
Biliyor musunuz?
MİLLETVEKİLİ adaylığından sonra Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı’na getirilen Sabri Yalın’dan boşalan İstanbul Büyükşehir İtfaiye Daire Başkanlığı’na atanması düşünülen Gümüşhaneli Ali Karahan’ın AKBİL davası sanıklarından ve şimdiki Esenyurt Belde Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’nun kuzeni olduğunu, itfaiyenin diğer üst düzey yöneticisi olan Müdür Yardımcısı Tuncay Akdağ ve mühendislerin amiri konumundaki lise mezunu Şef Abdullah Pala’nın Gümüşhaneli olduğunu...