Tekel’cilere ilginç beraat

TEKEL Genel Müdürlüğü’nün 2. el makine alımıyla ilgili birçok belge ve bilgiyi 13.01.2005 tarihinden itibaren köşemize taşıdık, ‘Tekel, 2. el sigara makinelerini yeni makine olarak yurda sokuyor’ diye...

Haberin Devamı

Araştırmaya değer uzun bir öykü ortaya çıktı.

Gelişmeler, sonuçta yargıya intikal etti; ama geçenlerde kısa sürede verilen bir beraat kararı şaşırtıcı oldu.

Yargılama sürerken, Sezai Ensari Eylül 2005 tarihinde Tekel’deki görevinden ayrılarak Sümerbank Genel Müdürlüğü’ne atandı. Ensari ile birlikte 8 yönetici hakkında ‘İhaleye fesat karıştırmak’tan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması 21.9.2005’te, ikinci duruşması ise (son duruşma) 9.11.2005’te görüldü ve beraat kararı verildi.

İHALE NASIL AÇILDI

Anımsatalım... Ürettiği kutulu sigaranın tamamını satamayan Tekel (aylık satış miktarı ortalama 750.000 kilo, aylık devir ortalama ise 500.000 kilo) satışlarını artırmak ‘söylemi’ ile kutulu sigara makinesi alımına karar veriyor ve dünyada bu işle iştigal eden 4 adet üretici firma ve 2 adet 2. el makine satan firmaya davetiye çıkarıyor.

Üretici firmaların bu makineleri 8-10 ayda teslim ettiğini bilen Tekel Yönetim Kurulu, hazırlanan şartnameye Genel Müdür’ün talimatıyla 3 ayda teslim şartını koyuyor. Bu şart ile 4 üretici firma ihale dışına itiliyor, Tekel Genel Müdürü Sezai Ensari’nin, ihale öncesi 2. el üretim yapan firmalardan biri olan İspanya kökenli MTS firmasını, bu firmanın ortağı olan Şenol Çelik ile birlikte ziyaret etmesi kafalarda soru işareti yaratıyor.

2. EL ÇIKIYOR

Haberin Devamı

İhaleye sadece bu firma fiyat teklifi veriyor ve tanesi 1 milyon 730 bin Euro üzerinden 4 yıl süreli, aylık eşit taksit ödemeli olarak 8 adet sigara makinesi satın alınıyor. Üç makineden biri getirilip Tokat Sigara Fabrikası’na kuruluyor. Yasa gereği bu makineleri yerinde inceleyen Tütün Üst Kurulu uzmanları ise makinelerin revize edilmiş eski (2. el) makineler olduğunu yerinde resimleyerek rapor ediyorlar. Bu rapor üzerine Tütün Üst Kurulu, makinelerin geldiği yere gönderilmesini Tekel’den istiyor. Genel Müdür Ensari, Üst Kurul’un böyle bir yetkisi olmadığını ileri sürerek yürütmenin durdurulması istemiyle İdare Mahkemesi’nde dava açıyor. Ancak davanın reddedilmesi üzerine bu kez Bölge İdare Mahkemesi’ne gidiyor, bu itiraz da reddediliyor.

TBMM’DE FORMÜL ARANIYOR

Haberin Devamı

Sorun karşısında çözümsüz kalan Ensari, bir defaya mahsus eski makine ithaline izin veren ve geriye işleyecek yasa maddesini ‘torba kanun’ tabir edilen bir formülle Meclis gündemine taşıttırıyor. Ancak, bazı ‘aklıselim’ sahibi AKP’li vekillerin de desteğiyle, Maliye Bakanı Unakıtan’ın tüm çabalarına rağmen madde tasarıdan çıkartılıyor. Bilindiği gibi, Türkiye’ye 2. el sigara makinelerinin girişi, ilgili yasa gereği yasak...

Tekel, çaresiz olarak makineleri geldiği yere iade edilmek üzere Erenköy Gümrüğü’ne teslim ediyor. Gümrük de, İspanya’ya gönderilecek makinelerin gelen makineler olup olmadığının tespitini İTÜ’den istiyor. İTÜ’den gelen rapor üzerine makinelerin geri gönderilmesine izin veriliyor.

48 GÜNDE ‘JET’ BERAAT

Haberin Devamı

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, ‘2. el’ makineler hakkında basında çıkan haberler üzerine soruşturma başlatıyor ve 22.6.2005 tarihinde ‘kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak’ suçlamasıyla iddianame hazırlıyor. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davanın ilk duruşması 21.9.2005’te yapılıyor. İlk duruşmadan 48 gün sonra ikinci oturumda ‘beraat’ kararı veriliyor.

Mahkeme, beraat kararını iki nedene dayandırıyor: 1) Kurumun zararının olmaması, 2) Makinelerin yeni olması!

Van’daki rektörle ilgili iddianame 4 ayda hazırlanamazken, açılan bu davada iddianamede yer alan ‘ihaleye fesat karıştırma’ değil de, kurum zararı ile makinelerin yeni veya eski olması dikkate alınıp ‘beraat’ kararı verilmesi, yargı çevrelerinde de ilginç bulunmuş olmalıdır.

Tekel’in söz konusu ihaledeki 11 makinenin bedelinin, Van’daki ihale bedeli (yaklaşık 25 milyon dolar) ile hemen hemen aynı olduğunun altını çizmek gerekiyor.

Mahkemenin bu hızlı kararını alkışlamak gerekmiyor mu?

YARIN: Tütün Kurulu, İTO ve İTÜ’nün raporlarında ilginç tespitler.

GÜNÜN SÖZÜ

‘Biri öteki kadar zengin olunca, kardeşler birbirlerini severler.’

(Uganda Atasözü)

İDO’nun feribot ihalesi ne oldu

İSTANBUL Deniz Otobüsleri’ne (İDO) feribot ve deniz otobüs alımı için Büyükşehir Belediyesi’nin ihaleye çıktığını ‘Davul ve tokmak... İhaleyi kim kazanacak’ (17.9.2005) diye yazmış, bazı soruları gündeme getirmiştik.

Özetlersek... Büyükşehir eliyle İDO filosunun güçlendirilmesi için 5 deniz otobüsü ve 4 feribot alımı için ihale açtı. İhalenin iki büyük feribotun yer aldığı bölümüne sadece bir tek firma katıldı ve 110 milyon dolar fiyat teklifinde bulundu. Bu firma, İDO’ya daha önce 4 feribot ile 4 deniz otobüsü satan Austalship (Avustralya)...

İhalenin bu bölümüne sadece Austalship şirketinin katılmış olması, tartışmasız ihalenin iptalini gerektirdiği yolunda iddialar ortaya çıktı. Rekabet ortamı oluşmamış ve böylece ihale amacının dışına çıkmış oluyordu. Yoksa, Austalship kollanıp kayırılıyor muydu?

TMSF, Uzanlar’ın Kral TV ihalesini, bir tek firmanın katılması ve yeterli rekabetin oluşmaması nedeniyle iptal etmişti.

Sormak gerekiyor; Büyükşehir Belediyesi’ndeki son değişikliklerin bu ihaleyle bir ilgisi var mıdır? Genel Sekreter Prof. Ramazan Evren bu ihaleyi imzalamadığı için mi kendisine ‘ayrıl’ denmiştir?

Yeni Genel Sekreter Mesut Pektaş bu ihaleyi imzalayacak mıdır?

Son onay makamı olan Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, feribot ihalesinde gerekli rekabet ortamının oluştuğuna inanıyor mu?

Kuşkusuz, Kamu İhale Kurumu (KİK) da ihaledeki bu gelişmelerden haberdardır.

Yazarın Tüm Yazıları