ANKARA Hürriyet’in başkent için çok değerli olduğunu düşünüyorum. Ara verilip de çıkmadığı dönemlerde ne büyük eksiklik yaşanmıştı. Çağımızda tanınmış gazetelerin, il ve bölge ekleri çıkararak bölgelerin sorunlarını mercek altına alması herhalde konuları global olarak ele almaktan daha etkili. İşte Ankara Hürriyet de bunu yapıyor.
Geçtiğimiz yıl OR-AN da sık sık elektrik kesintisi yaşandığı ile ilgili eleştirimi köşenizde yayınlamıştınız. Bunun üzerine Ankara TEDAŞ’tan eşimi aramışlar, adresimizi sormuşlardı, bir başka hanımefendi adres ve telefonumu yazmadığım için bana ulaşamadığını da bir raslantı nedeniyle bana söylemişti. Bu kadarcık ilgi bile, nedense, OR-AN’da elektrik kesintisi sorununun kökten hallolacağı izlenimini yaratmıştı bende.
Belki de bu his ve iyi duygularla, o yıl daha az elektrik kesintisi yaşadığımızı zannediyorum. Ancak bu yıl, bütün iyi niyetimi allak bullak etti. Daha yaz aylarından itibaren günde iki defa elektrik kesintisi... Bu kışa düzelir diye düşünmüşüm nedense. Ama tam tersi. Kesintinin ne zaman olacağı belirsiz. Gece, gündüz, sabah evden çıkılacağı sırada, akşam üzeri eve gelindiğinde. Banyoda; havanın en soğuk olduğu günde. Film izlerken; eve misafir geleceği gün yemek saatinde... Elektronik cihazlarla ilgili yaşadığımız sorunlardan geçen yıl söz etmiştim. Bunun üzerine endişeye kapılıp TEDAŞ’ı aramaya karar verdim. Ulaşmak mümkün değil. Genel Müdürlüğü aradım. Ankara Genel Müdürlüğü’nün (?) telefonunu verdiler, aradım. Verilen telefonu açan zat bana direk hattan aramam gerektiğini söyledi, aradım cevap vermedi, tekrar Ankara Genel Müdürlüğünü (?) aradım, oradaki özel kalem müdüresi hanım bana orta trafoda arıza olduğunu öğrendi ve bilgi verdi. Ama bu günde iki veya daha fazla gerçekleşen kesilmelerin sebebini bilemiyeceğini söyledi. Danışmanla görüşmemi söyledi. Danışman telefonu zaten açmamıştı. Tekrar asıl genel müdürlüğü aradım oradaki santral memuresi yine bana bölgeyi aramamı söyledi.
GÜNDE 2 KESİNTİ
Danışman yoksa bir şey yapamıyacağını söyledi. Ve ben bu çabaları gösterirken, sıkıldım, moralim bozuldu, umutsuzluğa kapıldım. Acaba sadece ilgisizlikten kaynaklanan sorunlar mı yaşıyoruz, diye düşündüm.. Neden OR-AN da yazgı gibi günde iki kez elektrik kesiliyor. Biri bunun esas nedenini açıklamıyacak mı? Teşhis yapıldıktan sonra tedavi gerçekleşmiyecek mi? Sorun biliniyorsa çözümü ile ilgili plan ne? Bunu öğrenebilir miyiz? Birde Panora Alışveriş merkezinden sonra ORAN’da, elektriğe ilave olarak, hayatı şaşırtan bir trafik yoğunluğu başladı. Bunlar herhalde uzun vadeli çözüm planları gerektiriyor! Bu manada programlar var mı? Örneğin, ORAN’dan Gölbaşı yoluna çıkan, Çankaya istikametine dönen, Panora çıkışı olan göbekte, uzun süren kırmızı ışık nedeniyle, büyük kuyruklar oluşuyor. Oysa Gölbaşı istikametinden gelen yolda daha az araba seyrediyor. Şimdilik, bu, ışıkların süreleri ayarlanarak, daha seri geçişlerle, istikametlere göre uzun yada kısa tutularak, köklü önlemler alınıncaya kadar, bir ara çözüm bulunamaz mı?
Tamer LEVENT
’Parabol’ futbol
VATANDAŞ, spordan sorumlu Devlet Bakanı’na sesleniyor:
Geçtiğimiz günlerde Mecliste gündeme gelen milli takım teknik direktörü Fatih Terim’in 130.000 YTL maaş olayı vatandaşların tepkisine neden olmuştur.450 YTL asgari ücret ile çalışan vatandaş almış olduğu bu parayı oturmuş olduğu evinin kirasını karşılarken yarı aç, yarı tok geçimini sürdürüyor. Vatandaş soruyor Terim 130.000 YTL maaş alıyorsa devlet büyüğümüz Gül, Erdoğan ve Genelkurmay Başkanımız ne maaş alıyor da bu adamın özelliği ne diye eleştiri yapıp bu nasıl adalettir diye isyan ediyor.
Ortada bir kazan yönetim ve hocalar kepçe oyuncular kaşık bizlere kaldı bulaşık. Her biri paraya boğulmuş yönetim, hocalar ve oyuncular onlarla dolu eğlence yerleri, cafeler, barlar son model otomobiller, bir giyindiğini bir daha giyinmez, evi illede villa, daireyi beğenmez, hele birde havuzu olursa var ya keyfine bir şey diyilmez. Hangi biri ne vergi veriyor acaba... Sanki merkez bank futbol takımı bu durum kızdırıyor halkımı yabancı oyuncu ağırlıklı karalar basmış takımları, trilyonlar uçup gidiyor ülkemize değil, ülkelerine. Dedim ya vatandaş cebindeki üç kuruşu verip stad içinde çırpına dursun... Ortada bir kazan, yönetim ve hocalar kepçe, oyuncular kaşık, bizlere kaldı bulaşık.
Çok yazık burası Türkiye ye ye bitmez daha çok yeriz kazık.
Necip YOZGATLI
Teröre bulaşmış bulaşmamışı nasıl ayrılır
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan:
Dağdaki PKK’lılara çağrıda bulunarak "Biz, dağa çıkışı engellemek ve dağda da kanlı teröre bulaşmamış, karışmamış olanlara da ’gel ananın babanın yanına git’ diyoruz" dedi. (8.12.2007)
Soru: Gelecek anasının, babasının yanına gidecekler teröre bulaşmamış, karışmamış olanlar nasıl ayırt edilecek?
Cevap: Dağdaki PKK’lıların alınlarında yazılıdır!
Alınlarında şöyle yazanlar "kanlı teröre bulaşmamış, karışmamıştır" gelecek anasının babasının yanına gidecek!
Öneri: Dağdaki PKK’lıların alınlarına teröre bulaşıp bulaşmadıklarını, karışıp karışmadıklarını Murat Karayılan ile Cemil Bayık yazsın.
Böylece hepsini affetmiş oluruz!
Değil mi?
Yaşar AHLATLI
Müsteşar Kasırga, ’kırmızı halı’yı kaldırtmalıydı
SAMSUN Adalet Sarayı’nda, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga kırmızı halılı törenle karşılandı... İngiltere’de yargıç ve savcılar, kraliçenin karşısında bile eğilmezler. Bizde ise yargıç ve savcılar bakanlık müsteşarının ayağına bile kırmızı halı seriyor. Çünkü terfi ve atamaları, bakan ile müsteşarın dudaklarının arasında yargıç ve savcıların...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün jet hızı ile imzaladığı yeni kabul edilen Yargıçlar ve Savcılar Yasası’nın adı ’Yağcılar ve Savcılar Yasası’ olsaydı daha gerçekçi olmaz mıydı?
Salim EREL-
Konya eski milletvekili
Genel Merkezde kongre olur mu
CHP Çankaya İlçe Başkanlığı kongresi genel Merkez’in bir salonunda yapılmış
Mustafa Yıldırım’ın görevden alınmasıyla yapılan kongrede ne üye var; ne dinleyen.
Türkiye’nin en büyük ilçesinde partiiçi demokrasi yok.
İlçe Başkanlığına, Av. Sudi Gökalp Çalışkan ’seçilmiş’.
Çalışkan kim? aynı zamanda CHP Ankara İl Yönetim Kurulu üyesi.
Yarın öbürgün, Çankaya ilçe örgütü bir bir parti ’yanlışı’ yapsa hakkında kim karar verecek?
Disiplin Kurulu nasıl çalışacak?
’Hakem’ kim olacak?
Yazık değil mi CHP’ye...
GÜNÜN SÖZÜ
"Eğitimde yaptıklarımız sadece peşrevdir. Daha çok şey yapacağız."