Kurumunuz personeli İshak Kocabıyık, N. Şamil Şirvan, Ömer Çelik hakkında bilimsel bir toplantıda ’Raylı Taşımacılıkta Yeni Yönelim: Hızlı Tren’ başlıklı bilimsel bildirilerini sunmaları nedeniyle soruşturma açtığınızı üzüntüyle öğrenmiş bulunuyorum.
Kurumunuz personeli arasında kamu görevlisi bilinci ve sorumluluğuyla hareket eden son derece iyi yetişmiş uzmanlar olduğunu, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası çalışmalarında bizzat gördüm. Personelinizin, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Kamu Yönetimi Uzmanlık Programı’nda hocaları oldum; üstün yeteneklerinin ve kurumlarıyla mesleklerine olan bağlılıklarının yakın tanığıyım.
Adı geçen kişiler, mesleklerini kamu görevlisi bilinciyle yürüten ve bilgileriyle becerilerini geliştirmek amacıyla, devlet memurluğu yetişme programlarında kendilerini geliştirmeye özen gösteren ve birikimlerini akademi, bürokrasi, teknokrasinin bir araya geldiği ortamlarda tartışmaya açma cesareti gösteren kişilerdir.
Makamınızca cezalandırma kararı verilen eylemleri, 19-21 Eylül 2007 tarihlerinde İstanbul YTÜ’de yapılan ve alanın çok iyi tanınan öğretim üyeleri olan Prof. Dr. Güngör Eevren’in Düzenleme Kurulu, Prof. Dr. Ergin Gedizlioğlu’nun ise Bilim Kurulu Başkanı olduğu 7. Ulaştırma Kongresi’ne bildiri sunmalarıdır. Bildirileri Bilim Kurulu’nca irdelenmiş ve sunulmaya değer görülmüştür. Vurgulanması gerekir ki cezalandırma kararı verdiğiniz ortam, bilimsel bir kongre ortamıdır. Kararınız, ülkemizin azgelişmişlik sorunlarını aşmayı sağlayacak çözümler arayan bilimsel ve bürokratik bilgi ortaklığını yasaklama kararıdır. Başlattığınız soruşturma, 21. yüzyılda ençok ihtiyaç duyduğumuz iki şeye, bilimsel düşünceye ve yaratıcı-üretken kamu yönetimi hedefimize önemli bir darbe olmuştur.
Kararınızı bilimsel düşünce ve temel kamu yönetimi ilkeleri ışığında geri çekeceğiniz umuduyla, duygu ve düşüncelerimi bilgilerinize sunarım.
Prof.Dr.Birgül Ayman GÜLER-AÜ, SBF Kamu Yönetimi Yönetim Bilimleri Öğretim Üyesi
Yaşam alanları o kadar daralıyor ki
SEVGİLİ dostlar, iki gundur olup biteni 18 Aralık 2002’den bugüne değin her yaşadığımız acıyı, ne yazık ki o gün olanlari sadece izlediğim gibi aynı şiddette yaşayarak izliyorum.
Bugünlerin işaret fişeği olan o kara gecenin nasıl bir yangına döinüştüğünü artık herkes görüyor ve anlıyor.
Bundan bir kaç ay önce Necip’in 5. ölüm yıldönümünde demiştik ki, artık Türkiye’de yaşam alanları herkes için çok daralacak, herkes için...
Üstelik yazdıkları ve anlattıkları ile Necip Hablemitoglu bir kez daha haklı çık(arıl)mıştır.
Türkiye’ye gönüllü olarak benimsetilmeye çalıştırılan post-modern diktatorluk, gerçekte 29 Ekim 1923’ün rövanşı olmasın sakin...
Olup biteni ibretle, acıyla ve bir kez daha Sevgili Necip canımızdan olmanın ne anlama geldiğini düşünerek izliyoruz.
Tanrı herkesin yardımcısı olsun.
Prof. Dr.Sengul HABLEMİTOĞLU
Saidi Nursi’nin konferansını artık Diyanet’ciler duyuruyor
(Bu yazımı Ankara’da bizi yönetenler okusun lütfen...)
21 Mart 2008 cuma günü Konsolosluk din görevlilerinden birinin, Leverkusen’de Konferansı olduğunu Cuma namazında açıkladılar. Bu konferansın konusu Saidi Nursi idi. Saat 17.00’de başlayacaktı. Davetiyeler adresli olarak caminin kahvehane kısmından almak imkanı vardı.
Benim vurgulamak istedigim. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Avrupa versiyonu olan DİTİB teşkilatı, en azından Köln’de Konsolosluk üzerinden nurculardadır.
Araştırın, göreceksiniz, öğreneceksiniz.
KISAKISA...
n TUNALI Hilmi Caddesi’ndeki Olimpiyat spor mağazasından 13 şubatta Adidas Telstar marka ayakkabıyı kampanyada olduğundan 66.50 YTL’ye aldım. 15 gün içinde ayakkabının uç kısımları açıldığından
ayakkabı Adidas firmasına gönderildi. Değişimi onaylanan ayakkabı için adıma mağazaya 66.50 liralık alışveriş çeki gönderildi. Mağazada benim ayak numaramda ayakkabı kalmamış ve Adidas stoklarında da bulunmadığından bir numara büyük ayakkabı verildi. Diğer şubeden değiştirme talebim reddedildi. Adidas ayakkabı alacaklar aman ayakkabınız hatalı çıkmasın; çektiğim sıkıntıyı bir ben bilirim.