Su; kömür ve bulgur dağıtmaya benzemez

ANKARA’da tasarruf amaçlı su kesintisi başlıyor.

Halbuki, küresel ısınmaya bağlı kuraklık, dünyanın her yerinde olduğu gibi Ankara’da da aylar öncesinden etkisini göstermişti.

Bu olağanüstü hal, sessiz sedasız değil, mevsiminde yağmayan yağmurlarla ve mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklarla göstere göstere ben geliyorum diyordu.

Bütün yerel yönetimler aylar önce vatandaşının mağdur olmaması için kalıcı önlemler alıyor, bütçelerinden en çok ödeneği bu işle ilgili kalıcı yatırımlara ayırıyordu.

Dünyanın gündeminde birinci sıradaki bu gerçek, bir tek Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek için fazla önemli değildi.

Öyle ki; Melih Gökçek bütün bu olağanüstü hale rağmen, önlem almak şöyle dursun, tarafsız olması gereken genel seçimlerde mensubu olduğu siyasi partinin oy oranı olumsuz etkilenmemesin diye, su tasarrufuyla ilgili startı seçim sonrasına erteliyebiliyordu.

Seçimler bitti, partisi kazandı.

Melih Gökçek, geçen gün su kesintisi programını açıklayacağım diye çıktığı bir TV kanalında, hala olayın ciddiyetinden uzak, vatandaşa su kesintisi programından önce saatlerce seçimlerde iddiaya girdiği kişilerden kazandığı onlarca takım elbiseyi ballandıra ballandıra anlatıyordu.

Melih Gökçek yaptığı bütün bu olumsuzlukların faturasını halka mal ettiği yetmezmiş gibi, şimdi de çocuklarımızın okullarını bir ay geç açtırmaya çalışarak katmerli bir hale getirmeye çalışıyor.

Ey halkım...

Bir çuval kömürün, üç somun ekmeğin çaresi elbet bulunur, lakin cehaletin çaresi bulunmaz.

Gördüğünüz gibi bizim çocuklarımızın eksik eğitim almaları, okullarına geç başlamaları, susuzluk neticesi oluşacak sari hastalıklardan etkilenmeleri, onların umurlarında değil.

Onlar düşmüşler sizlerin oyları üzerinden kazandıkları takım elbiselerinin peşine...

Hani ihtiyaçları da olsa?

Bileniniz varsa lütfen söylesin, böylelerine ne denir?

Hasan UĞURTÜRK

Gökçek’in son faturası ilköğretim çocuklarına

OKULLARIN geç açılmasını dahi önerebilecek hale geldi. Su temini konusunda yumurta kapıya gelene dek kılını kıpırdatmamanın ve projesizliğin faturasını ödemeyen bir tek öğrenciler kalmıştı. Başaramadıkları ve beceremediklerine karşın, sanki çok rasyonel çözüm önerileri geliştiriyormuş gibi pat diye okulların geç açılmasını ortaya atabiliyor. Herşeyi bildiğini zanneden bu zihniyete karşı artık yeter diyecek bir otorite bir irade neden yok? Neden kimse durduramıyor bu acayip tasarrufları ve teklifleri? Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin tedbir için ileri sürdüklerini, mesela neden, İstanbul Büyükşehir Belediyesi uygulanabilir bulmuyor?

Birilerinin, artık çocuklarımıza da musallat olacağı kesin bu düşünceye engel olması gerekmiyor mu? Salgın hastalıklar başta olmak üzere, pisliğin neden olabileceği bir sürü enfeksiyon için ciddi tedbirlerin alınması ve uygulanması gerekir. Sadece, Belediyenin alışılmadık, acayip tasarruflarını seyretmekle olmaz. Burada artık sorumluluğu bu anlayışa bırakmamak, denetlemek ve gerektiğinde dur demek zorunlu hale gelmiştir.Çok geç olmadan, pişman olmadan önce!

Metin ALTAY

AŞTİ’nin, Karayolu Trafik Yönetmeliği’nden haberi var mıdır

AŞTİ yani Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali’ndeki durum...

Terminale girip çıkan özel ve ticari araçların adeta haraca kesilmesi...

Avukat Emre Altınok geçen mart ayında bir yakınını AŞTİ’ye götürerek otobüse bindiriyor. Otoparkta sadece 4 dakika kalıyor. Çıkışta kendisinden 3 YTL park ücreti alınıyor. Karayolu Taşıma Yönetmeliği’ne göre (Uzun süreli beklemeler için özel olarak yapılmış otoparkları kullanan taşıtlardan park sürelerine göre makul bir ücret alınabilir. Ancak, yolcuları terminale getirmek veya terminalden almak üzere 25 dakikayı geçmeyen giriş ve çıkışlarda özel otomobillerden hiçbir şekilde ücret alınamaz) 25 dakikadan az kalışlar için park ücreti ödenmemesi gerekiyor. Avukat Altınok yasa ve yönetmelikleri iyi biliyor, durumu ilgili bakanlıklara iletiyor. Ayrıca Tüketici Mahkemesi’ne gidiyor...

Sonunda Ankara 6. Tüketici Mahkemesi kendisini haklı buluyor. İşletmeci olan Ankara Keçiören Spor Kulübü karara itiraz ediyor. İtiraz kabul edilmiyor. Karar kesinleşiyor.

Av. Emre Altınok şimdi Ankaralı yurttaşları AŞTİ giriş çıkışlarda, 25 dakikadan az beklemelerde ücret ödememeye davet ediyor.

Eğer ücret alınırsa araç sahibi Kara Ulaştırma Genel Müdürlüğü’ne başvurabilir. Her başvuru 5 ceza puanına denk geliyor. Ve 50 ceza puanı (10 başvuru) toplanırsa işletmeci kuruluşun belgesi iptal ediliyor.

AŞTİ’ye girip çıkanlar haklarını savunmalılar. Başak ATASOY

KISA...KISA...

KALP rahatsızlığı olan eşimle biraz hava alabilmek için Çayyolu Arkadium’e kadar yürümek istedik. Arkadiuma tam yaklaşmak üzereyken arkamızda belediye, haşere ilaçı sıkıyor cadde üzeri. Çoluk-çocuk yaşlı herkes boğulurcasına öksürmeye başladı. Eşimi hızla Ümitköy’deki bir klinik tıp merkezine götürdüm. Hemen oksijen verdiler, bir saat kadar sonra kendisine geldi. Bu gibi ilaçlamalar saat 24.00’den sonra yapılmalı!

Ekrem DİKMEN

ÇUKURAMBAR 465. Sokak’ta geceleri dolaşan köpek sürüleri nedeniyle sıkıntı yaşıyoruz. Özellikle geceleri ortaya çıkan ve sürü halinde gezen köpekler tehlike arz ediyorlar. Bunun yanısıra, geceleri özellikle sabaha karşı sürekli havlama ve it dalaşı gürültüsü çekiyoruz. Bunun en kısa sürede önleminin alınmasını saygılarımla rica ediyorum.

Dr. Serdar TELLİOĞLU

GÜNÜN SÖZÜ

"Kararlar yılan balığına benzer; kolayca yakalanır ama tutması çok zordur."

(Alexander Files)
Yazarın Tüm Yazıları