Stratejik noktalara tehlikeli atamalar

ÖNEMLİ kurumların kilit noktalarına tarikatçılar dolduruluyor. Bakanlıklarda değişmedik müsteşar, genel müdür ve daire müdürü kalmadı. Atananların çoğunun Atatürk düşmanı ve laiklik karşıtı kişilerden oluştuğu iddia ediliyor.

İşte örnekleri...

MİLLİ Eğitim Bakanlığı, 'MEB.... eğitim şubesi'nden bir bürokrat ağlamaklı bir sesle ‘‘Çağdaş eğitimimiz ve eğitimcilerimizi hançerliyorlar’’ diyerek anlatıyor:

‘‘Yalçın Bey, niye Milli Eğitim'e şöyle bir göz atıp da tehlikeli atamaları gündeme getirmiyorsunuz? Erkan Mumcu'nun başlattığı büyük operasyon tamamlanmak üzere... Yeni Bakan Hüseyin Çelik'in tam yönlendirdiği bu operasyonda imam hatip çıkışlılar kilit noktalara müdür olarak getiriliyor.

Olayın bir başka garip yanı da, Erkan Mumcu'nun getirdiği üç aylık kadroların aynı kabinede yer alan bir başka bakan tarafından dağıtılması hiçbir ülkede görülmüş şey değildir.

AKP'liler, çok kısa sürede kendi kadrolarını kurarak, taşra örgütlerini kendi kafa yapılarına uygun kişilerden oluşturacaklar.

Peki şimdi soruyorum: Demokrat, laik bir Türkiye'nin Milli Eğitim'deki bu operasyonlara dur diyecek kimse yok mu? 'Eğitim Birliği' ilkesi nerede kaldı.

Bir de eğitimde 12 yılı tartışıyoruz, göreceksiniz olmayacak.’’

Daha sonra MEB Müsteşarı Prof. İsmail Bircan'ın ayrılmasıyla bu göreve Prof. Mustafa İsen'in getirildiğini, bu kişinin 8 yıllık zorunlu eğitime karşı olduğunun yayınladığı bir kitapçıkla ortaya çıktığını anımsatıyor.

Hani eğitim 'milli' idi?


Atama reçetesi


Atama ve sürgünlerde belirlenen kurallar:

- Kim kiminle oturuyor (dairede, mahallede),

- Kim solcu,

- Kim bizim arkadaş,

- Kim Atatürkçü,

- Kim Alevi,

- Kim bizim safımıza geçebilir?

Kerküklü okurumuz bakın ne diyor


‘BAY Kerkük' rumuzuyla bizi arayan Türkmen okurumuz, Irak'ı anlatıyor:

‘‘Bu savaşa iki yönden bakmak lazım. Saddam, Irak'ta faks kullandırmıyor, Afganistan'da başlamasına karşın cep telefonuna izin vermiyor. Halka zulmetti, Türkmenleri de baskı altına aldı. Despotluktan eline ne geçti; kocaman bir hiç... Halbuki bırakıp gitseydi bugün Atatürk gibi anılırdı.

Keşke Türkiye bizi de Kıbrıslı Türkler gibi silahlandırsaydı. Amerikalılar Kürtleri silahla donattı.

Savaş başladıktan sonra Şiiler ülkeleri için müttefik kuvvetlerine karşı inanılmaz direniyorlar.

Amerika, Bin Ladin'i Afganistan'da bulamadı, Saddam'ı da bulamayacaktır.

1960'ta 1000 dinar 4 bin dolardı; bugün ise 1000 dolara 3 milyon küsur dinar veriliyor. Aradaki çöküntüyü anlayın. Bugün Irak hükümeti et dışında halkın bütün yiyeceğini bedava veriyor.

Amerika'nın Basra'yı aşması kolay değil. Çünkü Basra'nın güvenliğini aşiret reislerine verdi Saddam... Televizyonda teşekkür ettiği komutanlar, general rütbesi verdiği aşiret reisleridir.

Ne yazık ki Irak'ın gücünü Amerika anlayamamış.

Bütün dünya, bu savaşta en mağdur olan toplumun Türkmenler olacağını lütfen anlasın... Bizlerin sorununu hep gündemde tutun; başka çaremiz yok.’’

Almanyalı Türk’ün uyarısı


ALMANYA'dan A. Görgülü yazıyor:

‘‘Yaz geliyor; Türkiye'ye gideceğiz. Benim gibi otomobille Yugoslavya ve Bulgaristan üzerinden transit gidecek olanların geçmiş yıllarda çektiği eziyet, ödediği anormal paralar ve soygun korkusuna karşı ne yapılabilir, hiç düşünüldü mü, bu ülkelere uyarı yapıldı mı?’’

Ağzına turizm sözcüğünü alanlara ithaf olunur.

Vazgeçilmez müsteşar


ERKAN Mumcu'nun geçen dönem Turizm Bakanlığı'na atamak istediği İsmail Kökbulut hakkında bakanlık göreviyle ilgili bir usulsüzlükten dolayı davası var. 'Fethullahçı' olduğu söylenen Kökbulut'un Ağır Ceza'daki duruşması 2 Nisan'daymış... Kararnamesi yeniden Köşk'e gönderildi; gerekçesi ise ilginç: ‘‘Kökbulut bu davadan beraat edecek. Onun için atamasında bir sakınca kalmayacak.’’

Cumhurbaşkanı, daha önce imzalamadığı için geri çekilen bir kararname yeniden önüne geldiğinde bu atamaları Turizm'in 'gerçek' bakanı Güldal Akşit yerine gene Sabri Bayar mı yapıyor diye düşünmez mi?

Bayar'ın Isparta'da 'muslukçu' olarak tanındığını biliyor musunuz?

Sarıkamış Harekátı


ERZURUM Kalkınma Vakfı (ERVAK) tarih sayfalarında ‘Sarıkamış Harekatı’ olarak geçen ve tek kurşun atmadan Allahüekber Dağları'nda ölen 60 bin asker için bir anma programı düzenledi.

22.12.1914'te tipiye yakalanarak ölenlerin yakınlarının davet edildiği temmuz ayındaki ‘‘Sultan Sekisi’’ toplantısında tarihi buluşma gerçekleşecek. ERVAK Başkanı Necati Bölükbaşı tarihçiler ve siyaset bilimcilerin hem Sarıkamış Harekátı'nı hem de Enver Paşa'nın drama yol açan kararını değerlendireceklerini bildirdi.

Bölükbaşı, ‘‘Sarıkamış Harekatı, aslında Çanakkale Zaferi kadar önemlidir. Çoğu yönleri ile karanlıkta kalmıştır. Rus generaller ‘Türkler nasıl insan' diye sorgulamışlardır. Üzerine hiç gidilmeyen bir konuyu Sultan Sekisi toplantısında irdelemek istiyoruz. Ayrıca, Allahüekber Dağları'nda şehit olanların yakınlarını da 5-6 temmuz günleri Erzurum'a bekliyoruz. Belki onların da anlatacakları öyküleri vardır’’ dedi.

(ervak.com; 0442-223 38 20)

UNUTMA


‘‘Türkiye ne kadar şanslı ki, Mustafa Kemal gibi bir lidere sahip oldu.’’

(Bill Clinton)
Yazarın Tüm Yazıları