SSK’yı kim soydurdu

‘YALÇIN Bey, Yaşar Okuyan'ı geçmişte Çalışma Bakanı olduğu zaman o kadar çok yazdınız; çok kişi suskun kaldı. Biliyoruz o sizi hep etrafına şikáyet ediyordu. Şimdi bazı kişilerin gözaltına alındığını duyunca bunları hatırladım. Tıbbi sarf malzemeleriyle ilgili yolsuzluk ve usulsüzlükleri içeren 'Neşter Operasyonu' ile geçmişte yapılan hırsızlıklar bir bir ortaya çıkıyor.’’

Bunları anlatan Ankara'dan bir bürokrat...

Polis operasyonunun üç ayağının bulunduğunu söylüyor:

Bürokratlar... Medikal firmalar ve kardiyog ağırlıklı doktorlar...

ANAP'lı olan bu bürokratın şimdi AKP'ye göz kırptığını biliyoruz.

Geçmişle ilgili hesap sorulması gerektiğini anlatıyor bize:

‘‘SSK içinde geçmişte nelerin döndüğünü siz zaman zaman yazdınız. Yaşar Okuyan Bey de bu yazılanlara karşılık, SSK'da savurganlık var, hırsızlık var diye bağırıyordu.’’

Ortaya çıkan manzara vahimdir; işçilerin parasının nerelere savrulduğu ortada... SSK için Sıhhiye'de dövizle kiralanan binalar, trilyonluk inşaatlar, partizanca atamalar, ballı geziler... Ve en sonunda sıra bürokratlara, doktorlara geldi ama siyasetçilerden kimse hesap sormayacak mı?

O tutuklanan ve gözaltına alınanları kimin atağını öğrenirseniz adresi bulursunuz.

İki görüş


TÜRKİYE başkanlık sistemine mutlaka geçmelidir. Okurunuz Cem Toker diyor ki (24.4.2003), başkanlık sisteminde toplumun çok az bir kesimi temsil edilecek. Şu anda zaten toplumun çok az bir kesimi temsil edilmiyor mu? Türkiye aslında yarı demokrasiyle yönetiliyor. Bunu size ispatlayabilirim. Bu sistemde tıkanıklığa yol açmaktadır. Artık Türkiye bir rejimi uygulayacaksa en kötüsü de olsa şu şartlardaki bir yönetimden iyidir.

Ama aynı günkü vergi affıyla ilgili ‘‘Devlet 6.6 katrilyon alabilmek için 72 katrilyon vergiden vazgeçti’’ başlıklı yazınıza tamamen katılıyorum. Sizi takdir etmeliyim ki, Prof. Osman Altuğ çok iyi bir tespit yapmış... Yine de gözden kaçan bir konu var. Bana göre hükümet, dediğiniz gibi bunu bir zafer havasına çevireceğine 'Çok zarar ettik ama nakite ihtiyaç vardı, bunu yapmak zorunda kaldık' gibi ifadelerle gerekçeyi açıklasaydı daha doğru yapardı.

Biliyorsunuz Türkiye'de hapishaneler konusunda ortak bir görüş var; nasılsa yakında af çıkar, ben de çıkarım gibi... Evet şimdi de 'Nasılsa yakında vergi affı çıkar, o zaman öderim' mantığı mükelleflerde yerleşirse, bu devlet ayakta nasıl kalabilir.

Eğer yazımın içinde sizi rencide edecek bir kelime olduysa özür dilerim. Yazılarınızın devamı dileğiyle...

Tarık ERTEKİN

Et-Balık Kurumu da sizlere ömür Memurlar havuza, işçiler evine


G.A. ‘‘Uyarım e-mail'imi okur, dilimize tercüman olursunuz’’ diyerek şunları yazıyor:

Özelleştirme kapsamında bulunan Et ve Balık Kurumu'nda çalışıyorum, Türkiye'nin gündeminde daha önemli konular olduğu için fırsattan istifade gizli hazırlıklar tamamlanıp kapanma kararı çıktı. Gerçekten oldu bittiye getirip bu işi son noktaya getirdiler. Tamam özelleşsin ama bizleri kapanmayan diğer kombinalarımıza tayin edebilirler. Bu arada tabii haksızlıklar oluyor. 2002 Eylülü'nde 3 kişi geçici işçi olarak Haydarpaşa deposuna alındı, ama geçici görevle memleketlerine gönderildi, simdi bu 3 kisinin tayinleri Diyarbakır'a alınıyor. Ve iş hakkı feshedilmiyor.

Ben 15 senelik elemanım, benim tayinim olmuyor. 7 aylık adamın tayini yapılıyor. Bu hak mıdır. Daha bunun gibi yazılacak o kadar çok torpil, peşkeş olayı var ki, hangi birini yazayım. Bilsem ki bu konuda bizimle ilgilenilecek, bütün duyumları anlatırım. El altından kapatılıyor. Memurlar 'havuza', işçiler 'evine'; bana da 15 milyar tazminat ödüyor, 'git' diyor. Lütfen bizimle ilgilenin. Ben bunu yazarken bireysel düşünerek yazmadım; bütün arkadaşlarım adına yazıyorum.

İşsizler ordusuna yenileri ekleniyor ve bizi dinleyen yok, sesimizi duyuramıyoruz.

‘Sivil’ ne demektir


MGK'da görevli sorumlu ve saygıdeğer generallerimize...

SİVİL kavramı, medeni, demokrat ve uygar anlamını içerir.

Her 'sivilim' diyene sivil denemez. Sivilin iki anlamı vardır; birincisi yukarıda arz ettiğim gibi uygar ve demokrat olmak. İkincisi de, argoda söylendiği gibi çıplak ve ayıplı yeri gözüken anlamındadır.

1960 yılından beri bu uyduruk sivilleri hep izledim. Bunların bir özelliği de askerlerimize yalakalık yapmaktır.

Atatürk'ü evvela öğretmen ve uygar anlamında sivil sayanları saygıyla anıyorum.

Mehmet FEYYAT-İSTANBUL

O hoca Bahçeli


‘HAYATIMIZDA 1 ve O'ın önemi’ (19.4.2003) başlıklı yazıda geçen 1982'de Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda 'Türkiye Ekonomisi' dersinde kişilik dersi veren hocanın kim olduğunu Milliyet yazarı Can Dündar'dan öğrendik.

‘‘Belki tahtadaki Türkiye Ekonomisi hocasının adını bilmek isterseniz diye düşündüm. O yüzden ‘Duvardaki bakan posteri' (4.9.2001) başlıklı yazımı gönderiyorum. Ah bu internet azizlikleri... Bana da oluyor bazen.’’

Evet bu dersi veren Devlet Bahçeli imiş.

Can Dündar’a teşekkürler.

Biliyor musunuz?


'TEK kuruşu olmadığını' çevresine sık sık söyleyen ve geçen hafta THY'nin businnes class sınıfında İstanbul'dan New York'a giden, adı bir dönem Emlakbank'taki yolsuzluklarla özdeşleşen green kartlı Selim Edes ve eşinin gümrükten hemen geçtiklerini, diğer Türklerin ise en az 45 dakika süreyle sorgulandıktan sonra içeri alındıklarını...

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda düzenlenen kampanyada Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na (TEGV) 1.8 trilyon lira bağış yapıldığını; Aria, Aycell ve Turkcell'in 3353 kısa mesaj servisine 97.845 bağış mesajı atıldığını; toplanan bu bağış sayesinde 44.750 çocuğun daha yarına umutla bakabileceğini...

SANDIKLI İlçesi'nde ‘‘Ağaçları söküp beton havuz yapılıyor’’ haberi nedeniyle Sandıklı Postası Gazetesi'nin Yazı İşleri İsmail Akar'ın, MHP'li Belediye Başkanı Mustafa Baştuğ'un sözlü saldırısına uğradığını...

TELEKOM'un merkezinin İstanbul'a nakledilmesi için Ulaştırma Bakanlığı'nda görüşmeler yapıldığını; Telekom, Posta İşletmeleri Yönetim Kurulu'na atılan isimlerin mesleklerinin henüz öğrenilemediğini...

Biliyor musunuz?

MESAJ


TÜRK-İş, DİSK, HAK-İş ve KESK Konfederasyonlarının 1 Mayıs mitingi Abide-i Hürriyet Meydanı'nda... Toplanma; 11.00, miting 13.30'da... Mitinge iki koldan yürünecek. Perpa: KESK, 'Blok', DİSK, ÖDP, DSİP, Sosyalist Emek Hareketi, Şişli. Hak-İş, meslek odaları, CHP, TKP, Hak-Par, Türk-İş, bağımsız sendikalar, İP, SHP.

35 üniversite ve 32 ilden 150 genç TEMA'cı üniversite öğrencisi, 2,3,4 Mayıs tarihleri arasında İstanbul'da yapılacak olan II. Üniversitelerarası Koordinasyon Toplantısında, TEMA Vakfı Mütevelliler Heyeti Başkanı Hayrettin Karaca ve Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Gökyiğit'le bir araya geliyorlar. (0212-283 78 16)

SÜTLÜCE'de, kültür ve uygarlık mirasımıza tanıklık eden Miniaturk'un açılışı Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna tarafından bugün 19.00'da yapılıyor.

BEN Işıl Bengi; 5 yıldır Brüksel Kraliyet Konservatuvarı piyano bölümü öğrencisiyim. Yarın akşam 20.30'da Ataköy İspirtohane Sanat Merkezi'nde Lions Club ve Bakırköy Belediyesi'nin katkılarıyla Yugoslav kemancı Javan Bogosavlijevic ile oda müziği resitalı vereceğiz. Bekleriz.

RAMAZAN Öztürk'ün objektifinden 'Fotograflar Savaşı Anlatıyor' sergisi, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün katkılarıyla Profilo Alışveriş Merkezi'nde 5 Mayıs pazartesi günü 19.00'da açılıyor.
Yazarın Tüm Yazıları