Yalçın Bayer: Sponsorluk müessesesi

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

ANKARA'dan bir opera sanatçısıyla Kültür Bakanlığı'nın müfettişlerinin Yekta Kara için hazırladığı raporu konuşuyoruz. Bize şöyle diyor:

‘‘Devlet Opera Balesi Genel Müdürlüğü merkezi bir kuruluştur. Buna bağlı müdürlükler vardır. Bazı çevrelerle ve özellikle medya ile ilişkilerinden dolayı kurumun İstanbul müdürü Yekta Kara ile eski eşi Protel firmasının sahibi Ali Taygun fenomeni yaratılmıştır.’’

- Lirik Tarih çok beğenildi ve övüldü ama...

- Yekta Kara iyi bir operacı, müdür olabilir, Lirik Tarih güzel veya korsan olabilir. O ayrıdır ama devletten maaş alan hiçkimsenin sponsor ararken bir yerden 250 bin dolar alma hakkı olamaz. Çünkü devlet opera ve bale sanatçılarının maaşı 400 milyondur. Sonra gösteri nedeniyle alınan bu para nasıl paylaşılmıştır? Daha vahim bir şey söyleyeyim; yarın polisler, tapucular, zabıtalar kendi aralarında aynı yöntemi kullanmaya başlarlarsa onlara ne nedir?

- Sanatçı bir memurun görevi ne olmalıdır?

- Devletin bütçesiyle bir prodüksiyon ortaya koyan, koymaya mecbur olan, devletin sanatçısından, kaynaklarından, sahnesinden, dekorundan ve kostümlerinden yararlanan bir bölge müdürü sıfatıyla şahsi sponsorluk işine girişemez. Eğer böyle bir şey yapmak istiyorsa gider özel tiyatro kurar.

- Ama bazı gösteriler ağır maliyet getirdiğinden sponsorluk gerekiyor.

- Doğru, devlete yük olmamak için bunlar yapılabilir ama devletin kurumunun çatısı altında... Danışıklı-dövüşüklü özel şirketle değil.

- Peki bunlar iki yıldan beri bilindiğine göre, müfettiş raporu neden bugün ortaya çıktı?

- Bunu elinde bu kadar belge ve bilgi varken neden geciktin diye Kültür Bakanı İstemihan Talay'a sormak gerekiyor. Bana göre gecikmesinin nedeni, bazı ağırlıklı unsurların üzerine gelmesi kaygısı ve korkusudur. Dükalığı baştan engellemeliydi. Tereddüt etmemeli ve korkmamalıydı.

Yine Antep!..

MNG Holding'in sahibi Mehmet Nazif Günal'ın dünkü açıklamasına karşılık bir soru da Ankara'dan bir müteahhitten geldi:

‘‘Mehmet Nazif Günal, Celal Doğan'dan sadece su ve arıtma işini mi aldı? Bizim bildiğimiz en az dört işi daha var. Günal bunları ve ihale bedellerini de açıklayabilir mi?’’

GAZİANTEP'teki yerel Sabah Gazetesi dünkü ‘‘Mehmet Nazif Günal havayı şaşırmış olmalı!’’ manşetinden özet... ‘‘MNG'nin, Yalçın Bayer'e açıklamaları Gaziantep'te tepki ve şaşkınlıkla karşılandı. Kim oluyar da, bizim içme suyumuzun parasını cebinden karşılıyormuş? Yaklaşık 12 yıldan bu yana Gaziantep'in önemli altyapı ihalelerini alan müteahhit Günal, yıllardan beri Gaziantepliler'in sırtından para kazandığı yetmiyormuş gibi şimdi Gaziantepliler'e sadaka mı veriyor? Günal dünyadan habesiz, bol keseden atıyor. Gaziantep'te kişi başına düşen milli gelir 6.500 dolar değil, DİE'nin 1999 verilerine göre bu rakam yalnızca 2.016 dolardır.’’

AÇIKLAMALAR

‘‘Gaziantep'e dikkat’’ yazımızda Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan'ın oğlunun düğününden söz etmiştik. 7 Temmuz'daki düğünde evlenen Doğan'ın oğlu Barış ile Dimitrof ailesinin kızı Melis'tir. Doğan'ın öteki oğlu Koray ile Gaziantepli Atmaz ailesinin kızları ise henüz nişanlıdır. Düzeltir, özür dileriz.

ALTAN Öymen ve Murat Karayalçın'ın ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda, Celal Doğan'ın oğlunun düğününe THY'nin tarifeli uçağıyla gittiklerini söylediler. Karayalçın, yine THY'nin tarifeli uçağıyla Ankara'ya döndüğünü söylerken, Öymen de Gaziantep'ten karayoluyla Konya'ya geçtiğini bildirdi.

SSK bizimle

dalga mı geçiyor?

NİSAN ayının son günlerinde tavan ve taban ücretlerini değiştirdiniz. Önceden aylık bildirgeyi verenler, bir daha SSK'ya gidip ek bordro verdiler. Dört aylık bordrolar değiştirildi. Sonra mayıs ayında pardon fazla oldu dediniz, tavan ve tabanları değiştirdiniz, insanlar gidip bu sefer iptal bordrosu verdiler.

Haziran aylık bildirgeyi verdik, şimdi kalkmış tavan ücretini değiştiriyorsunuz ve 1 Haziran'dan itibaren geçerli olacak diyorsunuz. Şimdi biz tekrar ek bordroyu hazırlarken, SSK tavan ücret uygulamasına 1 Ağustos'ta başlanacak diyorsunuz.

Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz?

SSK'daki değişilikleri takip etmekten muhasebe servisleri başka iş yapamaz oldular. Bu aylarla ilgili şirket kayıtlarında olacak olan yanlışlık ve karmaşadan kim sorumlu olacak?

Zeynep Edip ALANTUĞ-İSTANBUL

Kütüphanemizi

vermeyiz

EDİRNE'den araştırmacı yazar Oral ONUR, Kütüphaneler Genel Müdürü Gökçin Yalçın'a sesleniyor:

‘‘Geçtiğimiz yıllarda Kültür Bakanı Fikri Sağlar Edirne'de kütüphanede yaptığı bir konuşmada Edirne Sultan Selim Camii El Yazma Kütüphanesi'ni Ankara'ya götüreceğini söyledi. Edirne'nin bu kütüphaneye sahip çıkmasını istedi. Ne var ki bu kütüphane tam 26 yıldır kapalıdır ve hiçbir memur kadrosu yoktur. Yaklaşık 6 bin kitabı olan böylesine zengin yazma kütüphaneye memur atama, onu bomboş bırak ve sonra da kütüphaneyi Ankara'ya taşı. Bu doğru değildir.

‘‘Bu kütüphane vakıf kütüphanesidir, onu elleyemezsin, eğer ellersen Allah bunun hesabını senden sorar’’ derim.

Gerçekten Sultan Selim Camisi 1574'te bittiğinde 2. Sultan Selim bu camiye 200 adet vakıf kitap bağışlamış ve zamanla bu kütüphanede kitap sayısı 6 binleri bulmuştur.

Ne var ki 1924 yılında çıkan Tevhid-i Tedrisat yasasına göre bu kütüphanelerde 'vakıf' kelimesi kaldırılmıştır. Aslında kütüphanede bulunan bütün kitapların üzerinde 'vakıf' kelimesi yazılıdır.

Pekala İstanbul'da bulunan Beyazıd, Üniversite ve Millet Kütüphaneleri de Ankara'ya taşınacak. Bu nasıl bir anlayıştır ki her şey Ankara'da toplanıyor. Türkiye, Ankara mıdır?

Bakanlara bu fikri acaba kimler empoze ediyor ve böyle düşüncesiz fikirlere sahip çıkıp ulu orta konuşabiliyorlar.

Çeşitli savaşlar ve Edirne'nin işgalleri ve en sonunda Edirne'nin bir sınır kenti olması nedeniyle birçok kişi özel vakıf kütüphanelerini bu caminin vakıf kütüphanesine bağışlamışlar.

Son sözümüz şudur ki böyle bir girişime izin vermeyeceğiz biz Edirneliler olarak. Kapalı, ölü kütüphane değil hizmete açık bir kütüphane istiyoruz.’’

SİİRT'te görevli usta öğreticiler diyor ki: Bizler Halk Eğitim Merkezi'nde kadrolu usta öğretici olarak görev yapmaktayız. Yeni çıkacak personel rejiminin eşit işe eşit ücret iddiasıyla düzenlenip kanunlaştırılacağı bu günlerde bizlerin de sosyal ve mali haklarımızın göz ardı edilmemesini talep ediyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları