Söyleyin Haşim Kılıç mı Hilmi Özkök mü haklıdır

Veya ABD Yüksek Mahkeme başkanı veya Avrupa’daki AYM başkanları tarafından kendisine gelecek bir dava için kararı veren hâkimlerle ilgili kefalet vermenin sonuçları ne olurdu? Haşim Kılıç’ın “Yıllardır o daireye bakıyorlar, hepsi tecrübeli” dediği hâkimlerin önemli bir kısmı 2010 dan sonra Yargıtay’a atandı. Artı, Haşim Kılıç’a Yargıtay’daki dosyalar ne zaman ulaştırıldı da önüne gelmiş kadar bu kadar kesin konuşabiliyor? Aynı Haşim Kılıç değil miydi İstanbul 10. Ceza Mahkemesi’nin Balyoz kararları sonrası, “Dava dosyası önümüze gelsin arkadaşlarımızla değerlendiririz” diyen. O zaman neden, “Yargıtay’da iyi arkadaşlarımız var, bize gelmesine gerek yok!” dememişti? Madem Yargıtay’da Haşim Kılıç’ın kefil olabileceği daireler var, bunları açıklasın en azından AYM’ye başvuracak kişiler
o dairenin hâkimlerinin kararında AYM yolu ile uğraşmadan direk AİHM’ye gider!
Eğer iş kefil olmaya gidiyorsa Balyoz’da yargılananlar için Hilmi Özkök ve Yaşar Büyükanıt “darbe planı duymadıklarını”, “hepsinin pırıl pırıl insanlar olduklarını” ve “darbe suçlusu olduklarına inanmadıklarını” söylemediler mi? Bu söylemlere göre ceza yiyenler masum! Kim haklı o zaman Haşim Kılıç mı, Hilmi Özkök mü?
Zamanında Yekta Güngör Özden’in siyasi ve taraflı davrandığını söyleyenlerin Haşim Kılıç’a gelince sessizleşmesi de ne kadar samimi olduğunu trajik bir şekilde ortaya koyuyor.
Ünlü bir düşünür, “Güçsüz adalet zafiyete, adaletsiz güç de felakete neden olur” der.
Ne kadar doğru!
Okan ÖZTÜRK

CUMHURİYET yazarı ve mimar Oktay Ekinci bir rahatsızlık geçirdi. Bir süredir Alman Hastanesi’nde tedavisi devam ediyor.
Dr. Melahat Hanım, Ekinci’ye dedi ki:
“Doktor dedi ki size Boğaziçi manzaralı oda verdik...”
Ekinci karşılık verdi:
“Bu manzara bozulmasın diye ben de bir ömür verdim.”
(Oktay Ekinci’den Prof. Dr. Coşkun Özdemir’e ve bize bir mesaj)

Gürsel Tekin diyor ki: Sarıgül atanırsa yanında dururum

BARIŞ Yarkadaş, gercekgundem.com’daki yazısında CHP’nin derin kulislerini gene çalkalıyor. Gürsel Tekin’in bayramdan sonra büyükşehir belediye başkan aday adaylığını ilan edeceğini söylemesinden sonra medyada ‘Sarıgülcüler’ olarak bilinen isimleri hayli rahatsız etti. Yarkadaş keşke bu isimleri de açıklasaydı.
Yazının sonunda iki not var; hayli de ilginç...
- NOT 1: Gürsel Tekin’e “Kemal Bey’in yerinde olsam, sizi ve Sarıgül’ü eşbaşkan adayı yapar yola çıkardım” diye espri yaptım. Tekin, “Ama bunun için Sarıgül’ün önce CHP’li olmaya karar vermesi gerekir” dedi ve güldü. Sarıgül CHP’ye dönüş için gerekli olan dilekçeyi vermediği sürece, belli ki CHP Genel Merkezi’nde sadece espri ve tebessümle karşılanacak...
m NOT 2: Bu arada Tekin, “Sarıgül dönüş dilekçesi verirse, oyumu açık kullanacak ve dönmesi için evet vereceğim” demeyi de ihmal etmedi. Sarıgül’ün CHP’ye dönmesi halinde, parti içinde tatlı bir rekabetin yaşanacağı çok açık... Can Ataklı, Semih Eryıldız, Celal Doğan, Gürsel Tekin ve Mustafa Sarıgül, büyükşehir belediye başkan aday adaylığı için yarışacak ve demokratik bir yarışın sonunda adaylık koltuğunun sahibi belli olacak... Tekin, Mustafa Sarıgül adaylığa atandığı taktirde, 2009’da Kılıçdaroğlu’nun yanında nasıl durduysa, Sarıgül’ün yanında da duracak... Parti içinde bir kavga, çekişme, çatışma yaşanmayacak... Tekin, aday adaylığı süresince Sarıgül’e ilişkin konuşmayacak... İstanbul’un sorunları ve çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaşacak...
Adaylık yarışına Ali Özcan’ın da katılmasının beklendiğini söylemeyi de ihmal etmeyelim. (Özcan’ın koşulu önseçim...)

CHP’li vekil neden istifa etti Erdoğdu: Tehditler alıyorum

TBMM’de şimdiye kadar görülmemiş ve duyulmamış yolsuzluklar dosyalarını açıklayan CHP İstanbul Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi ve bundan bir süre önce genel sekreter yardımcılığına getirilen Aykut Erdoğdu bütün görevlerinden istifa etti. Erdoğdu’nun bu ani kararının gerisinde partideki bazı isimlere gösterdiği tepkinin yattığı öğrenildi.
VATAN’ın edindiği bilgiye göre Erdoğdu’nun bir süredir yolsuzluklara karşı yürüttüğü mücadele ve açıkladığı ve açıklamaya hazırladığı dosyalar partideki bazı isimlerin tepkisine neden oldu, bu isimler Erdoğdu’ya belli konuların üzerine gitmemesi konusunda telkinlerini iletti. Erdoğdu son olarak Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın kabul etmek durumunda kaldığı TOKİ’deki yolsuzlukları kamuoyuna taşımıştı. Bu arada, İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın’ın, Kılıçdaroğlu’nun iletişim başdanışmanlığına getirilmesi aday belirleme süreci öncesinde tartışma yarattı. “CHP’li belediyelerden Beşiktaş’ta ‘Zorlu Center’a verilecek ruhsatla ilgili iddialar; Bakırköy’de ‘aday pazarı’, Kadıköy’de 54 dönüm arazinin TOKİ’ye satılması gibi olaylar kamuoyunu sarsarken Erdoğdu’nun büyük güçlüklere karşın yürüttüğü ve AKP’nin boy hedefi olduğu mücadeleden çekilmesi, Ayayadın’ın beklenmedik ataması CHP örgütlerinde şaşkınlık yaratıyor.
Özellikle KİT’lerdeki soygunların, devletin eski bir denetim elemanı olarak açıklanması -ne yazık ki yandaş medyada yer alması, okunmasının bile korku yarattığını biliyoruz-.
Aykut Erdoğdu bir süre önce bize “AKP’nin açık hedefi oldum; tehditler alıyorum. Bana bir şey olursa, bunları bunu bilmeni isterim” demişti.
Gazeteye göre; bazı yöneticilerin Erdoğdu’yu istifasından geri döndürmek istedikleri ancak başarılı olamadıkları belirtilirken, bu istifanın ardından CHP’de bazı isimler arasındaki çatlağın da derinleşmesi bekleniyor.

Biliyor musunuz ?

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, Kurban Bayramı tatilini geçirmek üzere Belek’te Kaya Otel’e yerleştiğini; kendisini karşılayanlar arasında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın ile eski Belediye Başkanı Hasan Subaşı, eski DYP Milletvekilleri Adil Aydın, Ali Karataş, bazı örgüt mensupları ile bir vali yardımcısı olduğunu...

Hayvanseverler Kadıköy Meclisi’ni rahat bırakmıyor

KADIKÖY Belediyesi’nin Ataşehir sınırlarında bulunan ve TOKİ’ye ‘beleşten’ devir edilecek olan 54 dönümlük arsanın TOKİ-Emlak GYO’ye satılmak üzere protokol yapılması ile ilgili tartışmalar yine gündeme geldi. Meclis’e gelen hayvan hakkı savunucuları ve STK temsilcileri, CHP’li bazı Meclis üyeleri ile sert tartışmalar yaptılar; satışın gerçekleşmemesini istediler.
Özellikle protokolla ilgili raporun görüşülmek üzere havale edildiği hukuk komisyonu üyesi Hüseyin Özdemir’i esas hedefte olan isimdi. “Selami Öztürk, bize sormadan yaptığı bu satış sözleşmesini hesabını sandıkta verecektir” diyen hayvanseverlerin bağırışları Meclis salonunda yankılandı.
İBB CHP Grup Başkanvekili Fahrettin Kayhan, hayvanseverlerin görüşleri doğrultusunda bir konuşma yaparak, toparlayıcı bir konuşma yaptı ve satış prtokolunun yeniden değerlendirilmesini dikkate alacaklarını söyledi. Bu konuşma üzerine STK’ların tepkilerinin bir ölçüde durulduğu, ancak belediye kararının kaldırılması için eylemlerini sürdüreüceklerini söylediler.
Geçen eylemlerin birinde Selami Öztürk’ün “Biz tane bile olsa hayvan itlaf etmedik” deyince bir hayvanseverin “Ne kadar da rahat yalan söylüyorsunuz” diye tepki gösterdiği belirtildi.
Ancak 9.10.2013 tarihinde yine CHP Grubundan meclis genel kurulunda başkan yardımcısı Selami Öztürk ailesinin eski muhasebecisi başkan yardımcısı (Mali Hizmetler Ruhsat Denetim Bilgi İşlem Temizlik İşleri, Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlükleri bağlı) Hulusi Özocak söz alarak Meclis’te CHP’nin İBB Meclisi’ndeki iki numarası olan Fahrettin Kayhan’ın yapmış olduğu konuşma konuşma kendisini bağlır. CHP ile bir alakası yoktur, deyince Genel Kurul’da buz gibi bir hava esti. Kayhan, yeniden söz alarak toplumumun hassasiyetlerini gözardı eden gelişmelerle ilgili bundan sonra da konuşma yapmaya devam edeceğim” dedi.
Hulusi Özocak söz alarak CHP Grup Başkanvekili İstanbul’un 2 numarası Fahrettin Kayhan ile ilgili Kayhan’ın yapmış olduğu konuşma kendisini bağlar. CHP Grubu ile bir alakası yoktur dedi genel kurulda buz gibi bir hava esti fahrettin beyde söz alarak toplumun hassasiyetlerini göz ardı eden gelişmelerle ilgli bundan sonrada konuşma yapmaya devam edeceğim dedi.