Sorun doğada değil insanlarda

ÇUKUROVA Üniversitesi’nden Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ, Asya felaketini çeşitli yönleriyle irdeleyen uzun bir makale göndermiş, bundan çıkarmamız gereken dersler olduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

Marmara Bölgesi gibi nüfusumuzun en yoğun olduğu bölgede bütün kıyıların işgal edildiğine dikkat çekiyor.

Ortaş, bilimin savaşa değil, insanın mutluluğu ve refahına hizmet etmesi gerektiğini belirterek, ‘Sosyal bir felakete karşı insanımıza ülkemizin jeolojisi, coğrafyası ve doğası-toprağı tamı tamına öğretilmelidir. Küresel evrenin oluşumu, evrimi, canlı dinamiği çok boyutlu olarak mutlaka işlenmeli... Biyosferin bir bütün olarak yaşayan bir sistem içinde kendi yasaları olduğu ve bunun şimdilik kontrolünün mümkün olmadığı, ancak onun yasalarının kavranarak onunla barışık yaşanması mutlaka öğretilmeli... Küresel ısınma ve buna bağlı olarak olası iklim değişimleri ve bunların yaratacağı etkiler şimdiden bilimsel olarak araştırılmalı, elde edilen bilgi mutlaka toplumla paylaşılmalıdır’ diyor.

Ne yazık ki doğa kültürümüz yok.

KIYILAR BOŞALTILMALI

Prof. Ortaş çarpıcı uyarılarda bulunuyor:

‘Kıyıda milyonlarca yılda metrelerce yükseklikte dev kumul tepecikleri oluşmuşsa bunları bozmayalım. Koylara yerleşke kurulması yasaklanmalı. Önemli nükleer tesisleri, doğal gaz tesisleri ve diğer insana ve çevreye zarar verecek tesisleri bölgelerin çok uzağında tutmak gerekir. Ve mümkünse daha sağlam zeminlere kaydırılmalı. Kıyıya sıfır yapıların yapılmasına yasal engel getirilmelidir. Bu konuda toplumda rüşvet ve istismar ile iş yaptırmak isteyen kişilere karşı toplumun duruş göstermesi gerekir. Güzelim kıyı şeritlerinin de gün be gün parça parça betonlaştığını görmekteyiz. Çevre bilinci ile hareket eden örgütler durumu kamuoyu ile paylaşıyorlar. Ancak nafile, rant daha çekici geliyor. Kimsenin umurunda değil doğa ve bunun uzun süreli yararının insana yansımasının. Ancak ne yazık ki bizler her şeyin bedelini acı tecrübe ile kazanmaktayız. Tsunami felaketi, Marmara depremi ve diğer doğal felaketler, biz insanlara doğanın yasalarını bilmemizi ve onunla barışık yaşamız gerektiğini öğretmektedir. Bunun için bilime değer vermek, planlı yaşamak, işimizi şansa bırakmamak, insana ve canlıya değer vermek zorundayız. Artık bu işin coğrafi sınırı, dili, dini de yok, yalnızca doğanın kendi kuralı ve yasaları vardır. Biricik dünyamızdaki tecrübe bunu emrediyor.’

Yeni yıla doğa ve yaşam bilinci ile girmek dileğiyle...

CHP dönüm noktasında

ŞİŞLİ Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, hakkındaki iddialar için yarın 11.00’de CHP Genel Merkezi’ne gidecek; 15 kişiden oluşan Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerine karşı ‘savunma’ yapacak. Bilindiği gibi Sarıgül’ün kesin ihracı isteniyor.

Bir milletvekili ile sohbet ediyoruz.

Sarıgül’ü ihraç edebilirler mi?

Edilirse belki bir oyla... İlk önce şunu söyleyeyim, biz parlamentoda gayet başarılıyız ama kamuoyunda bu izlenimi alamıyoruz. Genel Merkez partiyi tel örgüyle çevirirken, Sarıgül aldı başını gidiyor. Toplantı öncesinde bir oyuna dikkatinizi çekerim. Sarıgül’ün Merkez Disiplin Kurulu üyelerine rüşvet teklif ettiği öne sürülüyor. Bunu bizzat Baykal söylüyor. Ancak adı geçen YDK üyesi ise ‘İddialar gayri ciddi, ayıp’ diyor. Aslında bu, YDK üyelerini zan altında bırakmak için genel merkezin bir tertibi; parçala, böl ve yönet... Genel Merkez, karar ya ters çıkarsa endişesini de taşımıyor değil. Söyleyin, bu kurul nasıl sağlıklı karar verecek bu manzara karşısında.

İhraç edilirse...

Sarıgül
yargıya gidecektir tabii... O da diğer üç milletvekili ve Ertuğrul Günay gibi yargıya gidip dönecektir. Bu arada Mersin mitingine katılan ve Menemen mitinginde okunan anma mesajında adları bulunan milletvekillerinin de savunmaları alınacak ayın 13’ünde... Bununla Sarıgül’ün yanında yer alıp almadıkları, ya da hangilerinin desteğini sürdürdükleri ortaya çıkacak. Ancak bu milletvekillerine de gözdağı için ‘kınama’ verilebileceği söyleniyor.

Kadıköy Belediye Başkanı hakkında da bazı kamu görevlilerine gecekondu arsası tahsis etmekten dava açıldığı konusu da Nokta’da yayınlandı.

Onun durumu kritik; çünkü hakkında verilen ‘zamanaşımı’ kararı Yargıtay’ca bozulmuş... Dava yeniden görülecekmiş... Ama Genel Başkan Baykal, bu konudaki soruya ‘her yolsuzluğun üzerine gidiyoruz’ biçiminde ortalama bir yanıt veriyor. Genel Merkez, çifte standart uygularken, Sarıgül’e kapı kapatılmak isteniyor. Sarıgül’ün üzerine gidildikçe genel merkez karşıtları da Kadıköy’den sonra Mersin ve Edirne gibi bazı belediye başkanlarının durumunu gündeme getirecek. Bu partiyi iyice kaosa sürükleyecek.

Disiplin Kurulu üyelerinden bazılarının baskı altında bunaldıkları biliniyor.

Gerçekten zor bir görev, iki arada bir derede kaldıkları görülüyor. Buna rağmen kurul üyelerinin partinin geleceği için sağduyu ile hareket edip en doğru kararı verecekleri umulur.

Seyretmek mi okumak mı?

‘OKUMAK soylu bir erdemdir!’ diyor, Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu... Sendika olarak yaptıkları ‘öğretmen sorunları’ araştırmasına göre, öğretmenlerin yüzde 63.4’ü ara sıra, yüzde 33.9’u düzenli ve yüzde 2.7’si ise hiç okumuyor.

Gündoğdu ‘En az seyreden bir toplum’ olmayı temenni ederek ortaya bir hedef koyduklarını belirtip, onun için 2005’te ‘Okumak soylu bir erdemdir’’ sloganıyla bir kampanya başlatma gereğini duyduklarını bildiriyor.

Büyüklerinin kitap okuduklarını görürse, çocuklar televizyondan çok kitaba yönelmez mi?

Kabine yorumu

KABİNE değişikliği Başbakan’ın cebinde; Abdullah Gül ile ittifak sağlandı. AKP kulisleri heyecan içinde... Bir gazeteci Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen’e ‘Kalıcı mı, gidici misiniz?’ diye sordu. Ergezen kısa yanıt verdi:

‘Gidersem, Türkiye iyi bir şantiye şefini kaybeder.

Avcılar kanser!

AVCILAR’
ın Ambarlı Mahallesi’nin Bahçe-Badem ve Bayırlı sokaklarında zemin kayması tehlikeli şekilde sürüyor. Apartman ve villa olarak 575 dairenin bulunduğu bölge büyük risk altında...

Büyükşehir’in Deprem ve Zemin Araştırma Müdürlüğü’nün raporunda bölgenin acilen tahliyesi isteniyor. Bölgenin imara açılmaması konusunda 1972’de verilen raporlar mevcut olmasına karşın...

1982’de bunlar gözardı edilerek çok katlı apartmanların yapılmasına izin verilmiş. AKP İstanbul İl Başkanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun da oturduğu bölgenin heyelan derinliğini saptamak için jeolojik ve jeoteknik araştırılma yapılması gerekiyor. Bu çalışmanın yapılabilmesi için açılacak ihaleyi Büyükşehir ve Avcılar Belediyeleri hálá becerememiş. Vatandaşlar tepkili; ‘Burasını eski başkan Tahsin Salihoğlu ağaçları kestirerek imara açtı. Siyasetçi müteahhitlere rant kapısı açıldı’ diyorlar. CHP Avcılar İlçe Başkanı Bayram Acar ve arkadaşları, bölgenin imara açılmasına karşı geçmişte yaptıkları uyarı ve gazete küpürlerinden oluşan bir dosyayı ilgililere vermiş.

Prof. Ahmet Ercan, ‘Burası kanser; ancak yapacak bir şey yok. Zemin suyla dolu; ağaçlar kesilince aktif hale gelen bölgenin tahliye edilip afet bölgesi kapsamına alınması gerekir’ diyor. Avcılar acilen ilgi bekliyor.

Biliyor musunuz

THY’den emekli olan Yusuf Bolayırlı’nın genel müdürlüğünü yaptığı yolcu taşıma şirketi Varan’ın, yeni kurduğu Varanairlines şirketinin yaz sezonuna kadar altı uçakla ilk önce Almanya’dan seferlere başlamak üzere çalışmalarını yürüttüğünü...

Mesaj Panosu

Haberin Devamı


ODTÜ
öğrencisiyim, uzun süredir Başbakanlık bursu verilmiyor. Neden?

Hande ORAL

Yazarın Tüm Yazıları