Paylaş
Üsttleri pis, ellerinde yırtık eldivenler.Halk deyimiyle çöplük kurdu.
Sinirleniriz. Büyük özenle poşetlere koyup attığımız çöpler darmadağınık edilmiş, her tarafa dağıtılmış, koku ve pislik içinde!..
Oysa bu kişiler tabiatın ve doğanın dostluğu için çalışan emekçilerdir.
Çöpe atılan herşeyi türlü değerlendiren, geri dönüşümü sağlayan, her türlü katı atığı fabrikalardan önce değerlendiren ekonomistlerdir. Kendilerine göre bir meslek ortaya çıkarmışlardır. Ailelerini geçindirmektedirler. Atık maddeler arasında geri dönüşümü sağlayan maddeler; Plastik, kağıt, cam, metal maddeler olup, işlenmiş olarak çöpe atılan, bu maddelerin elde edilmesinde harcanan enerji kaybı da hemen hemen %75 avantaj sağlamaktadır.
Bu kişiler nafakaları uğruna hayatlarını dahi tehlikeye atmaktadırlar. Bilinçsiz kişilerin insan sağlığını hiçe sayarak çöpe attıkları radyasyon içeren ve radyoaktif maddeler bu insanların kanser riski ile karşı karşıya gelmesine neden olmaktadır. Zehir içeren maddeler ve kullanılmış piller sularımızı ve denizlerimizi kirleterek, toprak altı ve deniz varlıklarımızı yok etmektedir.
Avrupa ülkelerinde ve Türkiye’nin 3 büyük ilinde bu maddelerin ayrı ayrı atıldığı çöp konteynerleri yapıldığı halde şimdi bu konteynırlar atıl durumdadır. Belediyelerin bu ayrıştırmayı yapamamasından dolayı bu ekonomist kişiler yeni bir sektör oluşturmuşlardır.
Tabiata atılan bir kola kutusu 100 senede yok olmaktadır. Yine plastik maddeden yapılmış plastik şişeler 1000 senede yok olabilmektedir.Kağıt ve karton kutu yapımında kesilen ağaçların ortalama ömrü 75 yıldır.
Sokak ekonomistlerimizin bizim için yaptıkları fedakarlığı düşünebiliyormusunuz.?
Cemal ORAN-ANKARA
Sönmeyen ışık
Menemen’de Atatürk devrimi ve ilkeleri uğruna katledilen yedek subay asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ile Şevki ve Hasan adlı bekçilerin anma töreni vardı.
Faruk Nafiz’in dizelerinden, Kubilay’ı düşünmemek elde değil.
‘Kubilay’ adlı şiir şöyle:
“Yedek asteğmen Kubilay, bir öğretmendi,
Bir ışıktı incecik.
Mustafa Kemal’in devrimleriyle büyümüş,
Başaklarla sarı,
Kavaklarla yeşil,
Irmaklarla ak.
Yedek asteğmen Kubilay, bir öğretmendi,
Bir ışıktı hiç sönmeyen...”
Bedava kömürün de suçlusu olmalı
Hürriyet’te ‘Emanet soba iki can aldı’ başlıklı haberde Ankara Kazan’da doğal gazlı bir binada oturan karı-kocanın Kaymakamlıktan aldıkları bedava kömür ile zehirlendikleri belirtiliyor.
Doğal gaz tesisatı olan bir binada oturan kişilere, hangi gaye ile kömür yardımı yapılmaktadır?
Bu bir suç değil midir?
Bana kalırsa bu 2 kişinin vefatından, bazı gayeler uğruna bu kişilere bedava kömür veren Kaymakam dahil bu yardımı sağlayan kişilerdir.
Bilmiyorum benim gibi düşünecek savcılar var mıdır?
Doğan VOLKAN
Teşekkür
EnerjiSa ile ilgili yazınız üzerine sokak lambalarımız yapılmıştır. Bu konudaki ilginize, sonra da EnerjiSa’ya teşekkür ederim.
Cihat AKTUĞ
Gölbaşılıya kazık
TÜM metrobüs şikayetlerine ek aktarılmayan bence en önemli sorun Gölbaşılılar. Eskiden Kızılay’a, Ulus’a tek vasıta ile 1,75 tl ye giderken artık metroya ya da Ankaray’a aktarma sebebiyle 0,59 krş daha vermek zorundalar.
Gölbaşı-Kızılay ya da Ulus arası artık 2,34 TL; yani toplu taşıma ücretlerine bal gibi de zam yaptılar işte.
Himmet YILDIZ
Paylaş