‘‘Bağdat Caddesi'nde kapkaç olaylarından ben de, kadın ve kızlarımız gibi inanılmaz şekilde şikayetçiyim. İleri yaşta olduğum için doktorum akşamları yürüyüş yapmamı öneriyor. Peki, deniz sahiline kadar in bakalım ay ışığında yürümeye kalkış? Bir gün daireme çıkarken zile bastığımda bir el elime kondu, adam ensemde... Neyse direnip bağırınca çantamı elimden alamadan kaçtı. Bir başka gün,
Divan Pastanesi'nin sokağında şoförüm bir şey almak için durdu. Karayağız bir çocuk kapıyı açıp çantayı almaya çalıştı. Belki de direksiyona geçip beni arabamla kaçıracaktı. Bir başka gün de arabamızın camı kırılarak içindekiler çalındı. Bu olaylar sonrasında tabii Emniyet'in
Gayrettepe ve
Vatan Caddesi'ndeki müdürlüklerini aradım. Ne yazık ki bir tane
'efendim' diye hitap eden polis bulamadım o saatte. Halbuki polis her zaman yardımsever, şefkatli ve kibar olmalıdır.
'Manhattan'dan beter hale geldi' diye bir laf vardır, aynı durum içindeyiz. Emin olun sokakta yürümeye korkuyoruz. Kapkaç olayları geometrik dizi halinde artıyor. Aç ve kültürsüz insanlar için en verimli saha hırsızlık... Işıklı copla mı dolaşayım, tabanca mı alayım. Ama birisini vuru, katil olurum diye korkuyorum.’’
Şubemi arıyorum
ZİRAAT Bankası'na aktarılan Emlakbank şubeleri her gün yeni bir isimle müşterilerinin karşısına çıkıyor. Tabii ki bu değişiklikleri diğer banka ve önemli müşterilerine bildirmedikleri için, millet elinde parası oradan oraya koşuşturuyor. Bu yüzden de müşterilerin yapacakları ödemeler de zamanında yapılamıyor. İşte bu çarpıklığın en son örneği
Emlakbank Ziya Gökalp Şubesi, önce
Ziraat-Emlak Mithatpaşa, sonra da
Ziraat Mithatpaşa Şubesi oldu. Bu değişiklikten, ne
Emlakbank'a
ayda 1,5 milyar taksit ödediğim benim, ne de düzenli olarak Emlakbank'a havale yaptığım kendi çalıştığım bankanın haberi olmadığı için bayram öncesi
Ziraat Emlak Mithatpaşa Şubesi'den yaptığım havale bayram sonrası geri döndü. Hata kendilerinden kaynaklandığı için doğal olarak banka görevlileri faiz uygulaması da yapamadılar. Ama macera bitmedi. Şimdi de eski
Emlak Bankası G.O.P Şubesi önce
Ziraat-Emlak G.O.P, daha sonra da
Halk-Emlak G.O.P olmuş. Ama bu da hiçbir bankaya bildirilmemiş ve bu yüzden yine havale yapılamıyor. Yapılsa da geri dönüyor. Sonuçta ne oluyor, devlet parasını toplayamıyor. Burada benim asıl anlatmak istediğim devletin paralarının nasıl geç tahsil edilerek gelir kaybedildiği. Olsun, biz
'beceriksiz bankacı vergisi' veririz, açıklar kapanır.
Bunlar yalnızca benim işimin düştüğü şubeler. Diğerlerinde de aynı problemlerin yaşandığına eminim.
Günsel AKINCI-ANKARA Büyükşehir’de Erbakan gücü
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi'nde neler oluyor? Dün belediyede komisyon seçimleri vardı. Ancak bir anlaşmazlık sonucu üyeler belirlenemedi. Aynı zamanda belediye başkan vekilliklerine gelecek isimler konusunda da anlaşmazlık sağlanmadı.
Ali Müfit Gürtuna bir başkan vekilliğini ilk kez
ANAP'a vermeyi kabul etti.
Gürtuna başkanvekili
Ümit Özorol'u (FP'den bağımsız) yeniden seçtirmek için, Meclis'in en çok sandalyesine sahip olan
Saadet Partisi grubunu ikna edemedi. Bunun üzerine SP'li üyeler, Meclis'i boykot edince Meclis toplanamadı.
Gürtuna, Tayyip Erdoğan, Erbakan ve
Mesut Yılmaz'ın ateş çemberi içinde... Büyükşehir'i yakından izleyin.
Hem Atatürkçü hem Hizbullahçı!
GÜNEYDOĞU üzerine sosyal-siyasal içerikli kitaplar yazan
Mehmet Faraç'ın son çalışması
‘‘Batman'dan Beykoz'a: Hizbullah'ın Kanlı Yolculuğu’’ (Günizi Yayıncılık).
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin araştırma ödülünü alan kitaptan
Hizbullah'ın bir orduya dönüştüğünü öğreniyoruz. Örgüte yönelik 1992'den bu yana yapılan 2547 operasyonda 8 bin 367 kişi yakalanmış, 3545'i tutuklanmış.
Hizbullah'ın içinde kimler yok ki?
ANAP'ın
‘‘Papatyalar’’ıyla ilişkili kişiler, polis, bekçi, avukat, TV spikeri, fakülte sekreteri,
Fatih ve
Atatürk hayranı, Alevi, PKK'lı, THKO'lu hatta ateist
Hizbullahçılar'ın ibret verici öyküleri de var kitapta... Bu arada
Hizbullah'ın bir şarkıcısı olduğunu, kasetlerin camilerde cemaate koro yaptırılarak doldurulduğunu da öğreniyoruz.
Faraç, örgütün
Güneydoğu'dan
Marmara'ya
hicretini (Göç), akıl almaz eylemleri ve yerleşme planlarını, karakola komşu örgüt karargáhlarını, tarikatlar ve şeyhlerin örgüte nasıl militan yetiştirdiğini, dinci basının aymazlığını ve siyasilerin vurdumduymazlığını belgeleriyle gözler önüne sürüyor.
Canpaş AŞ’den açıklama
‘SAMSUN'a yeni zehir geliyor’ (28.2.2002) yazısında
Samsun'da
Aksa Enerji ve
Ce-Ka'nın kuracağı iki
'mobil' santralı ile ilgili yazımızda
Canpaş A.Ş.'nin adının geçmesi üzerine, şirket ortağı
Yaşar Camadan bir açıklama yaptı.
Camadan, iki yıldan beri akaryakıt yükleme-boşaltma yapabilecek yer aradıklarını,
Karadeniz Bakır A.Ş.'nin ilanla satışa sunduğu arsalarına talip olduklarını belirterek ‘‘Kapalı zarfla teklifte en yüksek fiyatı vermemize rağmen açık artırmaya gidildi. Yine en yüksek fiyatı (m2/9 milyon) verdik. İhale tamamen açık ve şeffaf yapılmıştır. Aldığımız yer
Karadeniz Bakır'ın kullanmadığı arsaların bir bölümüdür; sazlık ve bataklıktır. Arazi yatırım taahhüdü alınarak şirketimize verilmiş olup, asgari 100 kişinin istihdam edileceği akaryakıt depolama ve dağıtımı ile ilgili bir yatırıma dönüştürülecektir. Biz spekülatör değiliz. Ayrıca, santral kuracak firmalarla bir ilişkimiz yoktur.
Şirketimiz
Campaş A.Ş,'nin ortakları tamamen
Camadan ailesi olup,
İsa Armağan adlı kişiyi hiç görmedik, tanımayız. Ayrıca
İzmit veya
Türkiye'nin hiçbir yerinde yasalara aykırı bir faaliyetimiz olmamıştır. Bu gibi iftiralar dışında adalete intikal etmiş bir durum söz konusu değildir’’ dedi.
Bu stada fazla güvenmeyin
İZMİR çevresinde son günlerde
Salihli, Ödemiş, Milas, Savaştepe'de depremler olmaktadır.
İzmir Atatürk Stadı'nda geçen pazar akşamı
Göztepe-Galatasaray maçında 25 bin kişinin doldurduğu açık tribündeki tüm merdivenlere seyircilerin oturmasına izin verilmiştir. Bu kadar sık deprem olan bölgede maç anında olabilecek bir depremin yıkıcı etkisi olmasa bile, panik nedeni ile çıkabilecek kayıptan kim sorumlu olacaktı?
UEFA maçlarda merdivenlerin boş olmasını şart koşmaktadır; herhalde bir bildikleri vardır. Bu arada
Atatürk Stadı kurutulmuş
Halkapınar Gölü üzerine inşa edilmiştir, depremlere dayanıklılığı uzmanların işi.
Bazı yöneticilere uyuyorlar mı diye sormak abesle iştigal. Sn.
Ahmet Mete Işıkara hocamız ne dese az!
Mehmet ATİLLA-İZMİR BJK hisseleri
BEŞİKTAŞ hisseleri küçük yatırımcılara şaşaalı reklamlar, katmerli yalanlarla 57.500'den satıldı. Her ne hikmetse (!) 3-5 günde neredeyse yarı fiyatına geriledi. Bu hisselerin bazılarına % 30-50 iskontolu verildiğini beşikteki bebekler anladı da, tepelerden kimsecikler anlayamadı. Bu tip vurgunlar, soygunlar ne ilk, ne de son... Yaptıkları yanlarına kár kalanlar çığ gibi büyüyor. Ama bir gün gelecek bütün bunlara göz yumanlar bu çığın altında kalacaklar.
Küçük yatırımcı eşek değildir!
Niyazi BAĞCIOĞLU DENİZLİ