Skandal; nüfusumuz artıyor, ama seçmen sayısı azalıyor... 2002 seçimlerinde 'tam kanunsuzluk'

Bu durum '3 Kasım'da 4 milyona yakın mükerrer ya da sahte oy kullanıldı' iddiasını güçlendiriyor."

Vatan'da Bilal Çetin'in dünkü 'Büyük Skandal' manşeti üzerinde uzun uzun düşünülmesi, hatta işlem yapılması gerekiyor.

Skandalı tespit eden CHP İstanbul Milletvekili Bülent Tanla, "2002 seçiminden beri nüfus 4.5 milyon artmış, seçmen sayısı ise aynı kalmış. Bu durumda 2002 seçimlerinde mükerrer oy kullanıldı" diyor.

Türk seçim tarihinde görülmemiş bir skandal.

Nüfus artarken, seçmen sayısında 2 milyon azalma nasıl oluyor?

Bu nasıl bir 'oyun'dur.

Türkiye'nin en önemli gündem maddesinin bu olması gerekiyor.

Bu durumda, 2002 seçimlerinde AKP'nin aldığı yüzde 34 oy tartışmalı hale geliyor.

Ya da son kamuoyu anketleri manipüle edilmiş oluyor.

Dolayısıyla yeni yapılacak seçimlerin sonuçları da tartışmalı hale geliyor.

Eğer gerçekler ortaya çıkarsa inanılmaz bir 'kaos' olur.

Hukukçularla konuşurken 'Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'a göre bunun adını 'tam kanunsuzluk' hali olarak nitelendiriyorlar.

Böyle bir kanunsuzlukta zamanaşımının işleyemeyeceğini bildiriyorlar.

Tekrar soruyoruz; bununla 2002 seçimlerinin üzerine ciddi bir gölge düşmüş olmuyor mu?

Kim yaptı bunları, bunun sorumluları kimdir?

Millet olarak uyuyoruz.

Yüksek Seçim Kurulu, geriye doğru bir inceleme yaparsa, mükerrer, kaçak oylar nerede kullanılmış, hangi tutanaklar tutulmuş? Bunların tümü YSK'da bulunuyor.

Bir irade gerekiyor; bunları incelemek, araştırmak için.

Kimse "zor iş" dememeli; kimse demokrasi, seçmen iradesi, halk iradesi diye konuşmamalı...

Böyle bir 'halk iradesi' olur mu?

'Tam kanunsuzluk' diye bir suç tartışılmaz, yok hükmündedir.

Devlet malına el konulamayacağı gibi, halkın iradesi de 'hileli yolla' değiştirilemez.

Bülent Tanla'nın sözlerinden anlaşıldığına göre, 2002'den sonraki 2004'teki yerel seçimlerde de aynı 'oyunların' oynandığı görülüyor.

Bu durumda az farkla parlamentoya giremeyen MHP ve DYP'nin oyları ne oldu acaba?

2002 parlamentosunun kompozisyonu değişmez miydi bu hileler olmasaydı?

Türkiye'de 'istikrar' bu yolla sağlanıyorsa, yazıklar olsun!

(Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı Ömer Demir dün yaptığı açıklamada mükerrer farklılık olsa bile bunun sahte seçmenin yer alması şeklinde yorumlanamayacağını öne sürdü.)

"Ne düşünürsen başına o gelir."(Anonim)

Biliyor musunuz?

Öktem'in şaşırtan istifası

- BİR gün önce görevinde kalacağını kalacağını söyleyen CHP İstanbul İl Başkanı Şinasi Öktem'in dün aa'ya milletvekilliği adaylığı için görevinden istifa ettiğini açıkladığını, ancak istifanın Genel Sekreter Önder Sav'ın talebi üzerine gerçekleştiğinin kulislere yayıldığını...

- DSP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Muzaffer Alper'in, DSP'nin seçime katılmayarak örgütleri ile CHP'ye destek vermesini, ancak kurulacak hükümete dışardan bakan vererek katkı sağlayabileceğini bildirdiğini... 1999'dan beri Ürgüp Belediye Başkanlığı'nı sürdüren Bekir Ödemiş ile İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu ve Kuvayı Milliye Hareketi Derneği Genel Başkanı Hakkı Sevim'in CHP'den aday için başvurduklarını...

- MUDURNU Tavukçuluk'un kurucusu eski milletvekili Tevfik Türesin'in oğlu Oktay Türesin'in Bolu'dan; babası AP ve DYP'den üç dönem milletvekilliği yapan Şıh Mehmet Özkaya'nın oğlu ve eski Nizip Belediye Başkanı Coşkun Özkaya'nın Gaziantep'ten;  turizmci ve taşımacı Hüseyin Ülger'in Hatay'dan DYP adaylığına soyunduklarını...

- CHP Denizli örgütünün dört bölge toplantısında 'önseçim' yapılması talebine rağmen Genel Merkez'in merkez yoklaması için karar vermesine tepkiler doğduğunu....

- 2002'de İsmail Cem'in genel başkanlığını yaptığı 'Yeniden Türkiye Partisi'nin (YTP), partilerinin katıldığı CHP'den 'dışlandıklarını' düşünen bazı üyelerinin, önümüzdeki seçimlerde nasıl bir tavır alacakları konusunda bugün Ankara'da bir araya geleceklerini...

- TÜRKİYE Ziraat Odaları Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'ın bugün önemli açıklamalar yapacağını...

- SAYIN Başbakan, 25 yaş milletvekilliği için yeni bir girişim yapıyor.

Ancak itiraz gelirse, sorunun çözümünü YSK'ya bırakıyor.

Karar olumsuz çıkarsa ne diyecek? "Ben çıkarttım ama YSK iptal etmiş diyecek."

Var mı böyle demokrasi, var mı böyle kandırmaca?

CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’ın yolsuzluğa, hortumculuğa isminin karıştığını hiç kimse söyleyemez. Hatta CHP çevresindekiler bile eşinin, çocuklarının ne iş yaptıklarını ve isimlerinin ne olduğunu dahi bilmezler.

Geçtiğimiz yıllarda bankaların içleri boşaltılırken, hortumlanırken İş Bankası'nın bir kuruşu bile hortumlanmamıştır çünkü orada CHP'nin yönetim kurulu üyeleri atmaca gibi bankayı korumuştur. Tarih önünde CHP'nin haklılığı bir kez daha kanıtlanmıştır .

Bugünlerde DSP ve CHP ittifakında da sayın Deniz Baykal'ın özverisi ve dervişhane tavrı kamuoyu tarafından son derece olumlu kabul göreceğinden hiç şüphem yoktur.

Yavuz TOP- Sanatçı CHP bir dünya partisi

HOLLANDALI meslektaşlarımız, dostlarımız soruyor: Türkiye nereye gidiyor?

TV'lerde ilk haber, gazetelerin başlıklarında Türkiye var.

Anayasa Mahkemesi'nin kararından sonra gazetelerin ortak haberi "Türkiye nefes aldı" ve

"Gözler anamuhlafet partisinde" oldu.

Türkiye’nin içinde bulunduğu sosyal ve politik kaos ortamından yararlanmak isteyenler Türk insanını çok ciddi bir kutuplaşmaya yönlediriyorlar. Bu yurt dışında yaşayan bizlere de üzüntü veriyor.

Olaylara siyah ya da beyaz olarak bakılıyor. Gri alanları gören yok denecek kadar az.

AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan uzlaşmaz, herkese tepeden bakan; başta siyasal partiler olmak üzere devetin kurumları ile kavgalı tutum ve davaranışını korku veriyor.

Laik Demokratik Cumhuriyetin ilkelerine karşı sergiledikleri anlaşılmaz değer yargıları insanı ürkütüyor...

AKP yönetimi demokrasiyi kendilerinin konuşma ve istediklerini yapma özürlü olarak görüyorlar...

Demokrasi, sadece bireyin kanun önünde eşitliği değildir. Demokrasi, başkalarına saygıyı da içerir. Demokrasi sadece karar verme sistemi değildir; bir zihniyettir, bir düşünce tarzıdır ve bir yaşam biçimidir. Demokrasinin esas önemi, çoğunluk yönetimi olmasında değil, azınlığa saygı içermesinde yatar. Bütün toplumun, demokrasinin temel değerlerini savunmak için yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde sürekli bir taahhütte bulunmasını içerir.

İyi yönetici, lider krizlerde kendini belli eder, krizi çözebilendir.

Kriz üzerine kriz yaratan bir lider ve pertisinin kredisi bitti.

Tüm dünyanın gözü CHP ve Genel Başkanı Deniz Baykal’da.

CHP’nin 1 Mart tezkeresinin rededilmesinde olduğu gibi; seçim sonrası Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere Türkiye’nin içinde bulunduğu kriz ortamından kurtaracağı beklentisi Avrupa'da hakim düşünce.

- GENÇ Parti, cumartesi günkü genel merkez binasında yapılacak büyük kongrenin, sadece delegelerin katılımıyla yapılacak bir 'tüzük değişikliği' olduğunu açıkladı. Bu arada Liberal Demokrat Partisi'nin kongresinin yapıldığı şeklindeki ifade yanlıştır. GP yerine LDP yazıldığını düzeltmek isteriz.

- MEVZUBAHİS vatansa gerisi teferruattır. Bu bir 'Kırmızı-Beyaz Devrim'dir. Dün Tandoğan, Çağlayan, Manisa, Çanakkale, Almanya, 13 Mayıs İzmir, 20 Mayıs Samsun.

Nejat ÇERÇİ

Türbana sus!

KAHRAMANMARAŞ'ta bulunan Göksu-EDAŞ'ta (TEDAŞ) son alınan kadın personelin tamamı işyerinde başörtülü olarak görev yapmaktadır. Tarikat mensubu olan müdür ve yardımcıları bu durumu görmezden gelmektedir. Bundan rahatsız olan diğer kadın memurlar tepki gösterdiklerinde, "Susun, işinize bakın" denmektedir. 10 kadın çalışanı olan kurumun 5'i başörtüleriyle kurum içinde görev yapmaktadır. Kanunlar neden uygulanmıyor? Bir not daha: İlköğretim okullarının çoğunda kadın öğretmenler başörtülerini çıkarmadan derslere girmektedirler. AKP milletvekili olan Nevzat Pakdil'in kardeşinin görev yaptığı okulda bu iyice ayyuka çıkmıştır.

Ömerli'de taş ocakları rezaleti

- ENERJİ Bakanlığı'nın izni ile giderek artan taşocaklarına karşı tepki büyüyor. Bunlardan en çok rahatsız olanlar Ömerli belde sakinleri... Orman alanlarını tahrip eden, çevre kirliliği yaratan, kamyonların aşırı hiz yaparak yollara taş saçıp Ömerli yollarında trafik anarşisi yaratanlara karşı cumartesi günü 11.00'de miting var. Yer Ömerli, Cumhuriyet Parkı.

- AFİŞLERİ: Seçim yasakları yürürlüğe girdi. Peki İstanbul'da Büyükşehir'in ve AKP örgütünün propaganda afişlerini kimse indirmeyi düşünmüyor mu? (Bu arada Kültür AŞ'den bilboard reklamlarını 'alan' Arter Reklam, İlbak ve Stroer-İlbak ilişkilerini, bu kişilerin Erdoğan ve Gül yakınlarını araştırır mısınız?)

Orhan ÖNGÜRÜ