Paylaş
Vatandaştan cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde öneriler...
CUMHURBAŞKANLIĞI seçimi üzerine okurlarımızın önerilerini yayımlamaya devam ediyoruz:
Bu isimlere bir ilave yapmak istiyorum. Terörün bitmesini sağlayan, Kıbrıs'ta bayrağımızı indirtmeyen değerli Korgeneral Hasan Kundakçı paşamızın, o insanlardan daha iyi cumhurbaşkanı olacağı inancındayım. Bu güzel insanın bu seçimde değerlendirilmesi gerektiği inancını taşıyorum. İbrahim KAZAK-PENDİK
BAZI çevreler Mesut Yılmaz'ı öneriyor ama her seçmenden ancak birinin oyunu alabildi (% 13), üstelik Tansu Hanım'la karşılıklı adaletten kaçma yolunu temin etti. Meclis'ten İsmail Cem, her açıdan örnek bir zat, yeter ki sayın vekillerimiz, ülkenin yüksek menfaatlerini, parti ve sağ-sol çıkarlarının üstünde tutabilsinler. Meclis dışından ise Hikmet Çetin, Çevik Bir, Yekta Güngör gerçekten yüce makamın hakkını verebilecek kişilerdir.
Sade bir vatandaş olarak bu seçim işinden hemen sonra Meclis'in, Seçim ve Siyasi Partiler Yasaları'nın ele alınmasını kendilerinden istirham ediyorum. Bu önemli ve geç kalmış demokratikleşme yasaları, gelecek için son derece önemlidir. Zira vatandaş ancak kişileri seçerek oy verirse, o zaman vekil seçmenine karşı gerçek ve direkt sorumluluk taşır ve davranır. O zaman parti başkanlığı Batı'daki gibi bir görev olur, seçim kaybettiğinde de çekilir. NEZİR KIRDAR
GENELKURMAY eski Başkanı E. Orgeneral Necip Torumtay'ın adını, adaylar arasında hiç göremiyoruz. Halbuki, ABD'nin Saddam'ı devirme operasyonu sırasında Turgut Özal'ın politikalarına karşı çıkıp istifa eden erdemli bir subaydır. Ne kadar kapasiteli, demokrat ve saygın bir komutan olduğu biliniyor. Partilerimiz, bu öneriye ne derler acaba?
Bayburt doğumlu, 47 yaşındayım, G.Ü. Eğitim Fakültesi mezunuyum. Sosyal pedagogum. 20 yıl İsviçre'de yaşadım, 1.5 yıl önce döndüm. Uzun süredir siyasetle ilgileniyorum, ancak hiçbir parti üyesi değilim. Atatürk'e bağlıyım. Artık 21. yüzyılın gücü para değil, bilgidir. Bir vatandaş olarak cumhurbaşkanlığına aday olmak istiyorum. Parti gruplarına başvurdum, ilgilerini bekliyorum.
Selvin EMİR-ANKARA (0542-733 53 57)
MİLLETVEKİLLERİ, Yıldırım Akbulut cumhurbaşkanı olursa, Erzurum'da 'Kırkıncı Hoca' olarak bilinen Nurcu liderlerden Mehmet Kırkıncı'yı ziyaret ederek elini öpmeye gidecek mi?
Kısır kafalar
GEÇEN hafta III. Uluslararası Beslenme ve Diyetetik Kongresi'ni izlemek için Ankara'da Hacettepe Üniversitesi'ne gittim. Kongre sırasında dizüstü bilgisayarımla yazdığım yazıları gazeteye aktarmak için Basın Bürosu'na geçtik. Uzun uğraşılar sonunda kapı kilidini açmak mümkün oldu. İçeride telefon, faks gibi iletişim aracı yoktur. Düzenleme Kurulu'nun yardımı ile bir telefon hattına ulaşabildik, ama telefon şehirlerarası görüşmelere kapalıydı.
Birileri rektörlükteki Genel Sekreter'in yardımcı olacağını söyledi, gittik. Sayın Genel Sekreter böyle bir talepte bulunulmasına çok sinirlendi. Birçok katılımcı firma olduğunu, hepsinden böyle talep gelirse altından kalkamayacaklarını, bunun için mümkün olmadığını söyledi.
Siz bir uluslararası kongre düzenliyorsunuz, izleyicilerden katılım ücreti olarak bir sürü para alıyorsunuz. Bir telefon talebi gelince sinirleniyorsunuz. Basın Merkezi kuruyorsunuz, ama haberleşme olanağı sunmuyorsunuz.
Beyler bu kafayla uluslararası kongre düzenlemeye bir daha kalkmayın lütfen. Ülkemizin önde gelen bir üniversitesinin yönetimi böyle kısır kafalara kaldıysa, ileriye nasıl umutla bakacağız?
Dr. Gündüz TEZMEN-İSTANBUL
Türk'ün Türk'e ettiği...
FATİH Terim'e İngiltere'de büyükelçiliğimizce ilgi gösterilmemesi bana şunları anımsattı. Yıl 1951... Bir yaz günü 2. Kore Tugayı'nın ilk kafilesini teşkil eden 2500 subay, astsubay ve er, bir Amerikan nakliye gemisiyle İskenderun'dan hareket ettik. İlk durağımız Port Said... Bütün personel anavatandan ve yakınlarından ayrılmanın yarattığı hislerle oturup ailelerine ve sevdiklerine mektup yazdı. Birkaç çuval tutan mektupları Port Said'de bizi uğurlamaya geleceğini umduğumuz Türk Elçilik mensuplarına veririz diye düşünüyorduk. Maalesef tek bir fert bile gözükmedi.
Yola devam edip Hint Yarımadası'ndan kuzeydoğuya yöneldiğimizde bir astsubayda müzmin apandisit olduğu anlaşıldı. Komutan onu yurda geri gönderilmek üzere Singapur'a çıkarmaya karar verdi. Liman açıklarında demirlediğimiz an gemiye bir motor yanaştı. İçinden çıkan bir Hollandalı, kendisinin Singapur'da Türkiye Fahri Konsolosu olduğunu ve hasta ile varsa mektuplarımızı alacağını söyledi.
Ne demişler: ‘‘Türk'ün Türk'e ettiğini...’’
Haluk ÖNCE-İZMİR
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Yargıtay üyeliğine seçilemeyenlerin çoğu, seçilenlerin çoğundan iyidir.’’
(Yekta Güngör Özden).
YÜKSEL Sitesi'nin mağdurlarının Yüksel İnşaat'a açtıkları davanın 3. duruşması yarın saat 11.00'de Yalova Adliyesi'nde...
ATATÜRK Orman Çiftliği, Yenimahalle kavşağında İstanbul yönüne giderken sağdaki parkta Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ağaçlandırma ve düzenleme çalışması sonucu ilginç bir tablo oluştu. İrtica parklara taşınmış durumda... Yol kenarındaki yamaca kayalarla Arapça bir yazı yazılmış. Ne anlama geldiğini bilmiyorum. Bu tablonun başkente girişte pek hoş durmadığını düşünüyorum. İlgililere duyurulur.
Nevzat BİLGİLİ-ANKARA
Paylaş