Sarımsaklı kumsalında pis kokular

DÜNYACA ünlü 18 kilometre uzunluğundaki Sarımsaklı plajlarının kumsalı üzerinde tesis edilmekte olan atıksu pompalama istasyonunun, milyonlarca yılda teşekkül eden kumsal üzerinde yapılmaması, kanalizasyon atıklarının arıtırılmadan denize derin deşarj yolu ile verilmemesi için Bursa 1. Bölge İdare Mahkemesi'ne açtığımız davayı kazandığımız 23.6.2003'te taraflara tebliğ edildi.

Buna rağmen Ayvalık Küçükköy Belediyesi inşaata devam etme inadını gösterince durumu İller Bankası'na bildirdik, ancak kurum ayıbını örtmek amacıyla bu inşaatı bitirmek üzere yeni ödenek çıkarttı.

Yanlışa karşı yaptığımız itirazlara karşın 'harcanan para devletindir' mantığına sığınmak istediler.

Davayı kaybeden Belediye Başkanı Nedim özdemir, nedense bundan sonra sitemize karşı hasmane bir tutum içine girdi. 'Yeni Asır'a verdiği demeçte, sitemizi bu kanalizasyona karşı turizmi baltalayıcı, çevre düşmanı olarak gösteren iftiralarda bulundu. Bir gün sonra (21.7.2003) bir kepçe ve en 10 kişilik bir ekiple gelip sitemizi bastı, ‘‘Denize fosseptik sızdığına dair şikayet var' iftirası ile sitemizin önünde sızıntı arayacaklarını söyledi. İşlem için araçların kaldırılmasını istedi; adamları küfürler savurdu. Durumu daha önce Ayvalık Kaymakamlığı'na bildirmemize rağmen, ekipler kazdıkları yerden 'Aha fosseptik sızıntısı bulduk' diye şov yapmaya başladılar. Sitemiz sakinleri ile tartışmaya başladılar. Başkanının şoförü, site sakinlerinden Hilmi Türkyılmaz'ı yumruklayarak yere yıktı. Sağduyulu davranıp jandarmaya durumu telefonla ilettik. Jandarma gelip tarafların ifadelerini aldı. Belediye Başkanı, aslı yokken ‘‘Beni Hilmi Türkyılmaz yumrukladı’’ diye şikayette bulunup aynı gün Ayvalık Devlet Hastanesi'nde görevli olmayan belediyeye yakın bir doktordan 5 günlük rapor aldı. İlginçtir; mağdur olan Hilmi Türkyılmaz ise jandarma sevkiyle Ayvalık Devlet Hastanesi'nden rapor talep etti, ancak doktordan doktora, hastaneden hastaneye havale edildiğinden bir türlü rapor alamadı.

29 TRİLYONA YAZIK

Belediye Başkanı, bizim mücadelemizi yazan gazete haberlerini belediye panosuna asmış, otelci ve turizmcilere ‘‘Ayvalık turizmini bu adam baltalıyor’’ diyerek beni hedef gösteriyor.

Kanalizasyon şebekesi ve arıtmayı bizler de istiyoruz, ama o güzelim kumsalda değil; kara tarafında... Ama önce İller Bankası'nın dediği gibi arıtma tesisinin kamulaştırmasının yapılması gerekmiyor mu? Yoksa kumsala yapılacak TM6 terfi istasyonu ile arıtmasız atıkları derin deniz deşarjı ile salınması üzerine yarın bizi Midilliler AB'ye şikayet etmezler mi? Derin deniz denilen 20 metre civarına atılan o pislikler geri gelmez mi? Başkana sorulması gerek; bugüne kadar sadece kanalizasyon için harcanan 29 trilyona yazık değil mi?

Güzelim Sarımsaklı kumsalını da kaybedersek, hangi doğamızı koruyacağız.

Sinan ERGÜNAL-Ak-El Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı

Bayrak as!

BAKANLAR Kurulu Erzurum'da ilk kez bugün toplanıyor. Başbakan dün akşamdan Erzurum'a gitti. Başbakan Erdoğan bugün Atatürk Üniversitesi'nde Bakanlar Kurulu'na başkanlık edecek; Erzurum Kongresi'nin 84. yıldönümü törenlerine katılacak; Atatürk'ün kongre sırasında kaldığı ve müzeye dönüştürülen evin açılışını yapacak, TOBB'un 'Doğu Anadolu Bölge Zirvesi'ne katılacak; bazı açılışlar yapacak. Ayrıca AKP il kongresinde konuşacak.

Erzurum'un 7 milletvekilliğini de alan AKP, Erdoğan'ın bu gezisine büyük önem veriyor.

Esnaf ve Sanatkárlar Odaları Birliği Başkanı Rasim Fırat'ın bugün için üyelerini el ilanıyla şöyle uyarıyor:

‘‘Sizlerden beklenti ve ricamız siyasi görüş düşünmeden tüm esnafımızın dükkanlarının camlarına bayrak asmaları ve Başbakanımız geçerken işyerlerin önüne çıkarak alkışlamınızı talep ve arzu ediyoruz.’’

Bu el ilanını bize gönderenler Erdoğan'dan ‘‘Türk’’ sözcüğüne özellikle vurgulama yapmasını da diliyorlar.

Atatürk’e sakın ola dil uzatmayınız

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan
sebepli sebepsiz yurt gezilerinde aklına geleni, bir kahvehane üslubuyla bağırıp çağırıyor. Aklı başında hiçbir vatandaşın da bu sözleri ciddiye aldığı yok.

Ancak dün yaptığı bir konuşmada, ‘‘Atatürkçüler, memleketi muasır medeniyet seviyesine çıkacağız dediler, memleketi batırdılar’’ demek cüretini gösterdi.

Bugünkü laik, demokratik ve uygar ülkeler arasında yerini alan Türkiye'yi Atatürk ve onun izinden giden Atatürkçü kuşaklar yaratmıştır. Sayın Başbakan! Türkiye'ye 21. yüzyılın başında ilkel toplum görüntüsü verenler, milleti cemaate döndürmek isteyenler, ulusal onurumuzun ayaklar altına alınmasına neden olanlar, fikri mirasına sahip çıktığınız, önünde diz çöktüğünüz, dün hocam diye elini öptüğünüz insanlar ve nihayet siz ve mensubu olduğunuz siyasi kadrolardır.Bu gerçekleri siz ve ekibinizden başka herkes biliyor! Atatürk'e ve Atatürkçülere milletçe minnet ve ve saygı borçluyuz.Kahvehane üslubunuzu başka konularda sürdürün ama sakın ola Atatürk'e ve Atatürkçülere dil uzatmayın!

Prof. Vural F. SAVAŞ-Mustafa Kemal Derneği Akademik Konseyi II. Başkanı

Hırsızı yakaladık ama korktuk

BİR
vatandaşın iletisini aynen aktarıyoruz:‘‘Sinirimden patlıyorum, bu ülke bitti mi yoksa...

Kardeşimin apartmanına hırsız girdi; bizim damat adamları yakaladı.

Adalete teslim ettik, şimdi Allah aşkına ne yapmak lazım? Karakoldan bize mahkemeye gideceksiniz diye bize baskı yapılar.

Adalet böyle ama... Biz o hırsızlarla karşı karşıya gelmek istemiyoruz. 'Avukat gönderelim' dedik. 'Olmaz siz geleceksiniz' dediler.

İlgili adliyeye gittik. Hırsızların yedi sülalesi orada; bizim arabanın plakasını, adımızı, soyadımıza varıncaya kadar öğrendiler.

Şimdi ne olacak?

Bizim can emniyetimizi kim sağlayacak?

Bu adamlar yarın bizim çoluğumuza, çocuğumuza bir şey yaparlarsa bunun sorumlusu kim olacak?

Yoksa biz hırsızlara size kolay gelsin buyrun mu diyecektik!’’

KURTULUŞ'TA ÇETE VAR

- KURTULUŞ'tan M. T. yazıyor:

‘‘Kurtuluş Caddesi'nde bulunan işyerim 4 Mayıs pazar günü kiliti kırılıp, demiri sökülerek içindeki 15-20 milyarlık konfeksiyon malım götürüldü. Dün gece de karşı komşumuz aynı şekilde soyuldu. Büyük bir ihtimalle bunlar bir çete; tek kişinin işi olamaz. Lütfen yazınız. Karakola gittik, 'bakarız' dediler. Kurtuluş acayip bir yer oldu; ne yapalım, hırsızlara mı teslim olalım.’’

(Sayın Celalettin Cerrah... İki örnek; böyle bir sürü okurumuzun yakınmalarını alıyoruz; hem polisten, hem de yargıdan çekiniyorlar; başları belaya girer diye... Ama ceza hukuku sistemi bu, tanıklık etmeleri gerekiyor. Onların da biraz cesaret sahibi olmaları gerekiyor, diyebilirsiniz. Olayı size havale etmekten başka yapacağımız bir şey yok.)

5 katlı bodrum

BEBEK
sırtlarında Tanova Sitesi'nde ikamet ediyorum. Burası İSKİ'nin meşhur lojmanlarının altına düşer. (Sn. Gürtuna da bu lojmanların birinde oturmaktadır.) Bu sitede ünlü bir işadamın çok büyük villasında yasadışı imar uygulamaları var. 6 yıldan beri kod farkındanda istifa edilerek Bebek'e doğru her katın oturumu 1000 m2 tam beş kat bodrum yapılmaktadır. Şimdiye kadar şikayet etmediğimiz kapı kalmadı; ama bu erdemli işadamı bütün engelleri aşmayı biliyor. Hem de belediyenin üst düzey yöneticilerinin gözlerinin önünde, inşaat gürültüsü ve tozu arasında...

Yılmaz TUNALI-BEBEK

Mazotun 2. kolu

MAZOT kaçakcısı ve şebekesi hakkındaki yazılarınızı ilgiyle izliyoruz; muhabirleriniz Toygun Atilla, Ayşegül Usta ve Taner Yener'i kutluyoruz.

Jandarmanın daha hızlı ve derin bilgilere ulaşmasını istemekteyiz. Aydınlatılacak olaylar şüphesiz toplumun yararınadır.

Recep Mercan ve çetesi, yıllardır mazot kaçakcılığı yaparak inanılmaz servet elde etti ve ülkemizi zarara soktu.

Araştırır mısınız kendisinin hangi tankerleri var?

Tuzla'ya bakınız mesela; yeni yapılan kimyasal tankerlere...

Denizcilik camiasında bilinmesine rağmen bu kişilere neden kimse müdahale etmedi. Jandarma batı şebekesinden sonra bir de Anadolu yakasındaki şebekeyi ortaya çıkarsa.

Hem de acilen!

M.K.-İSTANBUL

Soru

ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım'a... 'Ankara' feribotu eksikliklerinden dolayı İtalyan makamlarınca alıkonuldu mu? Eğer alıkonuldu ise, geminin hareket izni alabilmesi için bakanlığınızın bir girişimi oldu mu? Eksikliklerinden dolayı yabancı limanlarda alıkonulan Türk bayraklı gemilerin kurtarılmaları için Ulaştırma Bakanlığı'nın bu tür girişimlerde bulunulması her zaman izlenen bir yöntem midir?

Oğuz Noyan

CHP Grup Başkanvekili


Mesaj Panosu

LOZAN Barış Konferansı'nın 80. yılında Meriç Velidedeoğlu'nun hazırladığı 'Sevr'den Lozan'a' adlı saydam gösterisi ve Prof. Mümtaz Soysal ve Gülsün Bilgehan'ın 'Lozan'dan Günümüze' konulu konferansları yarın 11.00-14.00 arasında The Marmara Oteli'nde...
Yazarın Tüm Yazıları