Sarıgül ne yapabilir

Adı ‘Türkiye Değişim Partisi’ mi olur, yoksa ‘hazır’ bir başka parti ile mi yola çıkar, ‘vaziyet’ henüz açık değil galiba. Ancak iktidardan veya muhalefetten gelebilecek her türlü ‘tuzağa’ karşı hazırlıklı Sarıgül... Hayli iddialı bir sloganla ‘İktidar yolunda İstanbul Buluşması’ toplantısıyla ilk sunuşunu yaptı önceki gün. Bunu Ankara ve İzmir toplantıları izleyecek. Sarıgül, kendisini Yorum Ajans’ın siyasi danışmanlığına bırakmış. Yorum Ajans, 1989’da SHP ile çalışmıştı; hani Erdal İnönü’nun sıkılan o ünlü limon reklamı.. Yani Sarıgül, belediye ekibinin dışında ilk kez profesyonellerle çalışmaya başlamış; salonun hazırlanmasından billboard reklamlarına kadar... Sarıgül’ün arkasında herşeyi denetleyen ve gözleyen, sanat yönetimi alan oğlu Emir Sarıgül bulunuyor.

Sarıgül 50 dakikalık konuşmasını 5 adet prompter’dan okudu; Başbakan Erdoğan gibi... Eski partisi CHP’nin ve Baykal’ın adlarını anmadı, genel eleştiri yaparken sadece ‘Ankara’daki siyasetçiler’ dedi üç kez... AKP’den de iki kez, ‘mührü elinden’ alacaklarını söylerken... Kendi ‘hareketinin’ bir seçenek olduğunu, “Çare doğuyor” sözleriyle ifade etti. Parti programının nasıl olacağı konuşmasında ortaya çıktı: Ulusalcılık, Atatürkçülük, koşulsuz demokrasi temel unsurlar; “kutuplaşmayı yerine barış getireceğiz, ayrışma yerine bütünleşmeyi sağlayacağız, iş sağlayacağız ve inançlı olacağız...” Özeti bu. ‘Moda’ olan duygusallığı, hasta babasının adını anarken öne çıktı; “Rabbimin sayesinde milletvekili oldum...” dedi. Ardından ‘Muwwtlu ve güçlü Türkiye’ vaadi... Çarpıcı vaadlerinden bir başkası da, önseçim ve kadınların örgütte %25 oranında ağırlıktı olması sözü. Bunu söylemek kolaydır, uygulaması zordur.

KİMLER VARDI

Sarıgülle kimler mi olacak?... Bazı isimleri ‘sakladığı’ anlaşılıyor; nitekim salonda öyleleri yoktu. Bazıları da Sarıgül’ü test aşamasında görüyor sanırız.

Salonda ve dışarda 30 bine yakın kalabalık arasında ‘sade’ insanlar daha çoktu; İster kurucu veya katılımcı, ister dinleyici-izleyici deyin.. Gördüklerimiz; Yüksel Yalova, Zeynep Dereli, Affan Keçeci, Hüseyin Arslan, Samri Erbakan, Muharrem Toprak, Ali Altınbaş, Hasan Aydın, M. Ali Oğuş, Yüksel Çengel, H. Avni Sipahioğlu, Bursa Kurşunlu Belediye Başkanı Erkan Dönmez’di.

Almanya’dan gelen Ozan Ceyhun da oradaydı; Sarıgül’ün Alman Büyükelçisi ile bir saatlik bir görüşme yaptığını çıtlatıverdi bize; “İzliyorlar” dedi.

AKP’nin baştan ciddiye almadığı Sarıgül’ün hareketlenmesi üzerine kendisini ‘mercek’ altına aldığını, aynı şekilde CHP’nin de taşra kadrolarının gelişmeleri dikkatle izlemeye başladığını da ekleyelim.

Özetle, çoğunlukla İnönü (esasında CHP), Ecevit, İsmail Cem, Turgut Özal ve biraz da Erdoğan’lı bir parti olacak partisi... Bu bakımdan Sarıgül’ün işi hem çok kolay, hem çok zordur.

 Biliyor musunuz

 TÜRKİYE Gazeteciler Federasyonu Başkanlığı’nı, İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Atilla Sertel’in seçildiğini, Yönetim Kurulu’nun da Yılmaz Karaca (Eskişehir), Ahmet Ünal (Mersin) Mehmet Ali Dim (Alanya), Faik Bakoğlu (Rize), Lütfü Karakaş (Edirne), Gürsel Eser (Türkiye Fotomuhabirleri Derneği), Faruk Balıkçı (Diyarbakır), Ramazan Demir (Balıkesir), Derya Akbıyık (Zonguldak) ve Merih Ak’tan (İzmir) oluştuğunu... ? SABA Tümer’in, aynı otomobilde görüntülendiği Hasan Dağcı’nın, Belediye Başkanlığı döneminde Erdoğan’ın ‘yanındaki’ Özel Malem Müdür Yardımcısı olduğunu, boşandığı eşinin Milli Görüş ekibinin çok saygı duyduğu Emin Saraç’ın yeğeni olduğunu...

 Madencilikte insan yaşamının kıymeti yok

 KLASİK sözdür; iş kazaları kader değildir. Ne yazık ki Türkiye’de ‘kader’ kabul ediliyor. Yılbaşından bu yana meydana gelen kazalarda, toplam 42 maden çalışanı hayatını kaybetti, yüzlercesi de yaralandı. Maden Mühendisleri Odası Başkanı, iş güvenliği denetiminden 1. derecede sorumlu olan Çalışma ve Enerji Bakanlıkları görevlerine yeterince yerine getirmediğini söylüyor. Başlıca sorun; kamusal denetiminin gevşekliği, örgütsüz, taşeronlaştırma ve hukuksuz çalışma koşulları... Denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi için Oda’ların dışlanmasına örnek; 15 ağustosta çıkarılan iş güvenliği yönetmenliği; danışılmamış bile. peki madencilik sektörü, üniversiteler, sendikalar ve maden mühendisleri Odası niye birlikte çalışmazlar?

 İSBAK denetlenmez mi?

 İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi İSBAK şirketinden sürekli ihalesiz iş alan Yusuf Balcı kimdir? Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde İSBAK Genel Müdürlüğü’nde bulunmuş, Ali Müfit Gürtuna döneminde görevden alınmış, Kadir Topbaş kendisini yine aynı göreve getirmiştir. Büyükşehir’den bir okurumuz soruyor: “Diğer firmalara ihalelerde her türlü etik dışı teklifler yapılırken, bu kişiye yüklü miktarda işler çabucak nasıl veriliyor? Yusuf Balcı ile İSBAK A.Ş. Genel Müdürü Kasım Kutlu arasındaki ilişkiyi sorguladığınızda 25 yıl önce Sarıyer Belediyesi’ne kadar gidilir. Kasım Kutlu geceleri kimlerle briç oynuyor. Bu şirketi niye hiç kimse denetlenmiyor.” (Not: İSBAK, yollardaki ışıklandırma, tabela sistemleri, gibi elektronik işleri yapar, hatta yurt dışında örneğin Suriye’de bile iş yapar.”     �