CEMİL Çiçek'in ‘‘yargıyı izleyin’’ sözlerinden sonra Ankara ve İstanbul'da patlayan ‘‘yargıya rüşvet’’ soruşturması nedeniyle ilginç isimler gözaltına alındı. Bakalım, soruşturma kimlere kadar uzayacak.
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'ın dünkü bir sözü dikkatlerden kaçmamalı:
‘‘Yargıda da etik kurallara uymayanlar çıkabilir, bunlar ayıklanabilir.’’
Adli yargıdaki tüm hákim ve savcıların atamalarını, terfilerini, özlük haklarını ve ceza verme işlemlerini ve en önemlisi de Yargıtay üyeliğini seçme gibi önemli görevleri vardır Hákim ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun... Kurul yedi kişiden oluşur; bu işler için 4 oy yeter.
Bu nedenle kurul üyesinin, yargının her kademesinde büyük etkinliği vardır.
Ankara'dan bir okurumuz hatırlattı; ‘‘Daha önce yazdıklarına bir baksanıza’’ diye...
31.11.2001, 29.4.2003 ve 30.4.2003 tarihli yazılarımıza baktık.
Özetliyoruz:
Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyesi Ergül Güryel, Prof. Hikmet Sami Türk'ün bakanlığı döneminde Hákim ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili'ydi. Yargıtay Başsavcılığı için yapılan oylamada, kurum içinde en yüksek oyu almasına rağmen Cumhurbaşkanı Sezer, Güryel'i değil, yerine 2. sıradaki Nuri Ok'u Başsavcı olarak atamıştı.
GÖKÇEK'TEN İHALE
Emin Çölaşan da, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in yargı ile ilişkilerini gündeme getirirken, Büyükşehir'den ihale alanlar arasında Ergül Güryel'in oğlu Cem Güryel'in de bulunduğunu açıklamıştı.
Gökçek, Ankara mahkemelerinde hakkında çeşitli kamu ve cezaları açılmış bir belediye başkanı.
Köşemizde bazı sorular sorunca, Güryel iddialara ilişkin olarak bize ‘‘Üç yıl önce işletme okuyan 24 yaşındaki oğlumla (Cem) bir arkadaşı ortak olarak belediyeden 120 milyarlık bir tretuvar işi almışlar, benim haberim yoktu’’ demişti.
İKİNCİ OĞUL
Bir başka oğul, Avukat Cenk Güryel'in adı bu kez, Ankara'daki ‘‘rüşvet skandalı’’na karışıyor. Gözaltına alınıp bürosu aranıyor.
‘‘Ne zaman benim adım Yargıtay'da bir yere aday olarak çıksa bu gibi konular hemen çıkıyor’’ diye yakınan 'şanssız baba' Ergül Güryel, bu tür olaylarla ilgisinin olmadığını söyleyerek ‘‘Benim oğlum icra takiplerine bakıyor’’ diyor.
Acaba hangi şirketin icra takiplerini yapıyor Cenk Güryel... Yıllık ne kadar icra takibi yaptığını açıklayabilir mi? Bu soruların yanıtı, düğümün çözümüne büyük katkı sağlayacaktır.
Adalet Bakanı Çiçek'in imalı açıklamalarından sonra, geçen dönemki Adalet Bakanı Türk'ün, Güryel'in oğlunun Gökçek'ten ihale alması üzerine çıkan yazılar karşısında sarf ettiği şu sözler kulakları çınlatıyor:
Dileriz, Adalet Bakanı Çiçek'in başlattığı ‘‘operasyon’’ bu kez sonucuna ulaşır.
Seçimde kadın adaylara yol açın
BİZLER bu seçimde artık kadınların da yer almasını istiyoruz. Ancak siyasette dönen pis işler kadınların hevesini kırıyor. Adaylık için istenen paralar da cabası. Antalya gibi turizmin önemli bir geçim kaynağı olduğu bir şehirde hálá dil bilmeyen lise, ortaokul mezunu insanlar aday oluyor. Sadece bir hanım (3 dil biliyor, üniversite mezunu) aday adaylığını açıkladı. Ancak partisi halen arayış içinde olduğu için adaylığı tam olarak açıklanmadı. Bu millet aynı yüzlerden, aynı insanlardan bıktı. Açın kadınların önünü, bakalım rüşvet vermeler, peşkeş çekmeler oluyor mu?
Gülden YILMAZ-ANTALYA
Makbuzumuzu aldık tapumuzu alamadık
YIL 1974... İzmir metropol dahilindeki Balçova Belediyesi gazetelere metresi 10 liradan arsa satış ilanı verir. Parseller 300 metrekare civarındadır. Binlerce insan gibi resmi kurumdan arsa almak için 3 bin lira para yatırıp makbuzumu aldım. Tapuyu kısa zamanda vereceğini beyan eden belediye topladığı paralarla o tarihte baraj ve teleferiği yaptı.
Ancak tapuyu bir türlü vermedi. Ve 10 bin insanın hayalini yıktı. Bu insanların eş dost ve akrabalarını da hesaba katın. Son 30 yılda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturanların büyük çoğunluğu sosyal demokrattı, ama bunu çözemediler. Bari siz çözün Sayın Piriştina... Seçim sandıkları önümüzde duruyor. Acaba 50 bin oya ihtiyacınız yok mu?
A. Halim ÖZGÜLTEKİN-ADANA
Uyarıyorum
28 Mart yerel seçimleri yaklaştıkça, soluksuz solun, soluklanması için öneriler dikkati çekecek kadar yoğunlaştı. Ancak kazın ayağı hiç de öneri ve beklentilere hak verdirecek kadar umutlu değil. YSK'nın 17.4.1984 ve 787 sayılı kararını arşivlerden buldum, uyarıyorum. Özetle, Türk seçim mevzuatında partilerin ya da adayların, karşılıklı desteklenmesi olanaksızdır. Ancak bir bağımsız aday üzerinde fiili destekleme kampanyası yürütülebilir.
N.KAPTAN-ANKARA
Biliyor musunuz?
İZMİR Konak'tan CHP aday adayları arasında ismi geçen Ahmet Sarışın'ın, önceki dönemdeki belediye başkanlığı sırasında kendisini belediyenin hizmetlerini yürüten KONBEL şirketi üzerinden sigortalı işçi gösterip emekli ettiğini, Erdal İzgi başkanlığındaki belediyenin de dava açıp bu primleri kendisine ödettiğini, bu durum üzerine SSK'nın bir ay önce emekliliği için soruşturma açtığını...
ÇANKAYA'daki CHP'nin belediye başkan adaylarının 12'ye çıktığını, il başkanlığı döneminde Melih Gökçek'e ‘‘kök söktürmek’’le tanınan ve Baykalcı olarak bilinen Levent Gök'ün de cumartesi günü adaylığını açıklayacağını...
TAŞIMA ‘‘naylon’’ oyların Tekirdağ'ın Yenice beldesinden sonra Sultanköy beldesinde de dikkati çektiğini, 3 bin nüfuslu beldede 3 bin 150 seçmenin bulunduğunu....
Biliyor musunuz?
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Seçimlere az bir süre kala kentimizde, sosyal barışın ve toplumsal huzurun korunması konusunda herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz.’’
(Kars Barosu Başkanı Av. Necati Yakışer)
MESAJ PANOSU
ABDİ İpekçi Caddesi'nde oturan 72 yaşında bir vatandaşım. Evimden çıktığımda ne kaldırımda, ne de caddede yürüyecek yer yok. Adeta otomobil tarlası. 'Park yapılmaz' levhası ile alay edilir gibi. İnsanımıza topluma ve kendisine daha saygılı olmasını öneriyorum