GEÇEN dönemin Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, ’Samsun 19 Mayıs Kültür ve Tanıtma Derneği’ Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Saraçlar’a bir mektup yazarak, bir Samsunlu olarak 19 Mayıs Üniversitesi’ne karşı yürütülen tertipler üzerindeki oyunun bozulmasını istedi.
"Kurtuluş Savaşı meşalemizin yakılıp yola çıktığı yer olan, Atatürk’ün şehri Samsunumuz bu özelliği yanında, Cumhuriyetimize bekçilik edecek fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür gençler yetiştiren, bir bölge üniversitesi olan Samsun 19 Mayıs Üniversitesi ile de anılmaktadır.
20 fakülte ve 22 yüksekokulunda 30 bin öğrencisi olan üniversitemiz ’19 Mayıs’ gibi sorumluluğu yüksek bir isme ve Atatürk’e layık olmanın gayreti içinde, Atatürkçü çizgide bir bilim ve kültür merkezi olmuştur. Her bakımdan, ülkemizin önde gelen üniversitelerinden biridir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nda kendi dünya ve siyasal görüşleri yönünde kadrolaşmayı tamamlayan iktidar, şimdi de 19 Mayıs’tan rövanş almak arzusu içinde, kendi dünya ve siyasal görüşleri doğrultusunda, kendi denetim ve güdümünde, üniversiteler ve rektörler istemini gerçekleştirmek için Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’ne saldırmaktadır.
TBMM’de kurulan Araştırma Komisyonu psikolojik ve siyasi baskı kurmak için her gün gerçek dışı iddia ve suçlamalarda bulunmaktadır. Üniversiteden alınan belgeler, ertesi gün dinci basının, başta gelen sözcülerinden Vakit gazetesinde yayınlanmaktadır.
Üniversitemiz Rektörü ve yöneticileri bu çevrelere hedef gösterilmektedir.
Biz, bir Samsunlu ve Samsun 19 Mayıs Kültür ve Tanıtma Derneği yöneticileri olarak bu saldırıları görmezden gelemeyiz. Bu saldırılar karşısında sessiz kalamayız. Üniversitemize ve rektörümüze sahip çıkmak zorundayız."
Karayolları sizlere ömür
İKİ okurumuzdan 'kış raporu':
- B.Ö. adlı bir bürokrat arıyor:
"Şu anda (15.00) Bursa'dan otomobille Ankara'ya gidiyorum; Polatlı'ya 20 km kala sizi arıyorum. Yolda bir tane Karayolları ekibine rastlamadım. Karayolunu temizleyen hiçbir kar aracı yoktu. Sanki karlı bir 'tarla'da gidiyormuşuz gibi yol alıyoruz. Dilerim, Ankara'ya yaklaştığımız için kaza belasız varırız." (Daha sonra aradık, varmışlar.)
- Çorlu'dan Erdal Özcan anlatıyor: "Tipi ve buzlanmadan ötürü özellikle Çorlu, Çerkezköy, ve Lüleburgaz'daki 600 fabrikada çalışan işçiler gidiş gelişlerde perişan oldu. Saray Kaymakamı, yeni gelen valiyi karşılamak üzere gittiği Tekirdağ'dan geri dönemedi. Yolda kalan araçların kurtarılması için Çorlu Belediyesi'nin kar aracı ve polislerden başka 'yolların hakimi' kimse yoktu."
Karayolları nerede? Yok çünkü güçsüzleştirildi. Yerel yönetimlere devredilen Köy Hizmetleri'ni ise ara da bulasın."
RTÜK’ün kıstasları
3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınlar Hakkında Kanun’dan birkaç madde:
e) Yayınların toplumun milli ve manevi değerlerine ve Türk aile yapısına aykırı olmaması, s) Program hizmetlerinin bütün unsurlarının insan onuruna ve temel insan haklarına saygılı olması, u) Kadınlara, güçsüzlere, özürlülere ve çocuklara karşı şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi, z) Gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek türden programların, bunların seyredebileceği zaman ve saatlerde yayınlanmaması.
Banu Alkan ve sevgilisinin evdeki yaşamlarını konu alan programın yayından kaldırılması için sadece yukarıdaki 4 madde yeterli görülmüyor mu? RTÜK’ün kıstasları nelerdir?
Selim HOTAMIŞLIGİL
Huzursuzum
YURT Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, Uğur Mumcu’yu anma törenlerinden sonra aradı ve şunu söyledi:
"Anıyoruz da ne oluyor? Mumcu’nun katilini bakanlık görevimiz sırasında yakaladık ama bizim yönetimimizden sonra, katledilmesine karar veren zihniyet ve güçler yakalanmadığı için kamu vicdanı rahat değil, ben de huzurlu olamıyorum."
"Çünkü" diye devam ediyor:
"Türk milletinin haklarının çiğnenmesine ve yenmesine yerli ve yabancı aktörler tarafından göz yumuluyordu.Ekonomik ve sosyal çöküntü başlamıştı. Türkiye’deki yolsuzluk ekonomisi, terör ekonomisi bunların dış ülkelerdeki iç ve dış bağlantıları, Türkiye içerisindeki hangi aktörlerle bağlantılı olduğu bilgisine ulaşmıştı Mumcu... Ülkesini seven bir sürü iyi insanla yola çıkmış, Türk milletinin bilinçlenmesi için seferber olmuştu."
Türkiye’nin yetiştirdiği nitelikli evlatların öldürüldüğünü ve öldürülmeye devam ettiğini vurgulayan Tantan, siyasetçi ve etkin bürokratların kendi evlatlarının korunması için önleyici hiçbir hukuki altyapıyı hazırlamadıklarını, ama sadece konuştuklarını belirterek "Batı’nın kabul ettiği hukuki altyapıyı getirmemek için direniyorlar. Çünkü, TBMM’nin bu konulardaki araştırma kültürü gelişebilmiş değil.Çünkü bürokratik felsefe üzerine inşa edilmiş. Milli İstihbarat ve kolluk güçleri önleyici tedbir açısından hem de takip ve kovuşturma açısından yasal dayanaktan yoksun bırakılmıştır.
Faili meçhul olaylar gündeme geldiğinde, sanki bu olayları bu kurumlar organize etmiş gibi zan altında kalıyorlar.
Ülkede eksik olan yaygın haber alma ağı bilgiyi toplayıp analiz edip adaletli bir şekilde eyleme dönüştüremiyor.Böyle olunca da hiçbir strateji gelişemez; kaybettiğimiz nitelikli evlatlarımızı, insanlarımızı ölüm yıldönümlerinde sadece anarız."
Biliyor musunuz
HÜKÜMETİN öğretmenlerle birlikte polis ve birinci sınıf hakimlerin maaşlarında da artış getiren bir yasa taslağı hazırladığını, yeni düzenleme ile polislerin maaşlarında 30-40 YTL artış olacağını...
BARTIN Defterdarlığı’nın Bartın Belediyesi’nin vergi borcundan dolayı işçi maaşlarını da kapsayan 500 bin YTL civarındaki mevduatına el koyduğunu...
ABANT İzzet Baysal Üniversitesi’nde rektörlük görevini yürüten Prof.Dr. Yaşar Akbıyık’ın rektör aday adayı seçiminde en yüksek oyu aldığını...
MESAJ PANOSU
ASTSUBAYLARIN ekonomik ve sosyal mağduriyetlerinin duyurulması için emekli_astsubay@mynetgrup.com adresinde bir grup, emekli_astsubay.sitemynet.com adresi ile bir site kurduk.