Paylaş
Ankara'dan emekli bir 'güvenlik' görevlisi arıyor. ‘‘Batman dosyası açılırken, öteki Batman'lar...’’ diyor. Anlattıkları satışbaşı ile kısaca şöyle:
- Güneydoğu konusunda yazdıklarınız bilinmedik şeyler değildir. Ama iyi oldu; Türkiye öğrendi. Şırnak olayından sonra daha çok şey öğrenilecek; Güneydoğu'nun ENKA'ları, işbirlikçileri...
- Bazı kişilerin ne kadar güçlü olduğunu yöre halkı gayet iyi bilir de, şimdi bunları sorgulamak işine gelmez. Geçmişte hangi paşalardan, hangi OHAL'de görev yapan validen yakınlık görmüşlerdir? Şimdi herkes neden susuyor, bilinenler ve yaşananlar görmemezlikten geliniyor?
- 1990'ların başında Diyarbakır'da görev yapan bazı valiler, vali yardımcıları, jandarma yetkilileri, hatta DGM savcıları neler yaşamışlardır? Hangi 'yerel güçler' kendilerini mahkemeye vermiş, mağdur olmuşlardır? Diyarbakır eski valileri İbrahim Şahin ve Doğan Hatipoğlu keşke konuşsalar...
- OHAL uygulamaları içerisinde yer alan bazı alımların soruşturulması gerekmiyor mu?
- Sayıştay'dan hangi ihaleler ve alımlar geri dönmüştür?
- O dönemde Silahlı Kuvvetler'e Amerikan Sikorsky helikopterleri alınırken, polis teşkilatı Fransız PUMA helikopterlerini neden tercih etmiştir? Batman Valisi Salih Şarman'ın alımlarının bunların yanında sözü bile edilmez.
- Hangi bürokrat ve subaylar hakkında, hangi medya grubunca karalama kampanyaları açılmıştır? Arşivlere bakmak neden kimsenin aklına gelmez?
- Hizbullah'a, şimdiye kadar PKK'yı hedef aldığı, asker ve polise silah çekmediği için mi dokunulmamıştır?
- Şırnak'ta kimler kömür hırsızlığı yapmış, buna kimler göz yummuştur?
- Bismil'de gübre yolsuzluklarına kimlerin adı karışmıştır? Bu yolla devletin hazinesinden kaç milyar lira gitmiştir?
- Tütün yolsuzluğunda, kimler 18 bin liraya aldıkları bozuk tütünü 'a grat' diye 65 bin liraya satmıştır? Kimler Manisa'dan bozuk tütün getirip TEKEL'e 'kakalamıştır'? Kimdir bu partililer?
- Devletin hazinesinden çıkan trilyonlar kimlerin aracılığıyla PKK'ya aktarılmıştır?
- Aşiret reislerinin çocuklarına kirvelik yapan devlet büyükleri kimlerdir?
Feodal düzen ortadan kaldırılmadıkça devlet-aşiret işbirliği sürecek, devlet de soyulmaya devam edecektir.
Hamidiye alayları
ŞIRNAK olayı nedeniyle korucular yine gündeme oturunca aklıma bir şey geldi.
Osmanlı Padişahı Abdülhamit'in son döneminde Hamidiye Alayları da böyle kurulmuş, sonuçta Ermeni meselesi kucağımıza bırakılmıştı.
Bir devletin devamlılığı için tarih kültürünün olması lazımdır.
Tarih bilinirse ders çıkarılabilir.
Bilinmezse yanlış yapılır.
G.Ç.- İSTANBUL
İzmir Körfezi
KÖRFEZ'in temizlenmesi projesi dahilinde, İzmir'de atık sularla yağmur sularının ayrılması için büyük çaplı bir kanalizasyon projesine başlanacağını öğrendim. Bütün şehir kazılacak, trafik aksayacak, trilyonlarca lira harcanacak. Oysa İzmir'e yağmur yağan günler yılda 40-50 gündür. Bu günlerde bütün kanalizasyon Körfez'e akıtılsa, bu arada arıtma tesislerinin bakım işlemleri yapılsa, geri kalan 300 gün atık sular arıtmaya tabi tutulsa daha mantıklı olur gibi geliyor bana...
Ercan ALTINBAŞ-İZMİR
Mucit liderlerimiz
ENGİN Civan ve Selim Edes gibi isimleri rahmetli Özal piyasaya sürdü.
Kıymetli kızımız (!) Gülay Aslıtürk'ü, Süleyman Demirel sahneye çıkarttı, Ömer Bilgin'i de Mesut Yılmaz kaptı.
Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları Şevki Yılmaz, İbrahim H. Çelik, Bekir Yıldız (Sincan), Şükrü Karatepe'yi (Kayseri) ve daha bilmem kimleri yetiştiren, kolundan tutup getiren Erbakan ve Recai Kutan...
Adnan Hoca denilen kişiye kimler koltuk çıktı; Tansu Çiller ve Oğuzhan Asiltürk.
Kendi kendime soruyorum; bizleri, daha doğrusu devletimizi sırayla yönetmiş olanlar ne kadar da ileri görüşlüymüşler, hayret!
Yine de sayın büyüklerimize saygılar.
Doğan ÖZKARDEŞLER-FATİH
Ne ekersen!..
MHP Nevşehir Milletvekili Dr. Mükremin Taşçı, ‘‘Efendim üreticiye patatesinizi Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan'a satmayın nasıl derim. Üretici zaten perişan. Gürbüz Bey'e teşekkür borçluyuz, hatta kendisinin diğer belediye başkanlarına örnek olmasını diliyorum’’ diyor.
Geçen temmuz ayından beri patates üreticilerinin sorunları için yedi kez bölgeye gittiğini, raporlar hazırladığını, eldeki 2 milyon ton dolayındaki patatesin iç piyasadan başka Azerbaycan, Gürcistan, Çeçenistan, Kosova ve BM kanalıyla Afrika ülkelerine gönderilmesi için çalışmalar yaptığını bildiren Taşçı, şunları söyledi:
‘‘Üreticiye söylediğimiz şudur; elinizde ne kadar patates varsa bozulmadan çıkarın, hiç olmazsa elinize birkaç kuruş geçsin. Ortalama üretim maliyeti 39 bin lira, ancak 25 bin liraya bile müşteri bulunmakta zorlanılıyor. Bu nedenle kimseye 'satmayın' diye bir söz sarf etmiş değiliz. Hatta Gürbüz Bey'e yardımcı oluruz. Üretici, 50 bin liraya takla atar...
- Geçmiş yıllarda ne oluyordu?
- Bundan birkaç yıl önce de üretici patatesini satmadı, 60, 70, 80 bin lira olmasını bekledi. Sonra fiyatlar bir düştü, yine zarar edildi. Geçmiş tecrübeler var. Valilik stok tespiti yaptırıyor şimdi.
- Tarım politikası...
- Yanlış... Devlet hangi ürünü alacak. Bizim milletin aklı gözündedir. Bakıyorsunuz bir bakkal çok para kazanıyor, yanında ikincisi, ardından üçüncüsü açılır. Ürün ekiminde, patateste de aynıdır; önce 13 kişi ekmeye başlar, sonra 103 kişi olurlar, sonra 1.003, sonunda 20.003 kişi olurlar. Buğday tarlalarına bile patates ekilmeye başlandı, dolayısıyla alanlar genişledi, stoklar büyüdü.
Kardeş aile
SİZİN de bir kardeş aileniz olsun istemez misiniz? Siz de yaşadığımız o korkunç iki deprem faciasından gerek can gerekse mal kaybına uğramış, her şeyini yitirmiş bir aileyi kardeş ilan edip bağrınıza basmak istemez misiniz? Hem de ayda sadece 50 milyon lira ile kardeş aile sahibi olabileceksiniz. Sivil Koordinasyon Merkezi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, BÜMED ve ODTÜ Mezunlar Derneği İstanbul Şubesi tarafından yürütülen bu kampanyaya cevabınız 'evet' ise lütfen bizimle irtibat kurun.
Reyhan PINAR-Kardeş Aile Platformu (0212-225 55 29; 0532-411 76 11)
ZEYTİNBURNU'nun, DSP'den ANAP'a geçmiş olan eski Belediye Başkanı Dr. Adil Emecan, Houstan'tan arıyor: ‘‘Bazı çevrelerin söylentilerinin aksine kaçmadım, 1.5 aydır İngilizce kursuna gidiyorum. Benim Türkiye'ye çıkıp girmemi engelleyecek hiçbir şey yok, günahım, suçum yok. 16 Nisan'da seçimi kaybedince eşimle İngilizce öğrenmek istedik. Siyasi rakiplerimiz var; bu lafları çıkarırlarken öbür dünyayı hiç düşünmüyorlar. Ben buradan da, Giresun ve Zeytinburnu'nda da politik çalışmalarımı sürdürüyorum. Ağustos'ta döneceğim. Seçim bitmez, tekrar kazanılır.’’
Paylaş