Paylaş
Rektör sıralama seçimleri başlıyor
Seçim yapılacak üniversiteler şunlar:
Kocaeli (Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu), Manisa Celal Bayar (Prof. Dr. Semra Öncü), Sakarya (Prof. Dr. Mehmet Durman), Zonguldak Karaelmas (Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz), Gebze Teknoloji Enstitüsü (Prof. Dr. Alinur Büyükaksoy), Hatay Mustafa Kemal (Prof. Dr. M. Şerefettin Canda), Muğla (Prof. Dr. Şener Oktik), İstanbul Mimar Sinan (Prof. Rahmi Aksungur), Aydın Adnan Menderes (Prof. Dr. Şükrü Boylu), Balıkesir (Prof. Dr. Şerif Saylan), Eskişehir Gaziosmanpaşa (Prof. Dr. Zehra Seyfikli), Kars Kafkas (Prof. Dr. Abamüslüm Güven), Kahramanmaraş Sütçü İmam (Prof. Dr. A. Nafi Baytorun), Mersin (Prof. Dr. K. Suha Aydın), Giresun (Rektör Vekili Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu), İzmir Yüksek Teknoloji (Prof. Dr. Zafer İlken).
İlk sekiz üniversitedeki rektörleri Ahmet Necdet Sezer tarafından atanmıştı.
Bazıları 2. dönemi doldurduğundan aday olamıyor; bazılarında ise mevcut rektörler yeniden aday adayı...
Bu üniversitelerde büyük bir kulis faaliyeti sürüyor. Rektörlük için bazı yerlerde 10 aday adayının çıkması da ‘muhafazakâr’ isimler arasında büyük bir çekişmeye neden oluyor.
Burada isimlerini vermiyoruz ama ‘koltuk’ savaşında Atatürkçü çizgiden AKP yandaşlığına uzanan birçok isim dikkat çekiyor.
Ancak bugünün YÖK’ü Teziç döneminin YÖK’ü değil, Çankaya’da da Ahmet Necdet Sezer yok. O zaman atanabilmek için ne yapmalı? Eski söylem ve tavırları bırakmalı; günün anlam ve önemine göre davranmalı. Bir dönem kesinlikle karşı olduğun türbana hemen kapıları açmalı.
Ancak bu gibi ‘fırsatçı’ davranışlar AKP katında prim yapar mı?
GİRESUN SEÇİMİ
Bu arada Giresun Üniversitesi’ndeki seçim en merak edileni olmalı... Prof. Dr. Halil İbrahim Bahar, daha önce üniversitede yapılan rektör adayı belirleme seçimlerinde 1. sırada yer almış ancak YÖK’ün Cumhurbaşkanı’na sunacağı listede yer almamıştı. Cumhurbaşkanı’na sunulacak listede yer alan Prof. Dr.
Yılmaz Can’ın istifası sonucu YÖK tarafından rektörlük seçimlerinin yenilenmesi kararı alınmıştı.
Rektörler suskun, üniversiteler sessiz.
Trakya’nın ‘kızıl çamur’una dikkat!
LÜLEBURGAZ TEMA Vakfı’ndan Hakan Dedeoğlu, Macaristan’daki kimyasal atık kirlenmesi ‘kızıl çamur’ olayından yola çıkarak Trakya-Ergene’ye dikkat çekiyor:
Trakya’daki çarpık sanayileşmenin getirdiği risk ve tehditleri akla getiriyor. Fabrikaların çevre standartlarına uygun olarak hareket ettiğini söylemek güç. Dolayısıyla her an benzer felaketlerin yaşanmasında hem risk, hem de tehditten söz etmek zorundayız.
Trakya’nın ortasından geçmekte olan Ergene Nehri’nde yaşananlar, Macaristan’da yaşanan felaketten daha az zararlı mıdır sorusu bu noktada önemlidir. Saray, Çerkezköy, Çorlu, Muratlı ve Lüleburgaz civarında ortalama 1500 fabrika, her gün ortalama 5 milyon metreküp içilebilir nitelikteki suyu yeraltından çekmekte, sonrasında da kirletilmiş suyu Ergene Havzası’na bırakmakta, aynı zamanda Meriç’e de karışmaktadır. Son noktada da Saroz Körfezi’ne ulaşmaktadır. Aradaki tek fark Macaristan’da nehir suları kızıl akarken, Ergene’nin geçtiği bölgenin hangi tür fabrikaya yakın olduğuna göre değişen renklerde akmasıdır. Ergene’ye bırakılan kirletilmiş suyun miktarı Macaristan’da haber niteliği taşıyan kirlenmeye sebep veren atıksu miktarının 4 katından fazladır.
Peki hiç Ergene’nin yaratacağı tehlikeyi düşünebiliyor musunuz?
Barcelona kadar kıymetimiz yok
11-18 Eylül tarihleri arasında İspanya seyahatim süresince en çok içerlediğim an, dönüş 17.30 THY Barcelona-İstanbul uçağı chek-in için işlemlerim için THY bankosunda anlaşmalı çalışan Spanair görevlilerinden hiçbirinin özellikle tek tek sormama rağmen Türkçe bilmemesiydi.
9 milyon dolarlık THY’nın Barcelona futbol takımı ile yaptığı reklam imajının benim gözümde hiçbir değeri yoktur artık.
Orada görevlendirilecek Türkçe bilen bir-iki gencin, devede kulak maliyeti nedir ki... Doğrular tamam yapanın olsun; ama düzeltilebilir yanlışları söylemek de hepimize borç olsun.
Osman AKDAĞ-SAMSUN
CHP’nin alacağı dersler
VİYANA’da 10 Ekim’de eyalet seçimleri yapıldı. Evet sizin de Almanya yazısında belirttiğiniz gibi bu seçimlerde aşırı sağcı FPÖ yabancı düşmanlığı yaparak oylarını artırdı. Kriminal psikolojide bir deyim vardır: “Peki, kurbanın suçu hiç mi yoktu?” diye...
Bu seçimler sağdan sola tüm partilerin popülizm batağına girdiği bir seçim oldu. Sosyal demokrat SPÖ, mecliste çoğunluğu yitirmemek için türlü oyunlar denedi, fakat yine de kaybetti. Çünkü popülizm çıkmaz bir sokaktır. Ne yazık ki, PKK’dan cemaat ve tarikatlara kadar her kesime boncuk dağıttılar; farkına varmadan belki de bilerek... Gerçek sosyal demokrat, sol ve laik kesimin oylarını alamadılar. Özellikle PKK ve Milli Görüş yandaşlarının meclise girmelerini sağladılar. Avusturya’da maalesef Sosyalist Enternasyonal’in ilkeleri küçük adamların küçük hesapları ile ayaklar altına alındı.
Sermet SAN-Eski Bölge Meclisi Üyesi
Biliyor musunuz
- İSTANBUL Atatürk Havalimanı’nda çalışan bir grup kadının, havalimanlarında görev yapan kadınlara yönelik www.airportsladies.com adlı internet sitesi kurduklarını...
- MUĞLA Devrim Gazetesi’nin 50. kuruluş yıldönümü nedeniyle Muğla’da Altan Öymen, Nail Güreli ve Atilla Sertel’in katılacağı ‘Türk Medyası ve Anadolu Basını’ konulu panel düzenlediğini...
Paylaş