Reklamlar Ströer’den

İnaç diyor ki “Bir süredir Çorum’daki billboardların birçoğunda bu reklamlar bulunmakta. Özel okulların bile şu ana kadar verdiğini pek görmediğim bu denli geniş çaptaki reklamları imam hatip ortaokulları nasıl verebiliyor? Hangi kurumun bu reklamları verdiği anlaşılamıyor? Ben bir vatandaş olarak soruyorum, bu değirmenin suyu nereden geliyor?”
Başbakan’a yakın kişilerin kurduğu bir reklam şirketi daha sonra Alman Ströer ile ortaklık yaptı. Ströer tekel durumunda şu anda; hemen bütün belediyelerin bilboardlarını kiralamış durumda. Bir Alman şirketi etik davranmıyor, ilanı kimin verdiğini niye bir köşesinde belirtmiyor?
Bu ilanları İstanbul ve Ankara’da gören var mı?

Çözüm hekimde değil eğitimde

4+4+4 eğitim sistemini başlatan MEB’in, endişeleri nedeniyle çocuklarını erken yaşta okula göndermek istemeyen ailelere çocukları için doktor raporu alma yolunu göstermesiyle ilgili olarak Türk Tabipleri Birliği (Dr. Bayazıt İlhan), Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği (Prof. Dr. Füsun Çuhadaroğlu) ve Eğitim Sen’in (Ünsal Yıldız) ortak bir açıklaması var.
Açıklamada, bilimsel açıdan 72 ayını doldurmamış olan çocukların okula başlamasının doğru bulunmadığı bir kez daha hatırlatılırken, bu konuda kaygısı olan ailelerin rapor almaya yönlendirilmesinin dayatma ve bilim dışı olduğu vurgulanıyor. Bu konunun hekimlik meselesi değil, eğitim meselesi olduğunun kaydedildiği toplantıda “Milli Eğitim Bakanlığı topu he-kimlere atmaktan vazgeçmelidir” deniliyor.
Bu açıklamanın tümünü Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve tüm eğitimciler dikkatle okumalıdır.
Özet olarak söylenen dikkat çekici yanı şöyle: “Sonuç olarak: Şimdiye dek, eğitim fakültelerinin, meslek örgütlerinin ve eğitimcilerin hiçbir önerisini dikkate almayan MEB’i ve çocuklarımızı yeni dönemin başlamasıyla okullarda bir kaos ortamı beklemektedir. Endişemiz bu kaostan öğrencilerimizin onarılamayacak zararlar görmesidir.
- Çocukların 72 aydan önce ilkokul 1. sınıfa başlamaları başta kaygı bozuklukları, okul başarısızlığı, kendine güvensiz olarak büyümeleri ve davranış sorunlarının gelişmesi açısından sakıncalıdır. Bu yaştaki çocukların okulöncesi eğitim almaları daha doğrudur.
- Saydığımız bilimsel gerekçeler ışığında ilkokula başlama yaşı 72 ay ve üstü olarak ivedilikle düzeltilmelidir. Önümüzdeki eğitim-öğretim yılı için söz konusu yasal düzenleme yetiştirilemeyecek ise bakanlık taraf-larla bir araya gelerek çocuklarımızın zarar görmeyeceği bir çözümü ortaya koymalı, aileleri hekimlere yönlendirmekten vazgeçmeli, ülkenin eğitim sorunlarına çözüm için hekimlerden çare bekler duruma düşülmemelidir.”
MEB ise 66 ayı dolduran çocukların kaydının yapılmasını istiyor.

Turgutreis’in özensizlikleri

ERDAL Dumanlı’nın dünkü ‘Akyarlar ile ilgili yazısı nedeniyle Bodrum’u gündeme getirmeniz iyi oldu; belirtilen olumsuzluklara tamamen katılıyorum. Evet Akyarlar Fener mevkisinde bulunan ve Bodrum Yarımadası’nın en güzel ve en temiz sahillerinin yeri 2 km’lik plaj arkasındaki siteler tarafından nasıl işgal edilir? Turgutreis Belediyesi’ne onlarca defa müracaatımız olmasına rağmen belediyenin umursamaz tavrı sürüyor. Tatile geldiğimiz bu bölge bize kâbus gibi gelmekte, denizden yararlanamamaktayız.
Ayrıca Fener Plajı’nda Bendis Oteli’nin yanında 4 yıldır bitmemiş sözde otel inşaatı olan, son derece kötü bir görünüm arz eden beton yığınları turistleri şaşırtıyor. Ya bu beton yığınlarını bir an önce bitirsinler veya yıksınlar da bu ucube görüntü ortadan kalksın. Turgutreis Belediye Başkanı Mehmet Dinçberk, Akyarlar’ı öz evladı saymalı!
(Hep yerlileri koruma, görevinde eşit davran, yoksa Bodrumlular eski İstanbulluları çok arayacaktır. Y.B.)
Mehmet UZEL

Biliyor musunuz

TÜDEF Genel Başkan Sıtkı Yılmaz’ın, ülke genelinde elektrik dağıtım şirketleri vasıtasıyla tüketiciye % 14.6 oranında fatura edi-len kayıp-kaçak elektrik konusunda sorumluluğu bulunan EPDK’ya Ankara’da bugün suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladığını...

Büyükşehir eksik açıklama yapıyor

İBB Basın Danışmanlığı, ‘Biliyor musunuz’daki (08.08.2012) ‘Yeşil alanda en büyük rant’ yazısına karşı şu açıklamayı gönderdi: “Yazınızda yer alan iddialara ilişkin öncelikle belirtmek gerekir ki; Alibeyköy Tema Parkı Alanı; Bölge Parkı ve Spor Alanları fonksiyonunda yer almaktayken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis kararı ile Rekreasyon Alanı-Tema Park ve Mesleki ve Teknik Öğretim Tesisleri Alanına alınmıştır. Söz konusu alan için sadece 0,30 yapılaşma hakkı tanınmıştır. Dolayısıyla, Rekreasyon Alanı ve Temapark Alanında kalan bölgenin ‘yeşil alan ve spor alanından çıkarılarak AVM’ye dönüştürüldüğü’ iddiaları doğru değildir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi mülkiyetinde yer alan alanda, Türkiye’nin en büyük tema park ve eğlence alanı kurulmasına ilişkin çalışmalar devam etmektedir. Alanda, Tema Parkı, müze-sergi salonları gibi kültürel tesisler ile yüzme havuzu, buz pisti, atış poligonu-squash (duvar tenisi) gibi spor salonları, su oyunları-su sporları ve hobi bahçelerinin yer alması planlanmaktadır.” Kadir Topbaş demek AVM’yi reddediyor. İyi bir gelişme, olumlu bakalım ama... Bu kadar çok (belki 300’e yaklaşıyor) AVM’ye kim izin verdi? Alibeyköy’de bu kompleks içinde AVM olmadığını yalanlatmak istiyor.

23.04.2013’te açılacak Tema Park Alanı’nda AVM olup olmadığını projeyi üstlenen Gürpayı İnşaat şirketinin web sitesinde şöyle denildiğini okumalıdır:
‘Alışveriş ve eğlencenin gerçek adresi olacak Vialand, Türkiye’nin ilk uluslararası Tema Parkını 23 Nisan 2013’te İstanbul’a kazandıracak’ cümlesini atlamamalıydı Topbaş’...”

Demek ki, AVM’ler yüzünden anayollardaki trafik tınaklığını daha çok yaşayacağız. Burada okurumuz Saim Gül’ün tepkisi çok basit: “Bu kadar büyük yeşil alanlarda fonksiyon değişikliği yapılarak imara açılması ne kadar doğrudur. İstanbul’da yeşil alan kalmadı.”

Adatepe’nin evi müze olur mu

ADANA merkezli olup şimdilerde İstanbul’a taşınma hazırlıkları yapan ‘Atatürk Kültür ve Dayanışma Eğitim Vakfı’nın (AKDEV) 12 yıldan beri Genel Başkanlığını yürüten Gül Karyıldız aradı. Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe’nin vefatından sonra ‘yedisi’ için dün akşam Doğançay Apartmanı’ndaki dairesinde Şişli Belediyesi’nce mevlit okutulduğunu söyledi.

Karyıldız, Adatepe ile Türkiye’nin bir çok şehrinde protokol tarafından ağırlanarak, konferanslara ve toplantılara katıldığını anlatırken,ilan konusundaki eleştiriler için de “Adatepe’nin ardından AKDEV’in vefat ilanının Hürriyet’te yayınlandı” dedi ve şöyle ekledi:

“Ancak Atatürk’ün simgesi Ülkü Hanımı davet eden pekçok belediye başkanını cenazede gözlerimiz aradı. Cenazesi tek bir partinin omuz vermesinin ötesinde olmalıydı. Atatürk’ün varlığını yaşatmak için ömrünü harcayan en değerli emanetine sahip çıkamayanlar, diğer emanetlerine nasıl sahip çıkacaklar? Bunu da Türk halkının takdirine bırakıyorum. Atatürk’çü değerlere ve emanetlere sahip çıkmak adına halkımıza verilmiş bir mesajdır bu vefat...Bu arada Ülkü Adatepe’nin Şişli’deki evinin müze olması konusunda taleplerle karşılaştık. Bu konuda elçiliği elimizden geldiğince yerine getirmeye çalışacağız.”