Laik
Türkiye'nin laik başkenti
Ankara'nın dağına, taşına varıncaya dek, boş alan bırakılmadan, her yere bulaştırılan anti-laik izlemli, çağrışımlı
Gökçek amblemini fark etmeyen,
Gökçek'e fark ettiremeyen, bana kendini ister asker ister sivil olsun laik kimlikle kanıtlayamaz. Böyle laik söylemlere güler geçer; samimiyetsizlikle suçlarım.
Amblem konusunda yargı son sözünü söyledi. Kesin kararıyla, hukuka aykırı buldu.
Gökçek hangi gücün verdiği destekle, hukuk tanımazlık ve umursamazlık içinde olabilir? Devlet, hükümet, kendini laik hisseden asker, sivil nerede?..
Atatürk, Anıtkabir'den sesleniyor: Yok mu bu pislik ortamından, anti-laik kirlenmeden beni kurtaracak,
Ankara'yı arındıracak, diyor.
Atatürkçülük, ne solculuk, ne de sağcılıktır. Tek yok akılcılıktır. Söylemiyle eylemi bir olan demektir. Kendini laik hissedenler özeleştiri yapmalı, kendilerini sorgulamalıdır. İçlerindeki benle yüzleşmelidirler.
BAYAN GÜL DAVASINI
GERİ ALMIYOR
Türkiye Cumhuriyeti'ni ayakta tutan iki olmazsa olmaz dayanak vardır.
Ulusçuluk ve
laiklik. Laiklik, egemenliğin kaynağını ulustan alır.
Kılık kıyafet, giyim kuşam, insanın gerçek dünya görüşünün dışavurumu ve yansımasıdır.
Dışişleri Bakanı eşiyle 1999 eylülünde türban şovu yapıyor; aynı tarihlerde Adalet Bakanı
H. Sami Türk, eşinin başını örtmemesi durumunda
İran'a ziyaretini iptal ettiriyor.
Yıl 2003... İran I. Yardımcısı çarşaflı eşiyle
Ankara'ya geliyor; Devlet Bakanı
Ali Babacan'ın türbanlı eşi taraından karşılanıyor.
Bayan
Gül, türban konusunu
AİHM'ye taşıyor -hálá davayı geri çekmedi-; bakan
Gül, eşiyle AB bölge toplantısına katılıyor; ‘‘Onlar için sorun olmadı’’ diyor. Olsaydı şaşmak gerekirdi; onların gericiliği, irticayı simgeleyen türban sorunları var mı?
Arınç ‘Türban, namus borcumuzdur’ demedi mi?'
(AKP geldi, türban atraksiyonları bıçak gibi neden kesildi?) KİMSE KIVIRTMASIN
Kıvırtmadan, açık ve net yanıt gerekiyor.
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı törenlerine, zaten sürekli başları açık olan bakan eşleri neden katılmadı? Bu bir tür türbana destek sayılmaz mı?
İHD Genel Başkan Yardımcısı
Eren Keskin yapmış yapacağını, bizi
Alman Meclisi İnsan Hakları ve İnsani Yardım Komisyonu'na şikáyet etmiş... Ben neden ülkemde, tanık konumuyla rejimin sahibi kimliğiyle, rejimim için duyduğum rahatsızlıkları, tedirginlikleri anayasal bir kurum olan
MGK önünde dillendirme hakkına sahip değilim?
Av. Nurettin KAPTAN-ANKARAGül jurnal etmiyor mu?
DIŞİŞLERİ Bakanı
Abdullah Gül'ün istifasının istenmesi gerekir. Neden mi; çünkü her seferinde orduyu dışarıya jurnallediği için...
Wolfovitz ikinci kez neden yine orduyu hedef aldı?
Gül devamlı
ABD yetkililerini arayarak arayı düzeltmeye çalışıyor ve şöyle diyor: Biz yeni bir hükümetiz, daha acemiyiz, ordunun bizi desteklemesi lazım ama desteklemedi.
Wolfowitz de bu savı destekler nitelikte konuşuyor. Ona göre onu en iyi anlayan
Abdullah Gül'müş.
Bu durumda
Gül'ün bir dakika bile görevde kalmaması gerekiyor.
Türkiye Cumhuriyeti'ni dışarıya jurnalleyen başka bir Dışişleri Bakanı var mı?
Başımıza taş yağacak. Daha neler olacak neler!
Deniz M.
ANKARA'Butik üniversite'
İSTANBUL'da 6 devlet, 21 de özel üniversite bulunuyor. Bunlara bu ders döneminde de
'Okan Üniversitesi' dahil oluyor.
Okan Ailesi'ne Eğitim Vakfı'na bağlı olarak üç yıl önce üniversite kurma izni verilmesi üzerine yürütülen çalışmalar sonuçlanmış... Üniversitenin başına, geçen dönem
DSP'nin
'Dokuzları' arasında yer alan eski milletvekili, Prof.
Sadık Kırbaş getirilmiş;
Kadıköy'deki eski Doğuş Koleji'nin yeri şimdilik İktisadi ve İdari Bilimler, Mühendislik, Fen-Edebiyat, Bilgisayar ve Turizm YO bölümleriyle öğretime geçiyor.
Şile yönündeki
Taşdelen beldesinde 120 dönüm arazi üzerinde bir kampus inşa edilecekmiş... Üniversiteye yeni dönemde 160 öğrenci alınacak; bunun %15'i karşılıksız burslu olarak eğitim görecekmiş... Prof.
Kırbaş, üniversitenin bir
'yığın üniversitesi'nden çok bir
'butik üniversite' olarak eğitim vereceğini söylüyor. ‘‘Arkasında gıda ve turizm sektörü bulunan 24 şirketli, 4 bin çalışanlı bir grup var; öğrencilerimiz bu tesislerde staj yapma ayrılacağına sahip olacaklardır’’ diyor:
‘‘Ayrıca
Kazakistan hükümetine,
Kazak öğrencileri için öğretim, lisans ve sertifika programları sunacağız. Çünkü devletimizin Türk Cumhuriyetleri'nin çocuklarına verdiği eğitim programı fiyasko ile sonuçlandı. Niteliksiz çocukları nitelikli
ODTÜ, Hacettepe ve
İstanbul gibi üniversitelerde okutmaya kalkıştık; altında kayboldular. Bu modeli doğru şekilde üniversitemize taşımak istiyoruz.’’
Biliyor musunuz?
ALMAN Cumhurbaşkanı Rau'nun, 10 yıl önce Solling'de sabotaj sonucunda ailesinin beş ferdini kaybeden Genç Ailesi'ni (Mevlude-Durmuş) 29 Mayıs günü ziyaret ederek taziyelerini yineleyeceğini...
MALATYA Belediyesi'nin, kent içindeki 19 kavşaktaki trafik sinyalizasyon ışıklarının, yıllık 12 milyar lira tutarındaki 70 bin kilovat elektrik parasını ödememesi nedeniyle TEDAŞ tarafından iki sinyalizasyonunun elektriğinin kesildiğini...
CHP genel merkezinden gelen, delege seçimlerinde oy kullanacak üye listesinde; Beşiktaş, Kültür Mahallesi'ndeki üye sayısının 14'ten 67'ye çıkarıldığını ve üyeler arasında burada oturan eski genel başkan Altan Öymen'in adının bulunmadığını, Öymen'in de buna itiraz ettiğini...
Biliyor musunuz?
Önemli olan
TÜRK kızlarının Eurovision'daki başarısı, Türkiye'deki Cumhuriyet düşmanlarının, türbanın, kara çarşafın yenilgisidir. Bu böyle biline.
Ş.UYANIK-Betzdorf
ALMANYA