Paylaş
Bu sayı, yerel seçim sürecini başlatmaya yetmedi. Bu durumda, yasa Cumhurbaşkanı’nın önüne gittiğinde ya referandum gündeme gelecek ya da yasa Meclis’e iade edilerek tekrar görüşülmesi sağlanacak. Referandum süreci ülke için ekonomik anlamda yeni bir yük oluşturacak ve ayrıca kış koşullarına rastlaması nedeniyle, katılım düşecek, bundan istenilen sonuç tam olarak elde edilemeyecektir.
Cumhurbaşkanı’nca yapılması gereken, yasanın TBMM’ye iade edilmesi, katılımcılık ve yerinden yönetim ilkeleri ile toplumsal ihtiyaçlar göz önüne alınarak, Türkiye’nin taraf olduğu ‘Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ doğrultusunda da bu yasanın gözden geçirilerek tekrar görüşülmesidir. Yasanın Meclis’te yeniden görüşülmesi sırasında parlamentoda bulunan tüm partilerin desteği alınmalıdır. Yasa Meclis’te tekrar görüşülürken, aşırı merkeziyetçilik yerine yerinden yönetim ilkesine uygun davranılmalı, nüfusu 2000’in üstünde olan belediyeler kapatılmamalı, köy muhtarlıkları kaldırılmamalı, ilçe belediyelerinin yetkileri kısıtlanmamalı, belde belediyelerin tümüyle kapatılması durumunda Türk turizminin içine düşeceği durum dikkate alınmalı vb.
29 ili kapsayan Bütünşehir Yasası Türkiye’nin yüzde 75’i olan yaklaşık 56 milyon nüfusu ilgilendirmektedir. Bu konu bir partinin inisiyatifine bırakılamayacak kadar önemlidir. Burada Sayın Cumhurbaşkanımız devreye girerek Türkiye’nin imza koyduğu ‘Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ ile demokrasinin temel unsuru olan ‘yerinden yönetim’ ilkesi doğrultusunda, öncekinden daha farklı bir içerikte bu yasanın içinin doldurulması için “ombudsman” olmalıdır. Bir cumhurbaşkanının ombudsmanlığı her zaman etkili olur.
Nevzat Çağlar TÜFEKÇİ
Kululu çocuğun Viyana’dan önüne düşen ‘başrol’ şansı
ALTIN Portakal Film Yarışması’nda, Hüseyin Tabak’ın ‘Güzelliğin On Par’ Etmez’ filmi en iyi film ödülünden başka, en iyi erkek oyuncu, en iyi yönetmen ve en iyi senaryo ödüllerini topladı. Filmin yönetmen ve yapımcısı Hüseyin Tabak, Avusturya’da yaşayan bir Türk... En iyi erkek oyuncu ödülünü de 13 yaşındaki Abdükadir Tuncer’in kazanmasından mutluydu. Ödül “Acımasız bir çevreyle baş etmeye çalışan çocuğun değişimini, yalın ve ustaca yansıttığı” gerekçesiyle verildi.
Konya Kululu ailesinin yanına 3 yaşında gelen Tuncer, Viyana’da ortaokul öğrencisi, ailesinin sinema ile hiçbir yakınlığı yok. “Bir gün Hüseyin ağabey geldi, film çekecekmiş, okuldan 8 kişi seçti, Fotoğraflar çekti, sonra da bunu 4’e, sonunda da iki kişiye düşürdü. Son ikiden biri bendim. Aslında ben istemiyordum, arkadaşım gitsin (Türkiye’ye) istedim. Olmadı beni seçti. Çok şaşırdım. Baştan kısa film olacaktı. Ödülün bana verilmesi üzerine kafam karıştı.”
Tuncer’in babası Viyana’da inşaat işleri yapıyormuş, eşinden ayrılan ve temizlik işlerinde çalışan annesiyle oturuyor. “Sinemaya devam etmek isterim tabii” dedi. Sempatik bir çocuk, birçok Antalyalı kendisiyle fotoğraf çektirdi. O da bol bol poz verdi. Behlül Dal Jüri Özel Ödülü’nü de aynı filmdeki rolü ile Yüşa Burak aldı. Toplam 5 ödüllü film yapımcı ve sanatçılarına toplam 490 bin lira kazandırmış oldu. En iyi ilk film dalında, ‘Zerre’ye hem filmle hem de en iyi senaryo dalında ödül getiren yönetmen Erdem Tepegöz’ün ödül aldıktan sonra mikrofonda “Biz Mustafa Kemal’in temsilciyiz” demesi festivale damgasını vurdu.
Festival geçen yıla oranla daha ‘renkli’ydi, filmler de dikkat çekiciydi... Antalya, kısıtlı bütçe ile bu kadar yapabildi, artık organizasyonların daha disiplinli olması gerektiğini de öğrenmek gerekiyor.
‘Türk korsanları’ da AB raporuna girdi
AVRUPA’ya taklit mal girişinin en çok yapıldığı ülkelerden biri konumundaki Türkiye’ye AB’den uyarı geldi.
AB Komisyonu’nun, Türkiye hakkındaki 2012 İlerleme Raporu’nda Türkiye’nin fikri mülkiyet alanındaki çalışmalarının altı çizildi ama taklit ve korsanla mücadele konusundaki çalışmaları yetersiz bulundu. Uyarıda gümrüklerdeki taklitle mücadele de beğenilmezken Türk polisinin, ülke çapında korsan yazılım kullanılmaması konusundaki çalışmalarının desteklenmesi istendi.
İlerleme Raporu’ndaki fikri mülkiyet haklarına ilişkin tespitleri değerlendiren fikri mülkiyet alanında akademik çalışmalarıyla bilinen Av. Dr. Cahit Suluk, fikri mülkiyet haklarını üç bölümde (sınai haklar, telif hakları ve uygulama) inceleyen raporda daha ziyade taklit ve korsan ürünlerin öne çıkarıldığını belirtti. “Rapora yansıyan verilere göre korsanla mücadelede, 2011 yılında şüpheli vaka sayısı 3.678 adet. 16.120 bin korsan ürüne el konuldu. Polis, sınai haklarla ilgili 2.920 adet operasyon yaptı ve 3.238 kişi şüpheli hale geldi. 2011 yılında 6 milyon taklit ürüne el konuldu. İhtiyati tedbir almak oldukça güç. Bu da taklitle mücadele etmeyi zorlaştırıyor. Ve en önemlisi de gümrükler taklitle mücadelede yetersiz... Çünkü merkezi veri tabanı ve yazılım altyapısı yeterince kullanılmıyor. Türkiye, AB’ye taklit mal girişinin en çok yapıldığı ülkelerden biri konumunda. Başta ihracat olmak üzere fikri mülkiyet kontrollerinin gümrüklerde daha sıkı yapılması gerekir.” Türkiye, fikri mülkiyet hakları alanında 144 ülke arasında 86. sırada yer alarak Uganda’nın bile gerisinde kalmıştı.
İstanbul’da deniz yok mu
DÜNYANIN önde gelen navigasyon ve mevki hizmeti sağlayıcısı TomTom, İstanbul’u, Avrupa’da trafiği en yoğun şehir olarak bildirdi. Yani İstanbul Avrupa’nın en kalabalık şehri... Sormak gerekiyor: İstanbul’da deniz yok mu?
Tansel TİMUR
Biliyor musunuz
KEMERBURGAZ Halk Platformu’nun, Kasımpaşaspor’a 232 dönümlük yer tahsisinden ötürü yıkılan 25 yıllık Kemerburgazspor Tesisleri’nin ‘yıkılmayacağı’ sözünü veren ancak yerine getirmeyen Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu’yu protesto etmek için bugün Cumhuriyet Meydanı’nda 13.00’te yeni bir protesto açıklaması yapacağını...
Paylaş