Prof. Nevzat Yalçıntaş; O köşkün yüzünü güldürecek

Gül, Özal’ın vakfının bursuyla Londra’da dil kursuna gitmiş İ.Ü. İktisat Fakültesi’nden hocası olan Prof. Nevzat Yalçıntaş, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ’Vakit’ gazetesinde şöyle tanıtıyor:

"Gül’ün beş özelliğini saymak isterim: Zeki, disiplinli vefalı, güler yüzlü ve saygılı...."

"Üniversiteyi bitirince dil öğrenmek için yurtdışına gitmek istedi. Ailesinin imkanları çok yerinde değildi. Bana geldi, yurtdışı için burs bulunup bulunamayacağını sordu. O zaman Türkiye Milli Kültür Vakfı öğrencilerine burs veriliyordu, halen de veriyor. Vakfın o zamanki başkanı Turgut Özal Bey’di, zannedersem ben de yönetimdeydim. Vakfın o zaman yurtdışı yerine yurtiçinde burs verme kararı vardı. Abdullah Bey de zannedersem dayısından (paranın) yarısını bulup geldi. İngiltere’de bizim de büyüklerimiz olan kimseler tarafından zamanında Türk talebelerinin kalabileceği Yurtyar isimli bir yurt tesis edilmişti. Oraya gitti ve İngilizce öğrenci. Abdullah Bey, MTTB’nin Avrupa’da düzenlediği kısa vadeli gençlik kampları içinde çalışmış. Burada bir yandan görgüsünü, lisanını ilerlelirken, diğer taraftan elma toplama, havuz toplama işiyle uğraşmıştır."

Yalçıntaş, Gül’ün hocalarla kurduğu yakın ilişki ve yabancı dilini geliştirmesi onu Akademik hayata doğru sevkettiğini, kendisinin de bunu tavsiye ettiğini belirtirken şöyle konuşuyor:

"İslam Kalkınma Bankası bünyesinde bana Araştırma ve Eğitim Enstitüsü kurma görevi verilmişti. Oraya İslam dünyasından başarılı araştırma ve eğitimciler toplamaya çalışıyorduk. Gazetelere ilanlar vermiştik. Abdullah Gül de açılan sınavlara başvurdu. Ben de teşvik ettim kendisini... İstanbul’da yapılan sınavda gayet başarılı oldu. Biz de sınavı kazanıp İslam Bankası’nda iktisat uzmanı olarak çalışmayı hak ettiğini kendisine bir mektupla bildirdik. Geldi, işbaşı yaptı. Kendini kanıtladı. Benimle 4 yıl çalıştı; ben ayrıldım, Galiba 5 sene daha Ciddi’de kaldı. Ben her zaman öğrencim olarak iftihar ettim. (...) Özel hayatında her zaman yer tutmuşum. Net olarak söylüyorum, ciddi hiçbir şey yok."

Eski RP ve FP milletvekili olan, bu arada 1999’da Ahmet Necdet Sezer’e karşı Cumhurbaşkanı adayı olan Nevzat Yalçıntaş, 2002’de AKP milletvekili oldu, ancak bu dönem aday olarak gösterilmedi.

Otopark kabusu

BEN
Hoşdere Caddesi başlangıcında oturuyorum ve araç park yeri konusunda inanılmaz derecede muzdaribim. Oturduğum yer tek yönlü ve biz yıllardır burada yol tek yönlü olduğundan yolun her iki tarafına ve de meclis duvarı kenarına park edebildiğimiz halde evimize geç geldiğimizde, günün geç saatlerinde park sorunu yaşardık. Derken Kuğulu macerası başladı ve bizim Hoşdere’de çift taraflı ve meclis duvarına park imkanlarımız elimizden alındı. Akşam park yeri kapabilmek için eve erken gelmeye, akşamları evden çıkamamaya başladık ve evimize arabalı misafir çağıramaz olduk. Geçici süredir katlanalım, bitince herkez rahat edecek dedik ama bu lanet kavsak bitti ama bizim kısılamalarımız bitmedi. Kavşak bitti de kimin işine yaradı ki; Ayrancı’dan Atatürk Bulvarı’na çıkabiliyorduk, simdi çıkamıyoruz, Güvenlik Caddesi’ne tek taraflı park yapılabiliyordu, şimdi yol tek yönlü oldu ama yine de araç park edilemiyor. Hele Güvenlik Caddesi ilk 200 metrelik kısmı günde geçen araç sayısı herhalde 100’ü geçmez ama inanılmaz bir şekilde çift taraflı araç park yasağı var. Bu mantık, okulları kapatıp eğitim sistemi sorununu halletme mantığına benziyor, her yere park yasağı koyup, tüm yolları tek yönlü yapıp trafik sorununu hallediyorlar ama bu insanlar araçlarını nereye park edecekler diyen yok? 40 sene önce apartman altına yapılmayan park yerinin faturasını bize kesiyorlar, bizim de zamanı gelince bu yaptıklarının faturasını onlara kesecegimizi onlar bilsin.

Ömer Tufan TERCAN

Noterlerden şikayetçiyim

NOTER işlemleri acaba semtlere göre değişiyor mu? Mesela Kızılay’daki noter şu işlemi yapacak, Ulus’taki bu işlemi yapacak diye... Çünkü işine gelen işine geldiği işi yapıyor. Kimi noter kendisini bazı şirketlere adamış, onların ihale evrakları üzerine yoğunlaşmış, başka hiçbir işleme bakmıyor bile. Kimi noterlikte vasiyetname, kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmıyor, patronum yok diye... Neymiş efendim vatandaş kavga çıkartıyormuş. O zaman nerde kaldı noterin uzlaştırmacı olması. "Noterim yok bu işlemi yapamam" diyen noter katibi ceketini alsın o koltuktan kalksın. Kalksın ki memlekette bir sürü işsiz ve ihtiyacı olan insanlar var; onlar otursunlar. Sayın Maliye yetkilileri, şirketlerin ihale evraklarının tasdikini kaldırırlarsa, şirketlere itimat ederse noterliklerdeki işlerde hızlılık bakımından düzene girer.

Arabesk anayasa

EĞER demokratik bir toplumda seçilmişler en az seçmen kadar demokrat ve demokrasiyi içlerine sindirememişlerse gene böyle oluşan bir meclisteki siyasi partilerin çoğunluğu radikal sağ partilerden oluşuyorsa... Bu meclisin yapacağı anayasaya sözde sivil bir anyasa denebilir ancak özde arabesk bir anayasa olmaktan öte gidemez.

Kazım ÇİLOĞLU

Natoyolu’nda korku

NATOYOLU Caddesi üzerinde oturuyorum. Fakat hergün korku içerisinde yaşıyorum.Bizim orada haftada en az 2 kere kaza yaşanıyor. Çünkü trafik lambası yok, üst geçit yok. Markete alışverişe giderken bile korkar hale geldik. Çünkü sayın şoförlerimiz sanki kendilerini yarış pistinde zannediyorlar. Hacı Bektaşi Veli Parkı etrefında oturan sayın mahalle sakinlerinden de ricam imza toplayarak bir yerlere başvurmamız lazım; başka türlü bizi duymazlar.

İnsanların hayatı bu kadar ucuz mu?

Nurgül DURMUŞ

KISA...KISA...

- BATIKENT merkezden Çakırlar Mevkiine giden iki yol vardı. Seçimden önce her ikisini de aynı anda bozarak asfalt çalışması başlatıldı. Ne hikmetse seçimlerin bitmesiyle yol çalışması aniden durdu ve bozuk yollarla başbaşa kaldık. Yolların sırayla değil aynı anda yapılmaya çalışılması ve ikisinin de bozuk olarak kalmasına anlam veremiyoruz.

M. GÖKÇEOĞLU
Yazarın Tüm Yazıları