Prof. Bilgiç’e verilen ’söz’ yerine getirildi

"SAMSUN’dan geçen dönem AKP’nin milletvekili aday adayı olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Said Bilgiç, seçime üç gün kala Hüseyin Akan’ın (ismi Köşk’e 2. sıradan gitti ve Gül tarafından rektör seçildi) lehine çekilmiş, buna bir anlam verilmemişti.

Prof. Bilgiç’e, Yalova Rektörlüğü sözü verilmesinden ötürü Samsun adaylığından çekildiği ve böylece muhafazakár Akan’ın oyunu ikiye katladığı öne sürülüyor.

AKP içinde aday belirlemekle görevlendirildikleri öne sürülen ’üç isim’, Bilgiç’in ismini öne çıkartırken, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden yakın bir arkadaşını Yalova’ya önerdiği YÖK kulislerinde konuşuluyor."
GÜNÜN SÖZÜ
"Umut, hayat boyunca sürer ve ölümle sona erer."
(Atasözü)


Bu yazıyı, geçen yıl 21 Temmuz’da, yeni açılacak olan 23 üniversiteye rektör atamaları öncesi yazmış ve "Rektör adaylığı için tarikat-cemaatler arasında ilginç bir ’savaş’ sürdüğünü", aday belirlenmesinde yandaş bürokrasi ile AKP örgütlerinin kulislerde yer aldığını" yazmışız.

Samsun ve Yalova rektörlüklerine aday gösterilmeyen Prof. Bilgiç’e, yeni bir görev için beklemesi önerilmişti.

Sonuçta da ne mi oldu?

Prof. Said Bilgiç, görevi süresi dolan Prof. Dr. İsa Eşme’nin yerine Cumhurbaşkanı Gül tarafından YÖK üyeliğine atandı.

İktidar ’hesaplarını’ adım adım tutturuyor.

Vergi denetmenlerine ödül!

BATI bölgesinde görevli bir vergi denetmeni, AKP’nin yandaşlarını nasıl koruduğuna ilişkin güzel bir örneği bildiriyor:

"Maliye Bakanlığı’na bağlı olarak çeşitli kamu kuruluşlarında çalışmak üzere yeni oluşturulan iç denetçi kadrolarına vergi denetmenlerinin de dahil olduğu farklı yerlerden 1000 civarında atama yapıldı.

Atama yapılan ’iç denetçi’ kadrosunun ücreti vergi denetmeninin yaklaşık % 70-80’inden fazla oldu.

Bunlar emekli olduklarında da emekli maaşlarını bir kat fazla olacak. (Bir vergi denetmeninin emekli maaşı yaklaşık 900 TL’dir.)

Bu atamalar için hemen hemen Türkiye’deki bütün vergi denetmenleri başvurdu. Sayının 2500 olduğu sanılıyor.

350-400 civarında vergi denetmeni alındı; hiçbir kıstas, sınav vb. olmadan....

Atamaların hemen tamamında siyasi etki belirleyici olmuştur.

Bu durum, işgal edilmiş bir ülkede uygulanabilecek şekilde ölçüsüz bir umursamazlık içinde gerçekleştirilmiştir."

Seçimlerde ’De Gaulle’vari işbirliğine ihtiyaç var

GÜN siyasi parti tercihini bir yana bırakabilme günüdür. Fransa’da işgale karşı De Gaulle’cüler (ki De Gaulle yeminli bir anti komünisttir) Fransız komünistleriyle tam bir işbirliği ve dayanışma ile çalışmışlar ve işgalciyi böyle kovabilmişlerdir. İşgalci gittikten sonra her şey yine eskisi gibi olmuş, De Gaulle anti komünist, komünistler azılı De Gaulle karşıtı olarak kalmıştır.

Bu nedenle, oyları en şanslı görülen adayda toplama mantığı tüm yerleşim birimlerinde, her yerde uygulanmalıdır. T.O.

Urfa Valisi doğruları söylemiyor

URFA Valisi’nin dünkü açıklamasına çok sayıda tepki aldık; doğruları yansıtmıyor diye... "Kendisini hep haklı göstermeye çalışıyor; kanıtlı, fotoğraflı, belgeli haber yapan muhabirleri müdürlerine şikayet ediyor. İlindeki başarılı kaymakamı ve emniyet müdürünü görevden aldırıyor?" diyorlar.

Devletin valileri, hükümetin emrinde... Okurlarımızın birçok tepkisinden bir örnek:

"Emirle değil halk iradesiyle hareket edip, kendi istediğimiz kişiler tarafından yönetilmek istiyoruz. Ankara’nın atadığı aday değil Urfa’nın çıkardığı adayı istiyoruz. Vali Yusuf Yavaşcan bazı şeyleri yalanlamak istiyorsa da yazdıklarınız tümüyle doğrudur. Vali seçim sürecinde tarafsızlığını kaybetmiştir; temayül yoklamasına katılmıştır ve bu da sanliurfa.com’da fotoğraflı vardır. Sayın vali kendisini ziyaret eden STK yöneticilerine iktidar partisine oy verilmesini tavsiye etmektedir. (Urfa Hizmet gazetesi köşe yazarı yazdı). Belediye Başkanı Fakıbaba ile 2 yıldır konuşmuyor; aynı mekanda bulunmuyor. Bir milletvekilimiz (Ramazan Başak) Emniyet’i basmıştır. Yakınına ait ruhsatsız silahı alarak soruşturmayı ’sakata’ uğratmıştır. Sayın vali bunu da yalanladı. (Ancak Baro Başkanlığı yazılı açıklama yaptı, olayı doğruladı). Sade bir Urfalı olarak Urfa’nın kazanmasını istiyoruz. Sayın vali gelip geçicidir. Siyasete bu kadar müdahil olması doğru değildir. Halkı ’germenin’ gereği yoktur, bırakın halka kimi istiyorsa seçsin."

Emek Kahve kapatılamaz

YENİKÖY’deki Emek Kahve’nin kapatılmasına karşı tepkiler giderek artıyor. Kahve önünde kurulan masadaki defteri imzalayan yüzlerce İstanbullu kahvenin yeniden açılmasını istiyor. Emek Kahve’nin müdavimlerinden bir okurumuz şöyle diyor: "40 yıllık kahveyi bir günde kapatmak hukuk dışı bir zorbalıktır. Belli ki Yeniköy’de rant hesapları içinde olanlar o kahveye göz dikmiştir.

Emek Kahve İstanbul Life dergisinin İstanbul’un 100 seçkin mekanı listesine Çırağan Sarayı ile birlikte giren ender bir yerdir. 2010’da Avrupa Kültür başkenti olmaya hazırlanan İstanbul’da bu ünvana layık bir geleneğin temsilcisidir. İstanbul’un 100 seçkin lezzeti listesinde ise özel menemeni ile ayrıca yeri vardır. Kapatılması arkadaki kilise gelirine de darbe vurmuştur.

Yeniköy ortodoks cemaati kahvenin açılmasını isteyen bir pankart açmıştır.

Yargı makamları hukuka uymalı ve Yeniköy’de eş dost kayırması ile rant peşinde olanlara geçit vermemelidir. Kahve derhal açılmalıdır."

Kılıçdaroğlu Gönüllüleri

’KILIÇDAROĞLU Gönüllüleri Koordinasyonu’ açıklıyor:

"Bizler gibi çoğu partisiz, yurt ve ulusun geleceğinden kaygılı İstanbullu yurttaşların umudu olan Kılıçdaroğlu’na seçimlere hazırlıkta, onun adına oy istenmesinde ve seçim günü sandıklara sahip çıkılarak verilen oyların korunmasında bir yurttaş olarak ortaya çıktık. Bizleri destekleyiniz."
Namık Kemal BOYA - İletişim 0536-739 02 29-0505-815 10 17

MESAJ PANOSU

TÜRKİYE’de çalışma hayatının ayrılmaz parçası olan kadınlarımıza yönelik açıklamasından dolayı, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’i kınıyoruz ve işsizliğe karşı çözümsüzlükten başka bir şey ifade etmeyen bu açıklamasından dolayı istifaya davet ediyoruz.
Zerrin ÖZTÜRK
Yazarın Tüm Yazıları