Paylaş
YAZILANLARA, çizilenlere ve bizzat Yasin Altınbaş'ın ifadelerine rağmen 'Paraşüt operasyonu' ile ilgili olarak vurgunun ana merkezi gümrüklerde sorun yokmuş gibi davranılıyor diye düşünürken, 16 gümrükçü daha yakalandı.
Ankara DGM Savcısı Talat Şalk'ın yürüttüğü soruşturma nedeniyle Gaziantep, Karkamış ve Öncüpınar gümrük görevlileri gözaltına alındılar.
Mali Polis bu kişileri Altınbaş'ın ithalat ve ihracat faaliyetleriyle ilgili olarak sorgulayacak.
Bunlardan 11'i Ankara'ya götürüldü.
Haberlerde bunların kim olduğunu öğreneceksiniz.
Ama Gümrükler'in umursamaz davranışı manidar değil midir?
Vurguna karışanları kulağından tutup yargıya teslim etmesi gereken Bakan Mehmet Keçeciler, Roma'yı yeniden keşfetmiş gibi bilgisayar projeleri sunuyor.
Dahilde İşleme Rejimi rezaletinin sorumlusu Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan çıt çıkmıyor. Teşvikleri 'mirasyedi edasıyla' dağıtan Devlet Planlama Teşkilatı'ndan (DPT) bu teşviklerin hesabı sorulamıyor.
Ülkemizde dolaşan 'kara para'nın büyük kısmı Gümrükler-Hazine Müsteşarlığı-DPT üçgeninde bazı bürokratlar tarafından tezgáhlandığı bilinirken, bu kurumlarda ne gibi bir inceleme yapıldığı sorusu gündeme geliyor.
Bunlardan tık yok.
Kilis'e 'Muz Sarartma Teşvik Belgesi', çaya ve şekere 'Dahilde İşleme İzin Belgesi' veren ve gümrükten çıkmayan mala ‘çıkmıştır’ mührü vuran gümrük görevlileri kimlerdir? Bunlar buralara nasıl atanmıştır?
Kaçak mallara ‘takipsizlik’ kararı veren cumhuriyet savcıları kimlerdir?
Ülkenin üreticisini perişan eden ‘sınır ticareti’ izinlerini veren valiler niye göz ardı ediliyor?
Soruşturmaları hasıraltı eden müsteşarlar, müfettişler kimlerdir?
Kaçak giren bu malları faturasız, vergisiz alıp-satan 'ünlü tüccarlar'ın adları niye ortaya çıkarılmıyor?
Dolaşımdaki bu 'kara para' trafiğinin yöneticileri ve ortakları kimlerdir?
Maliye'den soruşturma için istenen bilgiler neden tam olarak verilmiyor?
‘‘Altınbaş'ın alacakları ne oluyor?’’ (15.6.2000) diye sormuştuk... Tüm mal varlığına el konulan Altınbaş'ın açıktan verdiği mallar karşılığında tüccarlardan alacaklarının yatırılacağı bir banka hálá belirlenmedi mi?
Suriye'nin Lazkiye limanından neler çıktı, Türkiye'ye neler girdi; bütün bunlar için Dışişleri'nin Şam Büyükelçiliği'ne gönderdiği yazının yanıtı hálá gelmedi mi? Altınbaş'ın Suriye'deki kardeşi ve ortakları hakkında bir işlem yapılmayacak mı?
Soruşturma sırasında yaşanan sorunları siyasetçilere kadar uzatmak gerekiyor.
Evet bu vurguncuların hamisi politikacılar kimlerdir?
Neden, Sayın Tantan'ın bu operasyonuna hükümetinden bile gereken destek gelmiyor?
'Paraşüt Operasyonu'nun ardından çıkan hükümet krizi tesadüf müdür?
Değilse ve Türkiye bu 'iri'ni atmak istiyorsa soruşturmaya biraz da bu gözle bakmak gerekiyor.
Finike çetesi
BU köşeden Antalya Finike İlçesi'nde rant ve usulsüz kredi üzerine dönen dolapları, müteahhit Mehmet Çiller'in Ankara'ya yansıttığı şikáyetleri sık sık gündeme getirdik; İçişleri ve Ziraat Bankası'ndan müfettiş geldi, raporlar tutuldu.
Şikáyetçi Çiller saldırılara uğradı.
Bazı belde belediye başkanları tutuklandı, sonuçta 52 kişi hakkında Finike'de dava açıldı. Ancak Finike, dosyayı Elmalı Ağır Ceza'ya gönderdi.
Ortaya atılan iddialar; garibanlar üzerinden Ziraat Bankası'ndan alınan kredi yolsuzlukları, kooperatifler, sahil yağması, sahte imar ruhsatları, ruhsat karşılığı verilen senetler, daha sonra revize edilen imar planları ve rüşvetler...
Önceki gün ne oldu?
Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı Finike Asliye Ceza Mahkemesi'ne iade etti.
Duruşmaya sokulmayan Çiller, karara şaşırdığını belirterek, ‘‘Adalet Bakanlığı'ndan müfettiş isteyeceğim, konunun takipçisi olacağım’’ diyor.
Finike'deki gelişmelerin hiç gözden kaçırılmaması gerekiyor.
Güldürmeyin
ANKARA'dan bir okurumuz, Posta İşletmeleri Genel Müdürü'ne soruyor: Geçenlerde bir dostuma telgraf çekmek istedim. 141 No'lu Alo Tel'i aradım. Karşıma çıkan bayana telgraf mesajımı yazdırdım. Fakat ne bir daktilo sesi, ne de bir bilgisayarın tuş sesini duydum. Bayana siz neyle yazıyorsunuz diye sorduğumda 'elle' yanıtını aldım. Kaçıncı asırda yaşıyoruz? O bölümlere bilgisayar kurmak o kadar güç mü? Avrupalılar gelip hálá telgrafı elimizle yazdığımızı görse, bilmem bize nereleriyle gülerler!
Hangi
Hizbullah!
‘‘BM Genel Sekreteri Kofi Annan, ABD ve İsrail'in terörist kabul ettiği Hizbullah Lideri Şeyh Hasan Nasrallah'la görüşmüş... Hürriyet, ‘Hizbullah aklandı’’ diyor. Peki bizimkiler ne olacak; onlara şeriatçı parti kurma izni mi vereceğiz?’’
(H. Bekir ULUGEZ-İSTANBUL''
Paylaş