Paylaş
Nakit ödenecek meblağ içinde tanık, bilirkişi ve keşif ücretleri de var. Yeni düzenlemeyle hukuk mahkemesinde dava açan bir kişinin, davadaki taraf sayısının 5 katı kadar tebligat parasını peşin ödemesi gerekiyor. Örneğin, 20 hisseli bir arsada hak ihlaline uğradığını düşünen bir hissedarın açacağı davanın taraf sayısı da 20 olacak. Bu durumda davacının, taraf sayısının 5 katı olan 100 tebligat parasını ödemesi gerekecek. Tebligat ücretinin 6 TL olduğu dikkate alındığında ödenmesi gereken toplam para 600 TL’ye ulaşacak. Böylelikle, parası olamayan vatandaşın, adalete başvurmasının önüne bir engel daha konulmuş oldu. Ne güzel işte üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçiyoruz! Engin BALIM
Holdingzedelere müjde
1989 yılında Konya’da kurulan Kombassan’ın o zaman 80 bine yakın ortağı bulunuyordu. Grup bünyesinde kâğıttan rulmana, gıdadan turizme kadar çok sayıda alt şirket vardı.
2005 yılında TBMM Araştırma Komisyonu’nun düzenlediği rapora göre; Kombassan Yönetim Kurulu üyelerinin sermaye artırımı konusunda birçok usulsüzlükler yaptığı tespit edilmişti. SPK kanunlarına muhalefet ettiği belirtiliyordu holdingin...
Ortaklardan toplanan paranın, tahminen 1.5 milyar Euro olduğu öne sürülüyor.
Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 03.05.2011 tarihli kararında Kombassan Holding davalarında bir ilke imza atarak Stuttgart yüksek eyalet (istinaf) mahkemesinin Kombassan Holding´e karşı verdiği kararın tenfizine karar verdi. Hâkim Mehmet Eroğlu başkanlığında Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, şikâyetçi T.S.’nin 2000 yılında yatırdığı 73.856,00 Euro’yu Kombassan Holding’den icra yolu ile tahsil edilmesinin önünü açtı. Bu karar Almanya’da Kombassan Holding´e karşı dava açıp davayı kazanan tüm Kombasan Holding mağdurları için örnek teşkil ediyor. Bu kararın çıkmasında daha önce bir şikâyetçinin Yimpaş dosyasında Yargıtay 11. Dairesi’nin Yimpaş’a karşı vermiş olduğu karar etkili oldu.
Bu bilgileri Av. Ümit Akça verdi. Akça, yüz binlerce holding mağdurunu yakından ilgilendirdiğini belirterek, “Örneğin Kombassan davalarında icra yolu açıldı artık” diyor.
‘Senfonide İstanbul’
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü, İstanbul’un kurtuluşunun 88. yıldönümünü bu akşam gerçekleştireceği özel bir konserle kutlayacak.
Konser, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda saat 20.00’de ‘Senfonide İstanbul’
(İstanbul Senfonik Süiti) adıyla izleyiciyle buluşacak. ‘Senfonide İstanbul’, ilk olarak 2004 yılında aynı salonda çalınmıştı.
CRR Konser Salonu Genel Sanat Yönetmeni Arda Aydoğan’ın, dönemin Kültür Dairesi Başkanı İskender Pala ile 6 Ekim İstanbul’un kurtuluşunun daha görkemli kutlanılması ve ilk kez İstanbul için bir senfonik eser yazımı için karar verip besteci Oğuzhan Balcı’ya sipariş etmiş ve dünya prömiyeri gerçekleştirilmişti.
Senfonik anlamda İstanbul için yapılmış ilk çalışma olan eserde Türk müziği öğeleri ve senfoni orkestrasında ilk kez Türk müziği enstrümanları kullanımı da gerçekleştirilmişti.
Bu akşam konser genel sanat yönetmeni Arda Aydoğan, şef Oğuzhan Balcı yönetiminde İstanbul Boğaziçi Senfoni Orkestrası ve Korosu eşliğinde solistler Nesrin Gönüldağ (mezzosoprano), Hakan Aysev (tenor), Arda Aydoğan tarafından seslendirilecek.
Eser, İstanbul’un yüzyıllar boyu geçen tarihi serüvenini, güzelliğini, aşklarını, cazibesini görkemli bir müzikal dille anlatıyor.
Dünyada akla gelen tek Türk gazetecisi
GÖKŞİN Sipahioğlu’nu önce yurtdışında gazetecilik yapan Kosta Daponte, Oğuz Şeren, Kasım Yargıcı, Sabetay Varol, Coşkun Aral, Muammer Elveren, İlhami Uncuoğlu, Mete Zihnioğlu, Ergun Çağatay ve Mine Kırıkkanat gibi dostlardan biliriz. Paris’teki Sipa Press, bir okul gibiydi. 6-7 Eylül olaylarını, Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba atıldığı manteşiyle fitilleyen ‘İstanbul Ekspres’in yazıişleri müdürlüğünden ‘muhabirliğe ve foto muhabirliğine’ dönmüştü. Olay aslında Menderes hükümetinin bir provokasyonuydu. Boynuna fotoğraf makinesini alıp dünyaya ‘açıldı’.
Küba’ya, Arnavutluk’a, Polonya’ya ilk giren gazeteci oldu. 1972’deki olayla Münih Olimpiyatları’nda yaşanan terör olayları sırasında Paris’te Sipa Press’i kurma kararı verdi. Kriz dönemlerinde Çin, Kamboçya, Vietnam ve Cibuti gibi dünyanın çeşitli ülkelerine gittiğinde birçok gazeteci ona imreniyordu. Bir dönem dünyanın en büyük ikinci fotoğraf ve magazin ajansı olan Sipa Press (diğeri Gamma) birçok gazeteci/fotoğrafçı yarattı. Time, Life ve Newsweek her hafta onun fotograflarını beklerdi. Hürriyet de...
2000’li yılların başında Sipa Press’i, arşivi ile birlikte Fransız “Sud Communication” grubuna sattı.
Türkiye, Gökşin Sipahioğlu’nun değerini bildi mi?
‘Atatürk’ün evine bomba’ manşeti!..
“1955 yılı yazında Adnan Menderes’in DP hükümeti güç günler yaşıyordu. İsmet İnönü liderliğindeki ana muhalefet partisi CHP’nin gücünü büsbütün kırarak 1954 seçimlerini de kazanmıştı. Ama ekonomik durum gittikçe kötüleşiyordu. Kıbrıs konusu da Türkiye’nin aleyhine dönüyordu.
Ankara, dikkatleri ekonomik sıkıntıdan Kıbrıs üzerine çekmek için gizli bir plan hazırladı. MİT’in bir görevlisi Selanik’e giderek Türkiye’nin başkonsolosluk binası olarak kullanılan Atatürk’ün doğduğu evin bahçesine tahrip gücü düşük bir bomba atacak ve bu olay hükümete yakın bir İstanbul gazetesince abartılarak haber yapılıp birkaç yüz kişilik bir güruhun, Yunanistan’ı hedef alan küçük ve kontrollü bir gösteri düzenlemesine izin verilecekti. Gazete olarak da DP’li gazeteci Mithat Perin’in (1917-2001) İstanbul’da yayınlanan ‘İstanbul Ekspres’i seçildi. Gazetenin yazıişleri müdürü Sipahioğlu’ydu. ‘İstanbul Ekspres ‘atlatma!’ haberini manşetten patlattı:
“Atatürk’ün evine bomba attılar!..”
6-7 Eylül olayları böyle başladı.
Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü ise “Olayların sorumlusu (!) böyle zamanlarda hep olduğu gibi komünistlerdi!” diyordu. Tabii kimse inanmadı. Bu olayların önü ve arkası çok tartışıldı.
Gökşin Sipahioğlu hakkındaki iddiaları hep reddetti; “Haber önce radyodan, sonra Anadolu Ajansı’ndan bize ulaştı. Ben haberi görünce hemen 2. baskı yapmaya karar verdim...”
Paylaş