Palamut yüz güldürüyor hamsi üzüyor

İri palamudun tanesi 75 TL’den satılıyor. Karadeniz’de deyim yerinde ise palamut bayramı yaşanıyor. Yeni av sezonunun başladığı 1 Eylül’den itibaren balıkçı ağlarını dolduran ve ucuz fiyatı ile garibanları sevindiren palamut bir ara Gürcistan ve Rusya’ya kaçmıştı.

Haberin Devamı

Profesyonel balıkçıları ve tüketiciyi kaygılandıran kıtlık neyse ki kısa sürdü ve palamut yeniden kendini göstermeye başladı. O denli çok yakalanıyor ki tekne ağlarından taşıyor. Karadeniz’de 1 kilogramlık palamudun tanesi 75 TL’ye kadar düştü. Sezon başı çingene palamudu ve orta boy 100-125 TL arasında satılıyordu. Yağlanan iri balık ucuz fiyatı ve görünümü ile müşteriyi çekiyor. Yıllardır bu sezon kadar çok yakalanmadığı belirtiliyor.

Bir şişe damacana su fiyatının 100-150 TL arasında değiştiği dikkate alınırsa, 75 TL’lik gariban balığı sudan ucuz. Bolluğun havanın ve deniz suyunun soğumasından ötürü yılbaşına değin süreceği belirtiliyor. Bolluktan dolayı deneyimli balıkçıların sezon başı öngörüsü de gerçekleşti.

DENİZLERİN PRENSİ

 Torik boyutuna ulaşan palamut cep yakan fiyatından dolayı evine kırmızı et almakta zorlanan dar ve sabit gelirlinin, yoksulun protein gereksinimini karşılıyor. Bir değil, üç dört tane birden alıyorlar. Öylesine bol ki kış ayları için tuzlaması yapılıyor, lakerdalar kuruluyor. Karadeniz’deki palamut bereketinin büyük kentlere de yansıması, fiyatının düşmesi bekleniyor.

Haberin Devamı

Çinekop, sarı kanat, lüfer, kıraça ve mezgit de bu sezon ağları dolduruyor. Denizlerin prensi olarak tanımlanan lüferde belirgin şekilde artış var. Geçen sezonlarda lüfer tadımlık yakalanabiliyordu, pahalı fiyatından yanına yaklaşılmıyordu.

Karadeniz’le özdeşleşen hamsi havaların soğumasına karşın hala kendini göstermedi. Deneyimli balıkçıların vurguladığı gibi hamsi bu sezon yüz güldürmeyecek gibi. Karadeniz hamsisinin yakalandığı Ünye, Fatsa, Görele, Terme, Perşembe, Yakakent, Gerze, Sinop, Samsun Giresun, Ordu ve Rize’de balıkçı tezgahlarında Marmara hamsisi satılıyor. Lakin yavan tadı ile Karadeniz’de avlanan hamsinin yerini dolduramıyor.

TARIMIN BELKEMİĞİ ÇİFTÇİ KADINLAR

Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 1995 yılında alınan bir kararla kırsalda yaşayan kadınların durumuna ve önemine dikkat çekmek amacıyla 15 Ekim Dünya Çiftçi Kadınlar Günü olarak kutlandığını anımsatarak bugüne ilişkin birtakım açıklamalarda bulundu.

Haberin Devamı

Çelik, çiftçi kadınların tarımın belkemiği konumunda olduğunu ifade ederek, “Çiftçi kadınlarımız bağda, bahçede, ahırda, ağılda harmanda, hasatta hep onlar vardır. Günde 14-15 saat çalışır. Üretir, elinden geldiğince katma değer yaratır. Ama ne yazık ki karar alma süreçlerine ve kooperatifler gibi, birlikler gibi kurumsal yapılarda erkeklere oranla daha az yer alırlar. Pazara erişimleri ve eğitim imkânları sınırlıdır. Ev işlerinin, çocuk, yaşlı, engelli ve hasta bakımı gibi hizmetlerin sorumluluğunu taşımakla birlikte cinsiyete dayalı iş bölümü ve yine cinsiyete dayalı ücret farkı ile kadına yönelik şiddet gibi nedenlere rağmen çiftçi kadınlarımızın üretime sağladıkları katkılar takdire şayandır. Kırsalda yaşayan kadınlarımız; tarım istihdamının yüzde 40’dan fazlasını oluştururken yaklaşık yüzde 74’lük kesim ücretsiz aile işçisi ve yaklaşık yüzde 95’i sosyal güvenlikten yoksun olarak çalışmaktadır.

Haberin Devamı

Hayvancılık Destek Politikalarında, kadın ve 41 yaş altında olan gençlere verdiği desteklerle kırsalda yaşamı özendirmeyi, tarımsal üretimde verim ve kalitenin artırılmasını amaçlamıştır. Küçükbaş hayvancılığın desteklenmesi kapsamında özellikle kadınlarımızın yer alması, sektörümüz adına memnuniyet vericidir. Çiftçi kadınların girişimciliğini ve gelir getirici becerilerini güçlendirmeye yönelik yeni projeler hayata geçirilmelidir” dedi.

MESAJ PANOSU

İPM ve Tarih Vakfı işbirliğiyle düzenlenen ‘Minerva Konuşmaları: Tarihte İstanbul’ serisinde 17 Ekim Perşembe 18.00’de Minerva Han’da; Nurçin İleri, Gül Köksal ve Sırrı Emrah Üçer, ‘Osmanlı’dan Cumhuriyet’e İstanbul’da Elektrikli Yaşam’ başlıklı bir konuşma gerçekleştirecek.

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

“İnsanlar gerçek yüzlerini, sizden istediklerini alamadıklarında gösterirler.”      Will Rogers

İŞÇİNİN BÜYÜK ANKARA MİTİNGİ

TÜRK-İş yıllar sonra geniş katılımlı ‘Büyük İşçi Mitingi’ni 20 Ekim’de Ankara’da gerçekleştirecek. Yurdun çeşitli illerinden başkente gelecek konfederasyon üyesi emekçiler ‘Geçinemiyoruz’ mitinginde yaşadıkları ekonomik sorunları sloganlarla dile getirecek. İşçilerin yanı sıra 12 bin 500 TL aylıkla ayakta kalmaya çalışan emekliler de mitinge katılarak taleplerini bir kez daha haykıracak.

Temmuz ayından bu yana Türk-İş ve DİSK çeşitli illerdeki iş yerlerinde ve alanlarda basın açıklaması yaparak taleplerini duyurmaya çalışmıştı. Alanlarda işçilerin yanı sıra çok sayıda emekli de vardı.

Haberin Devamı

Ankara-Tandoğan Meydanı’nda toplanacak emekçi ve emekliler; taşeron işçiler ve stajyerlere kadro verilmesini, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmasını, vergi diliminin yüzde 15’te sabitlenmesini, en düşük emekli aylığının net asgari ücret düzeyine çıkarılmasını, emekliye yılda dört kez asgari ücret düzeyinde ikramiye verilmesini, asgari ücretin öngörülen yerine gerçekleşen enflasyon oranında artırılarak saptanmasını, her gün ortalama beş emekçinin canını alan iş kazalarına karşı ağır yaptırımların hayata geçirilmesini, sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılmasını ve sendikalaşmalarından ötürü işçi çıkarmaların zorlaştırılmasını gür sesle haykıracak. İşçi ve emekliler için olmazsa olmaz bu talepler son derece insani ve demokratik istemler.

Bu yıl asgari ücrete ara zam yapılmaması 10 milyona yakın emekçiyi oldukça zor duruma soktu. Şubat 2025’e dek 17 bin TL ile geçinmek asgari ücretli için çok zor. Temmuzda 12 bin 500 TL’ye yükseltilen en düşük emekli aylığı da günümüzde yetersiz. Beklentiler en az 15 bin TL idi. Ama olmadı. Onlar da yılbaşına kadar bu para ile bakalım nasıl geçinebilecek?

BİLİYOR MUSUNUZ?

‘AYVALIK ZEYTİNYAĞI’ ATOLAB İLE KORUNUYOR

- AYVALIK Ticaret Odası tarafından 2012 yılında kurulan ATOLAB Laboratuvarı ile, coğrafi işaret tescili ile koruma altına alınan ‘Ayvalık Zeytinyağı’nın tespit edildiğini; böylece hem sahte zeytinyağının önüne geçilip hem de ‘Ayvalık Zeytinyağı’nın yurtdışındaki rekabetçiliğinin artırıldığını...

DÜNYA Gıda Günü kapsamında TMMOB’un bugün 11.00’de TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi Konferans Salonu’nda basın açıklaması yapacağını...

- TÜRK Eğitim Vakfı’nın, mezun bursiyer ve gönüllülerinden oluşan TEV Türkiye Virtüözleri Oda Orkestrası’nın Cumhuriyet’in 101. yaşını kutlamak için hayata geçirilen ‘Cumhuriyet Konseri’nin, 31 Ekim Perşembe 20.00’da Süreyya Operası’nda sanatseverlerle buluşacağını...

Yazarın Tüm Yazıları