Paylaş
Atatürk'ün kurduğu 75 yıllık cumhuriyetin partisi, artık Meclis'te yok... Çünkü CHP bir an önce yapılmasını istediği erken seçim kuyusuna düştü.
KANAL 6'da gazetecilerin sorularını yanıtladığı programda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a, ‘‘Baraj tehlikesine karşı ÖDP, İP, Barış Partisi ile bir işbirliği yapılamaz mıydı?’’ demiştik.
Baykal da, ilkesel bazda bunun mümkün olamayacağını söylemişti.
Çıkışta Baykal bize takılarak şöyle demişti.
‘‘Yalçın, merak etme, CHP Genel Başkanlığı'nı sana bırakmayacağım.’’
Baykal, bundan birkaç gün önce Tekirdağ mitingindeki coşkulu kalabalığı görünce keyiflenmişti:
‘‘Bak bir de bizim barajın altında kalacağımızı söylüyorlar. Bu büyük haksızlık değil mi?’’
Geçen sonbaharda CHP'nin oy oranının yüzde 30'larda olduğu öne sürülüyordu. Erken seçim kararından ve daha sonra da hükümetin düşürülmesinin ardından bu oran iyice düşmeye başladı:
‘‘CHP'nin baraj altında kalması bir felaket olur.’’
Bu 'kampanya' sonucu, CHP'nin barajı aştığı öne sürülüyordu. Bülent Tanla, ‘‘DSP ve CHP yüzde 38'e ulaşacak, DYP ve ANAP ise 28'e düşecek’’ diyordu.
MOĞULTAY NE DİYOR?
Ne yazık ki, 1995 seçiminde 300 bin oyla barajı aşan CHP, son seçimde 250 bin oyla barajın altında kalıyordu. Peki şimdi ne olacak?
CHP İstanbul 1. bölge milletvekili adayı Mehmet Moğultay, ‘‘Barajı aşsaydık, bölgemizde aldığımız % 11 oyla üç, tüm İstanbul'da da 7 milletvekili çıkaracaktık’’ diyor.
Moğultay, partisi hakkında şimdilik konuşmayacağını söylüyor:
‘‘Arkadaşlarımızla görüşeceğiz. CHP'yi yeniden kucaklayıp hak ettiği noktaya taşıyacağız.’’
Bu sonucun alınmasında birilerinin kusuru yok mu?
‘‘Kusuru olanlar, özveride bulunsunlar.’’
CHP İstanbul eski İl Başkanı Ali Özcan, büyük üzüntü içinde... Genel Merkez'in İstanbul büyükşehir belediye adayının önseçimle belirleneceğini açıklamasından sonra aday adaylığını ilan eden, ancak Adnan Polat'ın atanması üzerine tepki gösteren Ali Özcan şöyle diyor:
‘‘PM'de, kim ne kadar kabahatli, sola karşı kim günah işledi; merkez solun küçülmesinde kim yanlış yaptı, özeleştirimizi yapmamız gerekiyor. Sayın Genel Başkanımız'ın bunu yapacağını sanıyorum.’’
BAYKAL'I UYARMIŞTIM
SODEP'in kurulmasında büyük emeği geçtiği bilinen Özcan, aday adaylığından çok önce Genel Başkan'a gidip, erken seçim kararından vazgeçmesini, ayrıca genel ve yerel seçimlerin ayrı ayrı yapılmasının daha doğru olacağını söylediğini anlatıyor:
‘‘Bu seçimden endişeliyim, dedim. Tabii bu kararı Genel Başkan almadı, yanında politika tecrübesi çok az insanla bu kararı aldı. Sonuç ortada; hepimiz kahrolduk.’’
Aleviler'in oylarını pazarlayan bazı 'simsarları' eleştiren Özcan, Adnan Polat hakkında ‘‘Partilimiz olmadığı için yorum yapmak istemiyorum’’ diyor. Doğan Taşdelen'in ikna edilerek Çankaya 1. sıra milletvekili adayı gösterildikten sonra Murat Karayalçın'ın adaylığının açıklanmasının daha doğru tutum olacağını anlatıyor.
CHP TEPKİLERİ
CHP ile ilgili tepkilere gelirsek...
Telefonda ağlamaklı bir ses:
‘‘CHP'yi yıktılar; Atatürk ve İnönü'nün mirasını koruyamadılar.’’
İstanbul'dan bir okurumuz şöyle diyor:
‘‘CHP 2 milyon 350 bin oy aldı. Bu seçmenin değil, örgütün oyudur. Biz dimdik ayaktayız. Gene dirileceğiz.’’
Kimisi ‘‘Çiller'i yolsuzluklar gömdü, Baykal'ı da hırçınlığı’’ diyor. Kimisi Adnan Keskin'e, kimisi de 'Genel Merkez'in eteğine yapışan'lara tepki gösteriyor. Cemal Sürel ise, ‘‘Partimizi rezaletten kurtarınız’’ diye sesleniyor.
GENEL MERKEZ BOŞALTILSIN
İstanbul eski Senatörü Solmaz Belül, Baykal'a sesleniyor:
‘‘CHP'nin hiç de hak etmediği oranda oy almasının nedeni, siz ve sizin yönetiminizdir. Bunu anlayacak idraki göstererek ilk istifa eden genel başkan onuruna sahip olmanızı, mahalli seçimlerdeki kısmi başarı payını oralarda aday olan arkadaşlarımıza bırakmanızı, 42 yıllık bir CHP'li olarak sizden istiyorum.’’
Hayrabolu eski ilçe başkanı Ekrem Can ağlamaklı: ‘‘1973'ten beri Deniz Bey'in peşinden koşuyorum. Kendisini çok seviyorum, ama partimi daha çok seviyorum. Eğer bu koltuklar doldurulamıyorsa, ilk önce Genel Merkez'de oturanların, hatta başarısız il ve ilçe örgütlerinin tümü koltuklarını boşaltmalıdır.’’
İstanbul 2. bölge 10. sıra milletvekili adayı Mehmet Polat, ‘‘Genel Merkez'dekilerin istifasını istiyorum; istifa etmezlerse Ankara'ya gidip partimizi geri isteyeceğiz. Yılmayacağız, usanmayacağız. Partimizi yeniden Meclis'e, oradan da iktidara taşıyacağız.’’
Ne denirse densin, CHP'nin boşluğu önemli ölçüde topluma yansıyacaktır.
Paylaş