Paylaş
Bunun nedeni de 2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları'nın Erzurum'da yapılacağından doğan 'umut'tu. Doğunun yoksulluktan, geri kalmışlıktan kurtulma heyecanıydı. 400 bin nüfuslu Erzurum artık bir 'Olimpiyat Kenti' olarak bir canlılık kazanmaya başlamıştı şimdiden. Beklentiler büyük... Günlük gelip giden uçak sayısı şimdiden 8'e kadar yükselmiş, Palandöken'deki (kar 70-80 santim) otellere gelen yerli ve yabancı turist sayısı artmıştı. Pistler her zamankinden daha dolu; hava da batıdaki gibi güneşli...
İstanbul'un 'Üç Göl Havzası Belediyeler Birliği' (Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Terkos gölleri), Erzurum'a ilk katkı sağlayan örgüt oldu. Dört yıl sonra yapılacak oyunların 'hazırlanma ve düzenleme' çalışmalarına öncülük etmek üzere hafta sonunda Polat Renaissance Otel'de 'Kent ve Kültür' etkinlikleri düzenledi. Erzurumlu olan birlik başkanı ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Vehbi Orakçı'nın katkı sağladığı etkinliklerde Dr. İlhami Fındıkçı ve Yard. Doç. Ahmet Ertek "Yerel Değerlerden Küresel Liderliğe', Doç. Mehmet Çelik 'Doğu-Batı Sentezi ve Kültürel Etkileşim' konularına ilişkin ilginç konuşmalar yaptılar. Kentin çarpık yapılaşması, trafik-otoparkı, kanalizasyonu, çevre düzeni, hava kirliliği sorunları ile can güvenliği için büyük tehlike arz eden saçaklardaki buzlar masaya yatırıldı. Erzurum'un, Olimpiyat oyunları için önce bu konudaki yatırımlara yönelmesi gerekiyor. Yatırım sadece çimento ve şeker fabrikası değil.
İyi ki, Erzurum'da 1950'lerde kurulan ve 41 bin öğrencinin okuduğu Atatürk Üniversitesi var; bu 'yatırımın' öncüsü olacak.
ZİHNİYET DEVRİMİ
Dadaşlar, sahipsizliğini kırmak istiyor ancak bir 'zihniyet devrimi'ni de yaşamaları şart. Bu çaba ile Erzurum ve Doğu ancak böyle ayağa kalkabilir, geleceğe taşınabilir. Yoksa, bazı belediye başkanlarının yaptığı gibi şadırvandan 'şerbet' akıtılarak, kendisini kırmızı halılarla karşılatarak, nikâh kıydığı gençlere '32 farzı' sorarak, dağ eteklerine villa yaptırarak değil...
Ankara'dan para beklentisine girerek değil. Bölgesel çekim merkezi olabilmek için çok çalışmak gerekiyor.
Palandöken'de neler yapılacak
DÜNYA Üniversite Sporları Federasyonu (FİSU) Başkanı Amerikalı George Killian'a (eski dünya basketbol federasyonu başkanı), 2011'deki oyunların yatırımları için ilk başta 200 trilyonluk bütçe öngörülüyor. Bu yatırımlar 350 trilyona kadar çıkabilir, deniliyor.
Erzurum'da bir yetkili bize "Bu yatırımlar aynı coşku ve ilgiyle sürerse bunu 1 katrilyon diye telaffuz edebiliriz. Erzurum aynen, Antalya'nın yazı gibi bir cazibe merkezi olabilir" dedi.
Organizasyon hazırlıkları programının altı ay içinde şekillendirilmesi gerekiyor. Federasyon, yatırımların 100 km'lik bir alanı geçmemesini istiyor. Böyle büyük bir organizasyon için dağın Konaklı bölgesi de kış sporlarına açılacak. Yeni pistler açılacak, liftler, tribünler, otoparklar, lokanta ve kafeler kurulacak.SUNİ KAR DA ÜRETİLECEK
Dağdaki beş otelin dışında bu yeni bölgede 5 bin yatak kapasiteli otel yatırımı yapılacak. İlk etaptaki 8 otelin yapımı için gerekli alanlar özel sektöre tahsis edilecek. Bu yatırımların 150 milyon dolar tutması bekleniyor. Her kamu kurumu kendi yatırım alanlarında görevlendirilecek. Örneğin, spor tesislerini Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, 2000 kişilik barınma yurtlarını Kredi ve Yurtlar Kurumu yapacak. Çünkü en az 2 bin sporcunun gelmesi bekleniyor. En önemlisi bölgenin kayak haritaları çıkarılacak. 70 km uzunluğundaki Palandöken dağ grubu dünyada ender bulunan bir bölge; bütün zirveler koni şeklinde birleşebiliyor. Yerinin konumu ve hava akımı nedeniyle en hassas yatırım 'atlama pisti' sayılıyor. Bu konudaki hava ölçümlerinin alınması en az bir yıl sürecek. Hava sıcaklığının -2'nin üzerine çıkması durumunda önlem olarak suni kar üretim tesisi kurulacak; bir tesisin bedeli en az 300-500 bin dolar arasında... Kayak pistlerinin bakımı ve kar yetersizliğine karşı adedi 350 bin Euro'dan başlayan aygıtlardan da en az 8 adet alınması gerekiyor. Suni kar için gerekli suyun temin edilmesi amacıyla da Palandöken'deki bir göletten başka en az iki göletin daha yapılması projelendirilecek.
Bilindiği gibi uluslararası yarışmalarda sadece kayılmıyor; kış sporlarının çeşitli dalları bulunuyor. Bu nedenle Türkiye'de kurulu Kayak Federasyonu, Buz Hokeyi Federasyonu, Buz Pateni ve yeni oluşturulacak Curling Federasyonu'nu 8 dalda 34 farklı (kadın-erkek) yarışma programlayacak.
GAZETECİLERE İNGİLİZCE
Erzurum'daki oyunlara 8 bin gazetecinin akredite olması düşünülüyor. Yerel medyada çalışan 50 gazeteciye Halk Eğitim'de İngilizce kursları verilmeye başlanmış. Erzurum'un yerli insanının kayak sporunu uluslararası standartta öğrenmesi için gençlerin seçimi yapılmaya başlanmış... Yerel kulüplerin önemli sorunu, spor malzemesinin temini olduğu anlaşılıyor. (Sponsorlar yok mu?)
Türkiye'nin, bu dalda hiçbir uluslararası başarısı olmadığı için gençlerin yetiştirilmesi amacıyla Atatürk Üniversitesi görevlendirilmiş. Gerekirse yabancı antrenörler getirilecek.
Erzurum'a 2001'de 100 bin kişinin gelmesi hesap ediliyor. Erzurum Havaalanı yeni yapıldığı için 2 bin kapasitelik yolcu kapasitesi bunu şimdilik karşılayabilecek. 2018'deki hedef ise 500 bin turist...
Türkiye'de kayak sporunu ilk başlatan Erzurumlu Asım Kurt'u saygı ile anmak gerekiyor.///////
Biliyor musunuz- ARI Hareketi'nin, Mehmet Ağar ve Ercan Mumcu'dan sonra 19 Mart günü 19.00'da Balmumcu'da The Plaza Otel'de Zeki Sezer'le bir sohbet toplantısı yapacağını...
- GTP Genel Başkanı Tuna Bekleviç'in AKP ve CHP karşısında en az 4 parti öncülüğünde demokrat tabanlı bir merkez birliğinin oluşturulmasını önerdiğini...
- KOSOVA polisinin 180 mensubunun Türkiye'ye gönderilip eğitileceğini....
- 2007 İnternet Türkiye Şampiyonası'nda 0-13 yaş kategorisinde Ahiler İlköğretim Okulu'ndan Alper Buğra Türkeli'nin, Çek Cumhuriyeti'nden Maxi Eniko'nun dakikada 329 brüt-294 net vuruşluk dünya rekorunu geride bırakıp, dakikada 365 brüt-312 net vuruşa yaparak kategorisinde şampiyon olduğunu...
Büyükşehir ihaleleri şeffaf hale getirmelidir
CHP Büyükşehir Meclis Grubu Başkanı Kemal Akar, imarla ilgili son gelişmeler üzerine Büyükşehir Meclisi'nde yaptığı konuşmada, "Büyükşehir'den iş alan şirketlerin üzerindeki 'şal' kalkmalıdır" dedi.
Zeytinburnu'da çöken binaya değinirken, "Orada çürükevler çökerken TOKİ (aslında KİPTAŞ olacak) Merkezefendi'de lüks konutlar yapıyor, bu masıl mantık. Hani evleri tahliye edilecekler için verilecekti?" diye sordu.
Bahçelievler'de rögar kapağının açık bırakılması sonucu ölen Dilara konusunda da, ihaleyi alan MVM şirketinin sorgulanması gerektiğini söyledi. "İhaleler şeffaf hale getirilmelidir" dedi ve şöyle devam etti:
"Büyükşehir Belediyesi'nin 2006 yılında yaptığı 949 ihaleden 419''unu pazarlık usulü ile vermesi doğru değildir. İhalelerin yüzde 46'sının belediye şirketlerinin alması, ihalelerin yandaşlara verildiğini ortaya koymaktadır. Ortada kolektif bir irade vardır. BİT’ler de, İSKİ ve İETT gibi denetime açık olmalıdır. Bu şirketler ihaleyi alıyorlar ama denetim olmadığı için daha sonra istedikleri taşeron firmalara veriyorlar. Bu sistem ciddi bir şekilde sorgulanmalıdır. İnanıyorum ki, bu Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş için kimse bana '1 kuruş yedi' dedirtemez. Kendisi dürüst ve kibar birisidir. Fakat sistem o kadar bozuk ki, kendisinin yapabileceği bir şey yok..."
Akar, bu arada bir örnek vererek "Bizim Bakırköy Belediyemiz'in Yeşilköy Mahallesi’nde planlar altı aydır Meclis'ten çıkarılmadı, nereye takılıyor bilmiyorum. Neden çıkmıyor?" diye konuştu.
AKP Meclis Grup Başkanı Hüseyin Evliyaoğlu'nun yanıt anlamında ancak hiçbir vurgulama yapmadığı kısa konuşmasında sadece "Dilara mevzuunun açılmasını istemiyorum, çünkü yüreğim yanıyor" dediği dikkat çekti.
Kemal Akar ayrıca, "Büyükşehir'den iş alan müteahhitlerin verdikleri teminatlara dikkat çekerek "Beni hangi cemaat, tarikat ilgilendirmiyor ama teminat mektuplarının yüzde 90'ının hep Albaraka Türk, Asya Finans, Kuveyt Türk ve Türkiye Finans'tan alındığı dikkat çekiyor."
Gücünü belirtmek anlamında Kadir Topbaş'ın üç şansının bulunduğunu öne süren Akar, bunları AKP'li meclis üyeleri, AKP Grup Başkanvekili Hüseyin Evliyaoğlu ve Meclis Başkan Vekili İdris Güllüce olarak sıraladı.
YAVŞAK'A YANIT YOK
Akar'ın, bundan bir süre önce kendisini Atatürk Havalimanında karşılayan CHP il yönetimi üyelerine, Büyükşehir'deki ilişkilere dönük "yavşakça ilişkiler" konusundaki sözleri üzerinde bir şey konuşmadı.
İstanbul Yaşam Derneği, kamuoyuna kendini tanıttı
HEDEF İstanbul'u ayağa kaldırmak. İstanbul'un sorunlarına çözüm bulmak, projeler geliştirmek ve İstanbullu bilinci oluşturmak amacıyla kurulan İstanbul Yaşam Derneği'nin aylık 'İstanbulum' dergisi bir davetle tanıtıldı.
Derginin sunuşunu yapan dernek başkanı Çetin Soysal, İstanbul'un sorunlarını sıraladıktan sonra "İstanbul'un sorunlarına karşı ortak duyarlılık gösterilmesini ve çözüm için örgütlü mücadeleye katılım sağlanmasını" istedi.
"Yoksa" diyerek ekledi.
"İstanbul'un, 2010'da Avrupa Başkenti olması bir şey ifade etmez."
Conrad Oteli'ndeki kokteyle ve yemeğe katılanlar arasında ismi dikkat çekenler şunlar:
CHP Milletvekilleri Mustafa Özyürek (Mersin), M. Ali Özpolat (İstanbul), Mehmet Sevigen (İstanbul)...
Bu durumda İstanbul'dan seçilen 21'i CHP'li 72 milletvekilinden gelenlerin sayısının sadece 2 olması, dernek kurucuları arasında dikkat çekti. Bunların dışında Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Çorlu Belediye Başkanı Altan Ersin, SHP/CHP eski milletvekili Ercan Karakaş eşi sanatçı Müjde Ar, rahmetli Aydın Güven Gürkan'ın eşi Serap Aksoy, Kocaeli eski milletvekili M. Turhan İmamoğlu da konuklar arasındaydı.
Uğur Dündar, Nebil İlseven, Gazanfer Gür, Kemal Akar, Sebahattin Öztürk, İdris Akyüz, Ufuk Büyükçelebi dışında dikkat çeken sanatçılar şöyleydi: Fatih Kısaparmak, Sibel Turnagöl, Rutkay Aziz, Aytaç Arman, Nur Sürer, Selami Şahin, Menderes Samancılar, Ahmet Selçuk İlkan ve Kenan Bal.
Selami Şahin'in sanatçılara dönük esprileri herkesi kırıp geçirirken, konuklar İstanbul'la ilgili şarkı ve türkülerle keyifli bir gece geçirdiler.
Paylaş