Öğrenin; Gülbenkyan Müzesi Türkiye’ye niye gelmedi

Özellikle son 10 yılda medyamızın ‘mümtaz’ kalemleri, iktidarın entelektüel (!) üyeleri, Türkiye ve Cumhuriyet değerlerine saldırmak için her an bir bahane... Neredeyse hayatını buna adamış sosyal demokrat (!) iddiasındaki işadamları...
Atılan iftiralar saymakla bitmez! Varlık Vergisi’nde yaşananları tek taraflı anlatarak bu ülkeyi utanmasalar neredeyse Nazi Almanya’sı ile aynı safa koyma çabaları, Struma faciasında bu ülkeye katil(!) sıfatını layık görmeler...
Şimdi yeni bir yalanı daha Sn. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Lizbon seyahati dolayısı ile servis ettiler. Daha doğrusu eski bir yalanı! Neymiş? Lizbon da bulunan Gülbenkyan Müzesi’nin kurucusu Kalust Sarkis Gülbenkyan bu müzeyi 1940’larda Türkiye’ye getirip kurmak istemiş de gümrük vergisi bahanesi çıkarmışız, Ankara bürokratik engel koymuş, Ermeni diye dışlamışız, falan filan!

ABDÜLHAMİT İMTİYAZ VERDİ

Ne kadar inandırıcı değil mi?
Araştırma yoksunu, medyamızın takma akılla yazı yazanları, hemen bunu haberleştirdi. Tek bir tuş ile Google’da bulabilecekleri bilgilere dahi itibar etmediler.
Kimdir Gülbenkyan?
Osmanlı vatandaşı bir İstanbul Ermenisi olan Kalust Sarkis Gülbenkyan, Londra’da jeoloji mühendisliği okudu, petrol üzerine çalıştı. Geri döndüğünde Sultan Abdülhamit’in talebi üzerine araştırmalar yaptı ve kendisine Mezopotamya’da petrol bulunduğunu belirten bir rapor sundu. Abdülhamit de 1904’ten sonra oralardan topraklar satın aldı kişisel mülkü olarak... Bu çerçevede, 1912’de Irak petrol yataklarını işletmek üzere, Royal Dutch Shell’in % 5 hissesinin sahibi olması nedeniyle Gülbenkyan’ın adı ‘Mr. Five Percent’ (Bay Yüzde Beş) olarak anılmıştır.

PORTEKİZ’E YERLEŞTİ

1930’lu yıllardan itibaren hayatının sonuna kadar Gülbenkyan, ilgisini sanat koleksiyonculuğu üzerinde yoğunlaştırmıştır. Koleksiyonunu koruma amaçlı İngiltere ve Fransa turlarından sonra 1942’de II. Dünya Savaşı‘nın ortasında tarafsız Portekiz‘e yerleşme kararı almış, Gülbenkyan hayatının kalan kısmını burada geçirmiş ve 6000 parçalık paha biçilmez koleksiyonunun tamamını tek bir çatı altında toplamaya dönük çalışmalar üzerinde yoğunlaşmıştır. Lizbon merkezli Kalust Gülbenkyan Vakfı‘nı kurmuş, müze hayali ise 1955’deki ölümünden sonra gerçekleşmiştir. Yani 1940’larda iddia edildiği gibi ne Türkiye’ye teklif vardır, ne de ortada bir müze!
Türkiye’ye son olarak 1953-54 yıllarında gelmiş, neredeyse kendisine devlet başkanı protokolü uygulanmış, İstanbul ya da Türkiye’de herhangi bir yerde müze kurup sahip olduğunu bağışlama talebinde de hiç bulunmamıştır.
Ama bu ülkede tarihsel olayları çarpıtarak yalan söyleme alışkanlığı hiç bitmediği için Gülbenkyan olayı da Cumhuriyet’i karalama vesilesi yapılmıştır!
Bu ülkenin ve Cumhuriyetimizin kurucularının olaylara nasıl baktığını anlamak için Rıfat Bali’nin 2001 Mayıs’ında yayınlanan ‘Musa’nın Evlatları Cumhuriyet’in Yurttaşları’ adlı kitabı içinde yer alan ‘Manisa Moris Şinasi Hastanesi’nin Tarihçesi’ başlıklı kısmı ve New York’a göç eden Manisa Yahudisi Moris Şinasi’nin hikâyesini okumalarını tavsiye ederim.  B.E.

Biliyor musunuz

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları ile Türk Kadınlar Birliği İstanbul Şubesi’nin birlikte oluşturduğu 29. Gençlik Günleri kapsamında düzenlenen, Atatürk’ün emriyle tiyatro sahnesine çıkan ilk Müslüman Türk oyuncu olan Bedia Muvahhid 19. Ödül Töreni’nin 16 Mayıs Perşembe 19.00’da Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde yapılacağını (0532-397 17 95)...
SARIYER Belediyesi’nin düzenlediği Edebiyat Günleri ve Kitap Fuarı’nın bugün açılarak üç gün süreceğini, etkinliklerde Selim İleri, Soner Yalçın, Nedim Şener, Hıfzı Topuz, Altan Öymen, Bilgesu Erenus, Ataol Behramoğlu ve Ayşe Sarısayın’ın söyleşi, imza günleri ve şiir-müzik dinletilerinin yer alacağını...
TUNUS’ta turizm alanında hizmet veren bir firmaya kiralanan ‘Savarona’ yatının, Çanakkale Boğazı’ndan geçip Ege’ye açıldığını...

Şimşek el koysun

CHP’li Umut Oran bugün greve gidecek THY için 5 çarpıcı iddiada bulundu: “Grevi çözecek kişi olan Kotil görevden alındı, yerine Unakıtan’ın danışmanı (Coşkun Kılıç) getirilecek. Hükümet kısa sürede grevi erteleyecek ve bu durum personel tasfiyesine gerekçe yapılacak. Oğlu ve kızı THY’de çalışan yürütme organı üyelerini buradan uyarıyorum. Yarattıkları kaos ortamını çözmek için polisiye tedbirlere, biber gazına başvurmasınlar.”

Sinsi gelecek

LÜTFEN Al Jazeera INTL TV’yi izleyin. Suriye’de gelişmekte olan lanet karanlığı görün. Yurtsever insanlarımızı yakın tehlikeden haberdar edin. Komşudaki kapkara yangının aziz vatanımıza sıçramaması için tedbirlerimizi hemen almamız gerekiyor. Laikliğin değerini algılayamamış karanlıkların destekçilerinin şerrinden korunmak ancak uyanıklık ve kesin tavır koymakla olacaktır. Ç.H           �

OKUYUNUZ

Borsa’da tarihi seçim yarın...

TÜRKİYE’nin en büyük emtia Borsası olan İstanbul Ticaret Borsası’ndaki kavgaları, darp olaylarını tehditlerini köşemizden kamuoyu ile bir çok kez paylaşmış; TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na kadar uzanan ‘garip’ uygulamaları da kamuoyunun bilgisine sunmuştuk. Görevi, esnaftan aldığı aidat paraları ile emtia ürünlerinin ortak fiyatlarının belirlenmesinde etkin misyon
üstlenmek gibi bir görevi olan Borsa’nın ‘kavga, tehdit, darp’ olaylarının içine çekilerek, ‘koltuk ve özel makam araçları’ ile saltanata dönüşmesi, devletin resmi belgelerine yansıyan olaylarla üzüntü kaynağı olmuştu.

İstanbul Ticaret Borsası’nda yarın tarihi bir gün yaşanacak. Borsa üyeleri kullandıkları oylar ile ‘kavga, tehdit, darp’ olaylarının devam etmesini mi; yoksa beyaz bir sayfa açarak, ‘kavgalar, tehditler ve darp’ olaylarından uzak kendi haklarını savunan bir yönetim için sandığa gidecek. Başkan Atilla Sümer, Meclis Başkanı İslam Ali Kopuz’un, Borsa çalışanı Tuncay Kurttepe’yi darp ettiğine dair yazımıza, ’Öyle bir şey olmadı’ diye tekzip göndermişti. Oysa geçtiğimiz haftalarda Atilla Sümer’i biz değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız yargısı İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi Türk Milleti adına verdiği kararı ile tekzip etti ve yazımızdaki haklılığımızı ortaya koydu. Ceza Mahkemesi, İslam Ali Kopuz’a 4 ay hapis cezası verip, hükmün açıklanmasını geri bırakırken, Başkan Atilla Sümer’in bizden özür dilemesi gerektiği mahkeme kararı ile ortaya konmuştur.

Bunun ötesinde, Anayasa Mahkemesi’nde ‘Yargıtay Hakimlerine rüşvet verme’ iddiası ile yargılanıp, beraat eden Çamur Ali Kopuz’un Borsa Başkanlığı’na aday olmasının ardından, seçim çalışmalarını hızlandırdığı bir dönemde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ‘itiraz’ kararı ile karşı karşıya kalması Borsa seçimlerinde dengeleri de alt üst edeceğe benziyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği itiraz dilekçesinde, aralarında İstanbul Ticaret Borsası Başkan adayı Çamur Ali Kopuz’un da bulunduğu sanıkların cezalandırılmasını talep ediyor.
İstanbul Ticaret Borsası üyelerinin yarın yapılacak seçimlerde ‘kavgasız, darpsız, tehditsiz’ bir yönetime vize verip vermeyeceğini şimdilik bekleyip göreceğiz.

5. Özelkalem Dergisinin yerel yönetim ödüllerini kimler kazandı

5.ÖZELKALEM Dergisi’nin geleneksel yerel yönetim ödülleri sahiplerini buldu. 9 kategoride toplam
34 ödülün sahipleri arasında 2 Vali (Ordu, Manisa, 4’ü Büyükşehir (Kayseri, Eskişehir, Sakarya, Şanlıurfa) olan 11 Belediye Başkanı yeraldı.
Bundan 5 yıl önce Özelkalem Dergisi Yerel Yönetim Ödülleri kapsamında ‘güzel bir Türkiye’ hayali ile yola çıkıldı ve Türkiye genelindeki bütün yerel yöneticilere daha güzel bir ülke için ilham verecek bir projeye imza atıldı.
Türkiye’nin ilk yerel yönetim ödülleri organizasyonu ile Türkiye’nin en başarılı yerel yöneticilerinin projeleri bütün ülkeye duyurulmaya, dünyadaki güzel örnekler Türkiye’deki belediye başkanları ve valilerle el ele verilerek hayata geçirilmeye başlandı. Özelkalem Dergisi bu süre içinde uzun bir yol aldı.
Ülkemizde bu alanda en saygın isimlerden oluşan ve ilkelerinden hiçbir koşulda ödün vermeyen bir seçici kurul ile birlikte çalışarak Türkiye’nin Yerel Yönetim Ödülleri’ni verdi.
Philips’in Ana Sponsorluğunda, Otokar ile Turpak’ın Kategori Sponsorluğunda Adile Sultan Sarayı’nda düzenlenen törenin bu yıl bir başka özel yanı daha vardı. Tören, geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz usta gazeteci Mehmet Ali Birand anısına gerçekleştirildi.
Aralarında valilerin, belediye başkanlarının, milletvekillerinin, akademisyenlerin, sanatçıların, bürokratların ve Birand Ailesinin de bulunduğu 400 davetliyi buluşturan törenin konukları arasında Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen de yer aldı ve kendisi Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin’in ödülünü bizzat takdim etti. Konak Belediyesi’nin ödülü de ünlü biri isim tarafından takdim edildi ve Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan ödülünü Nilgün Belgün’ün elinden aldı
Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Zekeriya Yıldırım’ın da konuklar arasında bulundu.
9 kategoride toplam 34 ödül verildi.
Görkemli ve heyecan verici bir tören olması için de her yıl bir öncekinden daha iyi bir organizasyon gerçekleştiren Özelkalem Dergisi’nin geçen yılki sürprizi, törende sahne alan çok özel bir koro olmuştu.  Koro İnci Çayırlı yönetildi.

SEÇİCİ KURUL ÜYELERİ KİMDİ

Jüri Başkanı, Ankara SBF’den emekli Prof. Dr. Cevat Geray, Tarihi Kentler Birliği Kurucu Başkanı ve Bursa Büyükşehir Eski Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser, Yerel Gündem 21 Programı Ulusal Koordinatörü Sadun Emrealp, YTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekai Görgülü, Ankara SBF’den emekli Yerel Yön. Özerklik Şartlı Bağımsız Uzm. Krl. Üyesi ve Dünya İnsan Yerleşimleri Derneği EKISTICKS Başkanı Prof. Dr. Ruşen Keleş, İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir Bölge ve Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Handan Türkoğlu, Arel Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Tapan

KAZANANLAR KİM

Kültür Sanat ve Turizm Etkinlikleri Kategorisi
- Ordu Valisi Orhan Düzgün, ‘Kültür Sanat ve Turizme Oksijen’ Projesi
- Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, ‘Bilim İçin Geziyorum’ Projesi
- Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, ‘Erciyes Kış Turizm Merkezi’ Projesi
- Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba, ‘Kültür Sanat El Ele’ Projesi
Sosyal Sorumluluk Kategorisi:
- İzmir Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, ‘İzindeyiz’ Projesi
- Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, ‘Şiddet Madde Bağımlılığı ve Çocuk Suçluluğu ile Mücadele’ Projesi
- Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, ‘Kitap Kurdu’ Projesi
- Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba, ‘Sosyal Destek Merkezleri’ Projesi
- İstanbul Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin, ‘Altın Kart’ Projesi
- Bursa Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ‘Hayatı ve Kenti Eşitliyoruz’ Projesi
- Antalya Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, ‘Engelsiz Park ve Yaşam Merkezi’ Projesi

Kent İçi Ulaşım Kategorisi

- Muğla Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçı, ‘Trafikte İlke Kazasız İlçe’ Projesi
E Belediyecilik Kategorisi
- Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toğoçoğlu, ‘Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Medya Uygulamaları’ Projesi
- Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, ‘Niğde Belediyesi Kent Otomasyon Sistemi’ Projesi
- İstanbul Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, ‘Magic Pen Teknolojisi Belediye Otomasyon Programında Kullanılması’ Projesi
Katılımcı Yönetim Kategorisi
- Bursa Valisi Şahabettin Harput, ‘İnnovatus; Rekabet Gücü Ve Sürdürebilir Kalkınmada İnovasyon Yönetimi’ Projesi
- Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, ‘2030 Yılı 1/100.000 Ölçekli Bursa İl Çevre Düzeni Planı Katılımlı Planlama Süreci’ Projesi
- Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, ‘Mahalle Konseyleri’ Projesi
Çevre Koruma Kategorisi
- Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, ‘Güneş Enerjisi ile İçme Suyu’ Projesi
- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ‘İzmir Büyük Körfez’ Projesi
- Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, ‘Katı Atık Depolama Alanında Enerji’ Projesi
- İzmir Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, ‘Karşıyaka’dan Bir Nefes’ Projesi
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, ‘İpek Yolunda Bir Durak Çakallı Taşhan’ Projesi
- Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, ‘Kent Belleği Müzesi’ Projesi
Kültür ve Sanat Varlıklarının Korunması Kategorisi
- Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül, ‘Tarihi Buzhane Kültür Merkezine Dönüştürülmesi’ Projesi
- Ankara Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, ‘Ulucanlar Yarı Açık Cezaevi Kültür Sanat Kongre Merkezi ve Sanat Sokağı’ Projesi
- Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, ‘Engelsiz ve Yaya Öncelikli Bir Antalya’ Projesi
Şehir Planlama ve Kentsel Tasarım Kategorisi
- Afyon Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Akarçay Rekreasyon Alanı Projesi
- İstanbul Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin, ‘Çam Sokak Engelsiz Erişim Pilot Bölge’ Projesi
- Kahramanmaraş Elbistan Belediye Başkanı Av. Durmuş Küçük, ‘Ceyhan Nehri Rekreasyon ve Peyzaj’ Projesi
- Kastamonu İnebolu Belediye Başkanı Engin Uzuner, ‘Turgut Özakman İstiklal Yolu Parkı’ Projesi
Afet Yönetimi Kategorisi
- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ‘Doğal Afette Kadınlar’ Projesi
- Balıkesir Belediye Başkanı İsmail Ok, ‘Gönüllü İtfaiyecilik Uygulaması Ve İtfaiye Eğitim Sahası’ Projesi
- İstanbul Güngören Belediye Başkanı Şakir Yüce Karaman, ‘Canımı Seviyorum Harekete Geçiyorum’ Projesi

Robert Kolej 150. kuruluş yılını kutluyor

SUNA ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, 1863’te, ABD’nin sınırları dışında kurulan ve hala eğitime devam eden en eski Amerikan okulu olan Robert Kolej’in 150. kuruluş yıldönümü nedeniyle, İstanbul’un eğitim, kültür, sosyal ve entelektüel yaşamına da ışık tutan önemli bir sergiye ev sahipliği yapıyor; “Bir Geleneğin Anatomisi: Robert Kolej’in 150 Yılı 1863-2013”.
Küratörlüğünü Cem Akaş’ın yaptığı, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Robert Kolej işbirliğiyle, Robert Kolej Arşivi, Robert Kolej Arkeoloji Koleksiyonu, Columbia Üniversitesi Nadir Kitap ve Elyazmaları Kütüphanesi, Saint Joseph Lisesi ve özel koleksiyonlardan derlenen “Bir Geleneğin Anatomisi: Robert Kolej’in 150 Yılı 1863 - 2013” sergisi, Kolej’in 150 yıllık ilginç tarihinin yanı sıra, eğitimin insanları bir araya getirme gücünü ve gençlerin sonsuz kapasitelerini gözler önüne seriyor.
Eğitimin evrensel değerine inanan Cyrus Hamlin ve Christopher R. Robert tarafından 1863’te Osmanlı Devleti topraklarında kurulan, 150 yıllık tarihinde devrimlere, savaşlara, depremlere, yangınlara, salgın hastalıklara tanık olmasına rağmen kapılarını tek bir gün kapatmadan günümüze dek varlığını sürdüren Robert Kolej, eğitimde mükemmelliğin örneği olmanın yanı sıra, her zaman yerel, ulusal ve küresel düzeyde önemli ve etkili bir kurum olmuştur.
Türk ve Amerikan geleneklerini benzersiz şekilde kaynaştıran, farklı halkları ve kültürleri kendi mekânında buluşturarak yaratıcı bir coğrafya alanı oluşturan, 19. yüzyılın sonunda savaş halindeki halkların çocuklarını ortak bir arzuda, “iyi bir öğrenim görme” hedefinde dostça birleştiren Robert Kolej, küreselliğin gücünü yıllar öncesinden kanıtlamıştı.
Dördü Bulgaristan’da görev yapmış yedi başbakan, sayısız devlet adamı, yazar, sanatçı, müzisyen, tiyatro oyuncusu, sporcu, iş adamı, mühendis, doktor, hukukçu ve eğitimcinin mezun olduğu Robert Kolej, tarihi boyunca pek çok ilke de imza attı. Telgrafın mucidi Samuel F. B. Morse’un, Cyrus Hamlin aracılığıyla Sultan I. Abdülmecid’e ilk kez bir telgraf makinesi göndermesi, Türkiye’deki ilk basketbol maçının Robert Kolej spor salonunda oynanması, Olimpiyatlara katılan ilk sporcuların Robert Kolej öğrencileri olması, ilk kız tıp okulunun kurulması, Orta Doğu’da kurulan ilk yüksek öğrenim kurumu olması gibi birçok yeniliğe öncülük eden Robert Kolej, geride bıraktığı 150 yıl boyunca, öğrenciyi aktif eğitimin bir parçası haline getirerek, birbirinden renkli kulüp etkinlikleriyle, kültürel ve sanatsal çalışmalarıyla, zengin kitaplığı ve kaynaklarıyla öğrencilerine, bilgi edinme, edindiği bilgiyi savunma ve bu bilgiyi karşısındakine aktarabilme özellikleri kazandırmıştır.
Osmanlı Devleti’nin Tanzimat’la birlikte kabuğunu kırma sürecine  girdiği dönemde kurulan Robert Kolej Türk edebiyatı için de önemli bir odak noktası olmuştur. 1901’de lisans derecesi alan ilk Müslüman kız olan yazar Halide Edib’in yanı sıra, Tevfik Fikret’ten Halit Ziya Uşaklıgil’e, Halikarnas Balıkçısı’ndan Faruk Nafiz Çamlıbel ile Behçet Kemal Çağlar’a, Necip Fazıl Kısakürek’ten Mina Urgan’a ve Robert Kolej’den yetişen en önemli siyaset ve devlet adamı olmasının yanında iyi bir edebiyatçı olan Bülent Ecevit’e ve günümüz yazarlarından Orhan Pamuk, Ayşe Kulin, Tomris Uyar, Pınar Kür, Yıldırım Türker’e kadar pek çok yazar Robert Kolej öğretmeni veya öğrencisi olmuştur.
 
Bebek’te küçük bir binadan başlayarak, bugün Boğaziçi Üniversitesi olan Rumelihisarı’ndaki görkemli yerleşkeye, son olarak da Arnavutköy yamaçlarında günümüzdeki konumuna kadar gelen Robert Kolej, eğitimin ve eğitilmiş gençliğin gücünü ortaya koyarken, tıpkı kurucularının misyon olarak belirlediği eğitimde mükemmelik hedefini, bugün de, eski mezunlarından Suna Kıraç, Nejat Eczacıbaşı, Feyyaz Berker gibi eğitim gönüllülerinin katkılarıyla sürdürmektedir.

“Bir Geleneğin Anatomisi: Robert Kolej’in 150 Yılı 1863 - 2013” sergisi, 15 Mayıs - 31 Ağustos 2013 tarihleri arasında Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü sergi salonunda ücretsiz olarak ziyarete açık kalacaktır.
15 Mayıs Çarşamba (bugün) Konferans, 19.00 “Dünyanın Merkezi: Uluslararası Bağlamda Robert Kolej”
Ted Widmer.  Bir Geleneğin Anatomisi: Robert Kolej’in 150 Yılı 1863 – 2013 sergisi kapsamında konferans
Eylül 2012–Şubat 2013 tarihleri arasında ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın danışmanlığını yapmış olan ve günümüzde Brown Üniversitesi Başkanı’nın Özel Projeler İletişim ve Stratejik Planlama’dan sorumlu yardımcısı olan Ted Widmer, Robert Kolej kurucularından Cyrus Hamlin’in de torunudur. Widmer konferansında, Robert Kolej’i, uluslararası ilişkiler ve kültürel diplomasideki rolü bağlamında ele alacaktır.
Etkinlik ücretsizdir, rezervasyon alınmamaktadır.
Konferans dili İngilizce olup, Türkçe simultane tercüme yapılacaktır.
www.iae.org.tr
https://www.facebook.com/IstanbulArastirmalariEnstitusu
https://twitter.com/Ist_Arast_Enst
www.plan-pr.com
Birgül Şener (212) 211 41 00, (532) 657 78 94, birgul@plan-pr.com

Bulgaristan seçimleri
                   �
ÖZCAN Pehlivanoğlu’nun “Bulgaristan seçimlerinin mağlubu AKP...” başlıklı yazısını okudum. Ben de bir şeyler söylemek istiyorum.
Yazıda ”AKP dış politikada bütün teamülleri altüst edecek bir şekilde Bulgaristan’ın içişlerine karışmak suretiyle müdahil olmuştur”, “Her halde Türk sendromu var diye düşünüyorum” ve “Muhalefet partileri de AKP’nin bu yenilişini Türk Milletine iyi anlatmalıdır” cümleleri dikkat çekmektedir.
Bana göre sayın Pehlivanoğlu bu açıklamalarını bir Balkan uzmanı değil de siyasetçi gibi yapmıştır.

Bu açıklamaları Bulgaristan’da aşırı ırkçı Ataka partisinin sözcüleri yapmaktadır, Pehlivanoğlu’nun açıklamaları Ataka partisinin sözcüleri ile örtüşmektedir. Ben de 1971 yılında Bulgaristan’dan göçmen gelen bir vatandaş olarak kendilerini yadırgıyorum yanlış oldu, olmadı... olmadı... diyorum.
Evet HÖH 34 veya daha fazla milletvekili çıkardı, başarısını kutluyorum. Bulgaristan’da yaşayan soydaşlarımızın birligi ve bütünlüğü için çok önemlidir. Esasında HÖH iki dönem örnek bir şekilde hükümet ortaklığı yapmış ve Bulgar halkı ile Türk halkının kardeşlik içersinde
yaşayabileceklerini isbat etmiştir.
Dileğim 3. parti olarak HÖH’ün yeniden bir hükümet ortağı olmasıdır. Bu ortaklık olursa Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ekonomik, kültürel, her türlü ilişkilerin daha yüksek seviye ye erişeceği inancındayım.
HÖH artık tecrübeli bir parti olarak Türkçe eğitimin
sağlanması, Türk Eğitim ve Dini Vakıf mallarının iadesi, Bulgaristan
Devlet Televizyonun da sadece 10 dakikalık Türkçe bir haber yayını yapılmak-
tadır, bunun en az 6 saat sürekli yayın haline getirilmesi ve Türk bölgelerine yatırımların götürülmesi  konuları üzerinde ciddi seviyede çalışmasını
arzu ediyoruz.
Seçimlerin Bulgar halkına, soydaşlarımıza ve Balkanlara hayırlı olsun.
Av. İbrahim EFENDİOĞLU- Bulgaristan Türkleri Kültür ve Yardımlaşma, Derneği Genel Başkanı ve Bulgaristan, Azerbaycan,Batı Trakya, Kırım Türk Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı(BAK)