Paylaş
Öğrencilerin ‘yürekli’ yazısı şöyle:
“Kozyatağı semtinde bulunan lisemizin ismi yakın zamanda değiştirildi. ‘Şenesenevler Lisesi’ olan okulumuzun adı ‘Mualla Selcanoğlu Lisesi’ yapıldı.
Gerekçe olarak Mualla Selcanoğlu isimli bir avukat hanımın Milli Eğitim Bakanlığı’na yaptığı bağış gösterildi. Bağışçı, saygıdeğer bir insan. Bir Cumhuriyet kadını. Biz bunu tartışmıyoruz. Üstelik bu bağışçı Bulgurlu’da yeni yapılmakta olan bir anaokuluna isminin verilmesini istiyor. Ancak İstanbul İl Eğitim Müdürlüğü bağışçının isminin bizim okula verilmesini uygun görmüş. Çünkü bizim okul geçen yıl yeniden yapıldı. Ancak alınan bağışla bizim okula herhangi bir katkı yapılmış değil... Üstelik bizim 20 yıldır kapalı bir spor salonumuz bile yok. Soğukta bahçede spor yapmak zorunda kalıyor ve hasta oluyoruz. Dolayısıyla oklumuzda sportif etkinlik bu yüzden yok denecek kadar az. Hemen yanımızdaki İsfendiyar İlköğretim Okulu’nda da kapalı bir spor salonu yok. Duvar duvarayız. Küçük çocuklar bahçede soğuk havada mecburen beden eğitimi dersini yapmaya çalışıyorlar. Okulumuzun değişen isminin karşılığında, kapalı bir spor salonu bile yapılmadı. Bunu (spor salonu) istiyoruz ama dikkate alınmıyor.
Sınıf Temsilcileri toplantısında bu taleplerimizi yönetime ilettiğimiz zaman büyük bir engel ve baskıcı bir otorite ile karşılaştık. Bizi ısrarla konuşturmadılar ve bu konuyla ilgilenmemizi suç saydılar.
Bunun üzerine biz de 24 Ocak Pazartesi derslere girmeme eylemi yaptık. Eylemi demokratik bir hak olarak görüyor ve sadece okulumuzun adını istiyoruz.”
CHP ile MHP işbirliği yapmalı
SAYIN Kemal Kılıçdaroğlu “Seçimler için hedefimiz tek başımıza iktidar olmaktır“ demesi çok hoşumuza gidiyor ancak eğri oturup doğru konuşmak gerekirse bu imkânsız gözüküyor.
Kamuoyu yoklamaları ve yapılan tahminlere göre önümüzdeki seçimlerde de sandıktan AKP 1. parti olarak çıkacaktır. İstemesek de bu böyle olacak.
Bir önerim var; yapılması gereken CHP ile MHP’nin ittifak yapmasıdır.
Hoppala bu da nereden çıktı, CHP ve MHP farklı karakterde partiler diyebilirsiniz ama başka yapılacak bir şeyin olmadığını düşünmekteyim.
Kenan FIRAT-DÜZCE
Sıra dışı bir çıkış
FUTBOL küresel bir fenomen! Milyarların ilgi odağı. Zaman zaman da lümpenlerin ilgi alanı olmakla suçlanan bir etkinlik!
Kırk yıl düşünülse kafalarda canlandırılamayacak bir gelişme yaşadık geçtiğimiz günlerde. Neredeyse toplumsal bir olguya dönüşen ‘korku’ ortamında futbol seyircisi ne güdülenmiş, ne de kurgulanmış olmayan bir çıkışla toplumsal karşıtlığın odağı oluverdi.
Bu umulmadık gelişme kimsenin hiç de beklemediği bir boyut kazanmış durumda!
Çok değil haftalar önce ezeli karşıtlıkların yeşil sahalarda şiddete dönüştüğü Türkiye’de bugün karşıtların birlikteliğine tanık olundu.
Aralarına ‘proleter’ Adana Demirsporluların da katıldığı üç büyükler yandaşları çok önemli bir toplumsal olguda ortaklaştılar. Meğer Bursalı, Trabzonlu duyarlılar da eklenmişler bugünkü kalabalığa!
Bizlerin kuşağının çocukluk günlerinde adını duymuş olacağı Metin Kurt adıyla bu etkinlik vesilesiyle rastlaşmış olmak da bir başka mutluluk kaynağı oldu!
Daha futbolculuk yıllarında, futbol emektarlarının örgütlenmesi doğrultusunda harekete geçen Metin Kurt’un spor yaşamının ivedilikle bitirildiğini anımsadım.
Benzeri bir çıkışı çok daha yakın zamanlarda FB’li Kemalettin Şentürk’ün de sergilediğini biliyoruz.
Boşuna dememişler!
“Türkiye, başka coğrafyalarda efsane sayılan gelişmelerin sıradanlaştığı bir ülkedir” diye!
Alın size bir örnek!
Duyarsız, aymaz ve sorumsuz sayılan futbol seyircisinin bu beklenmedik ve sıra dışı çıkışı (Arena’daki tepki ve Beyoğlu’ndaki eylem) üzerinde fazlaca durulmaya ve irdelenmeye bir olgu olsa gerek!
Ceyhun BALCI
GÜNÜN SÖZÜ
“Öğrenciye, işçiye dayak, AKP’ye kıyak, Cumhuriyet’e tuzak kuruluyor.” (CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem İnce)
BİLİYOR MUSUNUZ
CHP İBB Meclis üyeleri Halil İ. Akpınar, Taşkın Ofluoğlu ve Ali Turan’ın, Başkan Kadir Topbaş’a “Büyükşehir üyesi (Sarıyer), 2007 AKP Sivas milletvekili adayı Ali Turan’ın, UCS, Campak, Vira adlı temizlik, koruma-güvenlik, peyzaj hizmeti veren şirketleri İBB ve şirketlerinden kaç ihale almışlardır? AKP’li bir üyenin, İBB ile İDO ve İSPARK’a ilansız, KİK kapsamı dışında tutulan ihalelere girmesi ve kazanması doğru mudur? Ne kadar etiktir? İlansız yapılan ihalelerin toplam sözleşme bedeli nedir?” diye sorduklarını... KADIN Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği’nin (KA-DER) genel seçimde kadın aday sayısını artırmak için neler yapılabileceğini tartışmak ve KA-DER’in seçime yönelik ‘Eşit Temsil’ talebini aktarmak üzere, bugün 10.30’da TBMM’deki 48 kadın milletvekili ile Doubletree by Hilton otelinde bir araya geleceğini...
Paylaş