19.3.2003 tarihinde aranarak faks numarası ile imza sirküleri, nüfus cüzdanı fotokopisi, ikametgah ile banka numaramı istediler. 26.3.2003'te hepsini gönderdim. Gelmeyince 15 gün sonra yine aradım; paranın gönderileceğini söylediler... Gelmedi; 448 80 00 No'lu telefonla yarışma koordinatörünü aramaya -hiçbir zaman adını vermiyor- başladım, her arayışta hep ‘‘15 gün sonra...’’ dedi.
Benim gibi birçok kişinin bu durumda olduğunu sanıyorum.
Star TV'nin insanlara umut pazarı açmasını kınıyorum.
GP Genel Başkanı
Cem Uzan'ın bu işlerden haberi var mıdır bilmiyorum ama, ailesinin şirketinin insanlarla oynamaya hakkı var mıdır? Partisinin mitinglerinde insanların haklarının çalındığından, umutları ile oynandığından söz ediyor Sayın
Cem... GP'nin buna dur diyeceğini iddia ediyor. Böyle mi durduracak?
Cem Uzan, ‘‘Sessiz kalmayın, hakkınızı arayın’’ diyor.
Ben de hakkımı arıyorum.
Necla DUMLUPINAR-ANTALYA Ah o işini bilen memurlar...
3 YILLIK mazisi olan bilgisayar bakım onarım ve satış hizmetleri yapan bir bilgisayar firması sahibiyim. Yeni 'İhale Kanunu Yasası' ile devlet dairelerinin bakım onarım hizmetlerine talip oluyoruz. Yasaya göre arızalı ürünler için artık eskisi gibi parçalı bakım onarım sözleşmeleri yapılmayacak; kurumlar arızalı ürünleri için firmalardan teklif alacak, en ucuz teklifi veren firma onarımı gerçekleştirecek.
İlk başta küçük firmalar için cazip görünen bu yasa maalesef devletin satınalma kurumlarındaki memurlar ve müdürleri yüzünden engellenmektedir. Daha önce işçi olarak çalıştığım firmanın elemanı olarak 10 yıl hizmet ettiğim kurumların kapısını; ben de teklif vereyim, benden de teklif alın diye çaldığımda satınalma müdürleri ya da ilgili birimlerin başkanları tarafından değişik yollarla engellemelere maruz kalmaktayım. Bunlar diğer küçük firmaların da başına gelen hadiselerdir.
Rahmetli
Turgut Özal'ın deyişi ile 'işini bilen memurlar' yolluk aldıkları firmaları bırakıp başka firmalardan teklif almamakta, teklif verilmesine değişik yollarla muhalefet yapmaktadırlar.
YOLLUK YOKSA İHALE YOK
İşte bazı muhalefet örnekleri:
‘‘Sizin firma bizim bilgisayarların yetkili servisi değil. Biz istediğimiz yerden teklif alırız.
Sen teklifi ucuz versen de biz istediğimiz firmaya ihaleyi veririz. Sen teklifini ucuz versen de ben istediğim firmaya iskonto yaptırır senin teklifinden 3 kuruş aşağı indirerek ihaleyi ona veririm.
Diyelim ki ihale sende kaldı, parayı 6 ayda ancak alırsın.’’
Kısaca, geçen hükümet döneminde çıkan bu ihale yasası şimdi
AKP yandaşı memurların inisiyatifine kalmıştır. Yolluk vermezseniz devletten ihale alamazsınız. Ama bunları anlatacak, derdimize çare olacak bir kurum ya da kişiler bulamamaktayız. Bu sıralar 'İt itin etini yemez' atasözünü çok anıyoruz.
Mehmet DEĞİRMENCİ-ANKARA İşlerine geldiği gibi
AKP'nin bilgisiz ve altyapısız olduğuna dair bir örnek daha: İkinci teskere için askerden ve
MGK'dan destek ve tavsiye isteyeceksin ama iş AB için 6. Uyum Paketi'ne gelince 'MGK'dan izin almaya ihtiyacımız yok' diyeceksin!
Bunlar hálá Türkiye'yi tanımamakta direniyorlar. Bu ülke ucuza kurulmadı. Hálá anlamak istemiyorlar.
A. DENİZ-İSTANBUL Sağlıkta torpil
İSTANBUL'dan bir doktor okurumuz
Sağlık Bakanlığı'na uyarıda bulunuyor: Bildiğiniz gibi ülkemizde atama ve yükseltmelerde esas alınan en önemli ölçüt torpildir. Kamu sağlık alanında da bu böyledir. Bunun tipik bir örneğini, birkaç gün içinde tekrar yaşayarak göreceğiz.
Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı hastanelerde 16 Haziran 2003 tarihinde yan dal uzmanlık sınavları yapılacak. Bakanlık her zaman olduğu gibi gene alelacele bir yazı ile bunu 'duyurdu'.
Özellikle iç hastalıkları ve çocuk hastalıkları uzmanları için hayati önemi olan bu sınavlar maalesef formalite gereği yapılmaktadır. Çünkü buralara alınacak kişiler zaten bellidir. Torpili olmayan bir uzman hekimin bu sınavlarda başarılı olmasına imkán yoktur.
Belki inanmayacaksınız ama ülkemizde 21. yüzyılda bile bilim adamları da torpille yükseltilmektedir. Oysa doğru olan bu duyuruların en az iki ay önceden yapılması, sınavların mutlaka tarafsız bir merci tarafından ve yazılı olarak uygulanmasıdır.
Bu sınavların mutlaka tarafsız bir biçimde yapılması sağlanmalıdır.
Ne tesadüf!
ANKARA'dan
M.N. turizm yatırımlarıyla ilgili bir yazımız üzerine tamamlayıcı bir bilgi aktarıyor: ‘‘Sayın
Bayer...
Erkan Mumcu'nun Bakanlığında Yatırımlar Genel Müdürlüğü'ne
'vekaleten' getirilen
Ayla Mir Mahmutoğlu'nun gücünü göstermek için
‘Benim arkamda koskaca Dizayn var' dediğini yazıyorsunuz.
Dizayn'ın ne olduğunu biliyor musunuz; bir plastik pencere ve boru üretim firmasıdır.
Ayla Hanım, bu firmanın sahibi
Vedat Mir Mahmutoğulları'nın eşidir.
Dizayn'ın eski adı
'Yeşil Boru'dur; dinci çevrelerde bu firma gayet iyi bilinir. Belediyelerin altyapı hizmetlerinde belli bir kesim tarafından kullanılmaktadır.
Kültür ve Turizm gibi bir bakanlığın yatırımlarında bundan sonra bu firmanın etkinliğini daha çok görebilirsiniz. Özellikle de yeni turizm yatırımlarının yapılacağı bölgelerde...’’
MESAJ
DİKMEN Polis Evi yakınlarındaki halı saha, önceleri arabaların park edildiği boş bir arsaydı. Sonra etrafını düzelttiler ve bir baraka kondurdular: Derken halı saha inşa edildi, ardından 2. ve 3. halı saha. Şimdi de vadi manzaralı kafesi açılmış. Bakalım yakında ne yapacaklar. Sevgili Belediye Başkanımız
İ. Melih Gökçek burayı kimlere, neye karşılık ve ne kadar süreyle (49 yıl mı?) kiralamış?
Zeynel ÖZLER-ANKARAERCAN Arıklı'nın ölmesinin üzerinden daha üç gün geçmeden
Taksim'de önceki 34 BC 385 plakalı A 135 filo kodlu
Şirinevler-Metro-Taksim güzergahlı halk otobüsü, iki defa kırmızı ışıkta geçti; üç defa durak harici yolcu aldı, bütün virajlara 50 km'nin üstünde girdi. Kim ders alıyor ki...
Taşkın SU-TAKSİM
İ.Ü. Madencilik Fakültesi'nin 50. kuruluş yıldönümü, 'çevreye karşı gösterdiği duyarlılığın vurgulanması' amacıyla
Yeniköy Karaburun'daki
Mil-Ten maden sahası'nda bir piknikle kutlanıyor.
(0212-212 57 00-275 49 49)
DSP Yerel Yönetimler Birimi, Ankara Eşgüdüm Başkanlığı'na
Tayfun İçli'yi, İstanbul'da da
Masum Türker'i getirdi.