Ödül verenler Ankara’yı bir görseler

Şehir merkezine geldiğinizde, örneğin bir Mithatpaşa Caddesi’nde sayın belediye yetkilileri kaldırımların mağaza önlerindeki tuzak niteliğinde çukurların, çıkıntıların, boruların ne kadar tehlike saçtığını görmezler mi? Bunların düzeltilmesi, onarılması bırakın engelli vatandaşları, normal insanlar için de elzem.
Ayrıca Meşrutiyet Caddesi ve Mithatpaşa Caddesi’nin kesiştiği yerdeki üst geçidi bir Avrupa belediye yetkilisi görse ne der, sırf bu örnek dahi verilen ödülün sorgulanması için yeter. Şehrimiz, maalesef otoparkları, trafiği, gelişi-güzel yapılan AVM’leri, hiçbir yeşil alan düşünülmeden yapılan imar yoğunluğu ile kayıp bir şehir oldu.
Gelecek nesil için üzgünüm.
Nevin KUTLAR

KPSS’ciler de barut fıçısı

ATAMALAR konusunda açıklama yapan sayın Bakan’a cevaben...
Dönem ortasında yapılan atamalar öğrencinin psikolojisini bozuyormuş!
6 aralık 2010 atamaları hangi dönemin başıydı acaba?
Ya da bir gidip bir gelen ücretli öğretmenlerle düzen tutturamayan öğrencilerin psikolojileri çok mu düzgün?
Sayın Başbakanımızın KPSS’de 70 ve 80’in altına düşenlerin niteliksiz olduğunu söylemesine cevaben...
6 aralık 2010 atamasında 12 puanla atanan bir PDR öğretmeni ve 87 puanla açıkta kalan bir fizikçi... Haydi bir de bu taraftan bakalım!
Kimse kimseyi kandırmasın lütfen. Biz sadece adalet istiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz. Sınav iptali ve puanlamadaki katsayı usulsüzlüğü nedeniyle mağdur olan öğretmen adayları olarak şubatta 25 bin kadrolu ek alım istiyoruz! Basın yayın organlarından da sesimizi tüm Türkiye’ye duyurmalarını diliyoruz! Pazartesi (bugün) sesimizi inatla duymayan MEB’ye KPSS kitaplarımızı gönderiyoruz. Salı ve çarşamba Bakanlıkta olacak. Bizi görmezden gelmeye devam etmesinler artık!                                        Tuba ER

Değiş denince olmuyor işte

ARTIK bırakın ileri demokrasi yalanlarını. Öğrencilerin biber gazları sıkılarak tekme tokat dövüldüğü, yerlerde süründüğü bir ülkeyiz hala. Türkiye’de   bırakın ileri demokrasiyi, insanların derdini anlatmaya cesaret edemediği bir baskı ortamı var. Çizgi film karakteri değildir demokrasi. Değiş denince değişmiyor? Ol denince olmuyor, gel denince gelmiyor işte!
Özden YOLGİDEN

Temelli’de hala doktor yok

BİR grup esnaf, ”Temelli’nin nüfusu yaklaşık 8-9 bin nüfusu oldu; aile hekimliği de uygulanmaya başlandı” diyor ve “Gelin görün ki” diyerek ekliyorlar:
“Çoğu ilçeden kalabalık nufusa sahip olan Temelli’de ne bir iğne yaptıracak hemşire nede ilaç yazdıracak bir doktor var. Kaderine terk edilmiş Ankara’nın batıya açılan kapısı Temelli halkı çaresizlik içinde yetkililerin kendilerine sahip çıkmasını dört gözle beklese de maalesef bu bekleyişleri boşuna buradan sizin aracılığınızla Sincan İlçe Sağlık-Ankara İl Sağlık ve Sağlık Bakanlığının gelip bu kaderine terk edilmiş geleceğin sanayi kenti Temelli’nin mağduriyetini gidermelerini istiyoruz.”